ELMALILI TEFSİRİNİ M. KEMAL Mİ YAZDIRDI?
Ahmed KALKAN
15-10-2021 10:28
Bazıları bile bile yalan söyleyerek ve bazıları da yalancıların M. Kemal’i Müslüman gösterip halka sevdirmeyi amaçlayan bu yalanı gerçek sanıp söyledikleri bir söz vardır: “Atatürk Elmalılı Hamdi’ye tefsir yazdırdı.” Onu aklamaya, İslâm’a ve Müslümanlara dost olduğuna dair bir delil gibi göstermeye yarayan bir iddia bu.
“Tevhidî hakikatlerin topluma hâkim kılınması konusunda İblis’in/Şeytanın büyük katkısı oldu” demek gibi bir şey bu söz. M. Kemal'in, kendine yakışmayan böyle bir girişimde bulunmadığını açıklamaya çalışacağım.
Bu konuyu araştıranların da tespit edebileceği gibi; Elmalılı’ya tefsiri, Mehmet Akif'e meali, Babanzade Ahmed Naim'e Buhari'yi yazdırma işini M. Kemal vermedi. M. Kemal’in başkanı olduğu meclis (hem de ittifakla aldığı kararla) verdi. 53 kişinin ortak imzalarıyla meclise sunulan bu dilekçede ismi bile yoktur. Bir meclisin kararını, başkanına yüklemek ne kadar hakikat olur? Meclisin başkanı demek, meclisin aldığı tüm kararları o aldı anlamına gelmediği gibi, her meclis başkanı, istemediği nice kararı çoğunluğun oyuyla kabul etmek zorundadır.
Birinci meclis, diğer meclislerin aksine, halkın direkt olarak temsilcilerini gönderdiği ve yarısından fazlasının başı sarıklı mollalardan, âlimlerden oluşan meclis idi. Ve o meclis Kur’an-ı Kerim’in Türkçe’ye tefsir ve meal şeklinde çevrilmesi kararı aldı. Kur'an-ı Kerim'in Türkçe'ye tercüme ve tefsir edilmesi fikrini ilk kez ortaya koyan Abdullah Azmi Efendi ile Prof. Kâmil Miras'tır.
Meal ve tefsir tercümesi, 1923'deki ilk mecliste “sarıklılar” grubundan Eskişehir meb’usu Abdullah Azmi Efendi’nin Meclise verdiği 21.02.1341 tarihli takrir ile mümkün olabilmiştir. Bırakın M. Kemal Atatürk’ün Elmalılı Tefsiri ve Buhari-i Şerif’i tercüme ettirmesini, takrirde ismi bile geçmez (TBMM Zabıt Ceridesi, Devre 2, İctima Senesi 2, İctima 61, cild 14, sayfa 222, 223. 21.02.1341 Cumartesi).53 milletvekilinin ortaklaşa imzalarıyla meclise gelen bukanun teklifi oybirliğiyle kabul edildi. İsimlerin tespitini meclis de yapmadı. Yani, Elmalılı’ya tefsir yazma görevini bırakın M. Kemal’i, onun başkanı olduğu meclis de vermedi. Bu takrirden sonra Diyanet İşleri Reisliği, Meclisin tahsisatına binaen Kur’an-ı Kerim’in Türkçe’ye çevrilmesi işini, yani meal yazmayı Mehmed Akif’e, tefsir kısmının yazımını Elmalılı Hamdi Yazır’a ve Buhari-i Şerif’in tercümesi işini de Babanzade Ahmed Naim’e havale etti. Akif, mealini yaktırıp aldığı parayı da iade edince, meal yazma görevi de Elmalılı Hamdi Efendi’ye tevdi edildi. Buhari’yi tercüme eden Ahmed Naim ilk üç cildin tercümesini bitirdiğinde vefat etti. Kalan 9 cildi tamamlamak üzere Prof. Kâmil Miras görevlendirildi.
M. Kemal’in Elmalılı tefsirinde de, diğer meal ve hadis kitaplarının tercümesinde de en küçük bir katkısı, yardımı olmamıştır. “Atatürk Elmalılı'ya tefsir yazdırdı” ifadesi gerçek dışıdır, M. Kemal’e de, Elmalılı'ya da bir iftiradır. Elmalılı, bazen açık bir şekilde ve bazen üstü örtülü tarzda, parlamentoya, M. Kemal’e ve onun devrimlerine tefsirinde ciddi eleştirilerde bulunur.
Kâmil Miras ise, konuyla az bir bağlantı kurduğu yerlerde bile (tercüme ettiği Allah Rasulünün sözleri olduğu halde) M. Kemal’e, meclise methiyeler düzmekten kaçınmaz. Bu meclisin bu tür İslami tavırlarından dolayı, o mebuslarla istediklerini gerçekleştiremeyeceğini anlayan M. Kemal, eline güç geçirdiğinde meclisi lağv etti.
Birinci meclis, bir buçuk yıl ancak görev yapabildi. Birinci meclisi kapattırdıktan sonra M. Kemal, kendi istediklerini milletvekili seçtirecek bir sistem oluşturdu.
M. Kemal’i de, onun devrimlerini de hiç sevmeyen Elmalılı, şapka giymemek için senelerce evinden çıkmadı, Cuma namazlarına bile katıl(a)madı. Mehmed Akif, müslümanca yaşayamayacağını anladığından Mısır'a kaçtı. M. Kemal’in derdi başka idi: Mehmet Akif'in yazdığı mealini imamların namaz kıldırırken Türkçe Kur'an şeklinde okutmak için projeler uygulamaya çalıştı.
M. Kemal’in ne yaptığını, devrimlerini, dine karşı tavırlarını değerlendirmiş olsa insanımız, ona isnat edilen böyle onun zihniyetiyle taban tabana zıt hikâyeler uydurmaz, uydurulanlara kanmazdı. Onun içki masasında böyle bir proje üretip mecliste bunu kabul ettirmesi gibi bir şeyin olup olmayacağını anlamak için çok derin araştırmaya bile gerek yoktur.
Bunu doğru kabul edenler sanıyor mu ki, Elmalılı'ya tefsir yazdırdı diye iftira atılan şahıs, tefsiri, Kur'an'ı çok seven, onun emirlerini devlet olarak uygulatan bir insandı? Sanılıyor mu ki, o beş vakit namazını kılan, oruç tutan bir kimse idi? Onun, içki gibi haramlardan kaçınan, kadınları örtüsünden çıkarmaya çalışmayan bir kimse olduğu mu iddia ediliyor?
Şeriatı, yani Kur'an hukukunu kaldırıp yerine Batılıların kanunlarını alan, şapka yüzünden nice âlimi idam ettiren, 600 yıldır kullanılan Kur'an harflerinden oluşan alfabeyi iptal ettirip onca tarihî mirası, ilmi, irfanı yok eden, Meclisteki son konuşması gibi İslam’ın ve Peygamberimizin aleyhinde onlarca çirkin söz söyleyen birisi, hiç Elmalılı’ya tefsir yazdırtır mı diye sorgulasa insan bu tür çelişkilere düşmez.
Bu karakterde ve bu zihniyette birisi tefsir yazdırıp halkın İslam'ı doğru tanımasını ister miydi? Halk İslam'ı doğru tanısa kendisine itaat eder miydi, diye düşünen bir kimse bile tarihî olaylardan haberi olmasa bile, bu tür yalanlara kanmaz, bu tür yalanları yaymaz.
M. Kemal, dini Türkçeleştirme isteğini uygulamaya döker. Meşhur şarkıcı ve hâfız Sadettin Kaynak başta olmak üzere bazı hocalara makamı ve teganni ile Arapça Kur’an kıraati gibi Türkçe (mealden) Kur’an okuma tatbikatları yaptırır. Ezanlar minarelerden Türkçe okunmaya başlamıştır. Elmalılı Hamdi Yazır ve Mehmed Akif Ersoy, M. Kemal Atatürk’ün bu tercümeleri Türkçe ibadet ucubeliğine âlet edeceğini fark etmişler ve haklı olarak bunun önüne geçmek istemişlerdir. Neticede Mehmed Akif meali teslim etmeyi reddetmiş ve Elmalılı Hamdi ise Türkçe ibadet projesini engellemek maksadıyla mealde kulağa hoş gelmeyecek şekilde devrik cümleler kurmuştur.
Nitekim M. Kemal’in “İslam’ın Türkleştirilmesi Projesi”ne bizzat katılan Sadettin Kaynak bunu şöyle itiraf etmektedir:
“Atatürk’ün arzusu; Kur’an’ın Türkçesinin de aslı gibi makam ve lahn (ezgi) ile okunması merkezinde idi. Fakat bu bir türlü olmuyordu. Çünkü tercüme nesirdi (düz yazı). Bununla beraber, iyi bir nesir de değildi. Kur’an’ın edaya gelmesi, lahn ile okunmaya uyması Arap dilinin medler, gunneler, idgamlar ve bunlara benzer hususiyetleri oluşundan başka, bir de Kur’an’ın kendisine has olan nefes alma için secaventleri (duraklama işaretleri), seci ve kafiye’ye benzeyen, fakat seci ve kafiye olmayan; şiire benzeyen, fakat şiir olmayan; nesre benzeyen, fakat nesir olmayan, sözün kısası herşeyiyle, her haliyle metni gibi okunmasının da bir mucize oluşundan ileri geliyordu. Türkçe tercümesinde bu vasıfların hiçbiri yoktu ve bir türlü olmuyordu, olamıyordu.” (Sadettin Kaynak, Hatıralar, Osman Ergin, “Türkiye Maarif Tarihi” dahilinde, Istanbul 1943, cild 5, sayfa 1633, 1634).
Elmalılı merhum, ilmî dirayetinin yanı sıra, baştaki yönetici diktatör gibi olsa da siyasî tavrını da ortaya koyma cesareti göstermiştir. Tek adam yönetimine karşı dik duruşunu bozmamış, dini dünyaya değişmeyecek tavrı zor zamanda göstermekten asla çekinmemiş ve “Hâşâ Türkçe Kur’an!” şeklinde sarfettiği bir ifadenin mukaddimeden çıkarılması istendiğinde, bu isteği kabul eder görünüp bilahare kemalist zihniyetlilere daha ağırını yazmıştır: “Türkçe Kur’an mı var behey şaşkın!?” (Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’ân Dili, Istanbul 1960, cild 1, sayfa 15).
Hak Dini Kur’an Dili 1936-1938 arasında tamamlandı ve 1935-1939 yılları arasında dokuz cilt olarak 10 bin takım bastırıldı.
Birinci meclis tarafından kararlaştırılan ve Diyanet İşleri Reisliği tarafından ismi uygun görülüp meal yazma görevi verilen M. Akif, kendisine verilecek olan 6 bin Liradan aldığı avansları iade etmiş, yazdığı meali de yaktırmıştır. Niye? Mustafa Kemal, meal yazdırıyor ve bunu sırf Allah rızası için yapıyorsa, Akif, mealini niye yaktırıyor? Peki, Elmalılı, yazdığı meali, niye çok bozuk bir Osmanlı Türkçesiyle yazıyor? Bu soruların cevabını aradığımızda da M. Kemal’in düşüncelerini anlamış ve onun engelleyemediği Allah’ın kitabının tercümesini bile nelere âlet etmek istediğini anlamış oluruz. Elmalılı'nın fedâkârlığı ve dininden taviz vermeyip üslûbundan taviz vermeyi tercih etmesini konuyu pekiştirmek için anlatmaya çalışayım: M. Akif, kendi mealini M. Kemal camilerde imamlara Kur'an'ın aslı yerine okutma hesapları ve uygulamaları yaptığını haber aldığı için yakmaları şartıyla birilerine verip aldığı ücreti iade etmişti. M. Akif'in mealini namazlarda imamlara Türkçe ibadet projesi kapsamında uygulayamayacağı anlaşıldıktan sonra, Elmalılı, bazı söylentileri de değerlendirip düşündü ki, kendi tefsirinin başındaki meal kısmı Türkçe Kur'an diye okutulacak. Kendisinin Osmanlıcası edebî özellik taşıyacak şekilde ustalıklı ve sanatlı olduğu halde, daha önce sanatlı olarak yazdığı mealini iptal ederek üslûbundaki âhenk ve güzelliği bozup tumturaklı, zor ve âhenkli olmayan, başka cümlelerinde ve tefsirinde istisna dışında kullanmadığı devrik cümlelerle dolu bir Osmanlıca ile değiştirerek üslûp yönüyle beğenilmemesini amaçlayan bir meal yazdı. Herkes eserinin beğenilmesini ister. Elmalılı benim mealimi beğenmesinler diye özen gösterdi. Evet, beğenmediler ve proje de Allah'ın izni ile kaldırıldı. Allah için üslubundan fedakârlık yapıp Mustafa Kemal ve çevresinin beğenmediği meal, Türkiye'de en fazla beğenilen ve en fazla sadeleştirilip basılan meal oldu. Sen misin "Allah için mealim beğenilmesin" diyen; art niyetli olmayanların Allah için en beğendiği meal oldu. "Kötü niyetli insanlar beğenmesin" anlayışını Allah beğenmiş olacak ki, bereketini verdi: En az elli yayınevi farklı kişilere sadeleştirerek Elmalılı meali neşretti. Allah sevdiğini sevdiklerine sevdirir. O beğensin yeter ki, gerisi teferruattır. Ve bedeli ödenen çalışmanın karşılığı büyük olur. Aynen, üstad Seyyid Kutub'un tefsirinin bereketi gibi; o da Yoldaki İşaretler'i ve tefsirini hapishane gibi mekânlarda yazarken önce alın terini, sonra şehid olarak kanını mürekkep olarak kullanmıştı. Fi Zılal'in bereketi de oradan geliyor. Bir yazara çok zor gelebilecek bu hassasiyeti gösteren, mealini kasden düzenin hoşlanmayacağı şekilde yazan ve tefsirinde Kemalizme yönelik hiçbir övgü ifadesinde bulunmayıp yer yer eleştiriler yapma cesaretini gösteren Elmalılı'dan Allah razı olsun. Türkçe tefsirler içinde hâlâ aşılmamış kaynak bir tefsirdir, bütün kardeşlerime Tefhimu'l Kur'an'ı ve Fi Zılâli-l Kur'an'ı tavsiye ettiğim gibi tavsiye ederim.
“Atatürk yazdırdı” diyenler Elmalılı tefsirini hiç açıp okudular mı acaba? Peki, M. Kemal’e rağmen bu tefsir yazıldı diyenler bu tefsiri ne kadar okuyor? Bizi esas düşündüren bu. “Oku!” diye başlayan Kur’an’ı ve Kur’an’ın tefsirini dosdoğru şekilde okumak, doğru olarak anlayıp yaşamak ve başkalarına yaşatmaya çalışmak için görev bilinciyle koşturanlara selâm olsun!
YORUMLARHenüz Yorum Yok !Diğer Yazıları
- 28-09-2023 DEVLET DİNİ VE DİYANET
- 13-05-2023 SEÇMECE BUNLAR!
- 09-07-2022 BAYRAMLARI BAYRAM YAPAN, ALLAH'A YAKLAŞMA ŞUURUDUR
- 24-05-2022 TEKFİRCİLİK HASTALIĞI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
- 15-10-2021 ELMALILI TEFSİRİNİ M. KEMAL Mİ YAZDIRDI?
- 12-09-2021 DİNSİZ DEVLET Mİ OLUR BE HEY ŞAŞKIN?
- 12-04-2021 BİTCOİN VE DİĞER KRİPTO PARALAR CÂİZ Mİ?
- 04-02-2021 MÜCAHİD'İMİZİN ARDINDAN
- 16-12-2020 MUSTAFA ÖZTÜRK’E REDDİYE YA DA “MUSTAFA ÖZTÜRK’E KIZIP BENZER SUÇLARI İŞLEYENLER” YAZISINA EK
- 10-12-2020 MUSTAFA ÖZTÜRK’E KIZIP BENZER SUÇLARI İŞLEYENLER
- 26-11-2020 MUSHAF’IN SAYFALARINI YIRTMAK MI, KUR’AN’IN HÜKÜMLERİNİ ÇİĞNEMEK Mİ DAHA BÜYÜK SUÇTUR?
- 24-11-2020 KUR'AN'I YIRTIP TÜKÜREN NECİS BÖYLE BİR SAYGISIZLIĞA NASIL CÜR’ET EDEBİLİYOR?
- 17-11-2020 BEKÇİNİN İŞLEDİĞİ BÜYÜK SUÇA BAKAR MISINIZ?
- 17-09-2020 BAE VE BAHREYN, TÜRKİYE’Yİ ÇOK GERİDEN TAKİP EDİYORLAR
- 03-09-2020 DENİZ ÜZÜMÜ DENİLEN KENDİ BEYNİNİ YİYEN HAYVAN
- 27-08-2020 NE KADAR AKLEDİYORSANIZ O KADAR MÜ’MİNSİNİZ; NE KADAR MÜ’MİNSENİZ O KADAR AKLEDERSİNİZ
- 18-07-2020 ÂİŞE ANNEMİZ, PEYGAMBERİMİZLE EVLENDİĞİNDE 18-19 YAŞLARINDA İDİ
- 10-06-2020 IRKÇILIĞIN FARKLI GÖRÜNTÜLERİ
- 26-04-2020 KORONAVİRÜSTEN EN ÇOK ETKİLENENLER, NİÇİN BATILI ÜLKELER?
- 02-04-2020 KORONA VİRÜS HAKKINDA KUR’AN VE HADİSLER NE DİYOR?
- 11-01-2020 MEZHEP SAVAŞLARINA DOĞRU MU SÜRÜKLENİYORUZ?
- 07-01-2020 SÜLEYMANİ'NİN ÖLDÜRÜLMESİ ÜZERİNE
- 28-12-2019 SANKİ UZAY DOLMUŞU İCAT ETMİŞİZ
- 10-12-2019 MODERN KÖLELİK VE ÖZGÜRLÜK ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
- 10-11-2019 PEK BİLİNMEYEN BİR MÂCERA; RASÛLULLAH’IN PUTLARI KIRMASI
- 30-10-2019 CUMHURİYET, KİMİN BAYRAMI?
- 31-08-2019 İSMAİLLERİMİZDEN ALLAH İÇİN VAZGEÇEBİLMENİN ADIDIR HİCRET
- 18-05-2019 ADIM ATMA, AYAK BASMA BAYRAMI
- 02-05-2019 ÂLİM KİMDİR, ÂLİM OLDUĞUNU SANAN KİM?
- 20-03-2019 İSLÂM DÜŞMANLARI! TERÖRÜ SİZ ÜRETİYORSUNUZ, TERÖRİST SİZSİNİZ
- 11-03-2019 SULTAN BİRİNCİ TAYYİP HAN CAMİİ VE CAMİLER ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
- 09-01-2019 EVLAT KATİLİ BİR BABANIN İTİRAFLARI
- 07-10-2018 DÂVET, SADECE ÂLİMLERİN HAKKI VE GÖREVİ MİDİR?
- 12-09-2018 İSMAİLLERİMİZDEN ALLAH İÇİN VAZGEÇEBİLMENİN ADIDIR HİCRET
- 14-07-2018 İSLÂM DIŞI DÜZEN! ÖVÜNEBİLİRSİN; EYLÜL’ÜN, LEYLA’NIN BAŞINA GELENLER SENİN ESERİNDİR –III-
- 06-07-2018 İSLÂM DIŞI DÜZEN! ÖVÜNEBİLİRSİN; EYLÜL’ÜN, LEYLA’NIN BAŞINA GELENLER SENİN ESERİNDİR –II-
- 03-07-2018 İSLÂM DIŞI DÜZEN! ÖVÜNEBİLİRSİN; EYLÜL’ÜN, LEYLA’NIN BAŞINA GELENLER SENİN ESERİNDİR –I-
- 25-06-2018 SEÇİM SONUÇLARI ÜZERİNE
- 01-01-2018 KUR’AN’DA YAHUDİLERİN 80 ÖZELLİĞİ ve BUNLAR ÜZERİNDEN GÜNCEL MUHASEBE
- 14-09-2017 İSLÂMÎ UYANIŞA KARŞI TÜRKİYE-İSRAİL İŞBİRLİĞİ
- 31-08-2017 İBRAHİM OLUP EN SEVDİĞİMİZİ ALLAH’A KURBAN EDEBİLME BİLİNCİ
- 25-08-2017 EVLÂT KATİLİ BİR BABANIN İTİRAFLARI -IV-
- 23-08-2017 EVLÂT KATİLİ BİR BABANIN İTİRAFLARI -III-
- 21-08-2017 EVLÂT KATİLİ BİR BABANIN İTİRAFLARI -II-
- 21-08-2017 EVLÂT KATİLİ BİR BABANIN İTİRAFLARI -I-
- 10-07-2017 SURİYELİ HÂMİLE KADININ ESAS KATİLİ, LAİK DÜZENDİR!
- 24-05-2017 RAMAZAN’DA NELER YAPMALIYIZ?
- 16-04-2017 ALLAH'IN DİNİ İLE "HALK DİNİ" ARASINDA KARŞILAŞTIRMA
- 01-02-2017 SİHİR/BÜYÜ YÖNÜYLE GÜNÜMÜZ CÂHİLİYESİ
- 09-01-2017 "CİNLERİN MUSALLATI" İLE İLGİLİ, RUKYECİLERE 20 SORU
- 21-12-2016 RUS ELÇİSİNİN ÖLDÜRÜLMESİNİ TASVİP EDEBİLİR MİYİZ?
- 15-11-2016 ELMALILI TEFSİRİNİ M. KEMAL Mİ YAZDIRDI?
- 28-10-2016 T.C. BİR DİN DEVLETİDİR
- 29-07-2016 DARBELER VE DARBECİ ASKERLER -IIV-
- 24-07-2016 DARBELER VE DARBECİ ASKERLER -IV-
- 22-07-2016 DARBELER VE DARBECİ ASKERLER -III-
- 21-07-2016 DARBELER VE DARBECİ ASKERLER -II-
- 18-07-2016 DARBELER VE DARBECİ ASKERLER -I-
- 27-05-2016 27 MAYIS: ASKERÎ DARBELERİN 56. YILDÖNÜMÜ
- 20-04-2016 DÂVÂ EVLİLİĞİ
- 17-02-2016 ŞEHİDLİK RUHUNUN YENİDEN CANLANMASI
- 02-01-2016 1 OCAK KUTLU OLSUN!
- 18-12-2015 SULTAN I. TAYYİP HAN CAMİİ VE CAMİLER ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
- 30-10-2015 CUMHURİYET’İN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ: O OLMASAYDI OLMAZ MIYDIK?
- 15-10-2015 VUSLAT İÇİN AYRILMANIN DESTANI: HİCRET
- 12-08-2015 TEVHİD VE UZLAŞMA
- 25-06-2015 UNUTULMUŞ BİR İBADET: İ'TİKÂF
- 11-04-2015 DIŞARIDAKİLER Mİ DAHA ÖZGÜR, HAPİSHANEDEKİLER Mİ?
- 10-03-2015 ÂHİR ZAMAN
- 05-02-2015 İMANDA PAZARLIK
- 29-11-2014 EMPERYALİZMİN HİZMETİNDE SANAT
- 07-10-2014 IŞİD'DEN ÖNCE, ABD'Yİ İSLAM COĞRAFYASINI BOMBALAMAYA DAVET EDENLER KINANMALI
- 02-09-2014 NEREDESİN EY GÜZEL İSYAN?
- 21-08-2014 KÖLELİK GERÇEKTEN KALKTI MI?
- 06-08-2014 KÜFÜRDE ÖNDERLER VE ONLARIN İZİNDE GİDENLER
- 16-07-2014 YENİDEN İMANA
- 10-07-2014 HİLAFET ÜZERİNE
- 27-06-2014 HAMD BİLİNCİYLE HAYATA BAKIŞ
- 11-06-2014 GIYBETİN ANLAM VE MAHİYETİ
- 08-05-2014 DEVLET DİNİ VE DİYANET
- 10-03-2014 TASAVVUFUN İSLAM'A VERDİĞİ ZARARLAR -III-
- 03-03-2014 TASAVVUFUN İSLAM'A VERDİĞİ ZARARLAR -II-
- 24-02-2014 TASAVVUFUN İSLAM'A VERDİĞİ ZARARLAR -I-
- 17-02-2014 ŞEHİDLİK, ÖLÜM BİÇİMİ OLMAKTAN ÖTE BİR HAYAT TARZIDIR
- 09-11-2013 HACI VEKİLLERİN BAŞÖRTÜLERİ ACI DÜZENİ Mİ GÜÇLENDİRİYOR?
- 14-07-2013 KUR'ANSIZ RAMAZAN, İÇİ BOŞ SAHTE CENNET GİBİDİR
- 07-12-2012 LAİKLİK BU DEĞİLSE NEDİR?
- 17-10-2012 MEKKE VE MEDİNE: TUZUN KOKTUĞU MEKANLAR - 5
- 05-09-2012 MEKKE VE MEDİNE: TUZUN KOKTUĞU MEKANLAR - 4
- 30-08-2012 MEKKE VE MEDİNE: TUZUN KOKTUĞU MEKANLAR - 3
- 27-08-2012 MEKKE VE MEDİNE: TUZUN KOKTUĞU MEKANLAR - 2
- 18-08-2012 MEKKE VE MEDİNE: TUZUN KOKTUĞU MEKANLAR -1
- 07-07-2012 DÂVET VE TEBLİĞDEKİ ZAAFLARIMIZ
- 03-04-2012 4+4+4, MÜSLÜMANLAR İÇİN NE İFADE EDİYOR?
- 08-11-2011 VAN VE ERCİŞ'TEN İZLENİMLER, İBRETLER
- 18-09-2011 ORTADOĞU VE UMRE HÂTIRALARIM -IV-
- 08-09-2011 MODERN KÖLELİK VE ÖZGÜRLÜK ÜZERİNE DÜŞÜNCELER
- 28-08-2011 BAYRAMLARI BAYRAM YAPAN, ALLAH'A YAKLAŞMA ŞUURUDUR
- 20-08-2011 ORTADOĞU VE UMRE HÂTIRALARIM -III-
- 10-08-2011 ORTADOĞU VE UMRE HÂTIRALARIM -II-
- 18-07-2011 ORTADOĞU VE UMRE HÂTIRALARIM -I-
- 03-06-2011 ALLAH'TAN BAŞKASINI VEKİL KABUL ETMEK YASAKLANMIŞTIR
- 22-05-2011 SURİYE'DEN MEKTUP VAR
- 09-05-2011 TERÖRÜN TANIMI VE TERÖR İLE CİHAD ARASINDAKİ FARK
- 04-04-2011 SURİYE VE DEVRİM ARAYIŞLARI -2-
- 25-03-2011 SURİYE İZLENİMLERİ -I-
- 02-03-2011 BİN ALİ, İN ALİ, CİN ALİ...
- 14-02-2011 ADALET, ALLAH'IN İNDİRDİĞİYLE HÜKMETMEKTİR -II-
- 01-12-2010 İSMAİLLERİMİZDEN ALLAH İÇİN VAZGEÇEBİLMENİN ADIDIR HİCRET
- 19-11-2010 EN SEVDİĞİMİZİ ALLAH'A FEDA EDEBİLME ŞUURU: KURBAN
- 26-09-2010 GÜNCEL CAHİLÎ EĞİTİMDE ŞİRK
- 14-08-2010 ADALET, ALLAH'IN İNDİRDİĞİYLE HÜKMETMEKTİR -I-
- 25-06-2010 YARDIM FİLOSUNUN OLUMLU VE OLUMSUZ YÖNLERİ -II-
- 22-06-2010 YARDIM FİLOSUNUN OLUMLU VE OLUMSUZ YÖNLERİ -I-
- 03-06-2010 İSRAİL'İN HELÂKININ BAŞLANGICI
Makaleler
Hava Durumu