DENİZ ÜZÜMÜ DENİLEN KENDİ BEYNİNİ YİYEN HAYVAN
Ahmed KALKAN
03-09-2020 11:30
“Deniz Üzümü” (Sea Squirt, Polycarpa aurata) okyanuslarda yaşayan bir su hayvanıdır. Bu hayvancığın en büyük gayesi, ölünceye kadar rahatını sağlayacak, düşmanlarından korunacak, hareketsiz ve amelsiz bir hayat… Deniz Üzümü, bunu gerçekleştirmek için uğraşır. Aslında, bilmez ki hareketsizlik bir nevi ölüm demektir. Ama o bilir ki, hareketsiz canlılar, vücutlarında kontrol mekanizmasına ihtiyaç duymaz. Vücudun parçaları ne iş yapacaksa bilir, yapar; “beyin”e, düşünmeye ihtiyaç hissetmez. Deniz Üzümü, dertsiz, mücadelesiz, düşünmeye, aklı kullanmaya ihtiyaç hissetmeden risksiz bir hayat için arayışa geçer. Uygun şartları buluncaya kadar arayışını sürdürür. Onun aradığı dayanacağı, yaslanacağı bir kayadır. O kayayı bulup ona dayandımı, ilk işi beynini yemektir. Evet, kendi beynini yemek. “Artık düşünüp akletmek için enerji harcamama gerek yok’’ der âdeta, Deniz Üzümü. Beynini yer yemez de bitkiye dönüşür.Çevremizde bulunanların çoğu aslında Deniz Üzümü. Yaslanacak bir kaya arıyor, bulduğunda oraya dayanıyor. Bu kaya, çoğu zaman devlet. Gir sınava, pardon bul bir dayı, al sana devlet gibi bir kaya, ölünceye kadar sırtını daya. Kara kayalar gibi yeşil kayalar da var. Bu kaya, bazen bir hoca oluyor, bir şeyh olabiliyor, bir tarikat, bir cemaat olabiliyor. Bir dernek, bir vakıf, bir cami, bir tesbih, bir meşgale olabiliyor. Bazen memurluk, bazen emeklilik, bazen evlilik, bazen zenginlik, bazen rahatlık; yaslanacağı kaya oluyor insan cinsinden Deniz Üzümlerine. Artık düşünmeye, akletmeye ihtiyaç hissetmiyor bu üzümler. Daha önce ne kadar kullandığı tartışılacak olan beynini artık tümden lüzumsuz görüyor ve beynini yiyor, yok ediyor. Nasıl olsa lâzım olmayacak bir daha. Beynini yiyen hayvan, beynini yok ettikten sonra, artık bitkiye dönüştüğü gibi, bunlar da “sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler; çünkü onlar akıllarını kullanmazlar.” (2/Bakara, 171); “Bunların kalpleri vardır ama onlarla kavrayamazlar; gözleri vardır ama onlarla göremezler; kulakları vardır ama onlarla işitemezler. Onlar hayvanlar gibidir, hatta daha da şaşkındırlar. İşte asıl gafiller onlardır.” (7/A'raf, 179)
Etrafımızdaki deniz üzümleri, bizim niye beyinlerimizi yemediğimizi ısrarla eleştiriyorlar. Tutunacak bir kaya bulamadıysak, kendi tutundukları, rahatça dayandıkları kayaya bizi davet ediyorlar. Yeter ki seçelim, dayanacağımız beylerimizi ve yiyelim beyinlerimizi. Beyinli bir canlı olarak, düşünen ve akleden bir insan olarak yaşamak yerine; ot gibi yaşamayı, aklı kullanmamayı, halk tavsiye ediyor, devletse emrediyor. Devlet ne güne var, insanlara beyinlerini yedirmeyecek de ya ne yapacak? Bütün imkânlarını seferber eder devlet; yeter ki insanlıktan çıksın vatandaşlar. Kapitalizm, AVM’ler insanın doymayan iştahına hitap ediyor hep. İnsan kendini yiyor aslında, beynini yiyor. Çarşılar bizim hep yememize ayarlanmış. Yersen. Yersen beynini de yersin. Hayat felsefesi de buna göre kurulmuş: Karnını doyur, rahatına bak. Başka şeylerle uğraşıp niye rahatsız olasın ki…
Bu beyinlerini yiyen düşünüp akletmeyen üzümler, bizim düşünüp aklımızı kullanmamızdan rahatsızlık duyuyorlar. Beyinleri olmadığı halde, ağızları çalışıyor bunların ve diyorlar ki: “Düşün, düşün, zordur işin”, “Ne o, ne düşünüyorsun? Karadeniz’de gemilerin mi battı?” Onlara göre sadece Karadeniz’de gemileri batan kimse düşünmeliymiş, başkalarının düşünmesi yasakmış. Düşünen adamın heykelini akıl hastahanesinin bahçesine, kendisini de hapishaneye yerleştiren bir düzenin kendisi şeytan adlı kayaya dayandığı gibi, vatandaşlarının da kendine dayanmasına rıza gösteriyor; yeter ki beyinlerini yesinler, akletmesinler. Kendi beynini çoktan yiyen düzen adlı Deniz Üzümü, çok da yardımseverdir hani. Vatandaşları için bol bol beyin yiyecekleri ortamlar oluşturur. Beyinlerini rahat yesinler diye okullar açar, en az gençlerin yarısının beyinlerini yok ettirir oralarda. Deniz üzümü haline getirdikleri gençler için toplu lokantalar açarlar sırf hizmet için; hapishaneleri ve askerliği beyin yeme yerleri olarak sunarlar. Çeşitli kumar kurumlarını boşuna açmamış, içkiyi tekeline boşuna almamıştır düzen; insanı deniz üzümü yapmak içindir bu hizmetler. Kumarla, içkiyle meze yaptırır beynini. Kimi acıdan hoşlanır, kimi tatlıyı sever. Zorla olmadıysa tatlılıkla yedirirler beyinlerini. Stadyumlar yapar, gece klüpleri açar. Hizmeti ayaklarına getirir; dizilerle katık edilir beyinler, bazen internetin labirentlerinde yedirilir beyinler, bazen cep telefonu kadar yakındır beyin lokantaları. Vatandaşlar özgürdür; diledikleri yerde beyinlerini yiyebilirler. Kimileri kahve adlı beyin yeme mekânlarını tercih ediyor, kimileri çarşılarda, AVM’lerde yemeyi seviyor. Çoğunluk beyinlerini yerken kalplerini de katık ederler.
Hâlâ beyinlerini yemeyen üç-beş kişi kaldı ise, bunlar suç işlemiş sayılıyor. Baksana, hâlâ düşünüyorlar, fikir üretiyorlar, akıllarını kullanıyorlar; devletin kimini aç bırakarak, kimini de tatmin arayışı, yeni tat çeşidi diyerek insanlara yedirdiği beyinlerini, bu nimeti bile eleştirip suçluyorlar. 21. asrın şu şu beyinsizlik döneminde modası geçmiş beyinle yaşıyorlar. Demek ki bunlar beyin yediren Atatürk ideolojisini ve düzenin yedirme imkânlarını reddeden Kur’an okuyup akletmenin faziletini öğrenen insanlar. İnsan kalmak isteyenler. Düzen için büyük tehlike bunlar. Bunlar, “yersen” diye beyin yemeyi teşvik eden düzenden nefret edip Kur’an’a kulak ve gönül verenler. Kur’an, bu insanlara, intihar demek olan beyinlerini yedirmediği gibi, başkaları da beyinlerini yemesin diye bunlara diğer insanları uyarma görevi verir.
Deniz üzümü beynini yediği andan itibaren, canlı hayvan özelliği sona eriyor ve bitkiye dönüşüyor. Düşünen insan da biliyor ki akletmeyen, beynine ihtiyaç hissetmeyen, insanlıktan çıkacak, hayvan seviyesine inecek. İnsan, kendi beynini yiyor ve esfel-i sâfilîn seviyesine iniyor. Ama insanlara kendi beynini yediren düzen vampirden de aşağılık bir canavar, bir şeytan, bir tâğut… Düzen insanlıktan çıkaran bu yiyeceği yemeyenleri diğerlerinin uykusunu bozmasın diye hapishanelerde karantinaya almayı büyük bir görev kabul ediyor. Girmeyenler de sırasını beklesin. En azından güven içinde yaşamasın. Madem beyin taşıyorsun, aklediyorsun; düzen için potansiyel tehlikesin.
Beyin taşıyanlar, Deniz Üzümü olmayı reddedenler, ispat edin beyin sahibi olduğunuzu. Bu katliâmı durdurun. İnsanları insanlıktan çıkaranlara dur deyin. İnsanları düşünmekten alıkoyan, aklettirmeyen zâlimlere karşı çıkın. Beyinlerinizin var olduğunu düşünerek, aklederek ispatlayın. Akletmenin ancak Allah’ın kitabıyla tam olarak yerine getirilebileceğini unutmayın. Akletmeye düşman bu câhiliye ortamı, bu tâğutî düzen değişmedikçe, halkın çoğu beyinlerini kullanmayacak, dünyasını da âhiretini de mahvedecektir. Peygamberlerin, kendilerini tehlikeye atacak şekilde gece-gündüz, gizli-açık demeyip insanları uyarmaya çalıştıkları sebebi şimdi daha iyi anlıyoruz. İnsanlar beyinlerini kullansınlar, düşünsünler, akletsinler; böylece Yaratıcılarını idrâk edip yaratılış gayelerini düşünsünler. İnsanca, İslamca yaşasınlar, akletmeye yarayan bir beyne sahip olduklarını ispatlasınlar diye…
Kimileri beyinlerini yerken, siz akledenler, beyinlerinizi birileri yemek için değilse bile, mümkün ileride olabilecek sizin beyninizdeki aklı, beyinlerinde akletme gücü olmayanlara transfer etmek için satın almaya kalksa, beyninizi, aklınızı kaça satarsınız? Yüz milyon dolar verseler verir misiniz meselâ? Yüz milyon dolarınız olsa ama aklınız olmasa, o para neye yarar? Kâğıt parçasından başka bir anlam ifade etmez aklı olmayanlara o para (Veya cennet yanında, yine kâğıt parçasından başka bir şey değildir aklı olanlara o para). Demek ki aklımız yüz milyonlarca dolarlara değişilmeyecek kıymette. O kadar paramız olsa, fakat aklımız olmasa idi… Fakirlikten şikâyet etmeye hakkımız yok. Rabbimizin ne büyük nimetlerine sahibiz. Hamdolsun beyinlerimizi, akıllarımızı hiç karşılıksız bize ihsan eden zâta. Şükür nimet cinsinden olacağına göre, aklımızı Allah yolunda kullanıp Allah’ın Kitabını dosdoğru anlamak ve anladığımızı yaşayıp yaşatmak için haydi akıllıca harekete…
YORUMLARHenüz Yorum Yok !Diğer Yazıları
- 28-09-2023 DEVLET DİNİ VE DİYANET
- 13-05-2023 SEÇMECE BUNLAR!
- 09-07-2022 BAYRAMLARI BAYRAM YAPAN, ALLAH'A YAKLAŞMA ŞUURUDUR
- 24-05-2022 TEKFİRCİLİK HASTALIĞI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
- 15-10-2021 ELMALILI TEFSİRİNİ M. KEMAL Mİ YAZDIRDI?
- 12-09-2021 DİNSİZ DEVLET Mİ OLUR BE HEY ŞAŞKIN?
- 12-04-2021 BİTCOİN VE DİĞER KRİPTO PARALAR CÂİZ Mİ?
- 04-02-2021 MÜCAHİD'İMİZİN ARDINDAN
- 16-12-2020 MUSTAFA ÖZTÜRK’E REDDİYE YA DA “MUSTAFA ÖZTÜRK’E KIZIP BENZER SUÇLARI İŞLEYENLER” YAZISINA EK
- 10-12-2020 MUSTAFA ÖZTÜRK’E KIZIP BENZER SUÇLARI İŞLEYENLER
- 26-11-2020 MUSHAF’IN SAYFALARINI YIRTMAK MI, KUR’AN’IN HÜKÜMLERİNİ ÇİĞNEMEK Mİ DAHA BÜYÜK SUÇTUR?
- 24-11-2020 KUR'AN'I YIRTIP TÜKÜREN NECİS BÖYLE BİR SAYGISIZLIĞA NASIL CÜR’ET EDEBİLİYOR?
- 17-11-2020 BEKÇİNİN İŞLEDİĞİ BÜYÜK SUÇA BAKAR MISINIZ?
- 17-09-2020 BAE VE BAHREYN, TÜRKİYE’Yİ ÇOK GERİDEN TAKİP EDİYORLAR
- 03-09-2020 DENİZ ÜZÜMÜ DENİLEN KENDİ BEYNİNİ YİYEN HAYVAN
- 27-08-2020 NE KADAR AKLEDİYORSANIZ O KADAR MÜ’MİNSİNİZ; NE KADAR MÜ’MİNSENİZ O KADAR AKLEDERSİNİZ
- 18-07-2020 ÂİŞE ANNEMİZ, PEYGAMBERİMİZLE EVLENDİĞİNDE 18-19 YAŞLARINDA İDİ
- 10-06-2020 IRKÇILIĞIN FARKLI GÖRÜNTÜLERİ
- 26-04-2020 KORONAVİRÜSTEN EN ÇOK ETKİLENENLER, NİÇİN BATILI ÜLKELER?
- 02-04-2020 KORONA VİRÜS HAKKINDA KUR’AN VE HADİSLER NE DİYOR?
- 11-01-2020 MEZHEP SAVAŞLARINA DOĞRU MU SÜRÜKLENİYORUZ?
- 07-01-2020 SÜLEYMANİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ ÜZERİNE
- 28-12-2019 SANKİ UZAY DOLMUŞU İCAT ETMİŞİZ
- 10-12-2019 MODERN KÖLELİK VE ÖZGÜRLÜK ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
- 10-11-2019 PEK BİLİNMEYEN BİR MÂCERA; RASÛLULLAH’IN PUTLARI KIRMASI
- 30-10-2019 CUMHURİYET, KİMİN BAYRAMI?
- 31-08-2019 İSMAİLLERİMİZDEN ALLAH İÇİN VAZGEÇEBİLMENİN ADIDIR HİCRET
- 18-05-2019 ADIM ATMA, AYAK BASMA BAYRAMI
- 02-05-2019 ÂLİM KİMDİR, ÂLİM OLDUĞUNU SANAN KİM?
- 20-03-2019 İSLÂM DÜŞMANLARI! TERÖRÜ SİZ ÜRETİYORSUNUZ, TERÖRİST SİZSİNİZ
- 11-03-2019 SULTAN BİRİNCİ TAYYİP HAN CAMİİ VE CAMİLER ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
- 09-01-2019 EVLAT KATİLİ BİR BABANIN İTİRAFLARI
- 07-10-2018 DÂVET, SADECE ÂLİMLERİN HAKKI VE GÖREVİ MİDİR?
- 12-09-2018 İSMAİLLERİMİZDEN ALLAH İÇİN VAZGEÇEBİLMENİN ADIDIR HİCRET
- 14-07-2018 İSLÂM DIŞI DÜZEN! ÖVÜNEBİLİRSİN; EYLÜL’ÜN, LEYLA’NIN BAŞINA GELENLER SENİN ESERİNDİR –III-
- 06-07-2018 İSLÂM DIŞI DÜZEN! ÖVÜNEBİLİRSİN; EYLÜL’ÜN, LEYLA’NIN BAŞINA GELENLER SENİN ESERİNDİR –II-
- 03-07-2018 İSLÂM DIŞI DÜZEN! ÖVÜNEBİLİRSİN; EYLÜL’ÜN, LEYLA’NIN BAŞINA GELENLER SENİN ESERİNDİR –I-
- 25-06-2018 SEÇİM SONUÇLARI ÜZERİNE
- 01-01-2018 KUR’AN’DA YAHUDİLERİN 80 ÖZELLİĞİ ve BUNLAR ÜZERİNDEN GÜNCEL MUHASEBE
- 14-09-2017 İSLÂMÎ UYANIŞA KARŞI TÜRKİYE-İSRAİL İŞBİRLİĞİ
- 31-08-2017 İBRAHİM OLUP EN SEVDİĞİMİZİ ALLAH’A KURBAN EDEBİLME BİLİNCİ
- 25-08-2017 EVLÂT KATİLİ BİR BABANIN İTİRAFLARI -IV-
- 23-08-2017 EVLÂT KATİLİ BİR BABANIN İTİRAFLARI -III-
- 21-08-2017 EVLÂT KATİLİ BİR BABANIN İTİRAFLARI -II-
- 21-08-2017 EVLÂT KATİLİ BİR BABANIN İTİRAFLARI -I-
- 10-07-2017 SURİYELİ HÂMİLE KADININ ESAS KATİLİ, LAİK DÜZENDİR!
- 24-05-2017 RAMAZAN’DA NELER YAPMALIYIZ?
- 16-04-2017 ALLAH'IN DİNİ İLE "HALK DİNİ" ARASINDA KARŞILAŞTIRMA
- 01-02-2017 SİHİR/BÜYÜ YÖNÜYLE GÜNÜMÜZ CÂHİLİYESİ
- 09-01-2017 "CİNLERİN MUSALLATI" İLE İLGİLİ, RUKYECİLERE 20 SORU
- 21-12-2016 RUS ELÇİSİNİN ÖLDÜRÜLMESİNİ TASVİP EDEBİLİR MİYİZ?
- 15-11-2016 ELMALILI TEFSİRİNİ M. KEMAL Mİ YAZDIRDI?
- 28-10-2016 T.C. BİR DİN DEVLETİDİR
- 29-07-2016 DARBELER VE DARBECİ ASKERLER -IIV-
- 24-07-2016 DARBELER VE DARBECİ ASKERLER -IV-
- 22-07-2016 DARBELER VE DARBECİ ASKERLER -III-
- 21-07-2016 DARBELER VE DARBECİ ASKERLER -II-
- 18-07-2016 DARBELER VE DARBECİ ASKERLER -I-
- 27-05-2016 27 MAYIS: ASKERÎ DARBELERİN 56. YILDÖNÜMÜ
- 20-04-2016 DÂVÂ EVLİLİĞİ
- 17-02-2016 ŞEHİDLİK RUHUNUN YENİDEN CANLANMASI
- 02-01-2016 1 OCAK KUTLU OLSUN!
- 18-12-2015 SULTAN I. TAYYİP HAN CAMİİ VE CAMİLER ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
- 30-10-2015 CUMHURİYET’İN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ: O OLMASAYDI OLMAZ MIYDIK?
- 15-10-2015 VUSLAT İÇİN AYRILMANIN DESTANI: HİCRET
- 12-08-2015 TEVHİD VE UZLAŞMA
- 25-06-2015 UNUTULMUŞ BİR İBADET: İ'TİKÂF
- 11-04-2015 DIŞARIDAKİLER Mİ DAHA ÖZGÜR, HAPİSHANEDEKİLER Mİ?
- 10-03-2015 ÂHİR ZAMAN
- 05-02-2015 İMANDA PAZARLIK
- 29-11-2014 EMPERYALİZMİN HİZMETİNDE SANAT
- 07-10-2014 IŞİD'DEN ÖNCE, ABD'Yİ İSLAM COĞRAFYASINI BOMBALAMAYA DAVET EDENLER KINANMALI
- 02-09-2014 NEREDESİN EY GÜZEL İSYAN?
- 21-08-2014 KÖLELİK GERÇEKTEN KALKTI MI?
- 06-08-2014 KÜFÜRDE ÖNDERLER VE ONLARIN İZİNDE GİDENLER
- 16-07-2014 YENİDEN İMANA
- 10-07-2014 HİLAFET ÜZERİNE
- 27-06-2014 HAMD BİLİNCİYLE HAYATA BAKIŞ
- 11-06-2014 GIYBETİN ANLAM VE MAHİYETİ
- 08-05-2014 DEVLET DİNİ VE DİYANET
- 10-03-2014 TASAVVUFUN İSLAM'A VERDİĞİ ZARARLAR -III-
- 03-03-2014 TASAVVUFUN İSLAM'A VERDİĞİ ZARARLAR -II-
- 24-02-2014 TASAVVUFUN İSLAM'A VERDİĞİ ZARARLAR -I-
- 17-02-2014 ŞEHİDLİK, ÖLÜM BİÇİMİ OLMAKTAN ÖTE BİR HAYAT TARZIDIR
- 09-11-2013 HACI VEKİLLERİN BAŞÖRTÜLERİ ACI DÜZENİ Mİ GÜÇLENDİRİYOR?
- 14-07-2013 KUR'ANSIZ RAMAZAN, İÇİ BOŞ SAHTE CENNET GİBİDİR
- 07-12-2012 LAİKLİK BU DEĞİLSE NEDİR?
- 17-10-2012 MEKKE VE MEDİNE: TUZUN KOKTUĞU MEKANLAR - 5
- 05-09-2012 MEKKE VE MEDİNE: TUZUN KOKTUĞU MEKANLAR - 4
- 30-08-2012 MEKKE VE MEDİNE: TUZUN KOKTUĞU MEKANLAR - 3
- 27-08-2012 MEKKE VE MEDİNE: TUZUN KOKTUĞU MEKANLAR - 2
- 18-08-2012 MEKKE VE MEDİNE: TUZUN KOKTUĞU MEKANLAR -1
- 07-07-2012 DÂVET VE TEBLİĞDEKİ ZAAFLARIMIZ
- 03-04-2012 4+4+4, MÜSLÜMANLAR İÇİN NE İFADE EDİYOR?
- 08-11-2011 VAN VE ERCİŞ'TEN İZLENİMLER, İBRETLER
- 18-09-2011 ORTADOĞU VE UMRE HÂTIRALARIM -IV-
- 08-09-2011 MODERN KÖLELİK VE ÖZGÜRLÜK ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
- 28-08-2011 BAYRAMLARI BAYRAM YAPAN, ALLAH'A YAKLAŞMA ŞUURUDUR
- 20-08-2011 ORTADOĞU VE UMRE HÂTIRALARIM -III-
- 10-08-2011 ORTADOĞU VE UMRE HÂTIRALARIM -II-
- 18-07-2011 ORTADOĞU VE UMRE HÂTIRALARIM -I-
- 03-06-2011 ALLAH'TAN BAŞKASINI VEKİL KABUL ETMEK YASAKLANMIŞTIR
- 22-05-2011 SURİYE'DEN MEKTUP VAR
- 09-05-2011 TERÖRÜN TANIMI VE TERÖR İLE CİHAD ARASINDAKİ FARK
- 04-04-2011 SURİYE VE DEVRİM ARAYIŞLARI -2-
- 25-03-2011 SURİYE İZLENİMLERİ -I-
- 02-03-2011 BİN ALİ, İN ALİ, CİN ALİ...
- 14-02-2011 ADALET, ALLAH'IN İNDİRDİĞİYLE HÜKMETMEKTİR -II-
- 01-12-2010 İSMAİLLERİMİZDEN ALLAH İÇİN VAZGEÇEBİLMENİN ADIDIR HİCRET
- 19-11-2010 EN SEVDİĞİMİZİ ALLAH'A FEDA EDEBİLME ŞUURU: KURBAN
- 26-09-2010 GÜNCEL CAHİLÎ EĞİTİMDE ŞİRK
- 14-08-2010 ADALET, ALLAH'IN İNDİRDİĞİYLE HÜKMETMEKTİR -I-
- 25-06-2010 YARDIM FİLOSUNUN OLUMLU VE OLUMSUZ YÖNLERİ -II-
- 22-06-2010 YARDIM FİLOSUNUN OLUMLU VE OLUMSUZ YÖNLERİ -I-
- 03-06-2010 İSRAİL'İN HELÂKININ BAŞLANGICI
Makaleler
Hava Durumu