KUR'AN "AYKIRI" BİR MESAJDIR
Bünyamin ZERAN
05-09-2008 10:29
Kur’an, değerlerin al aşağı edildiği, toplumsal çöküşün çok hızlı olduğu bir süreçte aykırı bir ses olarak indirilmiştir. Aykırıdır, çünkü topluma unuttuğu belki de hiç hatırlamak istemediği değerleri ona hatırlatarak onu insan olmaya davet etmiştir. Kur'an bir medeniyet inşa etmiştir. Çölün kavurucu sıcaklarından, kızgın kumlarından yeni bir medeniyet kurmuştur. Bu medeniyet temelini İbrahim (a.s.) ve İsmail'in (a.s.) yükselttiği Kabe’nin merkeze alınarak oluştuğu medeniyettir.
Kur’an acelecilikten uzak ama kararlı bir yöntemle, hayvandan daha aşağı konuma düşmüş toplumu yeryüzünün en seçkin topluluğu kılmıştır. Bunu Kur’an mucizesi yapmıştır. Kur’an bireyden topluma doğru ilerleyen bir metotla bunu başarmıştır. Kur’an ilkelerine sıkı sıkıya bağlı bir Resul'ün müşahhas önderliğinde bu medeniyet zirvesine ulaşmıştır. Bugün aynı medeniyeti oluşturamamaktan yakınmak yerine bugün bu medeniyeti oluşturmak için ne kadar ciddiyetle Kur’an’a yaklaştığımızı sorgulamamız gerekiyor. Kur’an bizim için kültürümüzü artıran, sorulunca cevap verebilme yeteneği kazandıran bir kitap mı yoksa içimizdeki kızgın çöllerden yepyeni bir insan oluşturan müşahhas bir kitap mı?
Kısacası asıl mesele Kur’an'a bakış problemimizde yatmaktadır. Biz Kitab'a iman etmek için yaklaştığımızda kendini açabilen bir kitaptır. Diğer türlü mesajlarını insana vermeyen bir kitaptır Kur’an. Vakıa suresi 79. ayeti “ona temiz olanlar dışındakiler dokunamaz” ayeti (Gerçi bu ayetteki asıl kasıt, Kur'an'ın kendisinde muhafaza edildiği Kitabı Meknun'a ancak mutahhar (temiz) olan melekler dışında hiçbir varlığın dokunamayacağıdır) hep abdestli okumanın gereği olarak değerlendirildi. Oysa dokunmak hissetmektir. Bir kitabı okuyabilirsiniz ama onu hissedebilir misiniz? Hissetmek dokunmakla yaşamakla mümkündür. Bu sözün değerini bilmeyenler bilmelidirler ki, bu Kitap Levhi Mahfuz'da korunmakta ve alemlerin Rabbi tarafından indirilmedir. Öyleyse bunu yaşayacak, bunu tüm benliği ile hissedecek olanlar da ancak tertemiz olanlardır. Takva elbisesini bürünen ve bu elbiseyi kirletmemek için olanca varlığıyla mücadele edenlerdir bu Kitab'a dokunacaklar. İşte bu dokunuş gereklidir Kur’an’a ki değişim başlasın. Zira Allah, bir toplumun kendinde olanı değiştirmedikçe o toplumu değiştirmeyeceğini bildirmiştir. (13/11) Birey, değişimi arzulayacak kendini kendi kabullerine göre yaşamayı terk edecek ve Kur’an’ın yol göstericiliğine bırakacak işte o vakit iş hayatından ev hayatına; çocuklarıyla olan ilişkisinden arkadaşlarıyla olan ilişkisine kadar her şey sil baştan şekillenecektir.
Yüzü birbirine dönük, evleri karşılıklı kurulan bir toplum, bireyin inşasıyla yavaş yavaş oluşacaktır. Mekke’de Resul'ün davetiyle başlayan bir hareket on üç yıl boyunca bireyin inşasıyla meşgul olmuştur. On üç yıl boyunca her türlü baskı ve şiddete rağmen Müslüman kalmayı kendine şeref bilmiş o değerli şahsiyetler kıyamete kadar kendilerinden bahsettirecek bir medeniyetin mimarları olmuştur. Kaldı ki o zamanın baskıları şimdiki baskılara binaen çok daha gaddar ve çok daha acımasızdır. Bugün insanlar genellikle rızık endişesiyle hareket etmekte ve kendilerini İslami değerlerden uzaklaştıran maddeye dayalı bir yaşantıyı yüceltmektedirler. Fakirlik endişesiyle çocukları öldürme şekli değişmiştir. Toprağa diri diri gömülen kız çocuklarının yerini artık ilerde savcı olsun, doktor olsun, hakim olsun ve bunun için de İslami kurum ve kuruluşlardan uzak dursun, namaz kılmasın, başını örtmesin diyen bir öldürme şekli almıştır.
Hayata bakışı sadece gelecekte iyi bir koltuk kapma ideali olan ve Kur’an’ı da bu arzularına engel çıkarmayacak şekilde okuyan bir bireyden, bir topluluktan asla ve asla bir medeniyet neş’et etmeyecektir. Çünkü bireyi kökünden koparan, hayatın içinde özne olmaktan alıp nesne konumuna indirgeyen, düzenin programlanmış robotları haline getiren bir düşünceden ancak kölelik, hiçlik ve zillet neş’et eder.
Kur’an bireye köleliği değil kulluğu sunar. Birçok efendilerin kölesi olmaktansa tek bir Rabbe hem de onu yaratan ve terbiye eden Rabb’e sadık kul olmasını salık verir. Kulluk bireyin kendi gerçeğini görmesi, kendini yaratan, kendine kalemle yazmayı öğreten ve daha bilmediği birçok şeyi öğreten, insan olarak yaşaması için ona eşyanın isimlerini öğreten İlah’a boyun eğmesidir. Bu boyun eğiş onun şerefini yükselten bir boyun eğiştir. Bireyi hayatın öznesi yapan bir boyun eğiştir. Oysa kölelik; kendisiyle eşit yaratılmış bireylere zorbalıkla, paranın gücüyle ya da dünyalık makam ve mevki ihtirasıyla zoraki bir boyun eğiş olup bireyi nesneleştiren bir eylemdir. Öyleyse Kur’an’ı okurken zincirlerimizden kurtulmak için okumak zorundayız. Örtülerimizden sıyrılmak, takva elbiselerimizi tertemiz kuşanmak için okumak zorundayız. Ancak böylesi bir okuyuşla özgürleşebiliriz. Buna ihtiyacımız var. Çünkü bireyleri zihnen özgürleşmemiş kendini bilinçli bir tercihle Allah’a adamamış bireylerden oluşan kitleler ve camialar her zaman köleliğe mecburdurlar. Ancak kuvvetli bir bilinçle Kur’an’ı okuyan ve yaşamını ona göre şekillendiren bireylerden oluşan topluluklar özgürlüklerine kavuşabilecek dirayeti ellerinde tutabilir. Bireyin kendine sunulan bu yol ayrımında tercihini iyi yapması gerekli değil mi?
- 15-08-2024 YA EYYÜHEL MÜZZEMMİL
- 16-03-2024 SAHİP ÇIKILASI KELİMELERE TUTUNULMALI
- 09-12-2023 BEN FİLİSTİNİM
- 30-06-2023 HAYAL İL KURGU ARASINDA
- 01-12-2022 İNSANIN ALLAH'A OLAN YOLCULUĞU
- 03-08-2022 İNSANIN, ALLAH İLE OLAN İLİŞKİSİ
- 11-03-2022 İSLAM, TESLİM OLAN DEĞİL TESLİM ALAN BİR DİNDİR
- 01-05-2021 FEMİNİZM -II-
- 20-04-2021 FEMİNİZM -I-
- 27-06-2018 İSLAMİ DURUŞTAN TRANSEKSÜEL İSLAMCILIĞA GEÇİŞ
- 10-04-2017 İSLAMİ DÜŞÜNCE ÜZERİNE ELEŞTİREL BİR DENEME
- 16-03-2017 KORKU CUMHURİYETİ
- 02-09-2016 İSLAM OLMAK NE DEMEKTİR?
- 20-02-2015 BİZLERİ İNŞA EDEN TERBİYE KİME AİT?
- 16-03-2014 RACHEL CORRİE
- 31-12-2013 İSLAMİ MUHALEFET GELENEĞİNE DUYULAN İHTİYAÇ
- 04-11-2013 "ORTADOĞU"DAKİ OLAYLAR VE MÜSLÜMANLAR
- 08-09-2013 SAFLARI KARIŞTIRMADAN NEREDE DURDUĞUNU BİLMEK GEREK
- 30-04-2013 MODERNİTENİN TÜKETTİĞİ İNSAN
- 04-02-2013 ÇAĞA TANIK OLMAK AMA HANGİ BİLGİ TEMELİNDE!
- 27-01-2013 BATI’NIN DÜNÜ VE DÜNYANIN BUGÜNÜ
- 24-12-2012 İHMAL EDİLMİŞ BİR TERİM OLARAK "İSLAMİ MÜCADELE"
- 01-12-2012 ÇAĞIN DİNAMİKLERİNE KARŞI DURUŞ
- 14-10-2012 TEVHİD SÖYLEMİMİZ NEDEN KİMSEYİ RAHATSIZ ETMİYOR?
- 14-09-2012 TÜKETİM TOPLUMUNDAN TÜKETİLEN TOPLUMA
- 24-06-2012 KELİMELERİN EDEBİ
- 16-05-2012 ALİM OLMAK MI ENTELEKTÜEL OLMAK MI?
- 12-04-2012 DÜŞÜNCE, KURUMLARDAN ÜSTÜN TUTULMALIDIR
- 15-03-2012 ÇAĞIN İLERİSİNDE VE GERİSİNDE OLMAK...
- 13-02-2012 MODERN DÜNYAYI İSLAM'LA YENİDEN TANIMLAMAK
- 13-01-2012 HAYATA RABB’İN ADIYLA BAKABİLMEK
- 22-11-2011 ÇAĞIN YENİ PUTÇULUĞU: MARKALAŞMA
- 04-11-2011 KUR’AN’DA İSİM KAVRAMI
- 26-10-2011 AÇLIK GÜNÜNDE YOKSULU DOYURMAK...
- 04-10-2011 BİR KUR'AN KAVRAMI OLARAK "İLİM"
- 05-09-2011 BATI’NIN DÜNÜ VE DÜNYANIN BUGÜNÜ
- 02-08-2011 MEKKE TOPLUMU VE YAŞADIĞIMIZ TOPLUM KARŞILAŞTIRMASI
- 20-06-2011 AKIL TOPLUMU
- 21-04-2011 MÜSLÜMANLARIN ZİHNİ SAVRULMALARINA DUR DENMELİDİR
- 24-12-2010 ÖLÜM ÜZERİNE BİRKAÇ SÖZ
- 30-11-2010 AHLAKI ALLAH’LA TEMELLENDİRMEK GEREK
- 28-10-2010 KUR’AN’I TERSİNDEN OKUMAK
- 07-10-2010 DÜŞÜNCEYİ DİRİ TUTABİLMEK GEREK
- 20-09-2010 ÖZELEŞTİRİYE İHTİYACIMIZ VAR
- 23-08-2010 KULLUĞU ÖZGÜRLÜĞE TERCİH EDİYORUM
- 31-07-2010 ÇOCUKLAR NEYİN MİRASÇISIDIR?
- 15-07-2010 ZAMANIN FIRTINALARINDAN KORUNMAK GEREK
- 05-07-2010 NİTELİK Mİ NİCELİK Mİ?
- 21-06-2010 GÜNDEMLER GÜNDEM OLA
- 07-06-2010 GELİŞİM Mİ, BAŞKALAŞIM MI?
- 25-05-2010 MÜSLÜMAN OLMAK TARAF OLMAKTIR
- 11-05-2010 SALİH AMEL KÂFİRLERİ NİÇİN ÖFKELENDİRMELİDİR?
- 25-04-2010 NUH’UN GEMİSİNE BİNMEK
- 14-04-2010 SORULAR VE SORUMLULUKLARIMIZ
- 30-03-2010 DOKUNULMAZLIKLARIMIZI KALDIRALIM
- 18-03-2010 HAYATA HİKMETLE DOKUNABİLMEK GEREK
- 25-02-2010 BİZ HANGİ SINIRLARIN ADAMIYIZ?
- 13-02-2010 BEN DEĞİŞMEDEN DÜNYA NE KADAR DEĞİŞİR?
- 05-02-2010 AÇILIMDAN YANA MIYIZ HİCRETTEN YANA MI?
- 01-02-2010 AHLAK, İNSANIN KENDİNE YABANCILAŞMASINA ENGELDİR
- 17-01-2010 BİLİNCİME SAHİP MİYİM!
- 07-01-2010 FARK EDEBİLİYOR MUYUZ?
- 22-12-2009 UZUN BİR YOLCULUĞUN İMGELERİ
- 31-07-2009 İÇE DÖNÜK ŞAHİTLİK VE BİREY OLGUSU
- 04-02-2009 BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ
- 18-01-2009 KUŞANMAK YA DA SLOGANLARLA DEŞARZ OLMAK
- 31-12-2008 GAZZE’DE GÖZÜ YAŞLI ÇOCUKLAR
- 29-11-2008 YAŞAMAYA DAİR...
- 16-11-2008 AYNADA KENDİMİZİ SEYRETMEK
- 03-11-2008 ŞEHADET ANCAK ŞAHİTLİK YAPANLARINDIR
- 07-10-2008 "VE SİZLER ÜÇ SINIF OLDUĞUNUZ ZAMAN..."
- 05-09-2008 KUR'AN "AYKIRI" BİR MESAJDIR
Makaleler
Hava Durumu