MÜSLÜMANLAR OLARAK BİR “BAYBURT DÂVÂMIZ” OLMALI
Şükrü HÜSEYİNOĞLU
19-01-2024 22:34
“Bayburt dâvâsı” da nedir ve dahası bu şekilde yerel bir tanımlamanın evrensel nitelikli Rabbani hayat nizamı olan İslam’ın müntesipleriyle ilgisi ne olabilir? Evet, başlığın ilk elde bu soruları akla getireceğini tahmin etmek zor değil.
Bu makalede, Müslümanlar olarak Rabbimizin Kitab-ı Kerim’indeki öğretisi ve Rasulullah (a.s.) ve beraberindeki ilk neslin bu öğretiye dayalı pratiği gereği sahip olmamız gereken ve fakat bugün bırakalım temsiliyetini farkındalığı noktasında dahi uzağında bulunduğumuz bir mükellefiyet üzerinde durmak istiyoruz.
“Bayburt dâvâsı” terkibini de, bu mükellefiyetimizi hatırlamak ve hatırlatmak maksadıyla teşbihat nevinden bir dayanak kılmanın, dikkat çekici ve meseleyi izah noktasında kolaylaştırıcı olduğu düşüncesiyle dile getirmiş oluyoruz.
Öncelikle şunu belirteyim ki literatürde “Bayburt dâvâsı” diye bir tanım yok. Bu, bir Gümüşhaneli olarak benim kullandığım bir terkipten ibaret. Her Gümüşhaneli gibi ben de, çocukluğumdan itibaren “Bayburt dâvâsı”na dair hikâyeler dinledim, gelişmelere tanıklık ettim.
Evet, Bayburt 1989 yılında il yapılana dek her Bayburtlu bu “dâvânın” yılmaz bir neferi oldu, bu “dâvâyı” hiç unutmadı, gevşetmedi, gündemden hiç düşürmedi, netice alana kadar bu “dâvâda” sebat etti. Evet bu “dâvâ”, Bayburt’un Gümüşhane’nin ilçesi olmaktan “kurtarılıp” il yapılması “dâvâsıydı.”
Bayburtlular, şehirlerinin ilçe değil il olması gerektiği düşüncesine sahip oldukları için on yıllarca bu iddialarını sürdürdüler, “Gümüşhaneliyiz” dememeyi, her halükârda “Bayburtluyuz” demeyi bir direniş biçimi olarak sürdürdüler, çocuklarını dahi bu “bilinçle” yetiştirdiler.
Bayburt’un Gümüşhane’ye bağlandığı 1925 sonrasında hiç unutulmadan ve gevşetilmeden 64 yıl sürdürülen, dinamizmini hiç kaybetmeyen bu “dâvâ”, 1989 yılında Bayburt’un il olmasıyla hedefine ulaşmış oldu.
Biz Gümüşhaneliler, bu konuda ilginç anlatılara ve hatta edebi atışmalara tanık olmuşuzdur. Avrupa’ya işçi olarak gitmek için pasaport çıkarması gereken bir Bayburtlunun, bunun için Gümüşhane’ye gelip gerekli işlemleri yaptırdıktan sonra, memurun “Nerelisin?” sorusuna “Bayburtluyum” cevabı vermesi, memurun bunun üzerine “Gümüşhaneliyim” cevabını almak için günlerce onu oyalaması ve fakat Bayburtlunun “dâvâsından” geri adım atmaması anlatısı mesela.
Bayburtluların Gümüşhane’nin küçük bir şehir oluşuna dair zikrettikleri “İki dükkân bir aşhana / Adını koymuşlar Gümüşhana” dizelerine karşılık Gümüşhanelilerin “İki poşa bir haydut / Adını koymuşlar Bayburt” dizeleriyle cevap vermesi…
İstanbul’da Bayburtlu bir komşum yakın zamanda bu konuyla ilgili ilginç bir anısını zikretmiş, Bayburt il yapılmadan önce bu duruma duydukları hınçla çocukken küçük abdest bozacakları zaman Gümüşhane tarafına döndüklerini ifade etmişti.
Gümüşhanelilerle Bayburtlular arasında sosyal anlamda bir sorun yoktur, birbirlerini severler ve birbirlerine hemşehrilik duygusuyla yaklaşırlar. Ancak bahsettiğimiz üzere il ve ilçe olma meselesi aralarında on yıllar boyunca tatlı bir çekişmeye yol açmış ve işin sonunda da Bayburt’un il yapılmasıyla tatlıya bağlanmıştır.
Bu kıssayı niçin dile getirdiğimiz ve hangi hisseyi almayı ve gündemleştirmeyi murat ettiğimiz sanırım anlaşılmış olmalıdır: Fert ve toplulukların bir sâbitesinin, şart ve zamanla değişmeyen, dönüşmeyen, gevşetilip unutulmayan bir dâvâlarının olmasının önemi.
Tabi söz konusu olan fert ve topluluklar Müslümanlar olunca, sâbite sahibi olmak ve hiçbir şart ve zaman diliminde değişmeyen bir dâvâ sahibi olmak, önemli olmanın ötesinde imani bir mükellefiyet olmaktadır.
Hiçbir şart ve zamanda değişmeyen bir gaye/dâvâ sahibi olmak, biz Müslümanlar açısından imani bir yükümlülük olduğu gibi, bu aynı zamanda başarılı olmanın da olmazsa olmazıdır. Zira “Hedefi olmayan bir gemiye hiçbir rüzgâr yardımcı olmaz” denilmiştir.
Rasulullah (a.s.) ve beraberindeki bir avuç müminin, Mekke’de o zor şartlar ve imkânsızlıklar içinde sadece Mekke ve civarına İslam’ı hâkim kılmayı değil, dönemin “küresel” egemen güçleri Doğu Roma ve Sasani’yi yıkıp İslam’ı küresel çapta egemen kılmayı da hedeflediklerini, dâvâ ufkuna bu gayeyi koyduklarını ve bunda sonuna kadar sebat ettiklerini biliyoruz.
İnsanlık tarihi, hak veya bâtıl, iddiası/dâvâsı olan ve bunda sebat edenlerin hedeflerine ulaşmış olduklarıyla ilgili birçok misale tanıktır. Osmanlı Beyliği’nin Rumeli’yi ve hassaten İstanbul’u fetih hedefi mesela. 75 yıldır arz-ı mukaddes Filistin’i işgali altında tutan siyonist çete bu habis hedefine, 1897’de İsviçre Basel’de düzenledikleri “Siyonist Kongre”de Filistin topraklarında bir devlet kurma yönünde belirledikleri gaye ve aldıkları kararlarla ulaşmış değiller mi?
Bugün Gazzeli Müslümanların, onca küresel kuşatma ve saldırılar altında, tam anlamıyla bir soykırıma maruz kalırken bile yıkılamayan, yenilemeyen iradelerinin altında, Kudüs’ü, Mescid-i Aksa’yı emperyalist/siyonist işgalden kurtarma yönündeki değişmeyen hedefe kilitlenmiş olmaları, kısacası sâbite niteliğine haiz bir dâvâ ve bu dâvâda sebatkâr olma tutumu yok mu?
17 yıldır ölümcül bir kuşatma ve ambargo altında bulunan ve sürekli katliam saldırıları ve işgal girişimlerine maruz kalan Gazzeli Müslümanların, başlattıkları cihada “Tufanul Gazze” değil de, “Tufanul Aksa” ismi vermiş olmaları, son derece anlamlı ve önemli değil mi?
Gazze’ye Yardım Edebiliyor muyuz?
Gazze yaklaşık üç aydır küresel Firavunizm ve onun bölgedeki işgal aparatı siyonazi çetesinin soykırım saldırılarına maruz kalıyor. On bini aşkını çocuk ve hemen hemen bir o kadarı da kadın olmak üzere otuz bin civarında Gazzeli kardeşimiz hunharca katledilmiş durumunda. Biz bu durum karşısında ne yapabiliyoruz? Protesto gösterileri, yardım kampanyaları, boykot… Bunlar önemli mi, evet önemli. Lakin asıl olması gereken ameliyeler mi? Tabii ki hayır.
Gazze’de yaşanan soykırım bize bir kez daha, asıl meselenin egemenlik ve güç sahibi olmak olduğunu acı bir şekilde gösterdi. Dünyada hakkın ve ona dayalı adaletin tesisinin, hakka tâbi olanların güç sahibi olmasına ve egemenliği zalimlerden almasına bağlı olduğunu bu yaşananlar da bize öğretmediyse zaten söylenebilecek bir söz kalmamış demektir.
Hadid Sûresi 25. ayet bize aslında tam da bu gerçeği ifade ediyor, bize yeryüzünde hak ve adaleti tesis etmenin yolunu gösteriyordu. Ancak kendisini İslam’a nisbet edenlerin çoğu, zaman içerisinde yol haritalarını Kur’an’dan ve onun müşahhaslaştırılmış hali olan Rasulullah (a.s.)’ın Nebevi örnekliğinden (sünnetten) almak yerine, reel politiğe dayalı bir maslahat algısıyla hareket etmeyi seçtiği için, hem gaye hem de yöntem (hareket metodu) açısından Kur’ani ilkesel çerçevenin oldukça dışına savruldular.
Kaleme aldığımız “Türkiyeli Müslümanlar ve İstikamet Krizi”, “İstikamet Krizinden Yeniden İstikamet Bilincine” gibi kitaplarla, makale ve çeşitli sohbetlerle on yılı aşkın bir süredir bu savrulmaları gündemleştirmeye çalışıp “Durun! Bu cadde çıkmaz sokak” demeye çalışsak da ne hazindir ki kimseyi girdikleri tali ve talihsiz yollardan çevirmeye muvaffak olamıyoruz.
Baştan sona bir egemenlik öğretisi olan Kitab-ı Keriminde Rabbimiz, Hadid 25. ayette şöyle buyurmakta:
“Andolsun ki, elçilerimizi açık delillerle gönderdik ve insanlar adaleti ayakta tutsunlar diye onlarla birlikte Kitab’ı ve ölçüyü indirdik. Ve kendisinde çetin bir sertlik ve insanlar için (çeşitli) faydalar bulunan demiri indirdik. Ki Allah, kendisine ve elçilerine gayb ile (görmedikleri halde) kimlerin yardım edeceğini ortaya çıkarsın. Şüphesiz Allah güç-kuvvet sahibidir, azizdir.”
Bu ayet-i kerimede dile getirilen mefhumlar, tam anlamıyla bir “İslam devleti” tanımına denk gelmekte, İslam’ın egemenliğinin çerçevesini ifade etmektedir. Kitab, mizan/ölçü, demir ve adalet. Kısacası, adalet ancak, Kitabullah’ın ölçülerine ittiba ve bu ölçüleri iktidar gücüyle egemen kılmakla mümkündür.
Hakka dayanmayan güç (egemen otorite) zulüm menbaı olacağı gibi, güçten mahrum olan hak ise etkisiz ve yetkisiz olacak, hâkim değil mahkûm durumda olacaktır. Bu sebeple yeryüzünde adaletin gerçekleştirilmesi için, hakkın demirle buluşturulması, yani egemen güç haline gelmesi gerekir.
Hakkın güçten (egemen otoriteden) mahrum olmasının neticelerine Gazze soykırımıyla birlikte çok acı biçimde bir kez daha tanıklık ettik. Sadece “İslam ülkeleri”nde değil, soykırımın doğrudan paydaş failleri olan ABD ve Avrupa ülkeleri de dahil tüm dünyada halklar feryat etse, telin ediyor olsa da, demirden yani siyasi egemenlik mekanizması ve onun emrindeki askeri güçten mahrum olan kitlelerin bu itirazı, zalimleri telin eylemleri zulmü, soykırımı durduracak bir etki oluşturamamakta. Türkçedeki “çivi çiviyi söker” deyiminde de ifade edildiği üzere, zulmün demirinin karşısına hakkın ve ona dayalı adaletin demirinin konulması icap ediyor.
Bu sebeple, yukarıda sorduğumuz “Gazze’ye yardım edebiliyor muyuz?” sorusunun gerçek boyuttaki cevabı maalesef olumsuzdur. Zira Gazze’nin ihtiyaç duyduğu asıl yardım olan askeri desteği verecek bir devlet otoritesinden mahrumuz. Kaldı ki zaten Müslümanların bir devlet otoriteleri olsaydı, Rabbimizin “arz-ı mukaddes” olarak nitelediği[1] Filistin’de emperyalist/siyonist bir işgal zaten söz konusu bile olamazdı.
Nitekim, asgari 1917 “Belfour Deklarasyonu”nu dikkate aldığımızda İngiliz emperyalizminin bir asır önce İslam coğrafyasının bağrına siyonizm hançerini saplama planını, tüm bölgeyi ona göre dizayn etme politikaları eşliğinde yürürlüğe koyduğunu görmekteyiz.
O gün var olan niteliğiyle sembolik de olsa, Müslümanların birliğini ve siyasi iradesini temsil eden Hilafet’in kaldırılması, bölgede “İngiliz Genel Valiliği” formatına haiz batıcı/laik müstemleke rejimlerinin teşkili ve masa başında çizilen ulusal sınırlar, hep bu plan ve politikaların bir parçası olarak yürürlüğe konulmuştur.
Emperyalizminin siyasi, iktisadi, kültürel ve askeri çıkarlarının temsilcilik ve jandarmalığını, yine onların bölgedeki ana işgal karargâhı olarak tasarlanan siyonist işgal oluşumunun bekçiliğini yapmak…
Dolayısıyla bu müstemleke rejim ve yönetimlerinin devrilip, yaşadığımız coğrafyalarda İslam’ın otoritesinin tesisini gerçekleştirmeye çalışmak, mazlum toplum ve coğrafyalar için yapacağımız ve imani düzlemde yapmakla da yükümlü olduğumuz en önemli faaliyettir.
Kaldı ki, âlemlerin Rabbi’nin ölçü ve hükümleri yerine insan hevasına dayalı bâtıl ideoloji ve yasaların egemen olduğu her coğrafya mazlum coğrafyadır, bunlara muhatap olup maruz kalan her toplum da mazlum bir toplumdur. Dolayısıyla bizlerin de mazlum bir toplum olduğumuzu unutmamamız gerekir, ta ki yaşadığımız coğrafyada tağutların yasaları yerine Rabbimizin ahkâmı egemen oluncaya kadar.
Dâvâ, Dini Allah’a Has Kılma Dâvâsıdır
İslam’ın temelde bir egemenlik öğretisi olduğunu[2] ifade ettik. Nitekim İslam’ın giriş kapısı olan kelime-i tevhid, Âlemlerin Rabbinden başka ilah tanımamayı ifade etmektedir ki, bu doğrudan doğruya bir egemenlik manifestosudur.
Temeli ve çatısı, dini/egemenliği Allah’a has kılma öğretisi olan İslam, bu temel üzerinde ve bu çatı altında insanoğlunun ferdi, ailevi, içtimai hayatına Rabbani ölçülerle yön verir. Bakara 193 ve Enfal 39. ayetlerde buyurulduğu üzere[3] biz müminlere yüklenen temel mükellefiyet, yeryüzünde dini/egemenliği Rabbimize has kılmak için mücadele etmektir.
İnsan hevasına dayalı zulüm egemenliklerinin ortadan kaldırılması ve dinin/egemenliğin Âlemlerin Rabbi’ne has kılınarak (yeryüzünde ancak O’nun ölçü ve hükümleri geçerli kılınarak) adaletin tesisi, İslam dâvâsının esasını teşkil etmektedir.
Nitekim Kur’an’da kıssaları zikredilen Nebilerin (a.s.) ve Nebilerin sonuncusu Rasulullah (a.s.)’ın dâvet ve mücadele süreçleri göz önüne alındığında da, İslam dâvâsının temelde bir egemenlik dâvâsı olduğu kolaylıkla müşahede edilebilmektedir. Dâvet ve mücadelede asli hedef hep egemen otoriteler olmuştur. Zira toplumları biçimlendiren ve yönlendiren, egemen otoritelerdir ve dolayısıyla egemen otoriteyi hedef almadan toplumsal dönüşümü gerçekleştirmek söz konusu olamayacaktır.
Rasulullah (a.s.)’ın Mekke’deki dâvet ve mücadelesinde ana mevkinin Darun Nedve’nin de etrafında yer aldığı Mescid-i Haram alanı olması, ana muhataplarının da Amr b. Hişam (Ebu Cehil), Velid b. Muğire, As b. Vail, Umeyye b. Halef gibi Mekke’nin mele ve mutref takımı (siyasi ve iktisadi gücü temsil eden Darun Nedve temsilcileri) olması bu sebepledir.
Bu ana mücadele çizgisinin yanında, Darul Erkam, toplumsal dönüşüm dâvet ve faaliyetini temsil etmektedir.
Aynı durumu örneğin Musa (a.s.)’ın dâvet ve mücadelesinde de görmekteyiz.
Vahye muhatap olduğunda Rabbimizden aldığı ilk emir“Firavun'a git, çünkü o tuğyan etti” (Naziat, 79/17) beyanı olan Musa (a.s.), dâvet ve mücadelenin ilk adımı olarak o günün egemen otoritesi olan Firavun’un sarayına gitmiş ve ona tuğyandan, tağutluktan vazgeçip Âlemlerin Rabbi’ne teslim olma dâvetinde bulunmuştur.
“Merkezi dâvet” olarak niteleyebileceğimiz bu cehdin/cihadın yanı sıra, Yunus Sûresi 87. ayette bildirildiği üzere Musa (a.s.)’a, Mısır’da kıblegâh evler edinme emri verilmiştir ki,[4] bu da dâvet ve mücadelenin toplumsal boyutunu temsil etmektedir ve bu boyutu “çevresel dâvet” olarak nitelememiz mümkündür. Tıpkı Rasulullah (a.s.)’ın Darun Nedve’ye yönelik dâvet ve mücadelesinin “merkezi dâvet”, Darul Erkam faaliyetinin ise “çevresel dâvet” olarak nitelenebileceği gibi.
Bugün yaşadığımız coğrafyadaki yaygın “İslami çalışmalar”a baktığımızda, “merkezi dâvet”in, yani egemenlik mücadelesinin büyük oranda ihmal ve dahası terk edildiğini, İslami çalışmaların “sosyal faaliyet” düzleminde kaldığını görmekteyiz.
Bu da, İslam’ın, yaratmanın olduğu gibi emretmenin de ancak Allah’a ait olduğu,[5] hükmün O’na has kılınması gerektiği[6] temelindeki bir egemenlik öğretisi olduğu ve dolayısıyla başka bir egemenliğe tâbi, onun kanatları altında yaşanacak bir sosyal öğretiden ibaret olmadığının unutulmuş olmasından kaynaklanmaktadır.
Ki bu nitelikleri İslam’ın esası olduğuna göre, esası unutulmuş, ihmal edilmiş bir din algı ve anlayışı ile Allah’ın rızasını kazanmak mümkün olmasa gerektir.
“İslami kesimler”in önemli kısmının son süreçte sâbiteler konusunda çokça irtifa kaybettiği acı bir gerçek. İşte bu sâbitelerin en başında geleni, en önemli olanı, egemenliği Âlemlerin Rabbine has kılma bilinci (ki iman akdinin temelini teşkil etmektedir) ve dolayısıyla yeryüzünde İslam’ın egemenliğini tesis etme gayesi, hedefidir.
Bu temel sâbite ihmal edilip unutulmaya terk edildiği için, “İslami kesimler”in çoğu “sağa” – “sola” savrulup durmakta, kendilerine güncel gaye ve hedefler belirlemekte ve mücadele eksenini yeni yeni ihdas dâvâlarla farklılaştırmaktadırlar.
Kimisi darbe karşıtlığını, kimisi “insan hakları”nı, kimisi “işçi hakları”nı, kimisi insani yardım faaliyetlerini vs eksen haline getirmektedir.
“İslami kesimler” arasında muhatap olduğumuz mevcut dağınıklık ve gettolaşmanın önemli sebeplerinden biri de budur. İslam dâvâsının ana ekseninden uzaklaşma ve yeni yeni eksenler ihdas etme…
İslam dâvet ve dâvâsının temel ekseninin egemenlik mücadelesi olduğunu yeniden hatırlayıp bu eksende, hiçbir şart ve zamanda değişmeyecek şekilde Rabbimizin bildirdiği hedefe, yani yeryüzünde dini/egemenliği ancak O’na has kılma hedefine yöneldiğimizde, hem “sağa” – “sola” savrulmalar ortadan kalkacak, hem de mevcut dağınıklık ve gettolaşma yerine birliktelik zeminlerine kavuşma imkânı doğacaktır.
Bir sonraki makalemizde, Rasulullah (a.s.)’ın sîreti üzerinden bu konuya devam edelim inşallah.
[1] Bkz: Maide, 5/21
[2] Bkz: En’am, Bakara, 2/107; Âl-i İmran 3/189; Maide, 5/44, 45, 47, 48 49, 50; En’am, 6/57; A’raf 7/54; Yusuf, 12/40, 67; Kehf, 18/26 vb.
[3]“Fitne kalmayıncaya ve din tamamıyla Allah'ın oluncaya kadar onlara karşı savaşın. Eğer vazgeçerlerse, şüphesiz Allah ne yaptıklarını görmektedir.” (Enfal, 8/39)
[4] “Musa ve kardeşine (şöyle) vahyettik: Mısır'da kavminiz için kıblegâh olacak, namazın ikame edileceği evler edinin ve namazı ikame edin. Mü'minleri de müjdele.” (Yunus, 10/87)
[5] Bkz: A’raf, 7/54
[6] Bkz: En’am, Bakara, 2/107; Âl-i İmran 3/189; Maide, 5/44, 45, 47, 48 49, 50; En’am, 6/57; Yusuf, 12/40, 67; Kehf, 18/26 vb.
(Not: Bu makale, İktibas Dergisi'nin Ocak 2024 sayısında yayınlanmıştır.)
YORUMLARHenüz Yorum Yok !Diğer Yazıları
- 23-04-2024 ÂHİR ZAMANDA ERDEMLİ OLMAK VE ERDEMLİ KALMAK
- 08-02-2024 5816’YA KARŞI HAK VE HUKUK SAVUNMASI
- 19-01-2024 MÜSLÜMANLAR OLARAK BİR “BAYBURT DÂVÂMIZ” OLMALI
- 06-01-2024 KİTAB’IN ORTASINDAN KONUŞANLARA KULAK VERMEK
- 13-12-2023 ZULME VE ZALİME TUFAN GEREK!
- 26-10-2023 TERÖR NE? TERÖRİST KİM?
- 12-09-2023 SELAMUN ALEYKUM ARAPÇA, GÜNAYDIN TÜRKÇE Mİ?
- 27-08-2023 MEDYANIN GÜCÜ MÜ, GÜCÜN MEDYASI MI?
- 10-08-2023 KADİM BİR PUT OLARAK “GAVS” İNANCI
- 25-07-2023 DEĞİŞİM, ZORUNLU BİR İSTİKAMET MİDİR?
- 26-06-2023 DİYANET NİÇİN KURULDU, MEVCUT DURUMDA İŞLEVİ NEDİR?
- 10-06-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI -III-
- 13-05-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI -II-
- 13-04-2023 İYİ YAZMAK
- 23-03-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI
- 07-03-2023 İZLENİMLER... DEPREM DEĞİL KIYAMET
- 10-01-2023 TESETTÜRÜN EVRENSELLİĞİNDEN, ÇIPLAKLIĞIN EVRENSELLİĞİNE
- 08-12-2022 "TEVHİDİ" TARİKATLAR
- 11-11-2022 SEYYİD KUTUB BAĞLAMINDA DURUM TESBİTİ
- 15-10-2022 MODERN İNSAN, BİZ MÜSLÜMANLAR VE “HAYVAN HAKLARI”
- 09-09-2022 "BÜYÜK İKRAMİYE" HEP DÜZENE!
- 17-08-2022 KOMPLO TEORİLERİ VE SAVRULMALAR ARASINDA 15 TEMMUZ MUHASEBESİ
- 22-07-2022 KERVAN MI, ORDU MU?
- 20-06-2022 POLİTİK VE EKONOMİK BİR ENSTRÜMAN OLARAK “HOLOKOST” KAVRAMI
- 17-05-2022 TRİBÜNLERE OYNAMAK!
- 11-04-2022 MÂBED DİLİ, SİYASAL DİL, DÂVET DİLİ
- 15-03-2022 FARKLI BOYUTLARI VE MERHALELERİYLE “HİCRET” KAVRAMI
- 10-02-2022 YAŞANAN İSTİKAMET KRİZİ SÜRECİ VE “MERHALE FIKHI” SÖYLEMİ ÜZERİNE
- 12-01-2022 MUTAFFİFÎN DÜZENİ OLARAK KAPİTALİZM
- 18-12-2021 İBRAHİM (A.S.)’IN, MUSA (A.S.)’IN, MUHAMMED (A.S.)’IN RABBİNE İMAN ETMEK
- 08-12-2021 DİYARBAKIR İZLENİMLERİ
- 16-11-2021 KADİM VE GÜNCEL BOYUTLARIYLA “CÂHİLİYE”
- 06-11-2021 HATIRALARLA, AHMED KALKAN HOCAYA TANIKLIĞIM
- 11-10-2021 ALLAH’A İMAN ETMEK NE DEMEKTİR?
- 25-09-2021 POST-MODERN BİR İĞVA BİÇİMİ OLARAK “KUR’AN’IN GÖRECELİLİĞİ” İDDİASI
- 15-09-2021 RABBİMİZİ, KUR’AN’DAKİ İSİM VE SIFATLARIYLA TANIMAK, BİZİ KULA KULLUĞUN HER TÜRÜNDEN KORUR
- 06-09-2021 AFGANİSTAN’DA BATI VE DOĞU EMPERYALİZMİ ARASINDA İSTİKRAR ARAYIŞI VE TALİBAN'IN DÖNÜŞÜ
- 22-08-2021 ULÛHİYYET, RUBÛBİYYET VE İSİM-SIFAT TEVHİDİ TASNİFİ NE ANLAMA GELİYOR?
- 20-07-2021 TEVHİDİN İKAMESİNDE TEBERRİ VE HAMD KAVRAMLARININ ÖNEMİ
- 07-07-2021 BAŞÖĞRETMEN
- 11-06-2021 TEVHİD ESMÂSI VE ŞİRK ESMÂSI
- 11-05-2021 AKİDEMİZİ GELENEKSEL, MODERN VE POST-MODERN HURAFELERDEN ESMÂ İLE SELİM KILMAK
- 14-04-2021 TEMEL İMAN İLKELERİNİ, KUR’AN’DAKİ ESMÂ İLE KAVRAMAK -I-
- 11-03-2021 KAPİTALİST-MODERNİST TUĞYANA TEOLOJİK HİZMETTE SON ZIRVA: "BAŞÖRTÜSÜZ TESETTÜR"
- 02-02-2021 ÜMNİYYE/EMANİYYE KAVRAMI
- 09-01-2021 KAPİTALİZME TEOLOJİK HİZMETE MÛTİ, “PROTESTAN PAPAZLIĞI” HEVESLİLERİ -II-
- 11-12-2020 KAPİTALİZME TEOLOJİK HİZMETE MÛTİ, “PROTESTAN PAPAZLIĞI” HEVESLİLERİ
- 14-11-2020 DİRİLERE MENKIBE, ÖLÜLERE KISSA!
- 11-10-2020 LAİK DÜZENDE HUTBE VE KILIÇ!
- 16-09-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -V-
- 08-09-2020 İKTİDARIN EMPERYALİZM KARŞITLIĞI (!) GÖZ DOLDURUYOR
- 15-08-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -IV-
- 26-07-2020 HACCIMIZ, KURBANIMIZ, NAMAZIMIZ BİR SON DEĞİL BAŞLANGIÇTIR
- 10-07-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -III-
- 09-06-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -II-
- 14-05-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -I-
- 01-05-2020 DİYANET BAŞKANI'NIN ÇIKIŞI, TEPKİLER VE HİÇ EKSİK OLMAYAN MASALLAR
- 17-03-2020 İP
- 10-02-2020 LAİK DÜZENİN TOKİ’Sİ, LAİK DÜZENİN BANKASI, LAİK DÜZENİN DİYANET’İ
- 08-01-2020 SANDALYELER KALDIRILINCA CÂMİLER ASLINA DÖNMÜŞ OLDU MU?
- 11-12-2019 AFRİN İZLENİMLERİ
- 19-11-2019 CÂHİL DOSTLARI VE AZGIN DÜŞMANLARI KISKACINDA PANODAKİ AYET
- 03-11-2019 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 10-10-2019 MODERNLEŞME POLİTİKALARININ NESNESİ VE DOLAYISIYLA MAĞDURU OLARAK KADIN
- 12-09-2019 “ATALAR DİNİ”NE HAYIR, “ATA DİNİ”NE EVET Mİ?
- 08-08-2019 KURBAN İÇİN, BIÇAĞINDAN ÖNCE BİLİNCİNİ BİLE!
- 10-07-2019 TARAF OLAN BERTARAF OLUR!
- 03-07-2019 İLİM HAKLA BÂTILI AYIRMAK, ÂLİM YAŞADIĞI ÇAĞDA HAKLA BÂTILI AYIRANDIR
- 23-06-2019 SON BİRKAÇ AYIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 08-06-2019 ASIRLARDIR “SEMBOLİK KRAL” MUAMELESİ YAPILAN KUR’AN’I, YENİDEN KAYNAK EDİNMELİYİZ
- 11-05-2019 TÜM MESELE, “TEMEL KAYNAĞIN” NE OLDUĞU
- 10-04-2019 SELEFİYYE, HURAFELERE KARŞI SAHİH İSLAM SÖYLEMİNDE NE KADAR TUTARLI?
- 24-03-2019 SON BİRKAÇ AYIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 08-02-2019 YAŞAR NURİLEŞME TEMAYÜLÜ
- 01-01-2019 BÜYÜ, NAZAR, RUKYE VE CİNLERLE ETKİLEŞİM KONULARINA GİRİŞ
- 10-12-2018 SON AYLARIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERİMİZE DAİR KISA KISA
- 10-11-2018 KEMALİSTLERİN ANDI, BİZİMSE AKİDEMİZ VAR!
- 09-10-2018 AVM VE STADYUM ARASI “MESCİD”, CAHİLİYE ARASI “İSLAM”
- 09-09-2018 İSLAM COĞRAFYASINDAKİ İKTİDARLARIN ALLAH’I OLSAYDI, ONLARIN DOLARI OLMAZDI
- 28-08-2018 RASULULLAH (A.S.) YERLİ VE MİLLİ MİYDİ?
- 08-08-2018 KUTSAL DEVLET OLUR MU?
- 07-07-2018 MUHAFAZAKÂR CENAHTA YÜKSELEN TREND: LAİKLİKTEN LAİKLİK BEĞENMEK
- 19-06-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR
- 07-06-2018 DÜNYEVİLEŞME SADECE “TEK DÜNYALILAR”IN SORUNU MU?
- 22-05-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 11-05-2018 İSLAM DÂVÂSININ/DÂVETİNİN İLK AŞAMASI: HAKLA BÂTILIN AYRIŞTIRILMASI
- 27-04-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR
- 09-04-2018 MÜ'MİN İLE MÜRİD FARKI
- 30-03-2018 ÇİFTLİK BANK OLAYI, KUR'AN'I KABİRLERDE OKUYUN FERMANI VS
- 13-03-2018 MEYDANI DİN HAKKINDA AHKÂM KESENLERE BIRAKMIYORUZ!
- 06-03-2018 “YENİ TÜRKİYE”DE “ESKİ TÜRKİYE”LEŞME TEMAYÜLLERİ
- 12-02-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR TESBİTLERİM
- 27-01-2018 CAHİLİYEYE İSLAM AŞISI BİD’ATI
- 04-01-2018 HAYAT: İKİ “İKRA” EMRİ ARASI
- 22-12-2017 EMANİYYEDEN/KURUNTULARDAN İLME, ÜMMİLİKTEN KİTABİLİĞE
- 16-12-2017 KUDÜS GÜNDEMİNE DAİR
- 27-11-2017 KERKÜK'ÜN DİLİ OLSA
- 15-11-2017 SON KURTARICILAR KEMALİZMLE BÜTÜNLEŞİRKEN…
- 05-11-2017 KADINLARIN, KOCALARININ İSTİKAMETSİZLİĞİ İLE İMTİHANI
- 17-10-2017 DİNDARLAŞMA TRENDİNDEN, DİN(İ)DARLAŞMA TRENDİNE
- 08-10-2017 SUS PAYLARINA RÂZI OLMAK VEYA OLMAMAK
- 19-09-2017 İSLAM YOLUNUN, KRALLARI DEĞİL KURALLARI VARDIR
- 31-08-2017 KURBAN ETİ "DİN"LENDİRİLMELİ
- 13-07-2017 KUR’AN’DA “DAMAL SİLUET ŞENLİKLERİ”
- 02-07-2017 SÂBİTELERE VE GÜNCELE DAİR (HAZİRAN)
- 02-07-2017 SÂBİTELERE VE GÜNCELE DAİR (MAYIS)
- 30-05-2017 TARİHTEN İKİ ÖRNEK OLAY IŞIĞINDA GÜNCEL ŞAHİTLİK YÜKÜMLÜLÜĞÜMÜZ
- 21-05-2017 KADINLARA AÇIK MEKTUP
- 26-04-2017 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 13-04-2017 GÜNCELE DAİR KISA KISA
- 13-03-2017 “KUTSAL DEVLET” ANLAYIŞI ZULÜM ÜRETİYOR
- 08-03-2017 LÂ DEMEK VE FAKAT İLLALLAH DİYEMEMEK!
- 30-01-2017 KUR’AN’I NİHAİ BAŞVURU, HÜKÜM VE ÇÖZÜM MERCİİ OLMAKTAN ÇIKARMAK
- 22-12-2016 HALEP, ŞEHİD ŞEHİRLER KERVANINA KATILIRKEN…
- 10-11-2016 ERDOĞAN’IN “MÜSLÜMAN SİYASETİ" SÖZÜNE DAİR
- 03-10-2016 STK'DAN CEMAATE, KİLİSE FORMUNDAN MESCİDE
- 24-09-2016 SÖZ KONUSU OLAN İSLAM İSE, HİÇBİR ŞEY TEFERRUAT DEĞİLDİR
- 17-09-2016 KURBAN VE HACC, BİR SON MUYDU, BAŞLANGIÇ MI?
- 20-07-2016 YALNIZ DARBEYE DEĞİL, DEMOKRASİYE DE TEKBİRLE DİRENMELİ
- 07-07-2016 İSLAMİ ŞAHSİYETİN, ETKİSİZLEŞTİRİLEN YAPITAŞLARI –II-
- 22-06-2016 İSLAMİ ŞAHSİYETİN, ETKİSİZLEŞTİRİLEN YAPITAŞLARI –I-
- 29-05-2016 PARÇALANAN BEDENLERİMİZ VE PARÇALANAN AKİDEMİZ
- 26-04-2016 YENİ TÜRKİYE ve LAİKLİK
- 07-03-2016 MUHAFAZAKÂR KESİMDE PERİNÇEKLEŞME SENDROMU
- 24-02-2016 SELEFİLİĞİN, KUR’ANİ AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ -I-
- 05-02-2016 ŞAPKAYI NASIL GİYDİRDİLER?
- 31-12-2015 ALLAH’A KARŞI TAŞKINLIK, HALKA KARŞI TAŞKINLIK
- 04-12-2015 SEKÜLERLEŞEN DİL
- 15-11-2015 İKİ ÖLÇÜSÜZLÜK: İŞGALCİYE GÜL, HALKINA BOMBA
- 27-10-2015 “NAZAR” VAR MI?
- 19-09-2015 NAMAZIMIZ, HACCIMIZ, KURBANIMIZ BİR SON DEĞİL BAŞLANGIÇTIR
- 28-07-2015 DİCLE, KURTLAR, KUZULAR VE MÜSLÜMANLAR
- 22-06-2015 ALLAH’TAN BAŞKALARIYLA KORKUTULMAK
- 21-05-2015 “DİNDAR” KELİMESİ HANGİ BOŞLUĞU DOLDURUYOR?
- 31-03-2015 İNSANIN HAKKI, ALLAH’IN HAKKI
- 18-02-2015 “LAİKLİĞE VEDA” MI?
- 13-01-2015 MÜSLÜMAN DUYGUYLA DEĞİL, ÖLÇÜYLE HAREKET EDER
- 17-12-2014 DEVLETİN PARALELİ, DİKEYİ
- 18-10-2014 İSLAM'A TESLİM OLMAK MI, İSLAM'I TESLİM ALMAK MI?
- 03-10-2014 ALAN HÂKİMİYETİ VERSUS BÖLGESEL VE KÜRESEL HÂKİMİYET
- 16-09-2014 "ESKİ TÜRKİYE" - "YENİ TÜRKİYE" FARKI
- 27-08-2014 GAZZE HALKI İZZETİ ÖĞRETİYOR
- 03-08-2014 RİVAYET KÜLTÜRÜYLE HESAPLAŞILMADAN, IŞİD’E KARŞI ÇIKMAK MÜMKÜN MÜ?
- 19-07-2014 İNSANLIĞIN ÖĞRETMENİ ŞEHİD GAZZE
- 23-05-2014 TEKASÛR SORUNU ve SOMA FACİASI
- 30-04-2014 HİRA SONRASINA AİT BİR DURUŞA SAHİP OLMALIYIZ
- 01-04-2014 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -IV-
- 05-03-2014 MÜSLÜMANLARIN KURUMSALLAŞMAKLA İMTİHANI
- 27-02-2014 PAKİSTANLI ÇOCUKLARA 10. YIL MARŞI OKUTAN "HİZMET"
- 11-02-2014 FİRAVUN'UN SARAYINDA İMANINI GİZLEYEN MÜ'MİN KISSASI BİZE NE DİYOR?
- 11-01-2014 BU NEYİN KAVGASI?
- 12-12-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -III-
- 28-11-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -II-
- 17-11-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -I-
- 12-11-2013 İKİ ÖLÇÜSÜZLÜK: İŞGALCİYE GÜL, HALKINA BOMBA
- 11-10-2013 CAMİ AVLUSUNDAKİ LAİK REJİM
- 06-10-2013 CAMİ–CEMEVİ VE CAMİ-AVM
- 27-09-2013 DEĞİŞEN MEDYA DÜZENİ, DEĞİŞMEYEN MEDYA ALIŞKANLIKLARI
- 17-09-2013 BİR KÖYDE İKİ MUHTAR OLMAZ
- 25-08-2013 MURSİ'YE YAKIŞAN, MISIR'IN SARAYI MI ZİNDANI MI?
- 11-08-2013 ERGENEKON VE İKİ MAĞARANIN TANIKLIĞI
- 19-07-2013 BATI PUTUNU, MÜSLÜMANLAR İLKELERİNİ YİYOR
- 08-07-2013 DEMOKRASİNİN SINIRLARI
- 04-07-2013 KAVRAM TÜKETİCİLİĞİ
- 22-06-2013 MÜSLÜMANIN İSTİKAMETİNİ KONJONKTÜR DEĞİL İLKELER BELİRLER
- 16-06-2013 PEYGAMBERLERE İMAN, ALLAH'IN HAYATA MÜDAHİL OLUŞUNA İMANDIR
- 08-06-2013 MAHKÛM DEĞİL, HÂKİM OLAN ALLAH'A İMAN ETMEK
- 31-05-2013 YEREL ERGENEKON MU, KÜRESEL ERGENEKON MU?
- 20-05-2013 MAVİ MARMARA ÜZERİNDEN SİYONİST REJİMİ MEŞRULAŞTIRMAK
- 28-04-2013 BİR MUHASEBE DENEMESİ VE İSTİKAMET HATIRLATMASI
- 22-04-2013 KUR'AN KISSALARINDA TOPLUMSAL DÖNÜŞÜMÜN İLKELERİ
- 12-04-2013 "ANKARA'DA KIRK BEŞ YIL" KİTABI ÜZERİNE
- 06-04-2013 "SOSYAL MEDYA" VEYA ÇAĞIN LOTUS ÇİÇEKLERİ
- 22-03-2013 “ÖZGÜR SURİYE” Mİ, “İSLAMİ SURİYE” Mİ?
- 17-03-2013 BÖYLE BİR CİHAD ANLAYIŞI OLUR MU?
- 28-02-2013 AKP'NİN YAPTIĞI "KİMLİK SİYASETİ" DEĞİL Mİ?
- 12-02-2013 MÜNKERLE BARIŞIK MÜSLÜMANLIK!
- 20-01-2013 "İSLAMİ KAPİTALİZM" SAPTIRMASI
- 10-01-2013 GANNUŞİ’DEN DEMOKRASİ VAAZI DİNLEMEK
- 28-12-2012 TASAVVUF NEDİR, NE DEĞİLDİR?
- 12-12-2012 SİYASETİ AKİDEDEN BAĞIMSIZLAŞTIRMAK
- 06-12-2012 NEO-MÜRCÎLİK VE NEO-HARİCİLİK ARASINDA
- 30-11-2012 BİZİM "SANDY KASIRGAMIZ"
- 15-11-2012 HAKLA BÂTIL BİRBİRİNE KARILIRKEN MÜSLÜMANLAR NE YAPIYOR?
- 09-11-2012 PEYGAMBER KISSALARINDA İSLAMİ MÜCÂDELENİN İLKELERİ
- 01-11-2012 YARIM KALAN DUA
- 20-10-2012 BU NEYİN REKABETİ?
- 15-10-2012 KUR'AN KARŞISINDA BİR POSTMODERN GÜRÜLTÜ: GÖRECELİLİK İDDİASI
- 08-10-2012 KOMPLOCULUK?
- 01-10-2012 ALLAH'IN DİNİ PAYANDALAŞTIRILIRKEN SESİZ KALMAK
- 16-09-2012 TÜRKİYELİ MÜSLÜMANLARA ÇAĞRI
- 09-09-2012 "ŞAM'IN FAZİLETLERİ" RİVAYETLERİ ÜZERİNE
- 02-09-2012 K. ALPAY VE A. DURSUNOĞLU: GERÇEĞİN İKİ YARISI
- 25-07-2012 SURİYE DİRENİŞİNE BAKIŞIMIZ
- 12-07-2012 RAMAZAN AYI VE BİR FARKINDALIĞI ŞAHİTLİĞE DÖNÜŞTÜRME ZORUNLULUĞUMUZ
- 12-06-2012 "HARAMEYN DÅVAMIZ" DA OLMALI
- 08-06-2012 HARAMEYN VE ACI GERÇEKLER
- 28-05-2012 "ANAYASA" İÇİN SÖYLEYECEK SÖZÜNÜZ BU MU?
- 23-05-2012 UMRE YOLCULUĞUNUN ÖĞRETTİKLERİ
- 07-05-2012 MÜLK KAVRAMINI DOĞRU ANLAMAK
- 21-04-2012 KULLANAN - KULLANILAN!
- 01-04-2012 FE EYNE TEZHEBÛN!
- 23-03-2012 TARİH NİÇİN TEKERRÜRDEN İBARETTİR?
- 18-02-2012 İDDİALARIMIZ VARDI BİZİM
- 02-02-2012 SURİYE DİRENİŞİ VE ÂDİL ŞAHİTLİK SORUMLULUĞU
- 14-01-2012 DERGİ DEĞİL MEKTEB: İKTİBAS
- 30-12-2011 "KORSAN" VE "KAÇAKÇI" NİTELEMELERİ ÜZERİNE
- 23-12-2011 MÜSLÜMANLARIN KURUMLAŞMAKLA İMTİHANI
- 13-12-2011 KÜRESEL NEVZAT TANDOĞAN: NATO
- 03-12-2011 FETVA
- 18-11-2011 "ÇÖZÜM İSLAM'DA" HAKİKATİNE BURUN KIVIRMAK
- 23-10-2011 "İDEOLOJİSİZ ANAYASA" TALEBİ VE MÜSLÜMANLAR
- 12-10-2011 NİÇİN CİDDE VE KAHİRE?
- 21-09-2011 SUS PAYLARI VE MÜSLÜMANLAR
- 16-09-2011 BİLGİ FETİŞİZMİ
- 19-08-2011 AÇLIK SORUNU, İNSANİ YARDIM VE İSLAMİ MÜCADELE
- 16-08-2011 YÜZDE 81 DİNDAR, YÜZDE KAÇ MÜSLÜMAN?
- 25-07-2011 UNUTULMAYA YÜZ TUTAN DİL: TEVHİDCE
- 20-07-2011 DİCLE, KURTLAR, KUZULAR VE MÜSLÜMANLAR
- 07-07-2011 NAMAZDA KUR'AN OKUDUĞUMUZUN FARKINDA OLMAK
- 30-06-2011 HUDEYBİYE İSTİSMARINDA SON NOKTA
- 22-06-2011 İSLAM COĞRAFYASI, TÜRKİYELİ MÜSLÜMANLAR VE ÜÇ TUTUM
- 13-06-2011 RAHAT KAÇIRAN ÂYETLER!
- 02-06-2011 SİSTEM İÇİ DEĞİŞİM MÜSLÜMANLARIN LEHİNE Mİ İŞLİYOR?
- 27-05-2011 İTİDAL KAVRAMI DOĞRU ANLAŞILIYOR MU?
- 10-05-2011 "MEÂL - TEFSİR" FORMU DOĞRU MU?
- 01-05-2011 "TÖRENLER CUMHURİYETİ" VE ÇOK KUTSALLILIK
- 15-04-2011 İSLAM TOPRAKLARI NİÇİN KOLAY BOMBALANIYOR?
- 10-04-2011 BDP ÇOK GEÇ UYANDI!
- 25-03-2011 SENİN QULHUN SANA, BENİM QULHUM BANA!
- 05-03-2011 BÖLGEDEKİ GELİŞMELER: "İSLAM'SIZ LÂ" NE GETİRİR?
- 28-02-2011 ÖLÜM, İLKELER, PRAGMATİZM
- 18-02-2011 ŞEHADET: ALLAH İÇİN OLMAK
- 12-02-2011 TUNUS VE MISIR DENKLEMİ
- 31-01-2011 “Tarihin sonu"ndan devrimler çağına
- 21-01-2011 BİN ALİ, NE ÖZENTİSİYDİ?
- 07-01-2011 SEYYİD KUTUB VE BİZ: GERİ DEĞİL İLERİ
- 11-12-2010 “SEYYİD KUTUB’U AŞMAK” SÖYLEMİ
- 27-11-2010 KAPİTALİST KUŞATMAYA KARŞI ÇARESİZ MİYİZ?
- 10-11-2010 BİR AĞAÇ GİBİ TEK BAŞINA, BİR ORMAN GİBİ KARDEŞÇE
- 26-10-2010 MÜ'MİNLER BİRBİRLERİNİN VELîSİ Mİ?
- 23-10-2010 DANİEL BEBEK
- 12-10-2010 İSLAMİ SİYASET, MUHAFAZAKÂR SİYASETTEN AYRIŞMAKLA BAŞLAR
- 24-09-2010 KUR'AN MI TEMEL BELİRLEYİCİDİR, HADİSLER Mİ?
- 13-09-2010 AHALİYİ KİMLİKSİZLEŞTİRME PARTİSİ
- 07-09-2010 SON OLARAK...
- 28-08-2010 TERAZİNİN AYARLARIYLA OYNAMAK
- 23-08-2010 PRAGMATİZM ÇIKMAZI
- 13-08-2010 ERCÜMEND ÖZKAN FARKI
- 06-08-2010 HANGİ KÜRT MESELESİ?
- 16-07-2010 DUAYI BİREYSELLEŞTİRMEK
- 07-07-2010 RASULULLAH NİÇİN HABEŞİSTAN’A HİCRET ETMEDİ?
- 21-06-2010 ZAYIFLATILAN İSLAM DEVLETİ PERSPEKTİFİ
- 11-06-2010 ŞEHİDİN ARKADAŞI OLMAK
- 03-06-2010 KAHROLUYORUM
- 21-05-2010 MÜ'MİN ZİHNİN TEMEL KODLARI
- 15-05-2010 İLİŞTİRİLMİŞ DUYARLILIKLAR VE AFGANİSTAN
- 27-04-2010 TEVHİDDEN BAĞIMSIZ ADALET SÖYLEMİ
- 21-04-2010 MÜSLÜMANLAR VE "SİSTEMİN YENİDEN İNŞASI"
- 19-04-2010 TERÖRİZMİ KINAMAK
- 12-04-2010 TEKNOLOJİ: NE MAHRUMİYET, NE MAHKÛMİYET
- 10-04-2010 PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALMAMALI
- 30-03-2010 KENDİ YERİMİZDE VE KENDİMİZ OLARAK...
- 26-03-2010 BUGÜNE KADAR HELAL MİYDİ?
- 12-03-2010 SOMALİ'DE "KORSANLAR VE İMPARATORLAR"
- 02-03-2010 MİNBERLER VE MİHRABLAR
- 19-02-2010 NATO'YA KİM "ONE MİNUTE" DİYECEK?
- 14-02-2010 SORGULANMAYAN VESAYET
- 06-02-2010 BAŞÖRTÜSÜ: ÇÖZÜM YAHUT ÇÖZÜLME
- 25-01-2010 DAVETTE YUVARLAK MASA MODELİ
- 19-01-2010 İSLAM RESTLEŞMEDİR!
- 09-01-2010 ÜÇ TARZ-I SİYASET
- 28-12-2009 BİZİM DE MUNTAZERİLERİMİZ OLMALI
- 17-12-2009 YOL AYRIMINDA İKİ PROJE
- 10-12-2009 O ZATEN KEFENİNİ GİYMİŞTİ
- 02-12-2009 İSLAM, KAPİTALİZMİN VİCDANI KILINAMAZ
- 26-11-2009 KURBAN
- 14-11-2009 GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ DİNDARLIK
- 08-11-2009 KİRLİ ÇORAP - KİRLİ MAHYA İKİLEMİNDE DİYANET
- 31-10-2009 ZİKR: RİTÜELLEŞTİRİLEN HAYAT ÖLÇÜSÜ
- 22-10-2009 İSTİKRAR
- 10-10-2009 ÇÖP İŞÇİSİNİN ÖLÜMÜ
- 24-09-2009 'DİNDARLIK ANKETLERİ'NDE SORULMAYAN SORU
- 06-09-2009 HANGİ EHL-İ SÜNNET?
- 26-08-2009 NAMAZ KILMAYANLAR NİÇİN ORUÇ TUTAR?
- 10-08-2009 RAMAZAN NİÇİN ZAM AYI OLDU?
- 15-07-2009 SEN DE Mİ ADEM!
- 01-07-2009 İSLAM İHTİLALCİ DEĞİL İNKILABCIDIR
- 16-06-2009 İRAN'DA "CUMHURİYET MİTİNGLERİ"
- 30-05-2009 DİNİ PAYANDALAŞTIRMAK
- 16-05-2009 OBAMA'DAN "CAN ALICI" MESAJLAR
- 04-05-2009 NÖBET YERLERİMİZİ NE ÇABUK TERK ETTİK
- 19-04-2009 "KUTLU DOĞUM" NE ZAMAN?
- 03-04-2009 "BEN YAPTIM OLDU" UMURSAMAZLIĞI
- 26-03-2009 BULDUĞUMUZ DEĞİL UMDUĞUMUZ
- 19-03-2009 PUTİN RUSYASI ve İSLAM
- 11-03-2009 BEN “SEÇİM”İMİ O GÜN YAPMIŞTIM
- 28-02-2009 AK PARTİ 28 ŞUBAT’IN MUSA’SI MI, ÂSÂSI MI?
- 19-02-2009 BAŞÖRTÜSÜNÜ SAVUNMAYA VAR MISINIZ?
- 13-02-2009 GAZZE'NİN KİMLİK İHRACI VE ÇOCUKLAR
- 30-01-2009 BİR AYAKKABI DA ERDOĞAN’DAN
- 18-01-2009 KAZANAN GAZZE HALKI OLDU
- 05-01-2009 İNSANLIĞIN ÖĞRETMENİ ŞEHİD GAZZE
- 11-12-2008 ARABESKİN EN TEHLİKELİSİ
- 28-11-2008 KURBAN ORTAKLIĞI
- 20-11-2008 BÜYÜCÜLER VE KEMALİSTLER
- 08-11-2008 OBAMA KİMİ KURTARACAK?
- 08-10-2008 KÜRT SORUNU: ÇÖZÜMSÜZLÜK MÜ, ÇÖZÜM MÜ?
- 18-09-2008 RAMAZAN, KUR’AN VE KADINLAR
- 07-09-2008 ANNE-BABAYA "ÖF" DEMEYEN BİR TOPLUM!
- 27-08-2008 RAMAZAN DENİNCE
- 19-08-2008 AKVARYUM MÜSLÜMANLIĞI
- 03-08-2008 PUTLARIN HAKKI DEVİRİLMEKTİR, ISLAH EDİLMEK DEĞİL!
- 17-07-2008 İSLAM’IN İLK ŞARTI CİDDİYETTİR!
- 08-07-2008 MÜSLÜMANLAR CAHİLİ SİSTEME KANAT OLMAMALI!
- 29-06-2008 ÇİZGİ FİLMLER NE KADAR MASUM?
- 20-06-2008 PROVOKATÖR İTHAMI ÜZERİNE
- 03-06-2008 DOĞRU CAMİLER AÇIK, FAKAT NEYE?
- 24-05-2008 YANGINDA İLK KURTARILACAK
- 14-05-2008 BOYKOTUN ÖNEMİNİ KAVRAYAMAYANLAR İÇİN BİR HABER
- 03-05-2008 YALANDAN KİM Mİ ÖLMÜŞ?
- 19-04-2008 NE "HOŞKÖRÜ", NE ŞİDDET KÖRÜ!
- 05-04-2008 HATİM KAMPANYALARI
- 11-03-2008 KADIN-ERKEK: REKABET Mİ, VELAYET Mİ?
- 01-03-2008 “MÜCAHİD DENKTAŞ” İSLAMİ DEĞERLERE KARŞI!
- 23-02-2008 KUR’AN İLAÇ DEĞİL REÇETEDİR
- 07-02-2008 HERKES DİNİNİN SAHİCİ ADAMI OLMALI
- 26-01-2008 BU KADAR CEHALET İÇİN "AYDIN" OLMAK ŞART MI?
- 20-01-2008 BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI KEMALİZM-APOİZM İTTİFAKI MI?
- 06-01-2008 NAMAZLARIMIZI HIZDAN KORUYALIM
- 25-12-2007 HACCIMIZI GERİ İSTİYORUZ
- 04-12-2007 BU SENARYO, ALFRED HİTCHCOCK'A MI AİT?
- 19-11-2007 KUDÜS BULUŞMASI: RENKLER AYRI, DUYGU VE SLOGANLAR AYNI
- 01-11-2007 TOPLUM MÜHENDİSLERİNİN YENİ GÖZDELERİ: NEOMENKIBECİLER
- 08-10-2007 TV ESİR ALIYOR; ESİR OLACAK MIYIZ?
- 01-10-2007 "NİŞANLILIK DÖNEMİ NİKAHI": KİTABA UYMAK YERİNE KİTABINA UYDURMAK
- 11-09-2007 BELEDİYELER VE RAMAZAN: GÖLGE ETMEYİN BAŞKA İHSAN İSTEMEZ!
- 01-09-2007 KAVRAMLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM!
- 07-08-2007 “İSLAMSIZ İSLAM” SAPTIRMALARINI BOŞA ÇIKARMAK
- 27-07-2007 ULUSALCILARIN MUMU YATSIYA KADAR YANDI!
- 23-07-2007 İSLAMİ MÜCADELE BİR BÜTÜNDÜR, PARÇALANAMAZ!
- 12-07-2007 YALANDAN KİM Mİ ÖLMÜŞ?
- 02-07-2007 JAKOBENİZMİN YENİ MEVZİSİ, YENİ MASKESİ: ULUSALCILIK
- 14-06-2007 ÇEVRESEL İFSADIN SONUCU: "SEKÜLER KIYAMET" BEKLENTİSİ
- 05-06-2007 LAİSİZMİN MERCAYUN'U, İSLAM'IN BİNT CİBEYL'İ
- 25-05-2007 İSLAM SADECE ANLATILMAZ, YAŞANIR
- 12-05-2007 ÇÖZÜM; MEŞAKKATLİ FAKAT İSABETLİ OLAN NEBEVİ HAREKET METODUDUR
- 01-05-2007 HAYALCİ VE ERTELEMECİ SİYASETİN SONU: "TİYATROMUZ BURAYA KADARDI!"
- 27-04-2007 PROVOKASYONLAR, TEKTİPÇİ ULUS KİMLİK KURGUSUNDA DÜĞÜMLENİYOR
- 18-04-2007 “ILIMLI MÜSLÜMAN” KİMDİR?
- 11-04-2007 KAVMİYETÇİLİK, EMPERYALİZME KUSURSUZ HİZMETİNİ SÜRDÜRÜYOR
- 30-03-2007 İNTERNETİ MÜSLÜMANCA KULLANMAK
- 22-03-2007 ESKİDEN BAKKALLARIMIZ VARDI
- 12-03-2007 “BÜYÜK BULUŞMA"DAN BÜYÜK TAHRİBAT
- 23-02-2007 “MUHAFAZAKAR DEMOKLES”İN KILICI İLKAV’IN TEPESİNDE
- 07-02-2007 KUR'ANI TAHKİR VE TEZYİF SUÇU
- 22-01-2007 İKİ YÜZLÜ MEDYANIN “ÇILGIN TÜRKLER”İ
Makaleler
Hava Durumu