DARBELER VE DARBECİ ASKERLER -II-
Ahmed KALKAN
21-07-2016 09:21
Darbeler ve Darbeci Askerler -II-
KUKLAYI CEZALANDIR, KUKLACIYI KENDİNE GÜLDÜR
Esas darbeyi planlayanlara, bizzat yürütenlere diş geçirilemiyor. Atını dövemeyen, semerine vururmuş kamçıyı hesabı, vatandaş kendi oğlu konumundaki rütbesiz er’i bir daha darbe yapamayacak hale getirecek kadar dövüyor, linç etmeye kalkıyor. Gücü yeten yetene. Gariban rütbesiz asker, emir eri, hatta emir kulu. Yat denilince yatmayı, kurşun at denilince atmayı, heykele tap denilince tapmayı ibâdet, kutsal bir görev olarak kabul eden, daha doğrusu kabul ettirilen bir müstaz’af. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu, "Darbenin arkasında Amerika Birleşik Devletleri var.” diyor ve bazı veriler sunuyor. Hükümet bunu biliyor da Amerika’ya karşı en küçük bir tavır alabiliyor mu? “Bugünkü kanunlar, büyük sineklerin delip geçtiği, küçük sineklerin takılıp kaldığı bir örümcek ağıdır.” diyordu Balzac. Sadece Hindistan’da ineklere ayrıcalık verilmez; buralarda da büyük başlara ayrıcalık vardır, büyük arabaların geçiş üstünlüğü, büyüklerin söz kesme hakkı vardır. Küçük hırsızlar hapishaneyi boylarken büyük hırsızlar beydir, vekildir, büyük yöneticidir. Amerika’ya hesap sorulmaz, 1 numaralar ve onların arkasındakiler ne kadar ve nasıl sorgulanacak, göreceğiz. Kenan Evren’ler nasıl cezalandırıldıysa… Kuklalara ceza verilecek, kuklayı oynatanlara sevgiler gönderilecek.
AZİZ KILAN DA ZELİL EDEN DE ALLAH’TIR
“De ki: “Ey mülkün sahibi olan Allah’ım! Sen mülkü dilediğine verirsin. Dilediğinden de mülkü çeker alırsın. Dilediğini aziz eder, şereflendirirsin, dilediğini de zelil eder, alçaltırsın. Hayır senin elindedir. Şüphesiz Sen her şeye kadirsin, hakkıyla gücü yetensin.” (3/Âl-i İmrân, 26). 15 Temmuz darbe girişiminde görüldüğü gibi, kocaman askerler, omzunda birçok yıldız bulunanlar ne kadar da âciz, nasıl da zavallı… Jandarma Genel Komutanı, Hava Kuvvetleri Komutanı ve Genel Kurmay başkanı, kendilerine bağlı (olması gereken) altlarındaki subaylar tarafından kaçırılabiliyor. İmzaları kullanılarak sahte belgeler yayınlanabiliyor.
ASKERLİK DENEN ŞEY
Tuz yiyecekleri kokmaktan korur. Tuz kokarsa yiyeceklerin hali ne olur? Askerlerin temel görevi, düşmandan bu ülkeyi korumaktır; peki, askerden bu ülkeyi kim koruyacak? Türkiye, bir türlü kurtarıcılardan kurtulamamıştır. Düşmandan korunmak çok zor değildir; ama ya dost bildiklerinden? Dost bilinenlerin zararı, ölümcül yan etkisi olduğu bilinmeyen ilaç gibidir. Esas tedbir içinde zehir olan ilaca karşı olmalı. Asker bu ülkeyi koruyacak da, askerden bu ülkeyi kim koruyacak?
ASKERLİK; DEVLET TANRISINA KULLUK
Türkiye’de zorunlu askerlik uygulaması, sistem açısından bir vatandaşlık görevi kabul edilmektedir. Yani devlet, kendini vatandaşın tanrısı konumunda görür. Vatandaşa düşen de kayıtsız şartsız devlet tanrısına kulluk yapmaktır. Devlet tanrı, “yat” deyince yatacak, “sürün” deyince sürünecek, “öldür” deyince öldürecek bir kul istemektedir. Karşılığında bırakın yalancı da olsa bir cenneti, teşekkür bile etme zorunluluğunu duymaz devlet; çünkü vatandaş buna mecburdur, kendisini de bu kulluğa lâyık görür. Cenneti yoktur, ama cehenneme benzetmeye çalıştığı zindanları vardır, bu kulluğu kabul etmeyenler için. Bu durum, rütbesiz askerler içindir. Her ezilenin bir ezeni, her zulmün bir düzeni vardır. Askeri ezen de askerdir; rütbeli asker…
Vatandaşı askerlikten soğutmak kanunen suç. Ya askerlerden soğutmak? Askerlikten soğutmayalım, ısıtalım; sonra? Sonra sıcağı sıcağına, onlar da sana saldırsınlar, dinine saldırsınlar… Asker kimin askeri? Kendi halkına karşı kurşun sıkan, tankla halkın üzerine yürüyen askeri nereye koyacağız? Peki, kendi halkının dinine, imanına, tesettürüne, Müslümanca yaşayışına düşmanca davranan askerleri ne yapacağız? Halkı koruması gereken polisleri bugün askerden halk koruyor. Aynı polis dün Taksim’den tüm ülkeyi karıştırıyordu, daha önceki gün nice Müslümana zulmediyordu. Ne dediğini insan bilmeli: En büyük asker, bizim asker mi, gerçekten mi? Bize saldıran asker ve polis mi en büyük olan? Bir hadis rivayeti şöyledir: “Silahını bize karşı doğrultan, bizden değildir.” Gardiyanına âşık olan, celladını ölesiye, öldürülesiye seven zavallı insanımız…
Doğru teşhis olmadan sağlıklı tedavi olmaz. Düzeni doğru tanımlamadan doğru bir çözümegidilemez. Tâğut kavramını tanımadan düzeni ve anlatılan konuları doğru bir yere koymak da mümkün değildir.
ÜLKEYİ HEP ASKERLER YÖNETMİŞTİR, YÖNETMEKTEDİR
Sistem, askerî vesayet ve velâyet yönetimidir. Memleketi hep askerler yönetir. Asker Atatürk yattığı yerden ilke ve devrimleriyle, ihtilal yapan askerler anayasaları ile, yaşayan rütbeli askerler de her şeyleriyle. Her şehrin en mûtena yerinde askeriye konuşlanır, en güzel ve en geniş yerleri onlar parsellemiştir. “Bu memleketin (ve vatandaşların) sahibi biziz” diyen tavırları ile âdeta haykırırlar: Subay olmayanlar kiracıdır bu ülkede, kira parasını ev sahiplerine gerektiğinde canlarıyla bile ödemek zorunda olan bu basit insancıklar, istedikleri zaman kapı dışarı edilebilecek yabancıdır, zencidir, ötekidir. Zaman zaman hadleri bildirilir; inançlarına, yaşayış ve kıyafetlerine hakaret etme hakkını kendinde bulur ev sahibi(!) İşin tuhafı, kiracının, çok çalışsa da ev sahibi olma hakkı yoktur; o hep alttadır, emir eridir. Rejimin (İslâm’dan ve Müslümanlardan) korunup kollanması onlara aittir. Halkın yanlış tercih yapıp silahlı kuvvetlerin istemediklerini başa geçirdiğinde, ya da vatanseverlikleri depreşip canları istediğinde ihtilal yapmaya hazırdırlar. Can atarlar vatanı kurtarmaya(!), kesmez artık postmodern darbeler, 28 Şubatlar…
AYAĞA DÜŞEN DARBELER, YERDE SÜRÜNEN DARBECİLER
Son girişim gösteriyor ki; darbeler de ayağa düştü veya artık darbe yapmak, yapmış olsa halka benimsetmek, zorun da ötesinde bir şey oldu. Halkın en azından darbeler konusunda gözü açıldı. Artık dünya, öyle askerin baskısını, sıkı yönetimleri savunan ve “bize bu gerekir, biz bundan anlarız; bize astığı astık demir yumruklu komutan yöneticiler lâzım!” diyen pek kimse kalmadı. En azından özgürlüğünü kısıtlatmak istemiyor insanlar. “Halka yorum beğendiremiyorum, ne yazsam sert eleştiri alıyorum” diye yorumcu şikâyet ede dursun; darbeci darbe beğendiremiyor halka. “Darbe dediğin işte böyle olur” diyeceklerini bekliyor boşuna. Tam tersine; “Böyle darbe mi olur, bu tiyatro, tiyatro!” diye bağırıyor kimileri. Temel, mezar taşına yazdırmış: “hastayım, hastayım dedim, inanmadınız; gördünüz mü şimdi?” Adamlar ölüyorlar, öldürüyorlar; süklüm püklüm, yaka paça yakalanıyorlar; don gömlek soyunduruluyor, ellerine kelepçe takıyorlar; “hayır, böyle darbe olmaz, inanmayız” demeyi sürdürüyor bazıları. Taksim’deki daha usta işi miydi?
DİN ANLAYIŞLARI PROBLEMLİ OLANLARIN DARBELERİ DÖRT DÖRTLÜK OLUR MU?
Cemaat ve lider tercihlerinde çok akıllıca davranamayanlar, darbe işinde farklı mı davranabilecek? Din anlayışları problemli olanların darbe anlayışları mı dört dörtlük olacak? Sonra, kimden yanasınız? Darbeciler mükemmel bir planla halkın karşısına geçseydi, 1917 devrimi gibi milyonların ölümüne sebep olacak mükemmel bir darbe yapsalardı; biz de iyi hazırlanılmış bir darbe görseydik” (görseydik ve ölseydik) mi denilmek isteniyor? Bunlar otoriteden izinsiz bir şey yapmazlar. Otorite ABD olursa, onların ipiyle kuyuya ancak bu kadar inebilirsiniz. Tayyip’den razı olmayan ABD düne kadar sıfatı “hoca efendi” olan birinin yönetiminden veya onun talebelerinden razı olur, onu yönetici kabul eder mi? Her ikisine de ağır bir mesaj gönderir attığı bir taşla. Başarılı bir darbe olsa, alternatif yönetici kim olacak? Dimyat’a pirince giderken eldeki bulgurdan olmak da var hani… Ama, Taksim mesajını anlamadığını düşündükleri Tayyib’e daha yüksek sesli ikinci bir mesaj daha sunmuş oldular. İstersek başka yollarla senin ipini çekebiliriz. Bu açık bir uyarı olsun” demiş oldular. Aynı zamanda son kullanma tarihinin dolduğunu düşündükleri maşayı maşaAllah diyerek emekliye ayırmış oldular. O maşayı eski ortağına kaç paraya satacağının hesabını yapmaya başladılar bile. Darbe başarısız oldu denilse bile, ABD açısından başarılı oldu; o böyle istiyordu çünkü. Yaramaz çocuklarının kulağını çekmiş oldular, bir daha sözümüzden çıkarsan ağzına Fetullah biberi gibi daha acı biberler süreriz, gerekirse ipini de çekeriz demiş oldular; öteki emirerlerine de, “biz yeterince destek vermezsek siz hiçbir şey yapamazsınız” mesajını kan rengi kırmızı boyalı yazıyla yazıp sunmuş oldular. Ve Amerika’nın aynı taşla vurduğu diğer büyük kuş: Burnunu soktuğu her ülkede derin ihtilaflar, mü’min sayılabilecek halklar arasında yıllarca sona ermeyecek kavgalar, sürtüşmeler oluşturmak, İslam düşmanlarını bıraktırıp halkı bu sanal düşmanlarla uğraştırmak onun en ustalıkla becerdiği iş. Bakın Irak’a; Amerika girmezden önce halk birbiriyle nasıl geçiniyordu, Amerika’dan sonra nasıllar? Bakın Suriye’ye. Ve bakın Türkiye’ye.
FETULLAH DÜŞMANLIĞINDA DA HADDİ AŞMAK
Varsa yoksa Fethullah terör örgütü. Sanırsınız ki gerçekten terörist ve terörde IŞİD’i de PKK’yı da geçti; resmî söylemlere bakarsanız, öyle. Artık Amerika veya İsrail’e düşmanlık bile Fetullah terör örgütüne düşmanlık yanında çok hafif kalıyor. Bunları yazdım diye beni de onlardan olmakla suçlayanlar çıkacak. 1970’de Kestane Pazarı’nda tanıdığım Fethullah Gülen’in din anlayışını halk ona saygı duyup hoca efendi derken de daha önceleri de onu ağır şekilde eleştiren birkaç kişiden biri bendim. Onu savunacak kadar sapıtmadım. Ancak adaletli olmak gereğini duyuyorum. Allah, savaş yaptığımız küffara karşı bile aşırı gidip adaletten ayrılmayı yasaklar: “Sizinle savaşanlara karşı Allah yolunda siz de savaşın. Ancak aşırı gitmeyin. Çünkü Allah aşırı gidenleri sevmez.” (2/Bakara, 190). Duygusal bir toplumuz; çabuk gaza getirilebilen, sevdiğinde ölesiye seven, buğzettiğinde öldüresiye buğzeden, fıtrî ölçüyü koruyamayan, kontrolsüz güç, sahibinin kontrol edemediği, başkalarının yönlendirebildiği güç…
(devam edecek)
- 28-09-2023 DEVLET DİNİ VE DİYANET
- 13-05-2023 SEÇMECE BUNLAR!
- 09-07-2022 BAYRAMLARI BAYRAM YAPAN, ALLAH'A YAKLAŞMA ŞUURUDUR
- 24-05-2022 TEKFİRCİLİK HASTALIĞI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
- 15-10-2021 ELMALILI TEFSİRİNİ M. KEMAL Mİ YAZDIRDI?
- 12-09-2021 DİNSİZ DEVLET Mİ OLUR BE HEY ŞAŞKIN?
- 12-04-2021 BİTCOİN VE DİĞER KRİPTO PARALAR CÂİZ Mİ?
- 04-02-2021 MÜCAHİD'İMİZİN ARDINDAN
- 16-12-2020 MUSTAFA ÖZTÜRK’E REDDİYE YA DA “MUSTAFA ÖZTÜRK’E KIZIP BENZER SUÇLARI İŞLEYENLER” YAZISINA EK
- 10-12-2020 MUSTAFA ÖZTÜRK’E KIZIP BENZER SUÇLARI İŞLEYENLER
- 26-11-2020 MUSHAF’IN SAYFALARINI YIRTMAK MI, KUR’AN’IN HÜKÜMLERİNİ ÇİĞNEMEK Mİ DAHA BÜYÜK SUÇTUR?
- 24-11-2020 KUR'AN'I YIRTIP TÜKÜREN NECİS BÖYLE BİR SAYGISIZLIĞA NASIL CÜR’ET EDEBİLİYOR?
- 17-11-2020 BEKÇİNİN İŞLEDİĞİ BÜYÜK SUÇA BAKAR MISINIZ?
- 17-09-2020 BAE VE BAHREYN, TÜRKİYE’Yİ ÇOK GERİDEN TAKİP EDİYORLAR
- 03-09-2020 DENİZ ÜZÜMÜ DENİLEN KENDİ BEYNİNİ YİYEN HAYVAN
- 27-08-2020 NE KADAR AKLEDİYORSANIZ O KADAR MÜ’MİNSİNİZ; NE KADAR MÜ’MİNSENİZ O KADAR AKLEDERSİNİZ
- 18-07-2020 ÂİŞE ANNEMİZ, PEYGAMBERİMİZLE EVLENDİĞİNDE 18-19 YAŞLARINDA İDİ
- 10-06-2020 IRKÇILIĞIN FARKLI GÖRÜNTÜLERİ
- 26-04-2020 KORONAVİRÜSTEN EN ÇOK ETKİLENENLER, NİÇİN BATILI ÜLKELER?
- 02-04-2020 KORONA VİRÜS HAKKINDA KUR’AN VE HADİSLER NE DİYOR?
- 11-01-2020 MEZHEP SAVAŞLARINA DOĞRU MU SÜRÜKLENİYORUZ?
- 07-01-2020 SÜLEYMANİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ ÜZERİNE
- 28-12-2019 SANKİ UZAY DOLMUŞU İCAT ETMİŞİZ
- 10-12-2019 MODERN KÖLELİK VE ÖZGÜRLÜK ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
- 10-11-2019 PEK BİLİNMEYEN BİR MÂCERA; RASÛLULLAH’IN PUTLARI KIRMASI
- 30-10-2019 CUMHURİYET, KİMİN BAYRAMI?
- 31-08-2019 İSMAİLLERİMİZDEN ALLAH İÇİN VAZGEÇEBİLMENİN ADIDIR HİCRET
- 18-05-2019 ADIM ATMA, AYAK BASMA BAYRAMI
- 02-05-2019 ÂLİM KİMDİR, ÂLİM OLDUĞUNU SANAN KİM?
- 20-03-2019 İSLÂM DÜŞMANLARI! TERÖRÜ SİZ ÜRETİYORSUNUZ, TERÖRİST SİZSİNİZ
- 11-03-2019 SULTAN BİRİNCİ TAYYİP HAN CAMİİ VE CAMİLER ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
- 09-01-2019 EVLAT KATİLİ BİR BABANIN İTİRAFLARI
- 07-10-2018 DÂVET, SADECE ÂLİMLERİN HAKKI VE GÖREVİ MİDİR?
- 12-09-2018 İSMAİLLERİMİZDEN ALLAH İÇİN VAZGEÇEBİLMENİN ADIDIR HİCRET
- 14-07-2018 İSLÂM DIŞI DÜZEN! ÖVÜNEBİLİRSİN; EYLÜL’ÜN, LEYLA’NIN BAŞINA GELENLER SENİN ESERİNDİR –III-
- 06-07-2018 İSLÂM DIŞI DÜZEN! ÖVÜNEBİLİRSİN; EYLÜL’ÜN, LEYLA’NIN BAŞINA GELENLER SENİN ESERİNDİR –II-
- 03-07-2018 İSLÂM DIŞI DÜZEN! ÖVÜNEBİLİRSİN; EYLÜL’ÜN, LEYLA’NIN BAŞINA GELENLER SENİN ESERİNDİR –I-
- 25-06-2018 SEÇİM SONUÇLARI ÜZERİNE
- 01-01-2018 KUR’AN’DA YAHUDİLERİN 80 ÖZELLİĞİ ve BUNLAR ÜZERİNDEN GÜNCEL MUHASEBE
- 14-09-2017 İSLÂMÎ UYANIŞA KARŞI TÜRKİYE-İSRAİL İŞBİRLİĞİ
- 31-08-2017 İBRAHİM OLUP EN SEVDİĞİMİZİ ALLAH’A KURBAN EDEBİLME BİLİNCİ
- 25-08-2017 EVLÂT KATİLİ BİR BABANIN İTİRAFLARI -IV-
- 23-08-2017 EVLÂT KATİLİ BİR BABANIN İTİRAFLARI -III-
- 21-08-2017 EVLÂT KATİLİ BİR BABANIN İTİRAFLARI -II-
- 21-08-2017 EVLÂT KATİLİ BİR BABANIN İTİRAFLARI -I-
- 10-07-2017 SURİYELİ HÂMİLE KADININ ESAS KATİLİ, LAİK DÜZENDİR!
- 24-05-2017 RAMAZAN’DA NELER YAPMALIYIZ?
- 16-04-2017 ALLAH'IN DİNİ İLE "HALK DİNİ" ARASINDA KARŞILAŞTIRMA
- 01-02-2017 SİHİR/BÜYÜ YÖNÜYLE GÜNÜMÜZ CÂHİLİYESİ
- 09-01-2017 "CİNLERİN MUSALLATI" İLE İLGİLİ, RUKYECİLERE 20 SORU
- 21-12-2016 RUS ELÇİSİNİN ÖLDÜRÜLMESİNİ TASVİP EDEBİLİR MİYİZ?
- 15-11-2016 ELMALILI TEFSİRİNİ M. KEMAL Mİ YAZDIRDI?
- 28-10-2016 T.C. BİR DİN DEVLETİDİR
- 29-07-2016 DARBELER VE DARBECİ ASKERLER -IIV-
- 24-07-2016 DARBELER VE DARBECİ ASKERLER -IV-
- 22-07-2016 DARBELER VE DARBECİ ASKERLER -III-
- 21-07-2016 DARBELER VE DARBECİ ASKERLER -II-
- 18-07-2016 DARBELER VE DARBECİ ASKERLER -I-
- 27-05-2016 27 MAYIS: ASKERÎ DARBELERİN 56. YILDÖNÜMÜ
- 20-04-2016 DÂVÂ EVLİLİĞİ
- 17-02-2016 ŞEHİDLİK RUHUNUN YENİDEN CANLANMASI
- 02-01-2016 1 OCAK KUTLU OLSUN!
- 18-12-2015 SULTAN I. TAYYİP HAN CAMİİ VE CAMİLER ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
- 30-10-2015 CUMHURİYET’İN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ: O OLMASAYDI OLMAZ MIYDIK?
- 15-10-2015 VUSLAT İÇİN AYRILMANIN DESTANI: HİCRET
- 12-08-2015 TEVHİD VE UZLAŞMA
- 25-06-2015 UNUTULMUŞ BİR İBADET: İ'TİKÂF
- 11-04-2015 DIŞARIDAKİLER Mİ DAHA ÖZGÜR, HAPİSHANEDEKİLER Mİ?
- 10-03-2015 ÂHİR ZAMAN
- 05-02-2015 İMANDA PAZARLIK
- 29-11-2014 EMPERYALİZMİN HİZMETİNDE SANAT
- 07-10-2014 IŞİD'DEN ÖNCE, ABD'Yİ İSLAM COĞRAFYASINI BOMBALAMAYA DAVET EDENLER KINANMALI
- 02-09-2014 NEREDESİN EY GÜZEL İSYAN?
- 21-08-2014 KÖLELİK GERÇEKTEN KALKTI MI?
- 06-08-2014 KÜFÜRDE ÖNDERLER VE ONLARIN İZİNDE GİDENLER
- 16-07-2014 YENİDEN İMANA
- 10-07-2014 HİLAFET ÜZERİNE
- 27-06-2014 HAMD BİLİNCİYLE HAYATA BAKIŞ
- 11-06-2014 GIYBETİN ANLAM VE MAHİYETİ
- 08-05-2014 DEVLET DİNİ VE DİYANET
- 10-03-2014 TASAVVUFUN İSLAM'A VERDİĞİ ZARARLAR -III-
- 03-03-2014 TASAVVUFUN İSLAM'A VERDİĞİ ZARARLAR -II-
- 24-02-2014 TASAVVUFUN İSLAM'A VERDİĞİ ZARARLAR -I-
- 17-02-2014 ŞEHİDLİK, ÖLÜM BİÇİMİ OLMAKTAN ÖTE BİR HAYAT TARZIDIR
- 09-11-2013 HACI VEKİLLERİN BAŞÖRTÜLERİ ACI DÜZENİ Mİ GÜÇLENDİRİYOR?
- 14-07-2013 KUR'ANSIZ RAMAZAN, İÇİ BOŞ SAHTE CENNET GİBİDİR
- 07-12-2012 LAİKLİK BU DEĞİLSE NEDİR?
- 17-10-2012 MEKKE VE MEDİNE: TUZUN KOKTUĞU MEKANLAR - 5
- 05-09-2012 MEKKE VE MEDİNE: TUZUN KOKTUĞU MEKANLAR - 4
- 30-08-2012 MEKKE VE MEDİNE: TUZUN KOKTUĞU MEKANLAR - 3
- 27-08-2012 MEKKE VE MEDİNE: TUZUN KOKTUĞU MEKANLAR - 2
- 18-08-2012 MEKKE VE MEDİNE: TUZUN KOKTUĞU MEKANLAR -1
- 07-07-2012 DÂVET VE TEBLİĞDEKİ ZAAFLARIMIZ
- 03-04-2012 4+4+4, MÜSLÜMANLAR İÇİN NE İFADE EDİYOR?
- 08-11-2011 VAN VE ERCİŞ'TEN İZLENİMLER, İBRETLER
- 18-09-2011 ORTADOĞU VE UMRE HÂTIRALARIM -IV-
- 08-09-2011 MODERN KÖLELİK VE ÖZGÜRLÜK ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
- 28-08-2011 BAYRAMLARI BAYRAM YAPAN, ALLAH'A YAKLAŞMA ŞUURUDUR
- 20-08-2011 ORTADOĞU VE UMRE HÂTIRALARIM -III-
- 10-08-2011 ORTADOĞU VE UMRE HÂTIRALARIM -II-
- 18-07-2011 ORTADOĞU VE UMRE HÂTIRALARIM -I-
- 03-06-2011 ALLAH'TAN BAŞKASINI VEKİL KABUL ETMEK YASAKLANMIŞTIR
- 22-05-2011 SURİYE'DEN MEKTUP VAR
- 09-05-2011 TERÖRÜN TANIMI VE TERÖR İLE CİHAD ARASINDAKİ FARK
- 04-04-2011 SURİYE VE DEVRİM ARAYIŞLARI -2-
- 25-03-2011 SURİYE İZLENİMLERİ -I-
- 02-03-2011 BİN ALİ, İN ALİ, CİN ALİ...
- 14-02-2011 ADALET, ALLAH'IN İNDİRDİĞİYLE HÜKMETMEKTİR -II-
- 01-12-2010 İSMAİLLERİMİZDEN ALLAH İÇİN VAZGEÇEBİLMENİN ADIDIR HİCRET
- 19-11-2010 EN SEVDİĞİMİZİ ALLAH'A FEDA EDEBİLME ŞUURU: KURBAN
- 26-09-2010 GÜNCEL CAHİLÎ EĞİTİMDE ŞİRK
- 14-08-2010 ADALET, ALLAH'IN İNDİRDİĞİYLE HÜKMETMEKTİR -I-
- 25-06-2010 YARDIM FİLOSUNUN OLUMLU VE OLUMSUZ YÖNLERİ -II-
- 22-06-2010 YARDIM FİLOSUNUN OLUMLU VE OLUMSUZ YÖNLERİ -I-
- 03-06-2010 İSRAİL'İN HELÂKININ BAŞLANGICI
Makaleler
Hava Durumu