AHLAKI ALLAH’LA TEMELLENDİRMEK GEREK
Bünyamin ZERAN
30-11-2010 22:51
"Kavmi onunla tartışmaya girişti. Dedi ki: Beni doğru yola iletmişken Allah hakkında benimle tartışmaya mı kalkışıyorsunuz? Hem sizin ona ortak koştuklarınızdan ben korkmam; ancak Rabbim'in bir şey dilemiş olması başka. Rabbim'in ilmi her şeyi kuşatmıştır. Hâlâ düşünüp öğüt almayacak mısınız?
Allah'ın, size, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri ona ortak koşmaktan korkmuyorsunuz da, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden ne diye korkayım? Öyle ise iki taraftan hangisi güvende olmaya daha layıktır? Eğer biliyorsanız söyleyin." (6/80, 81)
İnsanlık, tarihsel süreç içerisinde Marx’ın ifade ettiği sınıf savaşından müteşekkil değildir. Hayatı belirleyen esas unsur Adem’in yaratılışından beri tevhid-şirk mücadelesidir. Ali Şeriati’nin ifadesiyle tarih, dine karşı dinin savaştığı bir süreçtir. Tevhid ve şirkin savaşı iyiler ve kötülerin savaşıdır.
İyi olmak Salih olmayı zorunlu kılar. İyi olup da Salih olmamak bencil olmak demektir. Neden böyle düşünmekteyim? Oysa Avrupa’nın anlayışındaki hümanizme teslim olarak düşünecek ve eyleme geçecek olursam iyi olmak demek insani her türlü eylemi meşru görmem demektir. Öyleyse burada iyilerin ve kötülerin savaşı demek insanlığı ilahlaştıran bireyciliğin önünü açan bir düşünceye taraf olurken insanlığa sınırlar koyan ve disipline eden her türlü düşünceye de karşı olmak demektir.
Dinlerin savaşında belki de en trajedik olan savaş, aynı din içerisinde farklı görüşlerin yol açtığı büyük savaşlardır. İslam, aynı dine iman edenleri kardeşler kılar, üstünlüğü ancak takva belirler ki, bu, kul tarafından belirlenebilecek bir olgu değildir. Her ne kadar imanın eyleme dönük yüzünde bir takım verileri insana sağlamış olsa da yine de kulluğun derecesini ölçmeye imkan vermez.
İslam, ahlakı, tevhidin üzerine bina eder. Ahlakın varlığı tevhide koşullandırılmıştır. Eğer tevhid varsa ahlak vardır yoksa ahlak da yoktur.
İnsan yaratan değildir, dolayısıyla yaratanmış gibi davranma hakkı da mevcut değildir. İnsan, Allah’ı hesaba katmayan bir yasa ihdas edemez, ekonomik model belirleyemez, sosyal ilişkileri düzenleyemez ve askeri-politik güç oluşturamaz. Eğer Allah’ı hesaba katmadan tüm bunları kendi aklıyla yapacak olursa kendisini yaratana karşı ahlaki davranmamış olur. Zira Allah insana cenneti sunduğunda onu yasak olan ağaca yaklaşmaması hususunda uyarmıştı. İnsan, ahlaki davranmadığı için cennetten kovulmuş ve insana ayıp yerleri gözükmüştü. İnsan, kendi ayıbını kapatmak için yine Allah’a muhtaç olmuş ve onun bağışlayıcılığında kendini terbiye etmeyi becerebilmiştir.
Bugün Batının anlamlandırdığı "evrensel ahlak kuralları" seküler bir dünyanın ömrünü uzatmak adına yapıldığından ahlaki olup olmadığı tartışma götürmektedir. Ahlak, kulun yasak meyveyi yediğini fark ettiğinde hemen yaratana sığınıp af dilemektir. Kısacası haddini bilmektir. İnsan, Allah’ı keşfettikçe, ona yakınlaştıkça, tevhide gark oldukça ahlaki davranışları da o oranda artar. Rabbin karşısında kendi acziyetini fark eder ve müstağnileşmeden yaşamanın yollarını arar. Dindaşlar arasındaki savaşların temelinde ahlaki yoksunluk yatar. Çünkü insanlar doğru olana, hak olana ulaşmak yerine kendi doğrularını karşıya dayatmak adına bir mücadeleye girişirler. Bu tavırla yapılan mücadelede Allah hesaba katılmadığı için yapılan savaş da bozgunculuktan öteye geçmez.
Ahlak, insanlara bir duruş da kazandırır. Zalimin karşısında direnmeyi ve hakkı haykırmayı da beraberinde getirir. Tıpkı İbrahim gibi, Musa gibi. İslam, müslümana şahsiyet kazandırırken bunu ahlakla yapar. Müminleri birbirlerine karşı merhametli yapan, kafirlere karşı dik ve onurlu yapan yine bu ahlaktır. İbrahim’i Nemrud’un karşısında güçlü kılan, Musa’yı ve Firavun’un büyücülerini Firavun’a karşı cesur yapan, Allah’ın kullarına tevhidle bütünleştirdiği ahlaktır. Özellikle son dönemde ihtiyacımız olan en önemli şeydir. Şahitliğin gereği olan bir eylemdir ahlaklılık. Eğer ki kul ahlakı Allah adına kökleştirmek yerine uygar dünyanın gerekliliği adına ya da herhangi bir şey adına kökleştirmeye çalışırsa yapmaya çalıştığı şey buzun üstüne bina inşa etmektir.
Ebu Talib’in ahlakına rivayetlerden elde ettiğimiz bilgilere göre vakıfız. Ne var ki bu ahlakın ona kazandırdığı bir şey olmamıştır. Çünkü ahlakını Allah inancı ile kökleştirmemiştir. Vazgeçemediği gururu onu Allah’a ve O’nun resulüne itaat ettirmemiştir. Yani kendisini yaratanın buyruklarına karşın kendi nefsi yasalarını koymuştur. Dünyada “hasen” adam olarak yaşamıştır belki ama “Salih insan” olarak ölmemiştir.
Bugün Müslümanlar olarak, inancını ahlakla güzelleştirenler olmak zorundayız. Bizim inancımızın topluma yansıyan yüzüdür bu. Eğer ki ahlaki duruşumuzda problem varsa, bu, yeterli inanca sahip olmadığımızdan kaynaklanmaktadır. Kendi doğrularımızı İslam’a maletme ahlaksızlığından vazgeçerek İslam’ın ilkelerine kayıtsız teslimiyet gösterme ahlaklılığına ulaşmak zorundayız. Yeryüzünde Müslümanlar arasında yeni din savaşları çıkarmamak için Allah’ın boyasıyla boyanmak zorundayız. Kardeşler olabilmek, kalblerimizin birbirlerine ısınması için tevhide bağlı ahlakı kuşanmak zorundayız. Çünkü Allah, Rab’dir. Yani terbiye edendir, ahlak kazandırandır. Eğer ki kul ahlak kazanmamışsa, Allah’ı terbiye edici olarak kabul etmiyor demektir. Bu durum ise kulun başlı başına terbiyesizliğine delalettir.
- 15-08-2024 YA EYYÜHEL MÜZZEMMİL
- 16-03-2024 SAHİP ÇIKILASI KELİMELERE TUTUNULMALI
- 09-12-2023 BEN FİLİSTİNİM
- 30-06-2023 HAYAL İL KURGU ARASINDA
- 01-12-2022 İNSANIN ALLAH'A OLAN YOLCULUĞU
- 03-08-2022 İNSANIN, ALLAH İLE OLAN İLİŞKİSİ
- 11-03-2022 İSLAM, TESLİM OLAN DEĞİL TESLİM ALAN BİR DİNDİR
- 01-05-2021 FEMİNİZM -II-
- 20-04-2021 FEMİNİZM -I-
- 27-06-2018 İSLAMİ DURUŞTAN TRANSEKSÜEL İSLAMCILIĞA GEÇİŞ
- 10-04-2017 İSLAMİ DÜŞÜNCE ÜZERİNE ELEŞTİREL BİR DENEME
- 16-03-2017 KORKU CUMHURİYETİ
- 02-09-2016 İSLAM OLMAK NE DEMEKTİR?
- 20-02-2015 BİZLERİ İNŞA EDEN TERBİYE KİME AİT?
- 16-03-2014 RACHEL CORRİE
- 31-12-2013 İSLAMİ MUHALEFET GELENEĞİNE DUYULAN İHTİYAÇ
- 04-11-2013 "ORTADOĞU"DAKİ OLAYLAR VE MÜSLÜMANLAR
- 08-09-2013 SAFLARI KARIŞTIRMADAN NEREDE DURDUĞUNU BİLMEK GEREK
- 30-04-2013 MODERNİTENİN TÜKETTİĞİ İNSAN
- 04-02-2013 ÇAĞA TANIK OLMAK AMA HANGİ BİLGİ TEMELİNDE!
- 27-01-2013 BATI’NIN DÜNÜ VE DÜNYANIN BUGÜNÜ
- 24-12-2012 İHMAL EDİLMİŞ BİR TERİM OLARAK "İSLAMİ MÜCADELE"
- 01-12-2012 ÇAĞIN DİNAMİKLERİNE KARŞI DURUŞ
- 14-10-2012 TEVHİD SÖYLEMİMİZ NEDEN KİMSEYİ RAHATSIZ ETMİYOR?
- 14-09-2012 TÜKETİM TOPLUMUNDAN TÜKETİLEN TOPLUMA
- 24-06-2012 KELİMELERİN EDEBİ
- 16-05-2012 ALİM OLMAK MI ENTELEKTÜEL OLMAK MI?
- 12-04-2012 DÜŞÜNCE, KURUMLARDAN ÜSTÜN TUTULMALIDIR
- 15-03-2012 ÇAĞIN İLERİSİNDE VE GERİSİNDE OLMAK...
- 13-02-2012 MODERN DÜNYAYI İSLAM'LA YENİDEN TANIMLAMAK
- 13-01-2012 HAYATA RABB’İN ADIYLA BAKABİLMEK
- 22-11-2011 ÇAĞIN YENİ PUTÇULUĞU: MARKALAŞMA
- 04-11-2011 KUR’AN’DA İSİM KAVRAMI
- 26-10-2011 AÇLIK GÜNÜNDE YOKSULU DOYURMAK...
- 04-10-2011 BİR KUR'AN KAVRAMI OLARAK "İLİM"
- 05-09-2011 BATI’NIN DÜNÜ VE DÜNYANIN BUGÜNÜ
- 02-08-2011 MEKKE TOPLUMU VE YAŞADIĞIMIZ TOPLUM KARŞILAŞTIRMASI
- 20-06-2011 AKIL TOPLUMU
- 21-04-2011 MÜSLÜMANLARIN ZİHNİ SAVRULMALARINA DUR DENMELİDİR
- 24-12-2010 ÖLÜM ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ
- 30-11-2010 AHLAKI ALLAH’LA TEMELLENDİRMEK GEREK
- 28-10-2010 KUR’AN’I TERSİNDEN OKUMAK
- 07-10-2010 DÜŞÜNCEYİ DİRİ TUTABİLMEK GEREK
- 20-09-2010 ÖZELEŞTİRİYE İHTİYACIMIZ VAR
- 23-08-2010 KULLUĞU ÖZGÜRLÜĞE TERCİH EDİYORUM
- 31-07-2010 ÇOCUKLAR NEYİN MİRASÇISIDIR?
- 15-07-2010 ZAMANIN FIRTINALARINDAN KORUNMAK GEREK
- 05-07-2010 NİTELİK Mİ NİCELİK Mİ?
- 21-06-2010 GÜNDEMLER GÜNDEM OLA
- 07-06-2010 GELİŞİM Mİ, BAŞKALAŞIM MI?
- 25-05-2010 MÜSLÜMAN OLMAK TARAF OLMAKTIR
- 11-05-2010 SALİH AMEL KÂFİRLERİ NİÇİN ÖFKELENDİRMELİDİR?
- 25-04-2010 NUH’UN GEMİSİNE BİNMEK
- 14-04-2010 SORULAR VE SORUMLULUKLARIMIZ
- 30-03-2010 DOKUNULMAZLIKLARIMIZI KALDIRALIM
- 18-03-2010 HAYATA HİKMETLE DOKUNABİLMEK GEREK
- 25-02-2010 BİZ HANGİ SINIRLARIN ADAMIYIZ?
- 13-02-2010 BEN DEĞİŞMEDEN DÜNYA NE KADAR DEĞİŞİR?
- 05-02-2010 AÇILIMDAN YANA MIYIZ HİCRETTEN YANA MI?
- 01-02-2010 AHLAK, İNSANIN KENDİNE YABANCILAŞMASINA ENGELDİR
- 17-01-2010 BİLİNCİME SAHİP MİYİM!
- 07-01-2010 FARK EDEBİLİYOR MUYUZ?
- 22-12-2009 UZUN BİR YOLCULUĞUN İMGELERİ
- 31-07-2009 İÇE DÖNÜK ŞAHİTLİK VE BİREY OLGUSU
- 04-02-2009 BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ
- 18-01-2009 KUŞANMAK YA DA SLOGANLARLA DEŞARZ OLMAK
- 31-12-2008 GAZZE’DE GÖZÜ YAŞLI ÇOCUKLAR
- 29-11-2008 YAŞAMAYA DAİR...
- 16-11-2008 AYNADA KENDİMİZİ SEYRETMEK
- 03-11-2008 ŞEHADET ANCAK ŞAHİTLİK YAPANLARINDIR
- 07-10-2008 "VE SİZLER ÜÇ SINIF OLDUĞUNUZ ZAMAN..."
- 05-09-2008 KUR'AN "AYKIRI" BİR MESAJDIR
Makaleler
Hava Durumu