MÜSLÜMANLARIN ZİHNİ SAVRULMALARINA DUR DENMELİDİR
Bünyamin ZERAN
21-04-2011 06:17
Liberal demokratlar İslam ülkelerinde istedikleri demokrasiyi inşa edebilmek için muhafazakarlarla iş yapmayı tercih ettiler. Zira yıllardır Türkiye örneğinde olduğu gibi tek partili anlayıştan, diktatörlükten bıkan usanan bir halkı kendi değerleriyle barışık kendileri gibi halktan gelen seçkin bir topluluktan çıkmamış liderlerle dönüştürmek doğru bir hamle olacaktı. Çünkü o zaman halk böylelerine itibar edecek ve onun izlediği yolu takip edecekti. Neticede muhafazakarların ortaya koyacağı, bayraktarlığını yapacağı değerler geleneksel Sünni anlayış dairesi içinde cihat ruhunu kaybetmiş, batılı değerlere öykünen, daha fazla özgürlük, daha fazla demokrasi ve daha müreffeh hayat vadeden seküler, laik bir yaşamdan başka bir şey olmayacaktı.
Fehmi Huveydi 19 nisan 2011 tarihinde Star gazetesinde yazdığı yazıda Mısır devleti özelinde sivil devletle dini devleti tahlil ettikten sonra esas enerjinin muhafazakar demokrasiyi inşa etmeye harcanması gerektiğini söylemektedir. Bu da gösteriyor ki İslam toplumunun entelektüelleri de Batılı dili kullanmayı ve Batı’nın kavramlarına yaslanarak düşünmeyi kendilerine ilke edinmiş durumdalar. Böylesi bir durum ister istemez İslam dünyasını Batı’ya teslim etmekten başka bir sonuç doğurmayacaktır.
Ortadoğu’da gerçekleşen devrimlerin İslami bir taleple olmadığını daha fazla özgürlük talepleriyle oluştuğunu ifade ettiğimizde kendisini devrimci iyimserlikle tanımlayan bir kısım kardeşler bizim bu düşüncemizi komplocu bir yaklaşım olarak nitelendirmişlerdi. Bugün şekillenmekte olan Ortadoğu’ya baktığımızda kazanan tarafın yine Batı olduğu gerçeğine tanık oluruz. Zira bir kısım düşüncelere göre bir kötüyü daha az diğer kötüye tercih edebileceğimiz inancıdır. Burada asıl sorun bizim bakış açımızdan kaynaklanmaktadır diye düşünüyorum.
Biz en doğru düşünceyi ortaya koyarak en doğru yaşam tarzını mı inşaya çalışmalıyız yoksa illa ne olursa olsun adı İslam olan bir devlet mi inşa etmek için çalışmalıyız? Ya da soruyu biraz değiştirelim diktatörlerin zulmünden sıyrılıp modernitenin elinde, özgürlük söylevleri atarken yeni bir köleliği diktatörlüğe tercih mi etmeliyiz? Allah’ın istediği şey tevhid ilkesine bağlı bir yaşamı varetmektir. Eğer ki tevhid esasından sapılarak bir devlet inşa edilecek olsa ve adı da İslam olsa hiç kıymeti yoktur. İslam kurumların korunmasına değil tevhidin korunmasına önem verir.
Dolayısıyla içerisinde tevhid olmayan bir kuruluşun, devletin, yapının varlığı ancak tağuta hizmet edeceğinden Mescid-i Dırar örneğinde olduğu gibi böylesi yapıların hiçbir kıymeti yoktur ve yıkılması ayakta durmasından daha hayırlıdır. Tabi bunları yine devrimci iyimserlikle bir kazanım olarak görmek tevhidi söylemi anlayamamak demektir. Buradan hareketle Müslümanlar kazanım olarak gördükleri şeyleri iyi bir tahlile tabi tutarak neyi kaybettiklerini düşünmek zorundalar. Çünkü Müslümanlar nitelikli bir topluluk olmaktan daha çok nicelikli toplum olmaya doğru kaymaktadır. Bu durumda fikrin korunması ve tevhidin inşasından daha çok yapının korunması önem kazandığından söylevler giderek batılılaşmakta ve İslami olandan olmayana doğru yavaş yavaş makas açılmaktadır. Müslümanlar giderek daha fazla politize olmakta ve muhafazakar iktidarların sözcüsü gibi hareket etmeye başlamaktadırlar.
Müslümanlar öyle bir noktaya doğru yol almaktalar ki nerdeyse demokrasiyi eleştirmek, muhafazakarlığı eleştirmek adeta dinden çıkmak gibi algılanmaktadır. Oysa demokrasiyi, muhafazakarlığı, liberalizmi savunmanın “Allah’ı hayatımda istemiyorum ve onu yalnızca göklerin Rabbi olarak tanıyorum” anlamına geldiğini söylediğimizde bizleri tekfircilikle suçluyorlar. Demokrasinin, liberalizmin temelinde özgürlük olduğunu bu özgürlüğün insanın tanrıya karşı kazanmış olduğu özgürlüğü temsil etiğini ve bu elde edilmiş özgürlükle tanrıya eşit olduğunu zanneden bir batılı kafayı anlatmaya çalışıyoruz.
Batılıların artık tanrıya ait olmayan bir yönetimin, toplumsal bir sözleşmenin varolması gerektiğini iddia ettikleri bir anlayışı dillendirdiklerini anlatmaya çalışıyoruz. Ne var ki sözler yankılanarak bize geri dönüyor. Çünkü Müslümanlar okumayı bıraktılar, tefekkürü bıraktılar ve Allah’a olan samimi duygularından arınarak yorulmuşları oynamaya başladılar. Nitelik duygusundan arınarak niceliğe önem verdiklerinden kalabalıkları muhafaza edebilmek adına politize olmaya başladılar. Artık Müslümanlar kendi kavramlarını daha fazla konuşmaya, daha fazla tefekkür etmeye zaman harcamalılar. Çünkü bizim için anlamlı olan davranış budur.
Allah’a koşulsuz teslim olmayı becerebildiğimizde ve Allah’ın ipine tutunmayı ve O’nun boyasıyla boyanmayı ilke edindiğimizde daha çok kardeşler olduğumuzu ve bir şeyler yapabildiğimizi göreceğiz. Şükrü Hüseyinoğlu kardeşimizin yazısında anlattığı hikayedeki gibi “senin qulhun sana benim qulhum bana” diyerek Kur’an anlayışlarımızı Kur’an'ın kendi özüne yakışır şekilde anlamayı terk ederek Batılı bir tarzda anlamaya ve çözümlemeye çalışırsak dinde savrulmaları olabildiğince çok yaşarız.
Bize lazım olan şey Allah’a sonsuz bir şekilde güvenip onun otoritesine ram olarak yaşamaktır. Yani ihtiyacımız olan şey: Takva (sakınmak), iman ve Salih ameldir.
- 15-08-2024 YA EYYÜHEL MÜZZEMMİL
- 16-03-2024 SAHİP ÇIKILASI KELİMELERE TUTUNULMALI
- 09-12-2023 BEN FİLİSTİNİM
- 30-06-2023 HAYAL İL KURGU ARASINDA
- 01-12-2022 İNSANIN ALLAH'A OLAN YOLCULUĞU
- 03-08-2022 İNSANIN, ALLAH İLE OLAN İLİŞKİSİ
- 11-03-2022 İSLAM, TESLİM OLAN DEĞİL TESLİM ALAN BİR DİNDİR
- 01-05-2021 FEMİNİZM -II-
- 20-04-2021 FEMİNİZM -I-
- 27-06-2018 İSLAMİ DURUŞTAN TRANSEKSÜEL İSLAMCILIĞA GEÇİŞ
- 10-04-2017 İSLAMİ DÜŞÜNCE ÜZERİNE ELEŞTİREL BİR DENEME
- 16-03-2017 KORKU CUMHURİYETİ
- 02-09-2016 İSLAM OLMAK NE DEMEKTİR?
- 20-02-2015 BİZLERİ İNŞA EDEN TERBİYE KİME AİT?
- 16-03-2014 RACHEL CORRİE
- 31-12-2013 İSLAMİ MUHALEFET GELENEĞİNE DUYULAN İHTİYAÇ
- 04-11-2013 "ORTADOĞU"DAKİ OLAYLAR VE MÜSLÜMANLAR
- 08-09-2013 SAFLARI KARIŞTIRMADAN NEREDE DURDUĞUNU BİLMEK GEREK
- 30-04-2013 MODERNİTENİN TÜKETTİĞİ İNSAN
- 04-02-2013 ÇAĞA TANIK OLMAK AMA HANGİ BİLGİ TEMELİNDE!
- 27-01-2013 BATI’NIN DÜNÜ VE DÜNYANIN BUGÜNÜ
- 24-12-2012 İHMAL EDİLMİŞ BİR TERİM OLARAK "İSLAMİ MÜCADELE"
- 01-12-2012 ÇAĞIN DİNAMİKLERİNE KARŞI DURUŞ
- 14-10-2012 TEVHİD SÖYLEMİMİZ NEDEN KİMSEYİ RAHATSIZ ETMİYOR?
- 14-09-2012 TÜKETİM TOPLUMUNDAN TÜKETİLEN TOPLUMA
- 24-06-2012 KELİMELERİN EDEBİ
- 16-05-2012 ALİM OLMAK MI ENTELEKTÜEL OLMAK MI?
- 12-04-2012 DÜŞÜNCE, KURUMLARDAN ÜSTÜN TUTULMALIDIR
- 15-03-2012 ÇAĞIN İLERİSİNDE VE GERİSİNDE OLMAK...
- 13-02-2012 MODERN DÜNYAYI İSLAM'LA YENİDEN TANIMLAMAK
- 13-01-2012 HAYATA RABB’İN ADIYLA BAKABİLMEK
- 22-11-2011 ÇAĞIN YENİ PUTÇULUĞU: MARKALAŞMA
- 04-11-2011 KUR’AN’DA İSİM KAVRAMI
- 26-10-2011 AÇLIK GÜNÜNDE YOKSULU DOYURMAK...
- 04-10-2011 BİR KUR'AN KAVRAMI OLARAK "İLİM"
- 05-09-2011 BATI’NIN DÜNÜ VE DÜNYANIN BUGÜNÜ
- 02-08-2011 MEKKE TOPLUMU VE YAŞADIĞIMIZ TOPLUM KARŞILAŞTIRMASI
- 20-06-2011 AKIL TOPLUMU
- 21-04-2011 MÜSLÜMANLARIN ZİHNİ SAVRULMALARINA DUR DENMELİDİR
- 24-12-2010 ÖLÜM ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ
- 30-11-2010 AHLAKI ALLAH’LA TEMELLENDİRMEK GEREK
- 28-10-2010 KUR’AN’I TERSİNDEN OKUMAK
- 07-10-2010 DÜŞÜNCEYİ DİRİ TUTABİLMEK GEREK
- 20-09-2010 ÖZELEŞTİRİYE İHTİYACIMIZ VAR
- 23-08-2010 KULLUĞU ÖZGÜRLÜĞE TERCİH EDİYORUM
- 31-07-2010 ÇOCUKLAR NEYİN MİRASÇISIDIR?
- 15-07-2010 ZAMANIN FIRTINALARINDAN KORUNMAK GEREK
- 05-07-2010 NİTELİK Mİ NİCELİK Mİ?
- 21-06-2010 GÜNDEMLER GÜNDEM OLA
- 07-06-2010 GELİŞİM Mİ, BAŞKALAŞIM MI?
- 25-05-2010 MÜSLÜMAN OLMAK TARAF OLMAKTIR
- 11-05-2010 SALİH AMEL KÂFİRLERİ NİÇİN ÖFKELENDİRMELİDİR?
- 25-04-2010 NUH’UN GEMİSİNE BİNMEK
- 14-04-2010 SORULAR VE SORUMLULUKLARIMIZ
- 30-03-2010 DOKUNULMAZLIKLARIMIZI KALDIRALIM
- 18-03-2010 HAYATA HİKMETLE DOKUNABİLMEK GEREK
- 25-02-2010 BİZ HANGİ SINIRLARIN ADAMIYIZ?
- 13-02-2010 BEN DEĞİŞMEDEN DÜNYA NE KADAR DEĞİŞİR?
- 05-02-2010 AÇILIMDAN YANA MIYIZ HİCRETTEN YANA MI?
- 01-02-2010 AHLAK, İNSANIN KENDİNE YABANCILAŞMASINA ENGELDİR
- 17-01-2010 BİLİNCİME SAHİP MİYİM!
- 07-01-2010 FARK EDEBİLİYOR MUYUZ?
- 22-12-2009 UZUN BİR YOLCULUĞUN İMGELERİ
- 31-07-2009 İÇE DÖNÜK ŞAHİTLİK VE BİREY OLGUSU
- 04-02-2009 BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ
- 18-01-2009 KUŞANMAK YA DA SLOGANLARLA DEŞARZ OLMAK
- 31-12-2008 GAZZE’DE GÖZÜ YAŞLI ÇOCUKLAR
- 29-11-2008 YAŞAMAYA DAİR...
- 16-11-2008 AYNADA KENDİMİZİ SEYRETMEK
- 03-11-2008 ŞEHADET ANCAK ŞAHİTLİK YAPANLARINDIR
- 07-10-2008 "VE SİZLER ÜÇ SINIF OLDUĞUNUZ ZAMAN..."
- 05-09-2008 KUR'AN "AYKIRI" BİR MESAJDIR
Makaleler
Hava Durumu