SON KURTARICILAR KEMALİZMLE BÜTÜNLEŞİRKEN…
Şükrü HÜSEYİNOĞLU
15-11-2017 07:55
Yıl 2002. 28 Şubat Hükümetlerinin her şeyi ellerine yüzlerine bulaştırdığı, ülkeyi kaostan kaosa sürükledikleri ve laik-Kemalist sistemi ölümcül krizlere düçar ettikleri ve nihayet gemiyi batıracaklarını anlayıp havlu attıkları yıl.
Bu ahval ve şerait içinde dönemin uysal Başbakan Yardımcısı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli sürpriz bir çıkış yaparak erken seçim startı veriyordu. Ve henüz bir yıl önce (2001) yılında, Ankara-Vaşingtın hattındaki yoğun trafik neticesi kuruluşu açıklanan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) seçimlerin en iddialı partisi olarak arzı endam ediyor.
Kısacası Türkiye tarihinde sistemin ölümcül krizlerle karşı karşıya kaldığı diğer dönemlerde olduğu gibi yeni bir “kurtarıcı” çıkıyordu sahneye. 28 Şubat mağduru RP-FP çizgisinden gelen ve o süreçte kendileri de mağdur edilen “yenilikçi kadrolar”, Milli Görüş gömleğini çıkardıklarını ilan ediyor ve yeni bir yaklaşımla güçlü bir oluşum meydana getiriyor ve rakipsiz olarak seçimlere giriyordu.
Seçim Kasım ayı başında yapılacak ve beklendiği gibi AKP ezici bir üstünlükle tek başına “iktidar” olarak seçimlerden çıkacaktı. İşte bu seçimlerin bir ay öncesinde, Ekim 2002 tarihli Haksöz Dergisi’ne “Salih Güvener” müstearıyla bir makale yazmıştım.
“Kurtarıcılar Kimi Kurtarıyor?” başlıklı o makalede seçimleri açık ara kazanmasına kesin gözüyle bakılan AKP’nin, sistemi ölümcül krizlere düçar eden 28 Şubat Hükümetleri sonrası dönemde nasıl bir işlev ve misyon yerine getireceğiyle ilgili öngörülerde bulunmuş ve kurtarıcıların halka da alan açmakla birlikte her defasında asıl olarak sistemi kurtardıklarını ifade etmeye çalışmıştım.
Yazıyı dergiye teslim ettiğimde, henüz yayınlanmadan ilk tebriği derginin editörlüğünü yapan Hamza Türkmen’den almıştım. Yazıyı çok beğenmiş ve yazıdan sitayişle söz etmişti. Seçimlere bir aya kala (Ekim 2002 sayısında) yayınlandıktan sonra da dergi çevresinden başka arkadaşlardan tebrik aldım.
Aradan 15 yıl geçti. Bahse konu makalemde ifade etmeye çalıştığım gibi Menderes ve Özal dönemlerinde olduğu üzere bu kez de kurtarıcıların neticede, akıl ve mantık dışı faşizan bir ideolojiye sahip köhnemiş putperest düzeni kurtardıklarını, onu ölümcül krizlerden sağ selamet kıyıya çıkardıklarını ve kendilerinin de giderek bu putperest düzenle bütünleştiklerini gördük.
Üstelik, bahse konu makaleyi yazdığım ve takdirle karşılanıp yayınlayan Haksöz Dergisi çevresi de dâhil birçok “İslami çevreyi” de, yıllarca istikrarla sürdürdükleri “cahiliyeden ilkesel/akidevi ayrışma” temelli tevhidi dâvet ekseninden uzaklaştıracak ve “merhale fıkhı” gibi nevzuhur yaklaşımlarla “cahiliyeyle entegrasyon” eksenine saptıracak bir fecr-i kâzib görüntüsü oluşturarak…
Biliyorum, söz konusu entegrasyon yolunda çok mesafe kat edildi ve insanlara şunun şurasında 5-10 yıl önce savundukları doğruları hatırlatabilmek, gündemlerine bu konuları aldırmak artık çok mümkün görünmüyor. Zira artık “İslami çevreler” süreç odaklı, istikamet odaklı değil, sonuç odaklı algı ve yaklaşımlara sahipler. Dolayısıyla da ilkelerin hatırlanmasını ve hatırlatılmasını ayak bağı olarak görüyorlar.
Biz yine de, A’raf Suresi 164. ayette bildirildiği gibi “Rabbimize bir özür serdedebilelim ve belki de sakınırlar ümidiyle” emri bil maruf nehyi anil münker sorumluluğumuzu yerine getirmeye devam edelim.
Söz buraya gelmişken şu hususa da değinmek isterim: Haksöz çevresinin son dönemde iktidara yönelik, kemalistleşme-milliyetçileşme ve militerleşme konularında ciddi eleştirileri var. Lâkin bu eleştiriler iktidar çevrelerinde karşılık bulmuyor, dikkate alınmıyor. Niçin?
Sebebi şu: Siz apaçık cahili işleyiş ve onun sağ kanadını teşkil eden mevcut yöneticiler konusundaki akidevi duruşunuzu terk edip, "doğrularına doğru, yanlışlarına yanlış deriz" şeklinde sistem içi siyasi bir konumlanmaya yönelirseniz özgül ağırlığınızı kaybedersiniz, cahiliye düzeni ve temsilcilerinin doğrularını ve yanlışlarını saymakla ömür tüketirsiniz.
Oysa cahiliye iktidarlarının da evet parça doğruları olabilir, fakat Müslümana düşen güncel/konjonktürel siyasi değerlendirmelerden önce akidevi taraf olmak ve buna dayalı duruşunda sebat etmektir. İşte maalesef Haksöz ve benzeri çevrelerin bugün içine düştükleri problem, mevcut işleyiş karşısındaki akidevi duruşunu, teberri konumunu kaybetmiş olmasıdır.
İslami kimliğin gerektirdiği akidevi teberri sorumluluğunu terk ederek laik-Kemalist sistemin sağ-muhafazakâr kanadının aktif destekçisi konumuna düşen çevrelerin, şimdi AKP'yi kemalistleşti ve milliyetçileşti diye eleştirmesi bir anlam ifade etmiyor. Zira bir bataklığa girenin o bataklığın necasetinden ari kalmasını beklemek abestir.
Bu bağlamda bir bilinç tazelemesi olabilir ümidiyle söz konusu makalemi, tam da “kurtarıcıların”, düzenin putperest ideolojisi Kemalizm’e intisab manevraları yaptığı bugünlerde hatırlatmakta fayda görüyorum:
Kurtarıcılar Kimi Kurtarıyor?
Türkiye malum, kurtarıcılar ülkesi. Bu ülkenin kaosları ve bu kaoslardan ülkeyi çıkartacak kurtarıcıların ardı arkası gelmez. Türkiye siyaseti, her on yılda bir oyuncuları değişen bir tiyatro oyunu görünümünden bir türlü kurtulamadı. Bu oyunun senaryosu ve başkarakteri ise hiç değişmemektedir. Her defasında kaosa sürüklenmiş bir ülke, açlığa, işsizliğe, sefilliğe mahkûm edilmiş bir halk ve meydanlardan yükselen "kurtar bizi…" çığlıkları. Ortalama beş yılda bir tekrarlanan bu sahneler genellikle o seçimin resmi kurtarıcısının (medyanın desteği sayesinde) seçimlerden başarıyla çıkmasıyla neticelenir, oyunun ilk perdesi mutlu sonla kapanır. Fakat mutluluk fazla sürmez. İnsanlar bu kez kurtarıcıdan kurtulma derdine düşer, yeni bir kurtarıcı bulunur, heyecanlar tazelenir, umutlar yeni kurtarıcıya bağlanır ve bu oyun böylece sürüp gider.
Kurtarıcı olarak her zaman yeni bir yüz bulmak zor olduğundan çoğu zaman daha önce kurtarıcılığa soyunmuş fakat başarısız olmuş politikacılar yeni bir vizyon ve imajla halkın karşısına çıkarılır. Benim halkım da eski acıları, yoklukları çabuk unutan bir halk olduğundan umutlarını yeniden bu eski kurtarıcıya bağlar. Bu yüzdendir ki, her defasında başarısız olarak yedi defa gitmek zorunda kalan bir kurt politikacı sekiz defa geri dönmeyi başarmıştır! Son başbakanlığı sırasında bir muhalefet milletvekilinin Meclis kürsüsünden seslendirdiği, "İyi bir politikacı olsaydınız yedi defa gitmek zorunda kalmazdınız" eleştirisine, "Binaenaleyh yedi defa gittikse sekiz defa da gelmişizdir" yanıtını rahatlıkla verebilen politikacıların ülkesidir Türkiye.
Bu noktada şu önemli soruyu gündeme getirmekte fayda vardır: Türkiye'deki çok partili sistem kimin yararına işlemektedir? Bir kısır döngüyü andıran mevcut politik yapı halkın mutluluğuna mı hizmet etmektedir yoksa sistemin bekasına mı? Her seçim döneminde kurtarıcı olarak pazarlanan politikacılar halkı mı kurtarmaktadır yoksa tükenişe sürüklenen sistemi mi? Bu soruların cevaplarının gerçeğe uygun verilmesi, Türkiye'deki kısır döngülere mahkûm politik yapının tanınabilmesi için gereklidir. Bu yapıldığında seçim meydanlarında söylenenlerle Ankara'nın gri binalarında konuşlanınca yapılanlar arasında her defasında ortaya çıkan uçurumun hikmeti daha iyi anlaşılacaktır. Bu sorunun yanıtı arandığında belki de kralın gerçek yüzü daha net görünecek ve bu sayede "kral çıplak" denilebilecektir.
Bu ülke ve bu halk bugüne kadar birçok kurtarıcı gördü. Fakat onlara bağladığı umutlar hep boş çıktı. Bu işleyişten kârlı çıkan ise daima sistem oldu. Sistem bu kurtarıcılar sayesinde içine düştüğü krizleri sürekli erteleme imkânı buldu. Sistemin tıkandığı, halkın sisteme yönelik tepkisinin en üst düzeye çıktığı dönemlerde sahneye çıkarılan kurtarıcılar isyan noktasına gelen topluma yeni bir umut oldu. Sistem böylece her defasında bir seçim dönemi daha kazanarak ayakta kalmayı başarabildi.
Politik arenada kurtarıcı bulunamadığında ya da kurtarıcıların yetersiz kaldığı durumlarda ise sistemin sahibi güç odakları durumdan vazife çıkartarak demokrasi tiyatrosunun perdelerini bir dönemliğine kapattılar. Her on yılda bir tekrarlanan askeri müdahaleler sistemin politik arenada manevra kabiliyetini yitirmesiyle gündeme geldi. Esasında sistemin uzun vadeli çıkarlarını koruyan, güç odakları için kendilerini ateşten koruyan maşa işlevi gören çok partili tiyatronun kesintiye uğratılması arzulanan bir şey değildi, ülkeyi taşeronsuz yönetmek kendilerini yıpratabilirdi, o nedenle darbeler son çare olarak gündeme geliyordu.
Yetmiş beş yılda ülkeye alt yapı üretemeyen; demiryolu ağı kuramayan; işsizine iş, yoksula aş bulamayan; çevre, şehircilik, denizcilik, ulaşım, sanayi, eğitim ve diğer önemli alanlarda üzerine düşeni yapmayan; parası pul olmuş bir sistemin ayakta kalması tabii ki kolay değildir. Bunun için elbette çok büyük manevralar, kurt politikalar gerekmektedir. Bu durumda çok partili sisteme geçilmesi, sistem için kurtarıcı bir manevra olmuştur. Sistem bu sayede yıpranmaktan kurtulmuş ve halkın tepkisine karşı kullanışlı bir zırhın sahibi olmuştur. Siyasi partiler sistem için bulunmaz bir paratoner olmuş, adeta kirletip çamaşır makinesine attığı gömlek işlevi görmüştür. Bu işleyiş sisteme dokunmazlık zırhı kazandırmıştır. Sistem ayrıca böylesi birçok partili sistem sayesinde potansiyel muhalif yapılanmaları kendi kontrolüne almış, tıpkı bugün Avrupa Birliği'nin Türkiye'ye karşı uyguladığı 'kapıdan kovma, ama içeri de alma' politikasını muhalif partilere uygulayagelmiştir.
Sistem yürüttüğü bu politikalarla halka 'kral çıplak' deme fırsatı tanımamaktadır. Zira kral halkın karşısına çıkmamakta, kendisini temsilen sürekli değişen ve yenilenen kralcıkları sahneye sürmektedir. Böylece halk bunaldığında kralı değil kralcıkları yuhalamakta, hıncını onlardan çıkarmaktadır. Kral ise sahneye sürecek kralcık bulmakta hiç mi hiç zorlanmamaktadır.
Çok partili politik sistemin ortaya koyduğu sonuçlar doğru değerlendirildiğinde, yaşananların sahici bir iktidar oyunu olmadığını, manipülasyonların, boş vaatlerin, etkisiz, değiştiremeyen ama değişen alternatiflerin boy gösterdiği, senaryosu önceden yazılmış bir tiyatro oyunuyla karşı karşıya olduğumuzu anlayabiliriz. Özelleştirmeye karşı olanlara özelleştirme yaptıran, İsrail karşıtı söylemiyle tanınanlara İsrail'le anlaşma imzalatan, yıllarca Doğu Türkistan'ı bayraklaştıranları Çin'le yüz göz eden asırlık bir tiyatro oyunu bu. Oligarşiyi ayakta tutan, ona can veren trajikomik, dramatik bir oyun.
Yıllardır süre gelen bu sanal iktidar oyunu, perdelerini yeni bir bölüm için yeniden araladı. Son kurtarıcılar çok erken yıprandı, yükselen tepkiler sistemi tehdit eden boyutlara ulaştı. Halka yeni bir umut sunmak, yeni bir açılım getirmek gerekiyor. Kurtarıcılar şimdiden belirlenmiş durumda. Bu kez oyunculardan öte doğrudan oyuna yönelik tepkiler var. Bir çok insan bu asırlık tiyatrodan umudunu kesmiş, seçimden hiçbir beklentisinin olmadığını ve oy kullanmayacağını açıklıyor. Bu nedenle bu seferki kurtarıcıların daha popüler, kariyer sahibi olması ve daha iyi pazarlanması gerekiyor. Seçim sonrası kurtarıcı koalisyon hükümeti şimdiden kuruldu.
Belli ki sistem yeni bir manevraya hazırlanıyor, oligarşinin bekası için yeni senaryolar yazılıyor.
Bu türden çok partili politik sistemin Türkiye'de halka hizmet etmediği açık. Türkiye politikası ne yazık ki halkın refahı değil, sistemin bekası üzerine kurulmuş. Bu işleyiş sayesinde sistem her seçim döneminde kan tazeliyor, halka yeni umut sunmanın mutluluğunu yaşıyor. Sistem içine düştüğü büyük buhranlardan, her beş yılda bir bu sayede kurtuluyor. Çok partili sistem; oligarşiye taze kan, temiz hava sağlıyor. Kral, kendisinin hep kazançlı çıktığı bu politik tiyatroyu keyifle izliyor. Oligarşi bir taşla iki kuş vurmanın gururunu yaşarken, halka ise, çok partili sistemin hakim olduğu bir ülkenin vatandaşı olmanın tesellisi kalıyor.
Bir toplumun refahı, kurtarıcılara bağlı olmamalıdır. Kurtarıcılara bel bağlamak her zaman hayal kırıklığı riski taşır. Boşuna denmemiştir; kurtulmak için önce kurtarıcılardan kurtulmak gerekir diye. Bir toplumun kurtuluşu o toplumun duruşuna, birikimine ve potansiyeline bağlıdır. Nitekim Kur'an'da Yüce Rabbimiz, "…Bir toplum kendi özelliklerini değiştirmedikçe Allah onların durumlarını değiştirmez…" buyurarak toplumsal değişimin yasasını bildirmiştir. Kurtarıcılar beklemek ve her defasında hayal kırıklığına uğramak yerine, insanların kendilerini ve toplumlarını Allah'ın ölçüleri kapsamında dönüştürme çabası göstermeleri daha hayırlı ve kalıcı bir gayret olacaktır.
-
seko69 17-11-2017 15:02
abi ağzına yüreğine sağlık. lakin bu analizi kim anlayacak? müslümanlar sistemden beslenir hale geldiler. çarkları öyle dişliymiş ki artık aykırı seslere ve doğrulara tahammülleri yok. saltanat hastalığına yakalanmış ve ölümcül boyutlara ulaşmış.. artık bu sistemden, bu saltanattan bu gafletten geri dönemezler. çünkü müslümanlar tabiri caiz ise Allaha, kurana, peygamberine ihanet ettiler. Allah böyle rezil bir topluluğa zafer bahşetmez.. dinden taviz, imandan taviz, hayattan taviz, kısaca sistemden beslenmek için bütün değerlerini yok sayan bir kitle var karşımızda.. ama sorsan onlara anlardan dindarı, müslümanı bulunmaz. öyle doğru işler yapıyorlar ki Allah onlardan razı olmuş durumda.. bu zilletin bir bedeli olacaktır. aklımızı başımıza almamız için de bir felaket kaçınılmaz.. bu felaket vatanımızdan mı edecek, bayrağımızdan mı edecek zaman gösterecek. bu işi Kuran çözer diyemiyorum çünkü hayatına kuranı aldığını söyleyen insanlar ve kitleler de (çoğunluğu öyle) ne yazık ki aynı hastalığa yakalanmış durumdalar. celladına aşık kitleler üretti iktidar. 15 yıldaki zulümleri görmeyen bu kitleler hala bir umut peşindeler. ama umutları basiretsizliklerinden dolayı gözlerini kör etmiş, kulaklarını sağır etmiş bir durumda. Allah sonumuzu hayr eyleye..
-
Hızır yıldırım 17-11-2017 04:45
Allah razı olsun kardeşim. Savrulmak biz müslümanlarda olmaması gerekirken, dünyalık azıcık menfaatler bizleri izzetsiz bir alana sevk ediyor. İlkeli duruş sergiliyebilmek Allah'ın rızasını kazandırır. Bugün savrulanlar kuyuya bir taş atılması gibi geri de çıkaramıyorlar. Diğer yandaş medya liderin peşine takılmışlar nereye çekerse oraya gidiyorlar. Sorgulama yok, var bir hikmeti diye sıkı sıkı sağ tutmuşlar. Hamdolsun Allah'a ki biz bunlardan beriyiz. Celladına âşık bir toplum, mazlumken zalim durumuna düşmüşlerdir. Vesselam.
- 23-04-2024 ÂHİR ZAMANDA ERDEMLİ OLMAK VE ERDEMLİ KALMAK
- 08-02-2024 5816’YA KARŞI HAK VE HUKUK SAVUNMASI
- 19-01-2024 MÜSLÜMANLAR OLARAK BİR “BAYBURT DÂVÂMIZ” OLMALI
- 06-01-2024 KİTAB’IN ORTASINDAN KONUŞANLARA KULAK VERMEK
- 13-12-2023 ZULME VE ZALİME TUFAN GEREK!
- 26-10-2023 TERÖR NE? TERÖRİST KİM?
- 12-09-2023 SELAMUN ALEYKUM ARAPÇA, GÜNAYDIN TÜRKÇE Mİ?
- 27-08-2023 MEDYANIN GÜCÜ MÜ, GÜCÜN MEDYASI MI?
- 10-08-2023 KADİM BİR PUT OLARAK “GAVS” İNANCI
- 25-07-2023 DEĞİŞİM, ZORUNLU BİR İSTİKAMET MİDİR?
- 26-06-2023 DİYANET NİÇİN KURULDU, MEVCUT DURUMDA İŞLEVİ NEDİR?
- 10-06-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI -III-
- 13-05-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI -II-
- 13-04-2023 İYİ YAZMAK
- 23-03-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI
- 07-03-2023 İZLENİMLER... DEPREM DEĞİL KIYAMET
- 10-01-2023 TESETTÜRÜN EVRENSELLİĞİNDEN, ÇIPLAKLIĞIN EVRENSELLİĞİNE
- 08-12-2022 "TEVHİDİ" TARİKATLAR
- 11-11-2022 SEYYİD KUTUB BAĞLAMINDA DURUM TESBİTİ
- 15-10-2022 MODERN İNSAN, BİZ MÜSLÜMANLAR VE “HAYVAN HAKLARI”
- 09-09-2022 "BÜYÜK İKRAMİYE" HEP DÜZENE!
- 17-08-2022 KOMPLO TEORİLERİ VE SAVRULMALAR ARASINDA 15 TEMMUZ MUHASEBESİ
- 22-07-2022 KERVAN MI, ORDU MU?
- 20-06-2022 POLİTİK VE EKONOMİK BİR ENSTRÜMAN OLARAK “HOLOKOST” KAVRAMI
- 17-05-2022 TRİBÜNLERE OYNAMAK!
- 11-04-2022 MÂBED DİLİ, SİYASAL DİL, DÂVET DİLİ
- 15-03-2022 FARKLI BOYUTLARI VE MERHALELERİYLE “HİCRET” KAVRAMI
- 10-02-2022 YAŞANAN İSTİKAMET KRİZİ SÜRECİ VE “MERHALE FIKHI” SÖYLEMİ ÜZERİNE
- 12-01-2022 MUTAFFİFÎN DÜZENİ OLARAK KAPİTALİZM
- 18-12-2021 İBRAHİM (A.S.)’IN, MUSA (A.S.)’IN, MUHAMMED (A.S.)’IN RABBİNE İMAN ETMEK
- 08-12-2021 DİYARBAKIR İZLENİMLERİ
- 16-11-2021 KADİM VE GÜNCEL BOYUTLARIYLA “CÂHİLİYE”
- 06-11-2021 HATIRALARLA, AHMED KALKAN HOCAYA TANIKLIĞIM
- 11-10-2021 ALLAH’A İMAN ETMEK NE DEMEKTİR?
- 25-09-2021 POST-MODERN BİR İĞVA BİÇİMİ OLARAK “KUR’AN’IN GÖRECELİLİĞİ” İDDİASI
- 15-09-2021 RABBİMİZİ, KUR’AN’DAKİ İSİM VE SIFATLARIYLA TANIMAK, BİZİ KULA KULLUĞUN HER TÜRÜNDEN KORUR
- 06-09-2021 AFGANİSTAN’DA BATI VE DOĞU EMPERYALİZMİ ARASINDA İSTİKRAR ARAYIŞI VE TALİBAN'IN DÖNÜŞÜ
- 22-08-2021 ULÛHİYYET, RUBÛBİYYET VE İSİM-SIFAT TEVHİDİ TASNİFİ NE ANLAMA GELİYOR?
- 20-07-2021 TEVHİDİN İKAMESİNDE TEBERRİ VE HAMD KAVRAMLARININ ÖNEMİ
- 07-07-2021 BAŞÖĞRETMEN
- 11-06-2021 TEVHİD ESMÂSI VE ŞİRK ESMÂSI
- 11-05-2021 AKİDEMİZİ GELENEKSEL, MODERN VE POST-MODERN HURAFELERDEN ESMÂ İLE SELİM KILMAK
- 14-04-2021 TEMEL İMAN İLKELERİNİ, KUR’AN’DAKİ ESMÂ İLE KAVRAMAK -I-
- 11-03-2021 KAPİTALİST-MODERNİST TUĞYANA TEOLOJİK HİZMETTE SON ZIRVA: "BAŞÖRTÜSÜZ TESETTÜR"
- 02-02-2021 ÜMNİYYE/EMANİYYE KAVRAMI
- 09-01-2021 KAPİTALİZME TEOLOJİK HİZMETE MÛTİ, “PROTESTAN PAPAZLIĞI” HEVESLİLERİ -II-
- 11-12-2020 KAPİTALİZME TEOLOJİK HİZMETE MÛTİ, “PROTESTAN PAPAZLIĞI” HEVESLİLERİ
- 14-11-2020 DİRİLERE MENKIBE, ÖLÜLERE KISSA!
- 11-10-2020 LAİK DÜZENDE HUTBE VE KILIÇ!
- 16-09-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -V-
- 08-09-2020 İKTİDARIN EMPERYALİZM KARŞITLIĞI (!) GÖZ DOLDURUYOR
- 15-08-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -IV-
- 26-07-2020 HACCIMIZ, KURBANIMIZ, NAMAZIMIZ BİR SON DEĞİL BAŞLANGIÇTIR
- 10-07-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -III-
- 09-06-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -II-
- 14-05-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -I-
- 01-05-2020 DİYANET BAŞKANI'NIN ÇIKIŞI, TEPKİLER VE HİÇ EKSİK OLMAYAN MASALLAR
- 17-03-2020 İP
- 10-02-2020 LAİK DÜZENİN TOKİ’Sİ, LAİK DÜZENİN BANKASI, LAİK DÜZENİN DİYANET’İ
- 08-01-2020 SANDALYELER KALDIRILINCA CÂMİLER ASLINA DÖNMÜŞ OLDU MU?
- 11-12-2019 AFRİN İZLENİMLERİ
- 19-11-2019 CÂHİL DOSTLARI VE AZGIN DÜŞMANLARI KISKACINDA PANODAKİ AYET
- 03-11-2019 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 10-10-2019 MODERNLEŞME POLİTİKALARININ NESNESİ VE DOLAYISIYLA MAĞDURU OLARAK KADIN
- 12-09-2019 “ATALAR DİNİ”NE HAYIR, “ATA DİNİ”NE EVET Mİ?
- 08-08-2019 KURBAN İÇİN, BIÇAĞINDAN ÖNCE BİLİNCİNİ BİLE!
- 10-07-2019 TARAF OLAN BERTARAF OLUR!
- 03-07-2019 İLİM HAKLA BÂTILI AYIRMAK, ÂLİM YAŞADIĞI ÇAĞDA HAKLA BÂTILI AYIRANDIR
- 23-06-2019 SON BİRKAÇ AYIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 08-06-2019 ASIRLARDIR “SEMBOLİK KRAL” MUAMELESİ YAPILAN KUR’AN’I, YENİDEN KAYNAK EDİNMELİYİZ
- 11-05-2019 TÜM MESELE, “TEMEL KAYNAĞIN” NE OLDUĞU
- 10-04-2019 SELEFİYYE, HURAFELERE KARŞI SAHİH İSLAM SÖYLEMİNDE NE KADAR TUTARLI?
- 24-03-2019 SON BİRKAÇ AYIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 08-02-2019 YAŞAR NURİLEŞME TEMAYÜLÜ
- 01-01-2019 BÜYÜ, NAZAR, RUKYE VE CİNLERLE ETKİLEŞİM KONULARINA GİRİŞ
- 10-12-2018 SON AYLARIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERİMİZE DAİR KISA KISA
- 10-11-2018 KEMALİSTLERİN ANDI, BİZİMSE AKİDEMİZ VAR!
- 09-10-2018 AVM VE STADYUM ARASI “MESCİD”, CAHİLİYE ARASI “İSLAM”
- 09-09-2018 İSLAM COĞRAFYASINDAKİ İKTİDARLARIN ALLAH’I OLSAYDI, ONLARIN DOLARI OLMAZDI
- 28-08-2018 RASULULLAH (A.S.) YERLİ VE MİLLİ MİYDİ?
- 08-08-2018 KUTSAL DEVLET OLUR MU?
- 07-07-2018 MUHAFAZAKÂR CENAHTA YÜKSELEN TREND: LAİKLİKTEN LAİKLİK BEĞENMEK
- 19-06-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR
- 07-06-2018 DÜNYEVİLEŞME SADECE “TEK DÜNYALILAR”IN SORUNU MU?
- 22-05-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 11-05-2018 İSLAM DÂVÂSININ/DÂVETİNİN İLK AŞAMASI: HAKLA BÂTILIN AYRIŞTIRILMASI
- 27-04-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR
- 09-04-2018 MÜ'MİN İLE MÜRİD FARKI
- 30-03-2018 ÇİFTLİK BANK OLAYI, KUR'AN'I KABİRLERDE OKUYUN FERMANI VS
- 13-03-2018 MEYDANI DİN HAKKINDA AHKÂM KESENLERE BIRAKMIYORUZ!
- 06-03-2018 “YENİ TÜRKİYE”DE “ESKİ TÜRKİYE”LEŞME TEMAYÜLLERİ
- 12-02-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR TESBİTLERİM
- 27-01-2018 CAHİLİYEYE İSLAM AŞISI BİD’ATI
- 04-01-2018 HAYAT: İKİ “İKRA” EMRİ ARASI
- 22-12-2017 EMANİYYEDEN/KURUNTULARDAN İLME, ÜMMİLİKTEN KİTABİLİĞE
- 16-12-2017 KUDÜS GÜNDEMİNE DAİR
- 27-11-2017 KERKÜK'ÜN DİLİ OLSA
- 15-11-2017 SON KURTARICILAR KEMALİZMLE BÜTÜNLEŞİRKEN…
- 05-11-2017 KADINLARIN, KOCALARININ İSTİKAMETSİZLİĞİ İLE İMTİHANI
- 17-10-2017 DİNDARLAŞMA TRENDİNDEN, DİN(İ)DARLAŞMA TRENDİNE
- 08-10-2017 SUS PAYLARINA RÂZI OLMAK VEYA OLMAMAK
- 19-09-2017 İSLAM YOLUNUN, KRALLARI DEĞİL KURALLARI VARDIR
- 31-08-2017 KURBAN ETİ "DİN"LENDİRİLMELİ
- 13-07-2017 KUR’AN’DA “DAMAL SİLUET ŞENLİKLERİ”
- 02-07-2017 SÂBİTELERE VE GÜNCELE DAİR (HAZİRAN)
- 02-07-2017 SÂBİTELERE VE GÜNCELE DAİR (MAYIS)
- 30-05-2017 TARİHTEN İKİ ÖRNEK OLAY IŞIĞINDA GÜNCEL ŞAHİTLİK YÜKÜMLÜLÜĞÜMÜZ
- 21-05-2017 KADINLARA AÇIK MEKTUP
- 26-04-2017 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 13-04-2017 GÜNCELE DAİR KISA KISA
- 13-03-2017 “KUTSAL DEVLET” ANLAYIŞI ZULÜM ÜRETİYOR
- 08-03-2017 LÂ DEMEK VE FAKAT İLLALLAH DİYEMEMEK!
- 30-01-2017 KUR’AN’I NİHAİ BAŞVURU, HÜKÜM VE ÇÖZÜM MERCİİ OLMAKTAN ÇIKARMAK
- 22-12-2016 HALEP, ŞEHİD ŞEHİRLER KERVANINA KATILIRKEN…
- 10-11-2016 ERDOĞAN’IN “MÜSLÜMAN SİYASETİ" SÖZÜNE DAİR
- 03-10-2016 STK'DAN CEMAATE, KİLİSE FORMUNDAN MESCİDE
- 24-09-2016 SÖZ KONUSU OLAN İSLAM İSE, HİÇBİR ŞEY TEFERRUAT DEĞİLDİR
- 17-09-2016 KURBAN VE HACC, BİR SON MUYDU, BAŞLANGIÇ MI?
- 20-07-2016 YALNIZ DARBEYE DEĞİL, DEMOKRASİYE DE TEKBİRLE DİRENMELİ
- 07-07-2016 İSLAMİ ŞAHSİYETİN, ETKİSİZLEŞTİRİLEN YAPITAŞLARI –II-
- 22-06-2016 İSLAMİ ŞAHSİYETİN, ETKİSİZLEŞTİRİLEN YAPITAŞLARI –I-
- 29-05-2016 PARÇALANAN BEDENLERİMİZ VE PARÇALANAN AKİDEMİZ
- 26-04-2016 YENİ TÜRKİYE ve LAİKLİK
- 07-03-2016 MUHAFAZAKÂR KESİMDE PERİNÇEKLEŞME SENDROMU
- 24-02-2016 SELEFİLİĞİN, KUR’ANİ AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ -I-
- 05-02-2016 ŞAPKAYI NASIL GİYDİRDİLER?
- 31-12-2015 ALLAH’A KARŞI TAŞKINLIK, HALKA KARŞI TAŞKINLIK
- 04-12-2015 SEKÜLERLEŞEN DİL
- 15-11-2015 İKİ ÖLÇÜSÜZLÜK: İŞGALCİYE GÜL, HALKINA BOMBA
- 27-10-2015 “NAZAR” VAR MI?
- 19-09-2015 NAMAZIMIZ, HACCIMIZ, KURBANIMIZ BİR SON DEĞİL BAŞLANGIÇTIR
- 28-07-2015 DİCLE, KURTLAR, KUZULAR VE MÜSLÜMANLAR
- 22-06-2015 ALLAH’TAN BAŞKALARIYLA KORKUTULMAK
- 21-05-2015 “DİNDAR” KELİMESİ HANGİ BOŞLUĞU DOLDURUYOR?
- 31-03-2015 İNSANIN HAKKI, ALLAH’IN HAKKI
- 18-02-2015 “LAİKLİĞE VEDA” MI?
- 13-01-2015 MÜSLÜMAN DUYGUYLA DEĞİL, ÖLÇÜYLE HAREKET EDER
- 17-12-2014 DEVLETİN PARALELİ, DİKEYİ
- 18-10-2014 İSLAM'A TESLİM OLMAK MI, İSLAM'I TESLİM ALMAK MI?
- 03-10-2014 ALAN HÂKİMİYETİ VERSUS BÖLGESEL VE KÜRESEL HÂKİMİYET
- 16-09-2014 "ESKİ TÜRKİYE" - "YENİ TÜRKİYE" FARKI
- 27-08-2014 GAZZE HALKI İZZETİ ÖĞRETİYOR
- 03-08-2014 RİVAYET KÜLTÜRÜYLE HESAPLAŞILMADAN, IŞİD’E KARŞI ÇIKMAK MÜMKÜN MÜ?
- 19-07-2014 İNSANLIĞIN ÖĞRETMENİ ŞEHİD GAZZE
- 23-05-2014 TEKASÛR SORUNU ve SOMA FACİASI
- 30-04-2014 HİRA SONRASINA AİT BİR DURUŞA SAHİP OLMALIYIZ
- 01-04-2014 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -IV-
- 05-03-2014 MÜSLÜMANLARIN KURUMSALLAŞMAKLA İMTİHANI
- 27-02-2014 PAKİSTANLI ÇOCUKLARA 10. YIL MARŞI OKUTAN "HİZMET"
- 11-02-2014 FİRAVUN'UN SARAYINDA İMANINI GİZLEYEN MÜ'MİN KISSASI BİZE NE DİYOR?
- 11-01-2014 BU NEYİN KAVGASI?
- 12-12-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -III-
- 28-11-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -II-
- 17-11-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -I-
- 12-11-2013 İKİ ÖLÇÜSÜZLÜK: İŞGALCİYE GÜL, HALKINA BOMBA
- 11-10-2013 CAMİ AVLUSUNDAKİ LAİK REJİM
- 06-10-2013 CAMİ–CEMEVİ VE CAMİ-AVM
- 27-09-2013 DEĞİŞEN MEDYA DÜZENİ, DEĞİŞMEYEN MEDYA ALIŞKANLIKLARI
- 17-09-2013 BİR KÖYDE İKİ MUHTAR OLMAZ
- 25-08-2013 MURSİ'YE YAKIŞAN, MISIR'IN SARAYI MI ZİNDANI MI?
- 11-08-2013 ERGENEKON VE İKİ MAĞARANIN TANIKLIĞI
- 19-07-2013 BATI PUTUNU, MÜSLÜMANLAR İLKELERİNİ YİYOR
- 08-07-2013 DEMOKRASİNİN SINIRLARI
- 04-07-2013 KAVRAM TÜKETİCİLİĞİ
- 22-06-2013 MÜSLÜMANIN İSTİKAMETİNİ KONJONKTÜR DEĞİL İLKELER BELİRLER
- 16-06-2013 PEYGAMBERLERE İMAN, ALLAH'IN HAYATA MÜDAHİL OLUŞUNA İMANDIR
- 08-06-2013 MAHKÛM DEĞİL, HÂKİM OLAN ALLAH'A İMAN ETMEK
- 31-05-2013 YEREL ERGENEKON MU, KÜRESEL ERGENEKON MU?
- 20-05-2013 MAVİ MARMARA ÜZERİNDEN SİYONİST REJİMİ MEŞRULAŞTIRMAK
- 28-04-2013 BİR MUHASEBE DENEMESİ VE İSTİKAMET HATIRLATMASI
- 22-04-2013 KUR'AN KISSALARINDA TOPLUMSAL DÖNÜŞÜMÜN İLKELERİ
- 12-04-2013 "ANKARA'DA KIRK BEŞ YIL" KİTABI ÜZERİNE
- 06-04-2013 "SOSYAL MEDYA" VEYA ÇAĞIN LOTUS ÇİÇEKLERİ
- 22-03-2013 “ÖZGÜR SURİYE” Mİ, “İSLAMİ SURİYE” Mİ?
- 17-03-2013 BÖYLE BİR CİHAD ANLAYIŞI OLUR MU?
- 28-02-2013 AKP'NİN YAPTIĞI "KİMLİK SİYASETİ" DEĞİL Mİ?
- 12-02-2013 MÜNKERLE BARIŞIK MÜSLÜMANLIK!
- 20-01-2013 "İSLAMİ KAPİTALİZM" SAPTIRMASI
- 10-01-2013 GANNUŞİ’DEN DEMOKRASİ VAAZI DİNLEMEK
- 28-12-2012 TASAVVUF NEDİR, NE DEĞİLDİR?
- 12-12-2012 SİYASETİ AKİDEDEN BAĞIMSIZLAŞTIRMAK
- 06-12-2012 NEO-MÜRCÎLİK VE NEO-HARİCİLİK ARASINDA
- 30-11-2012 BİZİM "SANDY KASIRGAMIZ"
- 15-11-2012 HAKLA BÂTIL BİRBİRİNE KARILIRKEN MÜSLÜMANLAR NE YAPIYOR?
- 09-11-2012 PEYGAMBER KISSALARINDA İSLAMİ MÜCÂDELENİN İLKELERİ
- 01-11-2012 YARIM KALAN DUA
- 20-10-2012 BU NEYİN REKABETİ?
- 15-10-2012 KUR'AN KARŞISINDA BİR POSTMODERN GÜRÜLTÜ: GÖRECELİLİK İDDİASI
- 08-10-2012 KOMPLOCULUK?
- 01-10-2012 ALLAH'IN DİNİ PAYANDALAŞTIRILIRKEN SESİZ KALMAK
- 16-09-2012 TÜRKİYELİ MÜSLÜMANLARA ÇAĞRI
- 09-09-2012 "ŞAM'IN FAZİLETLERİ" RİVAYETLERİ ÜZERİNE
- 02-09-2012 K. ALPAY VE A. DURSUNOĞLU: GERÇEĞİN İKİ YARISI
- 25-07-2012 SURİYE DİRENİŞİNE BAKIŞIMIZ
- 12-07-2012 RAMAZAN AYI VE BİR FARKINDALIĞI ŞAHİTLİĞE DÖNÜŞTÜRME ZORUNLULUĞUMUZ
- 12-06-2012 "HARAMEYN DÅVAMIZ" DA OLMALI
- 08-06-2012 HARAMEYN VE ACI GERÇEKLER
- 28-05-2012 "ANAYASA" İÇİN SÖYLEYECEK SÖZÜNÜZ BU MU?
- 23-05-2012 UMRE YOLCULUĞUNUN ÖĞRETTİKLERİ
- 07-05-2012 MÜLK KAVRAMINI DOĞRU ANLAMAK
- 21-04-2012 KULLANAN - KULLANILAN!
- 01-04-2012 FE EYNE TEZHEBÛN!
- 23-03-2012 TARİH NİÇİN TEKERRÜRDEN İBARETTİR?
- 18-02-2012 İDDİALARIMIZ VARDI BİZİM
- 02-02-2012 SURİYE DİRENİŞİ VE ÂDİL ŞAHİTLİK SORUMLULUĞU
- 14-01-2012 DERGİ DEĞİL MEKTEB: İKTİBAS
- 30-12-2011 "KORSAN" VE "KAÇAKÇI" NİTELEMELERİ ÜZERİNE
- 23-12-2011 MÜSLÜMANLARIN KURUMLAŞMAKLA İMTİHANI
- 13-12-2011 KÜRESEL NEVZAT TANDOĞAN: NATO
- 03-12-2011 FETVA
- 18-11-2011 "ÇÖZÜM İSLAM'DA" HAKİKATİNE BURUN KIVIRMAK
- 23-10-2011 "İDEOLOJİSİZ ANAYASA" TALEBİ VE MÜSLÜMANLAR
- 12-10-2011 NİÇİN CİDDE VE KAHİRE?
- 21-09-2011 SUS PAYLARI VE MÜSLÜMANLAR
- 16-09-2011 BİLGİ FETİŞİZMİ
- 19-08-2011 AÇLIK SORUNU, İNSANİ YARDIM VE İSLAMİ MÜCADELE
- 16-08-2011 YÜZDE 81 DİNDAR, YÜZDE KAÇ MÜSLÜMAN?
- 25-07-2011 UNUTULMAYA YÜZ TUTAN DİL: TEVHİDCE
- 20-07-2011 DİCLE, KURTLAR, KUZULAR VE MÜSLÜMANLAR
- 07-07-2011 NAMAZDA KUR'AN OKUDUĞUMUZUN FARKINDA OLMAK
- 30-06-2011 HUDEYBİYE İSTİSMARINDA SON NOKTA
- 22-06-2011 İSLAM COĞRAFYASI, TÜRKİYELİ MÜSLÜMANLAR VE ÜÇ TUTUM
- 13-06-2011 RAHAT KAÇIRAN ÂYETLER!
- 02-06-2011 SİSTEM İÇİ DEĞİŞİM MÜSLÜMANLARIN LEHİNE Mİ İŞLİYOR?
- 27-05-2011 İTİDAL KAVRAMI DOĞRU ANLAŞILIYOR MU?
- 10-05-2011 "MEÂL - TEFSİR" FORMU DOĞRU MU?
- 01-05-2011 "TÖRENLER CUMHURİYETİ" VE ÇOK KUTSALLILIK
- 15-04-2011 İSLAM TOPRAKLARI NİÇİN KOLAY BOMBALANIYOR?
- 10-04-2011 BDP ÇOK GEÇ UYANDI!
- 25-03-2011 SENİN QULHUN SANA, BENİM QULHUM BANA!
- 05-03-2011 BÖLGEDEKİ GELİŞMELER: "İSLAM'SIZ LÂ" NE GETİRİR?
- 28-02-2011 ÖLÜM, İLKELER, PRAGMATİZM
- 18-02-2011 ŞEHADET: ALLAH İÇİN OLMAK
- 12-02-2011 TUNUS VE MISIR DENKLEMİ
- 31-01-2011 “Tarihin sonu"ndan devrimler çağına
- 21-01-2011 BİN ALİ, NE ÖZENTİSİYDİ?
- 07-01-2011 SEYYİD KUTUB VE BİZ: GERİ DEĞİL İLERİ
- 11-12-2010 “SEYYİD KUTUB’U AŞMAK” SÖYLEMİ
- 27-11-2010 KAPİTALİST KUŞATMAYA KARŞI ÇARESİZ MİYİZ?
- 10-11-2010 BİR AĞAÇ GİBİ TEK BAŞINA, BİR ORMAN GİBİ KARDEŞÇE
- 26-10-2010 MÜ'MİNLER BİRBİRLERİNİN VELîSİ Mİ?
- 23-10-2010 DANİEL BEBEK
- 12-10-2010 İSLAMİ SİYASET, MUHAFAZAKÂR SİYASETTEN AYRIŞMAKLA BAŞLAR
- 24-09-2010 KUR'AN MI TEMEL BELİRLEYİCİDİR, HADİSLER Mİ?
- 13-09-2010 AHALİYİ KİMLİKSİZLEŞTİRME PARTİSİ
- 07-09-2010 SON OLARAK...
- 28-08-2010 TERAZİNİN AYARLARIYLA OYNAMAK
- 23-08-2010 PRAGMATİZM ÇIKMAZI
- 13-08-2010 ERCÜMEND ÖZKAN FARKI
- 06-08-2010 HANGİ KÜRT MESELESİ?
- 16-07-2010 DUAYI BİREYSELLEŞTİRMEK
- 07-07-2010 RASULULLAH NİÇİN HABEŞİSTAN’A HİCRET ETMEDİ?
- 21-06-2010 ZAYIFLATILAN İSLAM DEVLETİ PERSPEKTİFİ
- 11-06-2010 ŞEHİDİN ARKADAŞI OLMAK
- 03-06-2010 KAHROLUYORUM
- 21-05-2010 MÜ'MİN ZİHNİN TEMEL KODLARI
- 15-05-2010 İLİŞTİRİLMİŞ DUYARLILIKLAR VE AFGANİSTAN
- 27-04-2010 TEVHİDDEN BAĞIMSIZ ADALET SÖYLEMİ
- 21-04-2010 MÜSLÜMANLAR VE "SİSTEMİN YENİDEN İNŞASI"
- 19-04-2010 TERÖRİZMİ KINAMAK
- 12-04-2010 TEKNOLOJİ: NE MAHRUMİYET, NE MAHKÛMİYET
- 10-04-2010 PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALMAMALI
- 30-03-2010 KENDİ YERİMİZDE VE KENDİMİZ OLARAK...
- 26-03-2010 BUGÜNE KADAR HELAL MİYDİ?
- 12-03-2010 SOMALİ'DE "KORSANLAR VE İMPARATORLAR"
- 02-03-2010 MİNBERLER VE MİHRABLAR
- 19-02-2010 NATO'YA KİM "ONE MİNUTE" DİYECEK?
- 14-02-2010 SORGULANMAYAN VESAYET
- 06-02-2010 BAŞÖRTÜSÜ: ÇÖZÜM YAHUT ÇÖZÜLME
- 25-01-2010 DAVETTE YUVARLAK MASA MODELİ
- 19-01-2010 İSLAM RESTLEŞMEDİR!
- 09-01-2010 ÜÇ TARZ-I SİYASET
- 28-12-2009 BİZİM DE MUNTAZERİLERİMİZ OLMALI
- 17-12-2009 YOL AYRIMINDA İKİ PROJE
- 10-12-2009 O ZATEN KEFENİNİ GİYMİŞTİ
- 02-12-2009 İSLAM, KAPİTALİZMİN VİCDANI KILINAMAZ
- 26-11-2009 KURBAN
- 14-11-2009 GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ DİNDARLIK
- 08-11-2009 KİRLİ ÇORAP - KİRLİ MAHYA İKİLEMİNDE DİYANET
- 31-10-2009 ZİKR: RİTÜELLEŞTİRİLEN HAYAT ÖLÇÜSÜ
- 22-10-2009 İSTİKRAR
- 10-10-2009 ÇÖP İŞÇİSİNİN ÖLÜMÜ
- 24-09-2009 'DİNDARLIK ANKETLERİ'NDE SORULMAYAN SORU
- 06-09-2009 HANGİ EHL-İ SÜNNET?
- 26-08-2009 NAMAZ KILMAYANLAR NİÇİN ORUÇ TUTAR?
- 10-08-2009 RAMAZAN NİÇİN ZAM AYI OLDU?
- 15-07-2009 SEN DE Mİ ADEM!
- 01-07-2009 İSLAM İHTİLALCİ DEĞİL İNKILABCIDIR
- 16-06-2009 İRAN'DA "CUMHURİYET MİTİNGLERİ"
- 30-05-2009 DİNİ PAYANDALAŞTIRMAK
- 16-05-2009 OBAMA'DAN "CAN ALICI" MESAJLAR
- 04-05-2009 NÖBET YERLERİMİZİ NE ÇABUK TERK ETTİK
- 19-04-2009 "KUTLU DOĞUM" NE ZAMAN?
- 03-04-2009 "BEN YAPTIM OLDU" UMURSAMAZLIĞI
- 26-03-2009 BULDUĞUMUZ DEĞİL UMDUĞUMUZ
- 19-03-2009 PUTİN RUSYASI ve İSLAM
- 11-03-2009 BEN “SEÇİM”İMİ O GÜN YAPMIŞTIM
- 28-02-2009 AK PARTİ 28 ŞUBAT’IN MUSA’SI MI, ÂSÂSI MI?
- 19-02-2009 BAŞÖRTÜSÜNÜ SAVUNMAYA VAR MISINIZ?
- 13-02-2009 GAZZE'NİN KİMLİK İHRACI VE ÇOCUKLAR
- 30-01-2009 BİR AYAKKABI DA ERDOĞAN’DAN
- 18-01-2009 KAZANAN GAZZE HALKI OLDU
- 05-01-2009 İNSANLIĞIN ÖĞRETMENİ ŞEHİD GAZZE
- 11-12-2008 ARABESKİN EN TEHLİKELİSİ
- 28-11-2008 KURBAN ORTAKLIĞI
- 20-11-2008 BÜYÜCÜLER VE KEMALİSTLER
- 08-11-2008 OBAMA KİMİ KURTARACAK?
- 08-10-2008 KÜRT SORUNU: ÇÖZÜMSÜZLÜK MÜ, ÇÖZÜM MÜ?
- 18-09-2008 RAMAZAN, KUR’AN VE KADINLAR
- 07-09-2008 ANNE-BABAYA "ÖF" DEMEYEN BİR TOPLUM!
- 27-08-2008 RAMAZAN DENİNCE
- 19-08-2008 AKVARYUM MÜSLÜMANLIĞI
- 03-08-2008 PUTLARIN HAKKI DEVİRİLMEKTİR, ISLAH EDİLMEK DEĞİL!
- 17-07-2008 İSLAM’IN İLK ŞARTI CİDDİYETTİR!
- 08-07-2008 MÜSLÜMANLAR CAHİLİ SİSTEME KANAT OLMAMALI!
- 29-06-2008 ÇİZGİ FİLMLER NE KADAR MASUM?
- 20-06-2008 PROVOKATÖR İTHAMI ÜZERİNE
- 03-06-2008 DOĞRU CAMİLER AÇIK, FAKAT NEYE?
- 24-05-2008 YANGINDA İLK KURTARILACAK
- 14-05-2008 BOYKOTUN ÖNEMİNİ KAVRAYAMAYANLAR İÇİN BİR HABER
- 03-05-2008 YALANDAN KİM Mİ ÖLMÜŞ?
- 19-04-2008 NE "HOŞKÖRÜ", NE ŞİDDET KÖRÜ!
- 05-04-2008 HATİM KAMPANYALARI
- 11-03-2008 KADIN-ERKEK: REKABET Mİ, VELAYET Mİ?
- 01-03-2008 “MÜCAHİD DENKTAŞ” İSLAMİ DEĞERLERE KARŞI!
- 23-02-2008 KUR’AN İLAÇ DEĞİL REÇETEDİR
- 07-02-2008 HERKES DİNİNİN SAHİCİ ADAMI OLMALI
- 26-01-2008 BU KADAR CEHALET İÇİN "AYDIN" OLMAK ŞART MI?
- 20-01-2008 BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI KEMALİZM-APOİZM İTTİFAKI MI?
- 06-01-2008 NAMAZLARIMIZI HIZDAN KORUYALIM
- 25-12-2007 HACCIMIZI GERİ İSTİYORUZ
- 04-12-2007 BU SENARYO, ALFRED HİTCHCOCK'A MI AİT?
- 19-11-2007 KUDÜS BULUŞMASI: RENKLER AYRI, DUYGU VE SLOGANLAR AYNI
- 01-11-2007 TOPLUM MÜHENDİSLERİNİN YENİ GÖZDELERİ: NEOMENKIBECİLER
- 08-10-2007 TV ESİR ALIYOR; ESİR OLACAK MIYIZ?
- 01-10-2007 "NİŞANLILIK DÖNEMİ NİKAHI": KİTABA UYMAK YERİNE KİTABINA UYDURMAK
- 11-09-2007 BELEDİYELER VE RAMAZAN: GÖLGE ETMEYİN BAŞKA İHSAN İSTEMEZ!
- 01-09-2007 KAVRAMLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM!
- 07-08-2007 “İSLAMSIZ İSLAM” SAPTIRMALARINI BOŞA ÇIKARMAK
- 27-07-2007 ULUSALCILARIN MUMU YATSIYA KADAR YANDI!
- 23-07-2007 İSLAMİ MÜCADELE BİR BÜTÜNDÜR, PARÇALANAMAZ!
- 12-07-2007 YALANDAN KİM Mİ ÖLMÜŞ?
- 02-07-2007 JAKOBENİZMİN YENİ MEVZİSİ, YENİ MASKESİ: ULUSALCILIK
- 14-06-2007 ÇEVRESEL İFSADIN SONUCU: "SEKÜLER KIYAMET" BEKLENTİSİ
- 05-06-2007 LAİSİZMİN MERCAYUN'U, İSLAM'IN BİNT CİBEYL'İ
- 25-05-2007 İSLAM SADECE ANLATILMAZ, YAŞANIR
- 12-05-2007 ÇÖZÜM; MEŞAKKATLİ FAKAT İSABETLİ OLAN NEBEVİ HAREKET METODUDUR
- 01-05-2007 HAYALCİ VE ERTELEMECİ SİYASETİN SONU: "TİYATROMUZ BURAYA KADARDI!"
- 27-04-2007 PROVOKASYONLAR, TEKTİPÇİ ULUS KİMLİK KURGUSUNDA DÜĞÜMLENİYOR
- 18-04-2007 “ILIMLI MÜSLÜMAN” KİMDİR?
- 11-04-2007 KAVMİYETÇİLİK, EMPERYALİZME KUSURSUZ HİZMETİNİ SÜRDÜRÜYOR
- 30-03-2007 İNTERNETİ MÜSLÜMANCA KULLANMAK
- 22-03-2007 ESKİDEN BAKKALLARIMIZ VARDI
- 12-03-2007 “BÜYÜK BULUŞMA"DAN BÜYÜK TAHRİBAT
- 23-02-2007 “MUHAFAZAKAR DEMOKLES”İN KILICI İLKAV’IN TEPESİNDE
- 07-02-2007 KUR'ANI TAHKİR VE TEZYİF SUÇU
- 22-01-2007 İKİ YÜZLÜ MEDYANIN “ÇILGIN TÜRKLER”İ
Makaleler
Hava Durumu