RACHEL CORRİE
Bünyamin ZERAN
16-03-2014 19:43
Vicdanını kaybetmiş bir dünyada bir vicdan sahibi olarak çıktığı yolculuğu henüz 23 yaşında iken noktaladı. Ölümü olay oldu. Aslında ölümünü olay kılan şey onun Amerikalı oluşuydu. Çünkü Amerika can alıcı, kan emici vampir bir yaratık olarak anılırken oradan zulmün tam ortasından aykırı bir ses duyulmuştu. Onun adı RachelCorrie idi.İnsanlar televizyonlarının başında ölen onlarca Filistinliyi umursamazken o aynı dine ait olmasa bile oradaki acıyı içinde hissetmiş olmalıydı. İnsan olanın vicdanı olurdu ya insanlığını kaybetmişlerin! Evet onların esfelesafilin oluşlarından olacak ki vicdanlarını kaybetmişlerdi. RachelCorrie belki de insanlığa bir mesaj taşıyordu: “Ey insanlar içinizde hala vicdan taşıyan birileri var” dercesine haykırıyordu. Vicdan insan olmanın ön koşuluydu ve o Corrie’de fazlasıyla vardı.İnsan olmak beşer olmaktan elbette farklıdır. Çünkü beşer irade sahibi değildir henüz. Oysa insan irade sahibidir seçebilir. İşte beşeri insan kılan en önemli şey eşyayla kurduğu ilişki veya kendisine öğretilen ilişki biçimidir. İnsan olmak Allah’ın vahyine karşın seçim yapabilme özgürlüğünü elinde bulundurabilmektir. İnsan seçer ve hayatı başlar. Ya mümin olur yahut kafir. Batının dillendirdiği hümanizma içine sıkışarak yaşanılan hayat insanı cennete götürmez elbette. Ama Allah’ın affediciliğine sığınılarak vurdumduymaz bir şekilde dünyanın olumsuz gidişatına ses çıkarmamak ve zulme ortak olmak da insanı cennete götürmeyecektir.Corrie, şairin deyişiyle ısmarlama bir hayatı bırakmıştı her ne kadar görenler üstünde iyi duruyor deseler bile o kendisi için biçilen hayatı bir kenara bırakarak yürüyordu yolunda. Henüz 10 yaşında iken ve bir ilkokul öğrencisi iken yaptığı konuşmada “üçüncü dünya ülkelerindeki insanlarda tıpkı bizim gibi düşünür, endişelenir, güler ve ağlar. Anlamalıyız ki onlar bizim rüyalarımızı görüyor bizde onların” diyordu. Ama bu endişeyi Corrie’nin hissettiği gibi etrafında çoğu kimse hissetmiyordu. Zulme karşı okkalı bir duruş her kula nasip olmuyor.Allah vicdan sahibi bir insana tertemiz kalabilme fırsatını hep veriyor. İşte Corrie vicdanı tertemiz bir insan olarak adını tarihe yazdırmışbir insandır. Kendini Müslüman olarak tarif edip de ölen Yahudi çocukları için içinin yağlarının eridiğini söyleyen ama ölen Filistinli çocuklar için dualarını dahi esirgeyen zavallılara karşın farklı bir dine ait olsak da aynı vicdan penceresinden bakışlarımızın çakıştığı biri elbette çok daha kıymetli ve değerlidir. Acının, zulmün adresi olmaz Müslüman için. Kime zulmediliyorsa ve kim acılar içinde kıvranıyorsa oradaki ateşi, kötülüğü öncelikle bizzat elimizle ve dilimizle düzeltmemizi isteyen bir dine mensubuz çünkü.Yaşamak hakkını elinde bulunduran her kimse için, dünyayı zulme boğmak isteyen her zalime karşı onurlu bir dik duruşa ihtiyacımız var. Corrie bize bunu yeterince hatırlatmış olmalı sanırım. Zulmün çıkmaz sokakta olduğunu ve bunca zalimliğin ortasında çekirdeğini, çerezini alıp televizyon karşısına geçerek dizi seyretmek veya maç seyredip deşarz olmak yerine veya Amerika’nın saygın bir üniversitesinde kariyer yapmak yerine Buldozerlerin altında kalarak ölmeyi tercih etti.Çünkü bunca zulmün ortasında sessizce bir köşede ölmek yerine onurluca ve yiğitçe haykırarak ölmeyi tercih etti. Ölümünü herkes duydu görevini yapmış olmanın ferahlığı içinde son yolculuğuna uğurlandı. Adı tarihe insan gibi insan olarak geçti. Esfelesafilinler içinden ayrıldı. Kendine dünyada acı bir kök tadı seçmişti, yakın yerde soluklanacak gölge ona yoktu. Uzun yola çıkmaya hüküm giymişti. Dünyaya dair tüm heveslerinden hem de henüz hayatının baharında 23 yaşında iken vazgeçmişti. Bir macera perest olarak tanımlayabilir bir çok insan belki de delinin biri… ama dünyada kendini akıllı olarak gören zalimler karşısında deliler olmalı ki dünyanın yaşanabilir bir yer olduğu hususunda umutlarımız olabilsin.Müslümanlar bu dünyanın ya delileri ya da teröristleri olarak anılmaktadırlar. Corrie gibiler de bu dünyanın farklı tip delileridir. İman etmiş delilerden olmasını çok isterdim. Ama en azından çocuklarımıza anlatacağımız hikayelerimizde ya da kıssalarımızda vicdan sahibi bir insan olarak anabileceğimiz hem de zulmün merkezinden saf bir maden gibi çıkmış güzide bir insanı anacağız. Ve uğrunda ölünesi değerler olduğunu tekrar tekrar hatırlayacağız. Zalimlerin ne kadar ürkek, korkak ve çaresiz olduklarını hatırlayacağız. Ve hala kendimiz için ve dünya için bir umudun varolduğunu göreceğiz.
YORUMLAR
Henüz Yorum Yok !
Diğer Yazıları
- 15-08-2024 YA EYYÜHEL MÜZZEMMİL
- 16-03-2024 SAHİP ÇIKILASI KELİMELERE TUTUNULMALI
- 09-12-2023 BEN FİLİSTİNİM
- 30-06-2023 HAYAL İL KURGU ARASINDA
- 01-12-2022 İNSANIN ALLAH'A OLAN YOLCULUĞU
- 03-08-2022 İNSANIN, ALLAH İLE OLAN İLİŞKİSİ
- 11-03-2022 İSLAM, TESLİM OLAN DEĞİL TESLİM ALAN BİR DİNDİR
- 01-05-2021 FEMİNİZM -II-
- 20-04-2021 FEMİNİZM -I-
- 27-06-2018 İSLAMİ DURUŞTAN TRANSEKSÜEL İSLAMCILIĞA GEÇİŞ
- 10-04-2017 İSLAMİ DÜŞÜNCE ÜZERİNE ELEŞTİREL BİR DENEME
- 16-03-2017 KORKU CUMHURİYETİ
- 02-09-2016 İSLAM OLMAK NE DEMEKTİR?
- 20-02-2015 BİZLERİ İNŞA EDEN TERBİYE KİME AİT?
- 16-03-2014 RACHEL CORRİE
- 31-12-2013 İSLAMİ MUHALEFET GELENEĞİNE DUYULAN İHTİYAÇ
- 04-11-2013 "ORTADOĞU"DAKİ OLAYLAR VE MÜSLÜMANLAR
- 08-09-2013 SAFLARI KARIŞTIRMADAN NEREDE DURDUĞUNU BİLMEK GEREK
- 30-04-2013 MODERNİTENİN TÜKETTİĞİ İNSAN
- 04-02-2013 ÇAĞA TANIK OLMAK AMA HANGİ BİLGİ TEMELİNDE!
- 27-01-2013 BATI’NIN DÜNÜ VE DÜNYANIN BUGÜNÜ
- 24-12-2012 İHMAL EDİLMİŞ BİR TERİM OLARAK "İSLAMİ MÜCADELE"
- 01-12-2012 ÇAĞIN DİNAMİKLERİNE KARŞI DURUŞ
- 14-10-2012 TEVHİD SÖYLEMİMİZ NEDEN KİMSEYİ RAHATSIZ ETMİYOR?
- 14-09-2012 TÜKETİM TOPLUMUNDAN TÜKETİLEN TOPLUMA
- 24-06-2012 KELİMELERİN EDEBİ
- 16-05-2012 ALİM OLMAK MI ENTELEKTÜEL OLMAK MI?
- 12-04-2012 DÜŞÜNCE, KURUMLARDAN ÜSTÜN TUTULMALIDIR
- 15-03-2012 ÇAĞIN İLERİSİNDE VE GERİSİNDE OLMAK...
- 13-02-2012 MODERN DÜNYAYI İSLAM'LA YENİDEN TANIMLAMAK
- 13-01-2012 HAYATA RABB’İN ADIYLA BAKABİLMEK
- 22-11-2011 ÇAĞIN YENİ PUTÇULUĞU: MARKALAŞMA
- 04-11-2011 KUR’AN’DA İSİM KAVRAMI
- 26-10-2011 AÇLIK GÜNÜNDE YOKSULU DOYURMAK...
- 04-10-2011 BİR KUR'AN KAVRAMI OLARAK "İLİM"
- 05-09-2011 BATI’NIN DÜNÜ VE DÜNYANIN BUGÜNÜ
- 02-08-2011 MEKKE TOPLUMU VE YAŞADIĞIMIZ TOPLUM KARŞILAŞTIRMASI
- 20-06-2011 AKIL TOPLUMU
- 21-04-2011 MÜSLÜMANLARIN ZİHNİ SAVRULMALARINA DUR DENMELİDİR
- 24-12-2010 ÖLÜM ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ
- 30-11-2010 AHLAKI ALLAH’LA TEMELLENDİRMEK GEREK
- 28-10-2010 KUR’AN’I TERSİNDEN OKUMAK
- 07-10-2010 DÜŞÜNCEYİ DİRİ TUTABİLMEK GEREK
- 20-09-2010 ÖZELEŞTİRİYE İHTİYACIMIZ VAR
- 23-08-2010 KULLUĞU ÖZGÜRLÜĞE TERCİH EDİYORUM
- 31-07-2010 ÇOCUKLAR NEYİN MİRASÇISIDIR?
- 15-07-2010 ZAMANIN FIRTINALARINDAN KORUNMAK GEREK
- 05-07-2010 NİTELİK Mİ NİCELİK Mİ?
- 21-06-2010 GÜNDEMLER GÜNDEM OLA
- 07-06-2010 GELİŞİM Mİ, BAŞKALAŞIM MI?
- 25-05-2010 MÜSLÜMAN OLMAK TARAF OLMAKTIR
- 11-05-2010 SALİH AMEL KÂFİRLERİ NİÇİN ÖFKELENDİRMELİDİR?
- 25-04-2010 NUH’UN GEMİSİNE BİNMEK
- 14-04-2010 SORULAR VE SORUMLULUKLARIMIZ
- 30-03-2010 DOKUNULMAZLIKLARIMIZI KALDIRALIM
- 18-03-2010 HAYATA HİKMETLE DOKUNABİLMEK GEREK
- 25-02-2010 BİZ HANGİ SINIRLARIN ADAMIYIZ?
- 13-02-2010 BEN DEĞİŞMEDEN DÜNYA NE KADAR DEĞİŞİR?
- 05-02-2010 AÇILIMDAN YANA MIYIZ HİCRETTEN YANA MI?
- 01-02-2010 AHLAK, İNSANIN KENDİNE YABANCILAŞMASINA ENGELDİR
- 17-01-2010 BİLİNCİME SAHİP MİYİM!
- 07-01-2010 FARK EDEBİLİYOR MUYUZ?
- 22-12-2009 UZUN BİR YOLCULUĞUN İMGELERİ
- 31-07-2009 İÇE DÖNÜK ŞAHİTLİK VE BİREY OLGUSU
- 04-02-2009 BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ
- 18-01-2009 KUŞANMAK YA DA SLOGANLARLA DEŞARZ OLMAK
- 31-12-2008 GAZZE’DE GÖZÜ YAŞLI ÇOCUKLAR
- 29-11-2008 YAŞAMAYA DAİR...
- 16-11-2008 AYNADA KENDİMİZİ SEYRETMEK
- 03-11-2008 ŞEHADET ANCAK ŞAHİTLİK YAPANLARINDIR
- 07-10-2008 "VE SİZLER ÜÇ SINIF OLDUĞUNUZ ZAMAN..."
- 05-09-2008 KUR'AN "AYKIRI" BİR MESAJDIR
Makaleler
Hava Durumu