TEMEL İMAN İLKELERİNİ, KUR’AN’DAKİ ESMÂ İLE KAVRAMAK -I-
Şükrü HÜSEYİNOĞLU
14-04-2021 23:36
İslam, âlemlerin Rabbi’nin insanlığa hidâyetinin adıdır. Silm’e girmek, yani barışın, uyumun, kusursuz işleyişin egemen olduğu kozmik düzenin Rabbi’ne teslim olarak bu külli barışın bir parçası olmak, “İşittik ve itaat ettik” karar ve teslimiyetiyle bütün bir hayatı, o hayatı bahşeden Rabb’e secde üzere, itaat üzere yaşamaktır.
Rabbimiz, biz insanları irade sahibi varlıklar olarak yaratmıştır. Bizi ne melek, ne de şeytan kılmıştır. Ancak bizi muhatap kıldığı imtihan gereği bizi donattığı akıl ve iradeyle, bizleri, “İşittik ve itaat ettik” bilinci üzere melekler gibi kendisine teslimiyet ve itaat üzere de olmamızın mümkün olduğu, aksine İblis ve taraftarları gibi “İşittik ve isyan ettik” tutumu üzere taat ve itaatten uzaklaşarak şeytanlaşabilen bir varlığa dönüşmenin de mümkün olduğu bir seçenekle başbaşa bırakmıştır. Lakin, başıboş bırakmamış[1], bize merhametinin bir eseri olarak, hidâyet öncüleri Peygamberleri (a.s.) ve onlarla bize bildirdiği hidâyet rehberi kitablarıyla bize hak hak olarak, bâtılı da bâtıl olarak apaçık şekilde bildirmiş, bize, dünya ve âhiret saadetimiz için bâtıldan ictinab ederek hakka yönelmemizi emir ve tavsiye etmiştir.
“Biz ona yolu gösterdik; artık ya şükredici olur, ya da nankör.” (İnsan, 76/3)
“Dinde zorlama yoktur. Doğruluk eğrilikten tamamen ayrılmıştır. Kim tağutu inkâr edip Allah'a iman ederse en sağlam kulpa yapışmış olur. Onun kopması söz konusu değildir. Allah işitendir, bilendir.” (Bakara, 2/286)
Evet, Rabbimiz bize fert ve cemiyet olarak, kalben, kavlen ve amelen ittiba etmemiz, ölüm bize gelinceye kadar üzerinde sebatkâr olmamız gereken yolu, istikameti bildirmiştir. Peygamberlerini bunun için görevlendirmiş, Kitablarını bunun için bildirmiştir. İnsanlık için kıyâmet öncesi son Rabbani bildirim, Muhammed (a.s.)’a miladi 610 yılında Hira’da inzal edilmeye başlanan Kur’an’dır. O, hidâyet rehberi, hayat kılavuzu, kalplerde, kavillerde ve amellerde olan ferdi, ictimai, siyasi, iktisadi hastalıklar için Rabbani bir reçetedir.
“Şüphesiz bu Kur'an, en doğru yola iletir ve salih amellerde bulunan mü'minlere, onlar için gerçekten büyük bir ecir olduğunu müjdeler.”(İsra, 17/9)
“Şüphesiz bu Kur'an sen ve kavmin için bir öğüttür. Ondan sorulacaksınız.” (Zuhruf, 43/44)
İslam, esas itibariyle Kur’an demektir. Zira bu dinin temel kaynağı Kur’an’dır. O asılların aslı, kaynaklar üstü kaynak, referanslar üstü referans, tüm ihtilafların nihai çözüm mercii, her alanda doğruyla yanlışın kendisiyle ayırt edileceği mikyastır. Hakîmdir, hakemdir, furkandır. Bu itibarla her alanda algılar, anlayışlar, yaklaşımlar, yönelimler onun öğretisi temelinde belirlenmeli, var olan algı, anlayış ve yönelimler de onun şaşmaz ve eskimez ölçülerine arz edilmeli, onunla ıslah ve inkılaba tâbi tutulmalıdır.
Rabbimizin bizim için hidâyet önderi, en güzel örnek, muallim, istikamet ışığı bir deniz feneri kıldığı Rasulullah (a.s.)’ın rehberi de Kur’an’dı. Bunu Rabbimiz Kur’an’da sıkça vurguladığı gibi, Seyyid Kutub’un o güzel nitelemesiyle “ilk Kur’an nesli”nin de yeri geldikçe bu hususa vurgu yaptığını görürüz. Aişe annemizin (r.a.), kendisine Rasulullah’ın ahlakını soran iki genç mü’mine “Siz Kur’an okumuyor musunuz? O’nun ahlakı Kur’an’dı” cevabını vermiş olması[2] buna örnektir.
“De ki: Ben size 'Allah'ın hazineleri yanımdadır' demiyorum. Gaybı da bilmiyorum. Size benim melek olduğumu da söylemiyorum. Sadece bana vahyedilene uyuyorum. De ki: Görmeyenle gören bir olur mu? Düşünmüyor musunuz?"(En’am, 6/50)
“De ki: Ben elçilerden bir türedi değilim, bana ve size ne yapılacağını da bilemiyorum. Ben, yalnızca bana vahyedilmekte olana uyuyorum ve ben, apaçık bir uyarıcıdan başkası değilim.”(Ahkaf, 46/9)
Kur’an ve Rasulullah, biri diğerinden koparılamayacak, biri olmadan diğerinin olması, anlaşılması, hakkıyla takdir edilmesi mümkün olmayan, Rabbimizin aralarında kurduğu kopmaz bağ koparıldığında, tarihsel süreçte ve bugün tanıklık ettiğimiz üzere “Kur’an’sız Peygamber” ve “Peygambersiz Kur’an” algı ve anlayışlarıyla çıkmaz sokaklara, geleneksel ve modern hurafelere düçar olmanın kaçınılmaz olduğu bir bütünlüğü ifade etmektedirler. Rasulullah’ın bağlamı Kur’an, Kur’an’ın temel bağlamı da Rasulullah’tır. Ve bağlamından koparılan her ne varsa, anlamından koparılmış demektir.
Her binanın olduğu gibi İslam binasının da bir temeli vardır ve o temel iman ilkeleridir. Temeli sağlam olmayan, bozuk zemine ve çürük malzemelerle kurulmuş bir temelin üzerine ne kadar özenle bir bina yükseltmeye çalışırsanız çalışın, bina sağlam olmayacaktır. Öncelikle temele titizlenmek, temeli sağlamlığı konusunda olabildiğince hassasiyet göstermek gerekir. Bu sebepledir ki, Rabbimiz bizi körü körüne ataları taklitten[3], ümniyye (kuruntu) ve zanna uymaktan nehyetmekte[4] ve bize bildirdiği hayat menbaı dinini Kitabî bilgi (ilim) üzere anlayıp yaşamaya çalışmamızı istemektedir.
“Onlardan bir kısmı ümmîdir. Kitabı bilmezler, bildikleri ancak emaniyyeden (dayanağı olmayan kuruntulardan) ibarettir ve onlar zanna uyarlar” (Bakara, 2/78)beyanıyla, ıstılahi anlamıyla “Kitabullah’ın bilgisinden mahrum olmak” demek olan ümmîliği mahkûm edip, bizi Kitabîliğe (Kitab’a yönelerek dinini o temelde öğrenip anlama cehdine) sevk eden Rabbimiz, “Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin ardına düşme. Şüphesiz kulak, göz ve kalb; bunların her biri ondan sorumludur” (İsra, 17/36) beyanıyla da nu konudaki hükmünü, öğretisini tekit etmektedir.
Hakkı hak bilip ona ittiba ve bâtılı bâtıl bilip ondan ictinab etmek demek olan İslam’ın, hak ve bâtıla dair temel ölçüleri, iman ile tasdik ve inkâr ile tekzip edilecek hususlardaki öğretileri, Müslümanların ilim tarihinde “akîde” (çoğulu “akaid”) kelimesiyle ifade edilmiştir. Bu kelime, “Ey iman edenler! Akitlerinize (ukud) vefa gösterin, onların gereğini yerine getirin…” şeklinde Mâide Sûresi 1. ayet-i kerimede geçmektedir. Türkçede de kullandığımız “akit” kelimesi, bilindiği üzere “hukuki sonuç doğuran sözleşme” anlamına gelmektedir. “Akd” kökünden “akîde” kelimesi “düğümlemek”, “Bir şeyi sıkı sıkıya bağlamak” lügat anlamıyla, Âlemlerin Rabbi’nin kulları için belirleyip bildirdiği kulluk sözleşmesini kendi tercih ve iradeleriyle kabul eden insanların, iman ahdiyle kendilerini bu sözleşmeyle bağlamasını ifade etmektedir.
Bir akdin temelinin ise, o akde taraf olan insanlarca sözleşme içeriğinin bilinmesi olduğu aşikârdır. Bu temel şartın olmadığı bir durumda gerçek anlamda bir sözleşmeden, akidden/akideden söz etmek mümkün değildir. İslam’ın ilme, öğrenmeye, okuma ve yazmaya bu kadar önem vermesinin, inen ilk Kur’an vahiylerinin temel gündemlerinden birinin bu hususlar olmasının sebebi, akdin/akidenin bu özelliği olsa gerektir. Öyle ki, Rabbimiz, ilk inen ayetler olan ve “Oku” emriyle başlayan Alak 1-5. ayetlerde, insana kereminin ilk maddesi olarak havayı, suyu değil, “ona kalemle yazmayı ve bilmediklerini öğretmesini” ifade etmektedir.[5] Rahman Sûresinin başında “Rahmân’dır O ki; Kur'an'ı öğretti, İnsanı yarattı” (Rahman, 55/1-3) ifadeleriyle, insana rahmetinin eseri olarak ona Kur’an’ı öğretmesini, onu yaratmasından bile önce zikretmesi, Rabbimizin ilme verdiği değere/öneme işaret etmektedir.
İslam’ın temeli iman, imanın temeli de tevhiddir. Tevhid; Hayatı ve onunla ilgili ölçüleri özel alan-kamusal alan, dini alan - dünyevi alan gibi şirk esaslı kompartımanlara ayırmadan bir bütün olarak ele almak ve bu bütünlükte Âlemlerin Rabbi Allah’a has kılmaktır. Şirk ise; Hayatı ve hayatla ilgili ölçüleri kompartımanlara ayırıp parçalara bölmek, bu kompartımanlar üzerindeki egemenlik hakkını farklı “ilahlar” arasında paylaştırmaktır.
Tevhid düzen, şirk ise kaos demektir. Nitekim kozmik âlemde, tüm varlıklar Rabbimizin kendileri için belirlediği eksende hareket ettiği, O’na boyun eğip fıtri konumlarında görevlerini yerine getirdiği için tam anlamıyla bir kusursuz düzen söz konusudur. Yeryüzünde ise bu düzeni kurmak, imtihan gereği, yeryüzünün halifesi kılınan[6] insanın omuzlarındadır. İnsan, hayatı bir bütün olarak onu bahşeden Allah’a has kılarak, O’na itaat üzere bir dünya düzeni kurarak yeryüzünde silm’i, barış ve huzuru egemen kılabilir. Aksi, bugün olduğu gibi kaos, karmaşa, zulüm ve sömürünün kaçınılmazlığıdır.
Rabbimiz, asra, yani bir insan ömrüne denk gelen zaman dilimine kasem ederek, genel yöneliş itibariyle insanın ziyanda olduğunu bildirmekte ve bu ziyandan müstesna olan kullarının, ancak iman edip sâlih ameller işleyen ve birbirlerine hakkı ve sabrı, emrolundukları hak çizgide sonuna kadar sebatkâr olmayı tavsiye edenler olacağını haber vermektedir. Öncelikle de biz kullarına, iman edilecek hususlar ile imanın ön şartı, “hafriyat aşaması” mesabesindeki tekzip ve teberri edilecek hususları bildirmiştir. Kur’an’da imanın binlerce şartı, cüzü söz konusu edilmektedir. Bununla birlikte bu binlerce cüzün gelip kendilerine dayandığı, temel imani şartlar olarak beş iman umdesinin öne çıkarıldığını, mücmel anlamda “imanın şartları” olarak bize bildirildiğini görürüz. Bakara Sûresi 177 ve 285. ayetler ile Nisâ Sûresi 136. ayette söz konusu edilen bu mücmel şartlar, bilindiği üzere “Allah’a iman, Rasullerine iman, Kitablarına iman, Meleklerine iman ve Âhirete iman”dır.
“Ey iman edenler! Allah'a, Rasulü’ne, Rasulü’ne indirmiş olduğu Kitab'a ve daha önce indirmiş olduğu Kitab'a iman edin. Kim Allah'ı, Meleklerini, Kitaplarını, Rasullerini ve Âhiret Günü’nü inkâr ederse uzak bir dalâletin içine düşmüştür.”(Nisâ, 4/136; Ayrıca Bkz: Bakara, 2/177, 285)
Bu beş temel iman umdesi doğru anlaşılıp doğru bilindiğinde, Rabbimiz tarafından bu temel umdeler üzerine inşa edilmiş olan İslam’ı doğru anlamak ve yaşamak, aksi durumda ise anlama ve yaşama konusunda zaafiyete düşmek kaçınılmazdır. Tarihsel süreçte Müslüman kitlelerin içine düştüğü ve bugün de maalesef yaygın şekilde içinde bulunulmaya devam edilen Kur’an dışı, Kur’an’a rağmen İslam algı ve anlayışlarının temelinde, iman umdeleriyle ilgili yaklaşımların Kur’an düzlemi yerine, çoğunlukla farklı kanal ve kaynaklardan edinilmiş olması yatmaktadır.
Bugün kendisini İslam’a nisbet eden kitlelerin Allah tasavvurları, Peygamber algıları, Kur’an’la ilgili tanım ve yaklaşımları, âhiret inanışları Kur’an’ın öğretileriyle ne kadar mutabıktır? Bu soruya çok olumlu bir cevap vermek ne yazık ki mümkün değildir. Zira Kur’an kendisini İslam’a nisbet eden kitlelerin gerçek anlamda kaynağı olan vasfını yitireli asırlar olmuştur. Hidâyet rehberi, hayat kılavuzu, ölçü menbaı, hüküm kaynağı ve nihai hüküm mercii olma niteliği yerine, ölüler ve mezarlıklar kitabı, sevap makinası muamelesinin ötesinde en fazla “sembolik kral” muamelesine muhatap, hâkim değil mahkûm, belirleyen değil, mevcut mezhebi-meşrebi anlayışlar çerçevesinde belirlenen mehcur, mahzun bir durumdadır Kur’an. Onun tüm kaynaklar üstü kaynak, deliller üstü delil oluşu, pratikte geçerli kılınan bir kaide olmaktan ziyade, usül kitaplarının “Edille-i Şeriyye” tanımında yer alan bir söylemden ibaret kalmıştır.
Kur’an kendisiyle algıların belirlendiği, anlayışların oluşturulduğu, akîdenin öğrenilip amellerin temellendirildiği ana kaynak olmaktan uzaklaştırıldığı, tarihsel süreçte teşekkül eden anlayışlar mutlaklaştırılıp dondurulduğu, bu sebeple de Kur’an’ın belirleyici olma ve mevcudun sağlamasını yapma işlevi ortadan kaldırıldığı için, dondurulup mutlaklaştırılan anlayışlar nesilden nesile aktarıla gelmiştir. Bugün, bir yanda bu çizgide koyu bir gelenekçiliğin varlığı, diğer yanda ise, sahih ve muharref ayrımı yapmadan İslami geleneği bütünüyle yok sayıp reddeden, modernist ve post-modernist tuğyani temelli türedi, köksüz yaklaşımlarla muhatabız. Bu iki yaklaşım da İslam’ın ölçüleri açısından kabul edilebilir değildir. İslam, yeryüzünün en köklü, en eski geleneğinin, ilk insanlardan bugüne devam eden Nebevî geleneğin adıdır.
Nebiler hep birbirinin izi üzerine gelmiş, hep aynı Rabbani dâvâyı omuzlayıp temsil etmiştir. Onlar, her defasında bu köklü Nebevî geleneği Allah’ın vahyi temelinde ıslah ve ihya etmişlerdir. Rabbimizin yeryüzüne vahyiyle son müdahalesi demek olan Muhammed (a.s.)’ın risaleti de işte bu Nebevî geleneğin bir parçası, süreği ve o zincirin son halkasıdır.
“Yahudi ya da hıristiyan olun ki, doğru yolu bulasınız, dediler. De ki: Hayır! Biz, hanif olan İbrahim'in dinine uyarız. O, müşriklerden değildi.” (Bakara, 2/135), “İnsanların İbrahim'e en yakın olanı, ona tâbi olanlar ile uyanlar, bu Peygamber ve ona iman edenlerdir. Allah müminlerin velisidir.” (Âl-i İmran, 3/68), “De ki: Biz, Allah'a, bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Ya'kub ve Ya'kub oğullarına indirilenlere, Musa, İsa ve (diğer) peygamberlere Rableri tarafından verilenlere iman ettik. Onları birbirinden ayırdetmeyiz. Biz ancak O'na teslim oluruz.” (Âl-i İmran, 3/84) ve benzeri onlarca ayet-i kerime bu Nebevî geleneğe vurgu yapmaktadır. Bugünün Müslümanları olarak bize düşen, geleneğin sahih olanıyla muharref olanını furkan olan Kur’an’ın hakemliğinde tefrik ederek, Nebevî geleneği ihya etmektir. Hem geleneksel hem modern hurafelerden uzak, sahih, bütüncül İslami algı ve yönelim ancak bu yaklaşımla mümkündür.
Rabbimizin, Rasulü’nün, Kitab-ı Keriminin ve Âhiretin Esmâsı
“Akîde”den, dolayısıyla “akîdemiz”den söz ettiğimizde, Rabbimizle yapmış olduğumuz kulluk sözleşmesinden söz etmiş oluyoruz. Bu tabii ki insanlar arası yapılan sözleşmelerde olduğu gibi karşılıklı bir uzlaşma ve anlaşmaya dayalı bir sözleşme değil, Rabbimizin yaratıp yaşattığı biz kullarına, bizim hayrımıza ve faydamıza olarak belirleyip bildirdiği, biz mü’minlerin de elhamdülillah ki “işittik ve itaat ettik” diyerek tasdik ettiğimiz bir sözleşmedir. Rasulullah (a.s.) ve beraberindeki ilk neslin de muhatap olduğu ve tasdik ettiği sözleşme metni Kur’an’dır, bizim de aynı şekilde muhatap olup kalbi, kavli ve fiili/ameli olarak tasdik etmemiz gereken sözleşme metni Kur’an’dır.
Nasıl ki bir kira veya iş akdinde sonuna kadar geçerli olan akit, akdolunan orijinal metinde yazanlar ise, bir anlaşmazlık durumunda tarafları ilzam eden, anlaşmazlığın çözümüne kaynaklık eden metin ancak imza altına alınan o orijinal metin ise, aynı şekilde İslam akdinin, akîdesinin metni de, Rabbimizin Kitab-ı Kerimi Kur’an’dır. Akdi Kur’an dışına taşıracak, Müslümanların gündemine Kur’an’a rağmen akit/sözleşme maddesi, akîde umdesi getirecek her türlü yaklaşım, yönelim ve etkileşim akdin/akidenin tabiatına aykırıdır. Düğüm atılarak kesinleştirilmiş, karara bağlanmış bir akdin (akîde) noksanlaştırmaya olduğu gibi, fazlalaştırmaya da tahammülü yoktur.
İşte bu genel çerçeve içinde, Rabbimizle akdimizin (akîdemizin) esasını teşkil eden, temel iman umdeleri mesabesindeki Allah’a, Peygamberlerine, Kitablarına ve Âhiret Günü’ne iman konularında mevcut anlayışlarda var olan yanlış yaklaşımları izâle ve ıslah etmek ve akdin/akidenin Kur’an çerçevesinde kavranması çabalarına karınca kararınca bir katkı sağlamak gayesiyle, bu konuları Kur’an’daki esmâ ile anlama ve anlatmaya yönelik bir çalışma yapmak istedim. Bu çalışmada, Rabbimizi, Rasulü’nü, Kitab-ı Kerimini ve Âhireti, Kur’an’da yer alan isim ve sıfatlarıyla anlayıp tanımaya, böylece bu temel iman umdeleri konusunda Kur’ani çerçeveye yeniden dikkat çekmeye gayret edeceğiz, inşaallah.
Özellikle Rabbimizin esmâsı, Kur’ani ifadesiyle Esmâul-Husna konusunda birçok çalışma yapıldığı malumdur. Konuyla ilgili telif edilmiş birçok eser vardır. Bizim çalışmamız hem Rabbimizin isim ve sıfatları yanı sıra, Rasulünün, Kitab-ı Keriminin ve Âhiret Günü’nün isim ve sıfatlarını konu alması, hem de bilgi yoğun olmaktan daha çok “perspektif yoğun” bir çalışma olmayı hedeflemesi ile konuyla ilgili çalışmalardan farklılaşmaktadır. Konular işlendikçe, mevcut anlayışlarda yer etmiş birçok algının, Kur’an’ın bildirdiği isim ve sıfatlar karşısında güneşin karşısında eriyip giden kardan adam misali eriyip gittiğini inşallah hep birlikte göreceğiz.
Gerek Rabbimizin isim ve sıfatlarını, gerek Rasulünün, Kitab-ı Keriminin, gerekse Âhiret’in isim ve sıfatlarını konu edindikçe, birçok defa “Kur’an’ın bu açık beyanlarına, çizdiği bu net çerçeveye rağmen, bu Kur’an dışı algı ve anlayışlar nasıl üretilebilmiş ve yaygın anlayış haline gelebilmişler” sorusu sorulabilecektir. Hakikaten aradaki makas çok açılmıştır. Yine okundukça görüleceği üzere, bu çalışma, temel iman umdeleri konusundaki geleneksel hurafe ve yanlış yaklaşımlar kadar, hatta onlardan daha güçlü şekilde modernist ve post-modernist hurafe ve yanlış yaklaşımları da konu edinecek ve Kur’an’ın ilgili beyanları çerçevesinde değerlendirmeye tâbi tutacaktır.
İslam’ın bir mâbed dini değil, hakikat ve hâkimiyet iddiası eksenli Rabbani bir egemenlik öğretisi olduğu gerçeğini, Kur’an’ın diğer beyanları gibi isim ve sıfatlar da bize çok net bir şekilde ifade etmektedir. Rabbimizin, tüm hayat/egemenlik alanlarının rabbi, ilahı ve meliki olduğunu, Rasulullah’ın, İslam nizâmını yeryüzünde egemen kılma dâvasının önderi olarak ferdi, ictimai, siyasi her alanda bizim en güzel örneğimiz olduğunu, Kur’an’ın bir ritüel kitabı değil, Rabbimiz tarafından insanlar arasında kendisiyle hükmedilmesi için inzal edilen bütüncül hayat rehberi olduğunu isim ve sıfatları ele aldıkça daha yakinen görmüş olacağız.
[1] “Yoksa sizi boşuna yarattığımızı ve bize döndürülmeyeceğinizi mi sandınız?” (Mü’minun, 23/115)
[2] Müslim, 1/514, Hadis No: 746
[3] Bkz: Bakara, 2/170; Mâide, 5/104; Lokman, 31/21; Zuhruf, 43/22-23
[4] Bkz: Bakara, 2/111, Nisa, 4/123, En’âm, 6/148, Yûnus, 10/36
[5] Alak, 96/3-5
[6] Bkz: Bakara, 2/30; En’âm, 6/165; Neml, 27/62; Fâtır, 35/39
(Not: Bu makale, İktibas Dergisi'nin Nisan 2021 sayısında yayınlanmıştır.)
YORUMLAR
Ş. Hüseyinoğlu 20-04-2021 11:56
Değerli kardeşim, ilginiz, iltifatlarınız ve dualarınız için çok teşekkür ederim. Bilmukabil. Allah razı olsun.
Ferhat Karasari 16-04-2021 20:58
Sevgi deger kardesim degerli calismalarinizi takip eden bir kardesinizim. Rabbim emeklerinizi zayi etmesin.. Ramazan ayinizi tebrik eder, Islam ümmetine hayirlara vesile olmasini temenni ederim .. sag olun sihhate olunuz insaAllah..
Diğer Yazıları
- 23-04-2024 ÂHİR ZAMANDA ERDEMLİ OLMAK VE ERDEMLİ KALMAK
- 08-02-2024 5816’YA KARŞI HAK VE HUKUK SAVUNMASI
- 19-01-2024 MÜSLÜMANLAR OLARAK BİR “BAYBURT DÂVÂMIZ” OLMALI
- 06-01-2024 KİTAB’IN ORTASINDAN KONUŞANLARA KULAK VERMEK
- 13-12-2023 ZULME VE ZALİME TUFAN GEREK!
- 26-10-2023 TERÖR NE? TERÖRİST KİM?
- 12-09-2023 SELAMUN ALEYKUM ARAPÇA, GÜNAYDIN TÜRKÇE Mİ?
- 27-08-2023 MEDYANIN GÜCÜ MÜ, GÜCÜN MEDYASI MI?
- 10-08-2023 KADİM BİR PUT OLARAK “GAVS” İNANCI
- 25-07-2023 DEĞİŞİM, ZORUNLU BİR İSTİKAMET MİDİR?
- 26-06-2023 DİYANET NİÇİN KURULDU, MEVCUT DURUMDA İŞLEVİ NEDİR?
- 10-06-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI -III-
- 13-05-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI -II-
- 13-04-2023 İYİ YAZMAK
- 23-03-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI
- 07-03-2023 İZLENİMLER... DEPREM DEĞİL KIYAMET
- 10-01-2023 TESETTÜRÜN EVRENSELLİĞİNDEN, ÇIPLAKLIĞIN EVRENSELLİĞİNE
- 08-12-2022 "TEVHİDİ" TARİKATLAR
- 11-11-2022 SEYYİD KUTUB BAĞLAMINDA DURUM TESBİTİ
- 15-10-2022 MODERN İNSAN, BİZ MÜSLÜMANLAR VE “HAYVAN HAKLARI”
- 09-09-2022 "BÜYÜK İKRAMİYE" HEP DÜZENE!
- 17-08-2022 KOMPLO TEORİLERİ VE SAVRULMALAR ARASINDA 15 TEMMUZ MUHASEBESİ
- 22-07-2022 KERVAN MI, ORDU MU?
- 20-06-2022 POLİTİK VE EKONOMİK BİR ENSTRÜMAN OLARAK “HOLOKOST” KAVRAMI
- 17-05-2022 TRİBÜNLERE OYNAMAK!
- 11-04-2022 MÂBED DİLİ, SİYASAL DİL, DÂVET DİLİ
- 15-03-2022 FARKLI BOYUTLARI VE MERHALELERİYLE “HİCRET” KAVRAMI
- 10-02-2022 YAŞANAN İSTİKAMET KRİZİ SÜRECİ VE “MERHALE FIKHI” SÖYLEMİ ÜZERİNE
- 12-01-2022 MUTAFFİFÎN DÜZENİ OLARAK KAPİTALİZM
- 18-12-2021 İBRAHİM (A.S.)’IN, MUSA (A.S.)’IN, MUHAMMED (A.S.)’IN RABBİNE İMAN ETMEK
- 08-12-2021 DİYARBAKIR İZLENİMLERİ
- 16-11-2021 KADİM VE GÜNCEL BOYUTLARIYLA “CÂHİLİYE”
- 06-11-2021 HATIRALARLA, AHMED KALKAN HOCAYA TANIKLIĞIM
- 11-10-2021 ALLAH’A İMAN ETMEK NE DEMEKTİR?
- 25-09-2021 POST-MODERN BİR İĞVA BİÇİMİ OLARAK “KUR’AN’IN GÖRECELİLİĞİ” İDDİASI
- 15-09-2021 RABBİMİZİ, KUR’AN’DAKİ İSİM VE SIFATLARIYLA TANIMAK, BİZİ KULA KULLUĞUN HER TÜRÜNDEN KORUR
- 06-09-2021 AFGANİSTAN’DA BATI VE DOĞU EMPERYALİZMİ ARASINDA İSTİKRAR ARAYIŞI VE TALİBAN'IN DÖNÜŞÜ
- 22-08-2021 ULÛHİYYET, RUBÛBİYYET VE İSİM-SIFAT TEVHİDİ TASNİFİ NE ANLAMA GELİYOR?
- 20-07-2021 TEVHİDİN İKAMESİNDE TEBERRİ VE HAMD KAVRAMLARININ ÖNEMİ
- 07-07-2021 BAŞÖĞRETMEN
- 11-06-2021 TEVHİD ESMÂSI VE ŞİRK ESMÂSI
- 11-05-2021 AKİDEMİZİ GELENEKSEL, MODERN VE POST-MODERN HURAFELERDEN ESMÂ İLE SELİM KILMAK
- 14-04-2021 TEMEL İMAN İLKELERİNİ, KUR’AN’DAKİ ESMÂ İLE KAVRAMAK -I-
- 11-03-2021 KAPİTALİST-MODERNİST TUĞYANA TEOLOJİK HİZMETTE SON ZIRVA: "BAŞÖRTÜSÜZ TESETTÜR"
- 02-02-2021 ÜMNİYYE/EMANİYYE KAVRAMI
- 09-01-2021 KAPİTALİZME TEOLOJİK HİZMETE MÛTİ, “PROTESTAN PAPAZLIĞI” HEVESLİLERİ -II-
- 11-12-2020 KAPİTALİZME TEOLOJİK HİZMETE MÛTİ, “PROTESTAN PAPAZLIĞI” HEVESLİLERİ
- 14-11-2020 DİRİLERE MENKIBE, ÖLÜLERE KISSA!
- 11-10-2020 LAİK DÜZENDE HUTBE VE KILIÇ!
- 16-09-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -V-
- 08-09-2020 İKTİDARIN EMPERYALİZM KARŞITLIĞI (!) GÖZ DOLDURUYOR
- 15-08-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -IV-
- 26-07-2020 HACCIMIZ, KURBANIMIZ, NAMAZIMIZ BİR SON DEĞİL BAŞLANGIÇTIR
- 10-07-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -III-
- 09-06-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -II-
- 14-05-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -I-
- 01-05-2020 DİYANET BAŞKANI'NIN ÇIKIŞI, TEPKİLER VE HİÇ EKSİK OLMAYAN MASALLAR
- 17-03-2020 İP
- 10-02-2020 LAİK DÜZENİN TOKİ’Sİ, LAİK DÜZENİN BANKASI, LAİK DÜZENİN DİYANET’İ
- 08-01-2020 SANDALYELER KALDIRILINCA CÂMİLER ASLINA DÖNMÜŞ OLDU MU?
- 11-12-2019 AFRİN İZLENİMLERİ
- 19-11-2019 CÂHİL DOSTLARI VE AZGIN DÜŞMANLARI KISKACINDA PANODAKİ AYET
- 03-11-2019 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 10-10-2019 MODERNLEŞME POLİTİKALARININ NESNESİ VE DOLAYISIYLA MAĞDURU OLARAK KADIN
- 12-09-2019 “ATALAR DİNİ”NE HAYIR, “ATA DİNİ”NE EVET Mİ?
- 08-08-2019 KURBAN İÇİN, BIÇAĞINDAN ÖNCE BİLİNCİNİ BİLE!
- 10-07-2019 TARAF OLAN BERTARAF OLUR!
- 03-07-2019 İLİM HAKLA BÂTILI AYIRMAK, ÂLİM YAŞADIĞI ÇAĞDA HAKLA BÂTILI AYIRANDIR
- 23-06-2019 SON BİRKAÇ AYIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 08-06-2019 ASIRLARDIR “SEMBOLİK KRAL” MUAMELESİ YAPILAN KUR’AN’I, YENİDEN KAYNAK EDİNMELİYİZ
- 11-05-2019 TÜM MESELE, “TEMEL KAYNAĞIN” NE OLDUĞU
- 10-04-2019 SELEFİYYE, HURAFELERE KARŞI SAHİH İSLAM SÖYLEMİNDE NE KADAR TUTARLI?
- 24-03-2019 SON BİRKAÇ AYIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 08-02-2019 YAŞAR NURİLEŞME TEMAYÜLÜ
- 01-01-2019 BÜYÜ, NAZAR, RUKYE VE CİNLERLE ETKİLEŞİM KONULARINA GİRİŞ
- 10-12-2018 SON AYLARIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERİMİZE DAİR KISA KISA
- 10-11-2018 KEMALİSTLERİN ANDI, BİZİMSE AKİDEMİZ VAR!
- 09-10-2018 AVM VE STADYUM ARASI “MESCİD”, CAHİLİYE ARASI “İSLAM”
- 09-09-2018 İSLAM COĞRAFYASINDAKİ İKTİDARLARIN ALLAH’I OLSAYDI, ONLARIN DOLARI OLMAZDI
- 28-08-2018 RASULULLAH (A.S.) YERLİ VE MİLLİ MİYDİ?
- 08-08-2018 KUTSAL DEVLET OLUR MU?
- 07-07-2018 MUHAFAZAKÂR CENAHTA YÜKSELEN TREND: LAİKLİKTEN LAİKLİK BEĞENMEK
- 19-06-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR
- 07-06-2018 DÜNYEVİLEŞME SADECE “TEK DÜNYALILAR”IN SORUNU MU?
- 22-05-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 11-05-2018 İSLAM DÂVÂSININ/DÂVETİNİN İLK AŞAMASI: HAKLA BÂTILIN AYRIŞTIRILMASI
- 27-04-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR
- 09-04-2018 MÜ'MİN İLE MÜRİD FARKI
- 30-03-2018 ÇİFTLİK BANK OLAYI, KUR'AN'I KABİRLERDE OKUYUN FERMANI VS
- 13-03-2018 MEYDANI DİN HAKKINDA AHKÂM KESENLERE BIRAKMIYORUZ!
- 06-03-2018 “YENİ TÜRKİYE”DE “ESKİ TÜRKİYE”LEŞME TEMAYÜLLERİ
- 12-02-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR TESBİTLERİM
- 27-01-2018 CAHİLİYEYE İSLAM AŞISI BİD’ATI
- 04-01-2018 HAYAT: İKİ “İKRA” EMRİ ARASI
- 22-12-2017 EMANİYYEDEN/KURUNTULARDAN İLME, ÜMMİLİKTEN KİTABİLİĞE
- 16-12-2017 KUDÜS GÜNDEMİNE DAİR
- 27-11-2017 KERKÜK'ÜN DİLİ OLSA
- 15-11-2017 SON KURTARICILAR KEMALİZMLE BÜTÜNLEŞİRKEN…
- 05-11-2017 KADINLARIN, KOCALARININ İSTİKAMETSİZLİĞİ İLE İMTİHANI
- 17-10-2017 DİNDARLAŞMA TRENDİNDEN, DİN(İ)DARLAŞMA TRENDİNE
- 08-10-2017 SUS PAYLARINA RÂZI OLMAK VEYA OLMAMAK
- 19-09-2017 İSLAM YOLUNUN, KRALLARI DEĞİL KURALLARI VARDIR
- 31-08-2017 KURBAN ETİ "DİN"LENDİRİLMELİ
- 13-07-2017 KUR’AN’DA “DAMAL SİLUET ŞENLİKLERİ”
- 02-07-2017 SÂBİTELERE VE GÜNCELE DAİR (HAZİRAN)
- 02-07-2017 SÂBİTELERE VE GÜNCELE DAİR (MAYIS)
- 30-05-2017 TARİHTEN İKİ ÖRNEK OLAY IŞIĞINDA GÜNCEL ŞAHİTLİK YÜKÜMLÜLÜĞÜMÜZ
- 21-05-2017 KADINLARA AÇIK MEKTUP
- 26-04-2017 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 13-04-2017 GÜNCELE DAİR KISA KISA
- 13-03-2017 “KUTSAL DEVLET” ANLAYIŞI ZULÜM ÜRETİYOR
- 08-03-2017 LÂ DEMEK VE FAKAT İLLALLAH DİYEMEMEK!
- 30-01-2017 KUR’AN’I NİHAİ BAŞVURU, HÜKÜM VE ÇÖZÜM MERCİİ OLMAKTAN ÇIKARMAK
- 22-12-2016 HALEP, ŞEHİD ŞEHİRLER KERVANINA KATILIRKEN…
- 10-11-2016 ERDOĞAN’IN “MÜSLÜMAN SİYASETİ" SÖZÜNE DAİR
- 03-10-2016 STK'DAN CEMAATE, KİLİSE FORMUNDAN MESCİDE
- 24-09-2016 SÖZ KONUSU OLAN İSLAM İSE, HİÇBİR ŞEY TEFERRUAT DEĞİLDİR
- 17-09-2016 KURBAN VE HACC, BİR SON MUYDU, BAŞLANGIÇ MI?
- 20-07-2016 YALNIZ DARBEYE DEĞİL, DEMOKRASİYE DE TEKBİRLE DİRENMELİ
- 07-07-2016 İSLAMİ ŞAHSİYETİN, ETKİSİZLEŞTİRİLEN YAPITAŞLARI –II-
- 22-06-2016 İSLAMİ ŞAHSİYETİN, ETKİSİZLEŞTİRİLEN YAPITAŞLARI –I-
- 29-05-2016 PARÇALANAN BEDENLERİMİZ VE PARÇALANAN AKİDEMİZ
- 26-04-2016 YENİ TÜRKİYE ve LAİKLİK
- 07-03-2016 MUHAFAZAKÂR KESİMDE PERİNÇEKLEŞME SENDROMU
- 24-02-2016 SELEFİLİĞİN, KUR’ANİ AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ -I-
- 05-02-2016 ŞAPKAYI NASIL GİYDİRDİLER?
- 31-12-2015 ALLAH’A KARŞI TAŞKINLIK, HALKA KARŞI TAŞKINLIK
- 04-12-2015 SEKÜLERLEŞEN DİL
- 15-11-2015 İKİ ÖLÇÜSÜZLÜK: İŞGALCİYE GÜL, HALKINA BOMBA
- 27-10-2015 “NAZAR” VAR MI?
- 19-09-2015 NAMAZIMIZ, HACCIMIZ, KURBANIMIZ BİR SON DEĞİL BAŞLANGIÇTIR
- 28-07-2015 DİCLE, KURTLAR, KUZULAR VE MÜSLÜMANLAR
- 22-06-2015 ALLAH’TAN BAŞKALARIYLA KORKUTULMAK
- 21-05-2015 “DİNDAR” KELİMESİ HANGİ BOŞLUĞU DOLDURUYOR?
- 31-03-2015 İNSANIN HAKKI, ALLAH’IN HAKKI
- 18-02-2015 “LAİKLİĞE VEDA” MI?
- 13-01-2015 MÜSLÜMAN DUYGUYLA DEĞİL, ÖLÇÜYLE HAREKET EDER
- 17-12-2014 DEVLETİN PARALELİ, DİKEYİ
- 18-10-2014 İSLAM'A TESLİM OLMAK MI, İSLAM'I TESLİM ALMAK MI?
- 03-10-2014 ALAN HÂKİMİYETİ VERSUS BÖLGESEL VE KÜRESEL HÂKİMİYET
- 16-09-2014 "ESKİ TÜRKİYE" - "YENİ TÜRKİYE" FARKI
- 27-08-2014 GAZZE HALKI İZZETİ ÖĞRETİYOR
- 03-08-2014 RİVAYET KÜLTÜRÜYLE HESAPLAŞILMADAN, IŞİD’E KARŞI ÇIKMAK MÜMKÜN MÜ?
- 19-07-2014 İNSANLIĞIN ÖĞRETMENİ ŞEHİD GAZZE
- 23-05-2014 TEKASÛR SORUNU ve SOMA FACİASI
- 30-04-2014 HİRA SONRASINA AİT BİR DURUŞA SAHİP OLMALIYIZ
- 01-04-2014 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -IV-
- 05-03-2014 MÜSLÜMANLARIN KURUMSALLAŞMAKLA İMTİHANI
- 27-02-2014 PAKİSTANLI ÇOCUKLARA 10. YIL MARŞI OKUTAN "HİZMET"
- 11-02-2014 FİRAVUN'UN SARAYINDA İMANINI GİZLEYEN MÜ'MİN KISSASI BİZE NE DİYOR?
- 11-01-2014 BU NEYİN KAVGASI?
- 12-12-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -III-
- 28-11-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -II-
- 17-11-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -I-
- 12-11-2013 İKİ ÖLÇÜSÜZLÜK: İŞGALCİYE GÜL, HALKINA BOMBA
- 11-10-2013 CAMİ AVLUSUNDAKİ LAİK REJİM
- 06-10-2013 CAMİ–CEMEVİ VE CAMİ-AVM
- 27-09-2013 DEĞİŞEN MEDYA DÜZENİ, DEĞİŞMEYEN MEDYA ALIŞKANLIKLARI
- 17-09-2013 BİR KÖYDE İKİ MUHTAR OLMAZ
- 25-08-2013 MURSİ'YE YAKIŞAN, MISIR'IN SARAYI MI ZİNDANI MI?
- 11-08-2013 ERGENEKON VE İKİ MAĞARANIN TANIKLIĞI
- 19-07-2013 BATI PUTUNU, MÜSLÜMANLAR İLKELERİNİ YİYOR
- 08-07-2013 DEMOKRASİNİN SINIRLARI
- 04-07-2013 KAVRAM TÜKETİCİLİĞİ
- 22-06-2013 MÜSLÜMANIN İSTİKAMETİNİ KONJONKTÜR DEĞİL İLKELER BELİRLER
- 16-06-2013 PEYGAMBERLERE İMAN, ALLAH'IN HAYATA MÜDAHİL OLUŞUNA İMANDIR
- 08-06-2013 MAHKÛM DEĞİL, HÂKİM OLAN ALLAH'A İMAN ETMEK
- 31-05-2013 YEREL ERGENEKON MU, KÜRESEL ERGENEKON MU?
- 20-05-2013 MAVİ MARMARA ÜZERİNDEN SİYONİST REJİMİ MEŞRULAŞTIRMAK
- 28-04-2013 BİR MUHASEBE DENEMESİ VE İSTİKAMET HATIRLATMASI
- 22-04-2013 KUR'AN KISSALARINDA TOPLUMSAL DÖNÜŞÜMÜN İLKELERİ
- 12-04-2013 "ANKARA'DA KIRK BEŞ YIL" KİTABI ÜZERİNE
- 06-04-2013 "SOSYAL MEDYA" VEYA ÇAĞIN LOTUS ÇİÇEKLERİ
- 22-03-2013 “ÖZGÜR SURİYE” Mİ, “İSLAMİ SURİYE” Mİ?
- 17-03-2013 BÖYLE BİR CİHAD ANLAYIŞI OLUR MU?
- 28-02-2013 AKP'NİN YAPTIĞI "KİMLİK SİYASETİ" DEĞİL Mİ?
- 12-02-2013 MÜNKERLE BARIŞIK MÜSLÜMANLIK!
- 20-01-2013 "İSLAMİ KAPİTALİZM" SAPTIRMASI
- 10-01-2013 GANNUŞİ’DEN DEMOKRASİ VAAZI DİNLEMEK
- 28-12-2012 TASAVVUF NEDİR, NE DEĞİLDİR?
- 12-12-2012 SİYASETİ AKİDEDEN BAĞIMSIZLAŞTIRMAK
- 06-12-2012 NEO-MÜRCÎLİK VE NEO-HARİCİLİK ARASINDA
- 30-11-2012 BİZİM "SANDY KASIRGAMIZ"
- 15-11-2012 HAKLA BÂTIL BİRBİRİNE KARILIRKEN MÜSLÜMANLAR NE YAPIYOR?
- 09-11-2012 PEYGAMBER KISSALARINDA İSLAMİ MÜCÂDELENİN İLKELERİ
- 01-11-2012 YARIM KALAN DUA
- 20-10-2012 BU NEYİN REKABETİ?
- 15-10-2012 KUR'AN KARŞISINDA BİR POSTMODERN GÜRÜLTÜ: GÖRECELİLİK İDDİASI
- 08-10-2012 KOMPLOCULUK?
- 01-10-2012 ALLAH'IN DİNİ PAYANDALAŞTIRILIRKEN SESİZ KALMAK
- 16-09-2012 TÜRKİYELİ MÜSLÜMANLARA ÇAĞRI
- 09-09-2012 "ŞAM'IN FAZİLETLERİ" RİVAYETLERİ ÜZERİNE
- 02-09-2012 K. ALPAY VE A. DURSUNOĞLU: GERÇEĞİN İKİ YARISI
- 25-07-2012 SURİYE DİRENİŞİNE BAKIŞIMIZ
- 12-07-2012 RAMAZAN AYI VE BİR FARKINDALIĞI ŞAHİTLİĞE DÖNÜŞTÜRME ZORUNLULUĞUMUZ
- 12-06-2012 "HARAMEYN DÅVAMIZ" DA OLMALI
- 08-06-2012 HARAMEYN VE ACI GERÇEKLER
- 28-05-2012 "ANAYASA" İÇİN SÖYLEYECEK SÖZÜNÜZ BU MU?
- 23-05-2012 UMRE YOLCULUĞUNUN ÖĞRETTİKLERİ
- 07-05-2012 MÜLK KAVRAMINI DOĞRU ANLAMAK
- 21-04-2012 KULLANAN - KULLANILAN!
- 01-04-2012 FE EYNE TEZHEBÛN!
- 23-03-2012 TARİH NİÇİN TEKERRÜRDEN İBARETTİR?
- 18-02-2012 İDDİALARIMIZ VARDI BİZİM
- 02-02-2012 SURİYE DİRENİŞİ VE ÂDİL ŞAHİTLİK SORUMLULUĞU
- 14-01-2012 DERGİ DEĞİL MEKTEB: İKTİBAS
- 30-12-2011 "KORSAN" VE "KAÇAKÇI" NİTELEMELERİ ÜZERİNE
- 23-12-2011 MÜSLÜMANLARIN KURUMLAŞMAKLA İMTİHANI
- 13-12-2011 KÜRESEL NEVZAT TANDOĞAN: NATO
- 03-12-2011 FETVA
- 18-11-2011 "ÇÖZÜM İSLAM'DA" HAKİKATİNE BURUN KIVIRMAK
- 23-10-2011 "İDEOLOJİSİZ ANAYASA" TALEBİ VE MÜSLÜMANLAR
- 12-10-2011 NİÇİN CİDDE VE KAHİRE?
- 21-09-2011 SUS PAYLARI VE MÜSLÜMANLAR
- 16-09-2011 BİLGİ FETİŞİZMİ
- 19-08-2011 AÇLIK SORUNU, İNSANİ YARDIM VE İSLAMİ MÜCADELE
- 16-08-2011 YÜZDE 81 DİNDAR, YÜZDE KAÇ MÜSLÜMAN?
- 25-07-2011 UNUTULMAYA YÜZ TUTAN DİL: TEVHİDCE
- 20-07-2011 DİCLE, KURTLAR, KUZULAR VE MÜSLÜMANLAR
- 07-07-2011 NAMAZDA KUR'AN OKUDUĞUMUZUN FARKINDA OLMAK
- 30-06-2011 HUDEYBİYE İSTİSMARINDA SON NOKTA
- 22-06-2011 İSLAM COĞRAFYASI, TÜRKİYELİ MÜSLÜMANLAR VE ÜÇ TUTUM
- 13-06-2011 RAHAT KAÇIRAN ÂYETLER!
- 02-06-2011 SİSTEM İÇİ DEĞİŞİM MÜSLÜMANLARIN LEHİNE Mİ İŞLİYOR?
- 27-05-2011 İTİDAL KAVRAMI DOĞRU ANLAŞILIYOR MU?
- 10-05-2011 "MEÂL - TEFSİR" FORMU DOĞRU MU?
- 01-05-2011 "TÖRENLER CUMHURİYETİ" VE ÇOK KUTSALLILIK
- 15-04-2011 İSLAM TOPRAKLARI NİÇİN KOLAY BOMBALANIYOR?
- 10-04-2011 BDP ÇOK GEÇ UYANDI!
- 25-03-2011 SENİN QULHUN SANA, BENİM QULHUM BANA!
- 05-03-2011 BÖLGEDEKİ GELİŞMELER: "İSLAM'SIZ LÂ" NE GETİRİR?
- 28-02-2011 ÖLÜM, İLKELER, PRAGMATİZM
- 18-02-2011 ŞEHADET: ALLAH İÇİN OLMAK
- 12-02-2011 TUNUS VE MISIR DENKLEMİ
- 31-01-2011 “Tarihin sonu"ndan devrimler çağına
- 21-01-2011 BİN ALİ, NE ÖZENTİSİYDİ?
- 07-01-2011 SEYYİD KUTUB VE BİZ: GERİ DEĞİL İLERİ
- 11-12-2010 “SEYYİD KUTUB’U AŞMAK” SÖYLEMİ
- 27-11-2010 KAPİTALİST KUŞATMAYA KARŞI ÇARESİZ MİYİZ?
- 10-11-2010 BİR AĞAÇ GİBİ TEK BAŞINA, BİR ORMAN GİBİ KARDEŞÇE
- 26-10-2010 MÜ'MİNLER BİRBİRLERİNİN VELîSİ Mİ?
- 23-10-2010 DANİEL BEBEK
- 12-10-2010 İSLAMİ SİYASET, MUHAFAZAKÂR SİYASETTEN AYRIŞMAKLA BAŞLAR
- 24-09-2010 KUR'AN MI TEMEL BELİRLEYİCİDİR, HADİSLER Mİ?
- 13-09-2010 AHALİYİ KİMLİKSİZLEŞTİRME PARTİSİ
- 07-09-2010 SON OLARAK...
- 28-08-2010 TERAZİNİN AYARLARIYLA OYNAMAK
- 23-08-2010 PRAGMATİZM ÇIKMAZI
- 13-08-2010 ERCÜMEND ÖZKAN FARKI
- 06-08-2010 HANGİ KÜRT MESELESİ?
- 16-07-2010 DUAYI BİREYSELLEŞTİRMEK
- 07-07-2010 RASULULLAH NİÇİN HABEŞİSTAN’A HİCRET ETMEDİ?
- 21-06-2010 ZAYIFLATILAN İSLAM DEVLETİ PERSPEKTİFİ
- 11-06-2010 ŞEHİDİN ARKADAŞI OLMAK
- 03-06-2010 KAHROLUYORUM
- 21-05-2010 MÜ'MİN ZİHNİN TEMEL KODLARI
- 15-05-2010 İLİŞTİRİLMİŞ DUYARLILIKLAR VE AFGANİSTAN
- 27-04-2010 TEVHİDDEN BAĞIMSIZ ADALET SÖYLEMİ
- 21-04-2010 MÜSLÜMANLAR VE "SİSTEMİN YENİDEN İNŞASI"
- 19-04-2010 TERÖRİZMİ KINAMAK
- 12-04-2010 TEKNOLOJİ: NE MAHRUMİYET, NE MAHKÛMİYET
- 10-04-2010 PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALMAMALI
- 30-03-2010 KENDİ YERİMİZDE VE KENDİMİZ OLARAK...
- 26-03-2010 BUGÜNE KADAR HELAL MİYDİ?
- 12-03-2010 SOMALİ'DE "KORSANLAR VE İMPARATORLAR"
- 02-03-2010 MİNBERLER VE MİHRABLAR
- 19-02-2010 NATO'YA KİM "ONE MİNUTE" DİYECEK?
- 14-02-2010 SORGULANMAYAN VESAYET
- 06-02-2010 BAŞÖRTÜSÜ: ÇÖZÜM YAHUT ÇÖZÜLME
- 25-01-2010 DAVETTE YUVARLAK MASA MODELİ
- 19-01-2010 İSLAM RESTLEŞMEDİR!
- 09-01-2010 ÜÇ TARZ-I SİYASET
- 28-12-2009 BİZİM DE MUNTAZERİLERİMİZ OLMALI
- 17-12-2009 YOL AYRIMINDA İKİ PROJE
- 10-12-2009 O ZATEN KEFENİNİ GİYMİŞTİ
- 02-12-2009 İSLAM, KAPİTALİZMİN VİCDANI KILINAMAZ
- 26-11-2009 KURBAN
- 14-11-2009 GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ DİNDARLIK
- 08-11-2009 KİRLİ ÇORAP - KİRLİ MAHYA İKİLEMİNDE DİYANET
- 31-10-2009 ZİKR: RİTÜELLEŞTİRİLEN HAYAT ÖLÇÜSÜ
- 22-10-2009 İSTİKRAR
- 10-10-2009 ÇÖP İŞÇİSİNİN ÖLÜMÜ
- 24-09-2009 'DİNDARLIK ANKETLERİ'NDE SORULMAYAN SORU
- 06-09-2009 HANGİ EHL-İ SÜNNET?
- 26-08-2009 NAMAZ KILMAYANLAR NİÇİN ORUÇ TUTAR?
- 10-08-2009 RAMAZAN NİÇİN ZAM AYI OLDU?
- 15-07-2009 SEN DE Mİ ADEM!
- 01-07-2009 İSLAM İHTİLALCİ DEĞİL İNKILABCIDIR
- 16-06-2009 İRAN'DA "CUMHURİYET MİTİNGLERİ"
- 30-05-2009 DİNİ PAYANDALAŞTIRMAK
- 16-05-2009 OBAMA'DAN "CAN ALICI" MESAJLAR
- 04-05-2009 NÖBET YERLERİMİZİ NE ÇABUK TERK ETTİK
- 19-04-2009 "KUTLU DOĞUM" NE ZAMAN?
- 03-04-2009 "BEN YAPTIM OLDU" UMURSAMAZLIĞI
- 26-03-2009 BULDUĞUMUZ DEĞİL UMDUĞUMUZ
- 19-03-2009 PUTİN RUSYASI ve İSLAM
- 11-03-2009 BEN “SEÇİM”İMİ O GÜN YAPMIŞTIM
- 28-02-2009 AK PARTİ 28 ŞUBAT’IN MUSA’SI MI, ÂSÂSI MI?
- 19-02-2009 BAŞÖRTÜSÜNÜ SAVUNMAYA VAR MISINIZ?
- 13-02-2009 GAZZE'NİN KİMLİK İHRACI VE ÇOCUKLAR
- 30-01-2009 BİR AYAKKABI DA ERDOĞAN’DAN
- 18-01-2009 KAZANAN GAZZE HALKI OLDU
- 05-01-2009 İNSANLIĞIN ÖĞRETMENİ ŞEHİD GAZZE
- 11-12-2008 ARABESKİN EN TEHLİKELİSİ
- 28-11-2008 KURBAN ORTAKLIĞI
- 20-11-2008 BÜYÜCÜLER VE KEMALİSTLER
- 08-11-2008 OBAMA KİMİ KURTARACAK?
- 08-10-2008 KÜRT SORUNU: ÇÖZÜMSÜZLÜK MÜ, ÇÖZÜM MÜ?
- 18-09-2008 RAMAZAN, KUR’AN VE KADINLAR
- 07-09-2008 ANNE-BABAYA "ÖF" DEMEYEN BİR TOPLUM!
- 27-08-2008 RAMAZAN DENİNCE
- 19-08-2008 AKVARYUM MÜSLÜMANLIĞI
- 03-08-2008 PUTLARIN HAKKI DEVİRİLMEKTİR, ISLAH EDİLMEK DEĞİL!
- 17-07-2008 İSLAM’IN İLK ŞARTI CİDDİYETTİR!
- 08-07-2008 MÜSLÜMANLAR CAHİLİ SİSTEME KANAT OLMAMALI!
- 29-06-2008 ÇİZGİ FİLMLER NE KADAR MASUM?
- 20-06-2008 PROVOKATÖR İTHAMI ÜZERİNE
- 03-06-2008 DOĞRU CAMİLER AÇIK, FAKAT NEYE?
- 24-05-2008 YANGINDA İLK KURTARILACAK
- 14-05-2008 BOYKOTUN ÖNEMİNİ KAVRAYAMAYANLAR İÇİN BİR HABER
- 03-05-2008 YALANDAN KİM Mİ ÖLMÜŞ?
- 19-04-2008 NE "HOŞKÖRÜ", NE ŞİDDET KÖRÜ!
- 05-04-2008 HATİM KAMPANYALARI
- 11-03-2008 KADIN-ERKEK: REKABET Mİ, VELAYET Mİ?
- 01-03-2008 “MÜCAHİD DENKTAŞ” İSLAMİ DEĞERLERE KARŞI!
- 23-02-2008 KUR’AN İLAÇ DEĞİL REÇETEDİR
- 07-02-2008 HERKES DİNİNİN SAHİCİ ADAMI OLMALI
- 26-01-2008 BU KADAR CEHALET İÇİN "AYDIN" OLMAK ŞART MI?
- 20-01-2008 BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI KEMALİZM-APOİZM İTTİFAKI MI?
- 06-01-2008 NAMAZLARIMIZI HIZDAN KORUYALIM
- 25-12-2007 HACCIMIZI GERİ İSTİYORUZ
- 04-12-2007 BU SENARYO, ALFRED HİTCHCOCK'A MI AİT?
- 19-11-2007 KUDÜS BULUŞMASI: RENKLER AYRI, DUYGU VE SLOGANLAR AYNI
- 01-11-2007 TOPLUM MÜHENDİSLERİNİN YENİ GÖZDELERİ: NEOMENKIBECİLER
- 08-10-2007 TV ESİR ALIYOR; ESİR OLACAK MIYIZ?
- 01-10-2007 "NİŞANLILIK DÖNEMİ NİKAHI": KİTABA UYMAK YERİNE KİTABINA UYDURMAK
- 11-09-2007 BELEDİYELER VE RAMAZAN: GÖLGE ETMEYİN BAŞKA İHSAN İSTEMEZ!
- 01-09-2007 KAVRAMLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM!
- 07-08-2007 “İSLAMSIZ İSLAM” SAPTIRMALARINI BOŞA ÇIKARMAK
- 27-07-2007 ULUSALCILARIN MUMU YATSIYA KADAR YANDI!
- 23-07-2007 İSLAMİ MÜCADELE BİR BÜTÜNDÜR, PARÇALANAMAZ!
- 12-07-2007 YALANDAN KİM Mİ ÖLMÜŞ?
- 02-07-2007 JAKOBENİZMİN YENİ MEVZİSİ, YENİ MASKESİ: ULUSALCILIK
- 14-06-2007 ÇEVRESEL İFSADIN SONUCU: "SEKÜLER KIYAMET" BEKLENTİSİ
- 05-06-2007 LAİSİZMİN MERCAYUN'U, İSLAM'IN BİNT CİBEYL'İ
- 25-05-2007 İSLAM SADECE ANLATILMAZ, YAŞANIR
- 12-05-2007 ÇÖZÜM; MEŞAKKATLİ FAKAT İSABETLİ OLAN NEBEVİ HAREKET METODUDUR
- 01-05-2007 HAYALCİ VE ERTELEMECİ SİYASETİN SONU: "TİYATROMUZ BURAYA KADARDI!"
- 27-04-2007 PROVOKASYONLAR, TEKTİPÇİ ULUS KİMLİK KURGUSUNDA DÜĞÜMLENİYOR
- 18-04-2007 “ILIMLI MÜSLÜMAN” KİMDİR?
- 11-04-2007 KAVMİYETÇİLİK, EMPERYALİZME KUSURSUZ HİZMETİNİ SÜRDÜRÜYOR
- 30-03-2007 İNTERNETİ MÜSLÜMANCA KULLANMAK
- 22-03-2007 ESKİDEN BAKKALLARIMIZ VARDI
- 12-03-2007 “BÜYÜK BULUŞMA"DAN BÜYÜK TAHRİBAT
- 23-02-2007 “MUHAFAZAKAR DEMOKLES”İN KILICI İLKAV’IN TEPESİNDE
- 07-02-2007 KUR'ANI TAHKİR VE TEZYİF SUÇU
- 22-01-2007 İKİ YÜZLÜ MEDYANIN “ÇILGIN TÜRKLER”İ
Makaleler
Hava Durumu