ASIRLARDIR “SEMBOLİK KRAL” MUAMELESİ YAPILAN KUR’AN’I, YENİDEN KAYNAK EDİNMELİYİZ
Şükrü HÜSEYİNOĞLU
08-06-2019 22:49
“Teşbihte hata olmaz” diye bir söz vardır. Teşbih, bir nesne veya durumu muhatapların zihninde müşahhaslaştırmak üzere, onlarca bilinen bir nesne veya durumla benzerliği üzerinden anlatılmasıdır. Kur’an’ın müteşabihatı da bu meyandadır. İnsanlar açısından somut olarak algılama imkânı bulunmayan âhiret hallerinin, örneğin cennet nimetlerinin, dünyadaki benzerlerine teşbihle anlatılması gibi.
Biz de, Müslümanlar olarak tarihimizde ve bugünümüzde İslam’ın anlaşılıp yaşanması hususunda etkili bakış açılarından biri olan Selefiyye’yi konu edindiğimiz yazı dizimizin bu son bölümünde, konuya bir teşbihle giriş yapmak istiyoruz.
Bilindiği üzere Avrupa’nın İngiltere, İspanya, Hollanda, Danimarka gibi çeşitli ülkeleri, monarşi sonrası dönemde geçmişlerini bir hatıra olarak yaşatma adına kral ve kraliçelik kurumunu tamamen tasfiye etmemiş, bu kurumu sembolik olarak yaşatmayı uygun bulmuştur. Bugün İngiliz kraliçesi, İspanya kralı, Hollanda kraliçesi vs saraylarında krallar gibi yaşamaya devam etmektedir! Evet “krallar gibi yaşamaya” devam etmektedirler, fakat “krallar gibi hükmetmeye” değil!
Kısacası onlar ülkeleri açısından birer müzelik değer hükmündedirler halihazırda, ülke yönetiminde bir belirleyicilikleri yoktur, varlıkları tamamen semboliktir. Onlara zımnen “Sarayınızda uslu uslu oturun, ara sıra da nostaljik törenlere katılıp boy gösterin. Bunun ötesine geçip ülke yönetimde söz sahibi olmaya kalkışmayın” denilmiştir ve onlar da kendilerine çizilen bu sınıra rıza göstererek bir elleri balda diğeri yağda sembolik varlıklarını sürdürmektedirler.
İşte Müslümanlar olarak bizim tarihimizde ve bugünümüzde Sünniliği, Şiiliği, Selefiliğiyle yaygın anlayış biçimlerince Kur’an’a biçilen konum da maalesef bundan farklı değildir. Rabbimizin Kitab-ı Kerimine pratikte maalesef, “Sen tahtında otur, kalbimizde ve dilimizde en üst değer yargısı, kaynak olmaya devam et ve fakat bizim din algımızı ve ona dayalı dünya görüşümüzü belirlemeye, bu konuda temel belirleyici, her şeyin kendisine irca edildiği değerler üstü değer, hakem ve furkan olma gibi bir misyona kalkışma” denmiş olmaktadır.
Yazı dizimizin ikincisi olan “Selefiyye, Hurafelere Karşı Sahih İslam Söyleminde Ne Kadar Tutarlı?” başlıklı makalemizin “Edille-i Şeriyye’nin Tersyüz Oluşu” alt başlığında değindiğimiz tam da buydu. Tabi Kur’an’ı her türlü algı ve çıkarımın kendisine arz edildiği işlevsel kaynak olmaktan çıkarıp, işlevsiz ve etkisiz sembolik bir kaynağa indirgemenin mantalitesi sahip olunan temel bakış açısına göre farklılık arz ediyor. Selefilik bunu Selefi Sâlihin’e ittiba adına yaparken, Şiilik Ehl-i Beyt’e ittiba adına, Sünnilik ise müctehid imamlara ittiba adına yapıyor.
Netice itibariyle her üç bakış açısı da, bu konuda aralarındaki ton farklılıklarına rağmen, İslam adına vücuda getirilen müktesabatı kendisinde hiçbir şüphe bulunmayan[1] Kitabullah’ı merkeze alarak değerlendirmek yerine, söz konusu müktesabatın bir çeşidini merkeze alarak din anlayışını onun üzerine bina etmeyi tercih etmiştir. Birine göre Kur’an’ı ve Rasulullah’ın (a.s.) Sünneti’ni Selefi Sâlihin’den daha iyi anlayacak kimse olamayacağı düşüncesi, diğerine göre İslam’ı Ehl-i Beyt’ten daha iyi anlayıp yaşayacak bir zümre olamayacağı düşüncesi, bir diğerine göre de müctehid imamların bu işi gereğince ve yeterince yapmış olması kabulü bahse konu ettiğimiz neticeyi doğurmuştur.
Üniversite yıllarında Nurcu arkadaşlarla tartışmalarımız olurdu. Onlara “Niçin Kur’an’ı değil de, sürekli Said Nursi’nin Risalelerini okuyorsunuz?” diye eleştirel bir soru yönelttiğimizde aldığımız cevap hep şu minvalde olurdu: “Zaten Üstad bu kitapları Kur’an’ın tefsiri mahiyetinde yazmıştı. Biz Kur’an’ı ondan daha iyi anlayamayacağımıza göre, onun eserlerini okumakla Kur’an’ı da anlamış oluyoruz.”
İşte tarihsel süreçte Kur’an’ın pratikte belirleyici kaynak olmaktan uzaklaştırılıp, mezhebi-meşrebi algılar çerçevesinde yorumlanarak bu algılara tâbi kılınan sembolik kaynak haline getirilmesinde bu mantık etkili olmuştur. Hanefi âlimlerinden Ebu’l-Hasen el-Kerhi’ye ait olduğu bildirilen şu ifadeler de bu gerçeğin itirafından başka bir şey değildir: “Mezheb imamımız ve arkadaşlarının görüşüne ters düşen her ayet ve hadis, ya te’vil edilir, yahut mensuh kabul edilir.”[2]
Edille-i Şeriyye’ye göre bu konuda olması gereken ifadeler ise şöyledir: “Müctehid imamların herhangi bir görüşü, bir ayet ve hadise ters düşüyorsa, o görüş tereddütsüz olarak terk edilir ve nassların hükmüne tâbi olunur.”
İşte yukarıda söz etmeye çalıştığımız mantık silsilesiyle hareket ederek rivayet ve mezheb müktesabatını merkeze alan yaklaşım ile Kur’an merkezli anlayış arasında çeşitli konularda farklılıklar oluşması kaçınılmaz olmuştur. Bir önceki makalede şefaat inancı özelinde var olan farklılığı müzakere etmeye çalışmıştık. Konuyla ilgili bu son makalede ise, gerek Selefilik’te, gerek Sünnilik’te ve gerekse Şia’da ortak kabuller olan kıyamet alametleri, nüzul-ü İsa (a.s.) ve Mehdi inançlarını Kur’an çerçevesinde kısaca müzakere etmek istiyoruz.
İki Farklı “Kıyamet” Algı ve Anlatısı
İlk surun üflenmesiyle dünyanın sonunun gelmesi (es-Saat) ve surun ikinci üflenmesiyle dünya hayatının hesabını vermek ve akibetine muhatap kılınmak üzere insanların yeniden diriltilip ayağa kaldırılması (Kıyamet/Yevm’ul Kıyame)konularını Kur’an çerçevesinde öğrenen bir insan ile, konuyla ilgili mevcut rivayet malzemesi ve onlara dayalı mevcut anlatılar çerçevesinde öğrenen bir başkasının çok farklı iki Kıyamet algı ve anlayışına sahip olması kaçınılmazdır.
Zira ilkinde Rasulullah’ın (a.s.) bile zamanına dair bir bilgisinin bulunmadığı, ansızın, yani insanların beklemedikleri bir anda gelip çatacak olan bir es-Saat öğretisi söz konusu iken, diğerinde henüz hiçbiri gerçekleşmemiş olan türlü alametleri bulunan ve dolayısıyla o alametler gerçekleşmeden gelip çatması beklenemeyecek olan uzak bir es-Saat öğretisi hâkimdir.
Kur’an merkezli olarak konuyu öğrenmeye çalışan bir insanda, her an muhatap olma ihtimali bulunan ve bu sebeple her an hazır olunması gereken bir Kıyamet anlayış ve bilinci oluşacaktır. Oysa rivayet merkezli bir Kıyamet öğrenimi, bu bilinci ciddi anlamda zayıflatacak bir içerik demektir. Bu kabule göre, Deccal çıkmamış, Hz. İsa (a.s.) nüzul etmemiş, Mehdi gelmemiş ve dolayısıyla Kıyamet’in hiçbir belirtisi gerçekleşmemiş iken es-Saat’in insanların gündeminde olması beklenemez.
İşte bu noktada Kitabullah, muharref Yahudilk ve Hıristiyanlığın konuyla ilgili öğretileriyle uyumlu rivayetlere dayalı bu yaklaşımı tuz-buz eden net ve açık beyanlar vaz etmektedir. Onun alametlerinin geldiğini ve artık ansızın gelip çatmasının beklenmesi gerektiğini ifade eden… Konuyla ilgili bazı ayet-i kerimelerin meallerini birlikte okuyalım:
“Onlar kıyamet saatinin kendilerine ansızın gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? İşte onun alametleri gelmiştir. Kendilerine geldikten sonra öğüt almaları onlara ne fayda verir?” (Muhammed, 47/18)
“Sana saatin ne zaman demir atacağını soruyorlar. De ki: Onun bilgisi Rabbimin katındadır. Rabbinden başka onun vaktini bildirecek yoktur. O göklerde ve yerde bulunanlara çok ağır gelmektedir. O size ancak ansızın gelir. Sanki sen onun hakkında bilgi sahibiymişsin gibi senden onu soruyorlar. De ki: Onun bilgisi Allah katındadır.Fakat insanların çoğu bilmezler." (A’raf, 7/187)
“Allah'ın huzuruna çıkmayı yalanlayanlar gerçekten ziyana uğramıştır. Nihayet onlara Kıyamet saati ansızın gelip çatınca, onlar, günahlarını sırtlarına yüklenerek diyecekler ki: ‘Dünyada iyi amelleri terketmemizden dolayı vah bize.’ Dikkat edin, yüklendikleri şey ne kötüdür.”(En’am, 6/31)
Dikkat edilirse Muhammed 47. ayet-i kerimede Rabbimiz kıyametin alametlerinin geldiği ve artık onun ansızın beklenmesi gerektiği bildirmektedir. Kur’an’da es-Saat bağlamında zikredilen Dabbet’ul Arz ile Ye’cuc-Me’cuc konularındaki ayetler dikkatlice okunduğunda bunların “Kıyamet alameti” değil, bizatihi es-Saat’la ilgili, yani Kıyamet’in kopuş zamanıyla ilgili hâdiseler olduğu görülecektir.[3]
Nüzul-ü İsa (a.s.) ve Mehdi İnanışları
Yüce Rabbimiz, Kur an-ı Kerim de Hz. İsa nın akıbeti ile ilgili şu apaçık beyanlarda bulunmuştur:
“Onlar hileye başvurdular, Allah da onların tuzağını boşa çıkardı. Allah hileleri boşa çıkaranların en hayırlısıdır. O zaman Allah şöyle dedi: Ey İsa, şüphesiz ki seni öldüreceğim, seni kendime yükselteceğim ve seni inkârcılardan temizleyeceğim. Hem sana uyanları, kıyamete kadar o küfredenlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz banadır, ayrılığa düştüğünüz hususlarda aranızda hükmedeceğim.” (Âl-i İmran, 3/54-55)
“Ve Allah demişti ki: Ey Meryem oğlu İsa, sen mi insanlara: 'Beni ve annemi, Allah'tan başka iki tanrı edinin' dedin? Hâşâ, dedi, sen yücesin, benim için gerçek olmayan bir şeyi söylemem bana yakışmaz. Eğer demiş olsam, sen bunu bilirsin, sen benim nefsimde olanı bilirsin, ben ise senin nefsinde olanı bilmem, çünkü gaybları bilen yalnız sensin, sen. Ben onlara sadece, senin bana emrettiklerini söyledim. Benim ve sizin Rabbiniz olan Allah'a kulluk edin, dedim. Aralarında olduğum müddetçe onlara şahit idim, fakat sen beni vefat ettirince onları gözetleyen yalnız sen oldun. Sen her şeyi görensin.”(Maide 5 / 116-117)
Rabbimiz Kur’an’da, İsa (a.s.)’ın vefat ettiğini bu şekilde apaçık ifadelerle bildirmektedir. Zaten bu konuda Kur’an külli bir kaide olarak “Senden önce hiç bir beşere ölümsüzlüğü vermedik, şimdi sen ölürsen onlar ölümsüz mü kalacaklar?” (Enbiya, 21/34) beyanında bulunmuştur. Yanı sıra, Rabbimiz insanlarla bir insan elçi (Nebi) aracılığıyla iletişim kapısını artık kapattığını ve artık insanların Nebilerin sonuncusu olan Muhammed (a.s.)’a ittiba etmekle mükellef olduklarını bildirmiştir.[4]
İşte Rabbimizin Kur’an’daki bu çok net ve açık beyanlarına rağmen, İslam’ın bu konudaki öğretilerine karşı maalesef rivayet kanalı istismar edilerek bir tünel kazımına girişilmiş ve sonuç da alınmıştır. Kur’an’ın açık beyanlarına rağmen İsa (a.s.)’n ölmediği, Kıyamet saatine yakın yeryüzüne gönderileceği ve yine Kıyamet’e yakın bir dönemde gönderileceğine inanılan Mehdi ile birlikte, yetyüzünde kötülük sembolü olarak ortaya çıkacağına inanılan Deccal’e karşı mücadele edeceği anlatısı oluşturulmuş ve tüm bunlar inanç maddesi haline getirilmiştir.
Nüzul-ü İsa (a.s.) ve Mehdi gibi inanışların, tüm bunların yanı sıra Kur’an’ın, insanlarda oluşturmaya çalıştığı “ansızın gelip çatacak Kıyamet saati” bilincine de aykırı olduğu ortadadır. Tüm bu kaynağı muharref kültürler olan inanışlar, insanların Kıyamet algısını tahrif ve tezyif etmiş, Kıyamet bilinciyle irtibatını koparmıştır.
Mehdi inanışı özelinde şunu da ifade etmek gerekir ki, bu inanışa kaynaklık eden rivayetlerin içeriği dikkatlice incelendiğinde, bu inanışın muharref Yahudi ve Hıristiyan kültürlerinden Şia algısına ve oradan da Sünni ve Selefi algıya taşınan bir seyir izlediği görülebilmektedir.
Mehdi konusundaki şu rivayetlerin, muharref Yahudi ve Hıristiyan kültürleri ile Şia düşüncesinin sentezi niteliği taşıyan içeriği, bu inanışın ilk başta Şia mensupları arasında kabul gördüğünü ve oradan yayıldığını düşündürmektedir:
“Dünyanın tek günlük ömrü bile kalmış olsa, Allah o günü uzatıp, benden bir kimseyi o günde gönderecek. Ehl-i Beytimdem birini, ki bu zatın ismi benim ismime uyar, babasının ismi de babamın ismine uyar. Bu zat, yeryüzünü eskiden cevr ve zulümle dolu olmasının aksine, adalet ve hakkaniyetle doldurur.”[5]
“Mehdibenim zürriyetimden, kızım Fatıma’nın evlatlarındandır.”[6]
Görüldüğü gibi bu rivayetlerde Ehl-i Kitab’ın mehdi inanışı ile Şia’nın Ehl-i Beyt düşüncesi adeta cem edilmiş durumdadır ve birbirini tamamlamaktadır. İşte bu gibi rivayetler yoluyla İslam anlayışlarına nüfuz etmiş olan Mehdi inanışı, Müslümanları hayali beklentilere sevk etmiş, yukarıda da belirtmeye çalıştığımız gibi Kur’an’ın inşa etmek istediği ansızın gelip çatacak olan ve bu sebeple her an hazır olunması gereken Kıyamet bilincini ortadan kaldırmış ve ayrıca kurtuluşu, cehd ve gayret yerine, Peygamberlerin (a.s.) çoğunun bile başaramadığı neticeleri alacağına inanılan hayali kahramanlardan beklemek gibi neticelere yol açmıştır.
İşte tüm bu konularda Kur’an merkezli yaklaşım ile, Selefiyye’nin ve geleneksel olanı kendisinde şüphe bulunmayan Kur’an’la doğrulamak yerine mutlaklaştıran diğer algı biçimleri arasında temel farklılıklar bulunmaktadır. Müslümanlar için yegane çıkış, Kur’an’ı tarihsel süreçte mahkûm edildiği “sembolik kral” konumu yerine, Rabbimizin onun için biçtiği tüm ölçülerin üstündeki ölçü, hükümlerin üstündeki hüküm, her şeyin kendisine arz olunduğu nihai merci konumunda algılayıp onunla bu işlevsellikte irtibat kurmaktır.
[1] Bkz: Bakara, 2/2
[2] Ebu’l-Hasen el-Kerhi’nin “Risale fi’l-Fusul” adlı kitabından naklen;Muhammed Gazali, Kur'an'ıAnlamada Yöntem, Sh.36-37, Sor Yayınları
[3] Bkz: Neml, 27/82; Enbiya, 21/96-97
[4] Bkz: Ahzab, 33/40; âl-i İmran, 3/31; Enbiya, 21/1
[5]Ebu Davud, Mehdi1, 4282; Tirmizi, Fiten 52, 2231, 2232
[6]Ebu Davud, Mehdi1, 4284
(Not: Bu makale İktibas Dergisi'nin Haziran 2019 sayısında yayınlanmıştır.)
YORUMLAR
Ş. Hüseyinoğlu 23-06-2019 20:44
Eyvallah Mustafa hocam. İlgi ve katkın için teşekkür ederim. VE aleykum selam ve rahmetullah.
mbozac 21-06-2019 11:09
sevgili dostum bu topraklarda Kur'anın sembolik kral kadar bile bir değeri yoktur inan... mesela ingilterede o sembolik krala, etki ve yetkilerine bir bakarsak bunu görürüz... elbette meramında haklısın sadece sembolik bir kutsiyet algısı var buralarda o kadar.... vesselam
Ş. Hüseyinoğlu 12-06-2019 11:35
İlgi ve katkınız için teşekkür ederim Emrah kardeşim. Ve aleykum selam ve rahmetullah.
Emrah Bilgin 09-06-2019 14:28
Yüreğine sağlık ustad. Sağlıklı sahih bir zemine sahip olmadığı halde ,İslam inancının temel rukunlari haline gelmiş olan bu muharref inanışlar , maalesef müslüman kardeslerde o kadar yer etmiş ve kök salmış ki, bu anlayışı değiştirmek neredeyse imkansız desek yeridir. Yine de bir Müslüman olarak, asr suresinde geçtiği üzere, hakkı ve sabrı tavsiye etmeniz takdire şayan.. Selam ve dua ile
Diğer Yazıları
- 23-04-2024 ÂHİR ZAMANDA ERDEMLİ OLMAK VE ERDEMLİ KALMAK
- 08-02-2024 5816’YA KARŞI HAK VE HUKUK SAVUNMASI
- 19-01-2024 MÜSLÜMANLAR OLARAK BİR “BAYBURT DÂVÂMIZ” OLMALI
- 06-01-2024 KİTAB’IN ORTASINDAN KONUŞANLARA KULAK VERMEK
- 13-12-2023 ZULME VE ZALİME TUFAN GEREK!
- 26-10-2023 TERÖR NE? TERÖRİST KİM?
- 12-09-2023 SELAMUN ALEYKUM ARAPÇA, GÜNAYDIN TÜRKÇE Mİ?
- 27-08-2023 MEDYANIN GÜCÜ MÜ, GÜCÜN MEDYASI MI?
- 10-08-2023 KADİM BİR PUT OLARAK “GAVS” İNANCI
- 25-07-2023 DEĞİŞİM, ZORUNLU BİR İSTİKAMET MİDİR?
- 26-06-2023 DİYANET NİÇİN KURULDU, MEVCUT DURUMDA İŞLEVİ NEDİR?
- 10-06-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI -III-
- 13-05-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI -II-
- 13-04-2023 İYİ YAZMAK
- 23-03-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI
- 07-03-2023 İZLENİMLER... DEPREM DEĞİL KIYAMET
- 10-01-2023 TESETTÜRÜN EVRENSELLİĞİNDEN, ÇIPLAKLIĞIN EVRENSELLİĞİNE
- 08-12-2022 "TEVHİDİ" TARİKATLAR
- 11-11-2022 SEYYİD KUTUB BAĞLAMINDA DURUM TESBİTİ
- 15-10-2022 MODERN İNSAN, BİZ MÜSLÜMANLAR VE “HAYVAN HAKLARI”
- 09-09-2022 "BÜYÜK İKRAMİYE" HEP DÜZENE!
- 17-08-2022 KOMPLO TEORİLERİ VE SAVRULMALAR ARASINDA 15 TEMMUZ MUHASEBESİ
- 22-07-2022 KERVAN MI, ORDU MU?
- 20-06-2022 POLİTİK VE EKONOMİK BİR ENSTRÜMAN OLARAK “HOLOKOST” KAVRAMI
- 17-05-2022 TRİBÜNLERE OYNAMAK!
- 11-04-2022 MÂBED DİLİ, SİYASAL DİL, DÂVET DİLİ
- 15-03-2022 FARKLI BOYUTLARI VE MERHALELERİYLE “HİCRET” KAVRAMI
- 10-02-2022 YAŞANAN İSTİKAMET KRİZİ SÜRECİ VE “MERHALE FIKHI” SÖYLEMİ ÜZERİNE
- 12-01-2022 MUTAFFİFÎN DÜZENİ OLARAK KAPİTALİZM
- 18-12-2021 İBRAHİM (A.S.)’IN, MUSA (A.S.)’IN, MUHAMMED (A.S.)’IN RABBİNE İMAN ETMEK
- 08-12-2021 DİYARBAKIR İZLENİMLERİ
- 16-11-2021 KADİM VE GÜNCEL BOYUTLARIYLA “CÂHİLİYE”
- 06-11-2021 HATIRALARLA, AHMED KALKAN HOCAYA TANIKLIĞIM
- 11-10-2021 ALLAH’A İMAN ETMEK NE DEMEKTİR?
- 25-09-2021 POST-MODERN BİR İĞVA BİÇİMİ OLARAK “KUR’AN’IN GÖRECELİLİĞİ” İDDİASI
- 15-09-2021 RABBİMİZİ, KUR’AN’DAKİ İSİM VE SIFATLARIYLA TANIMAK, BİZİ KULA KULLUĞUN HER TÜRÜNDEN KORUR
- 06-09-2021 AFGANİSTAN’DA BATI VE DOĞU EMPERYALİZMİ ARASINDA İSTİKRAR ARAYIŞI VE TALİBAN'IN DÖNÜŞÜ
- 22-08-2021 ULÛHİYYET, RUBÛBİYYET VE İSİM-SIFAT TEVHİDİ TASNİFİ NE ANLAMA GELİYOR?
- 20-07-2021 TEVHİDİN İKAMESİNDE TEBERRİ VE HAMD KAVRAMLARININ ÖNEMİ
- 07-07-2021 BAŞÖĞRETMEN
- 11-06-2021 TEVHİD ESMÂSI VE ŞİRK ESMÂSI
- 11-05-2021 AKİDEMİZİ GELENEKSEL, MODERN VE POST-MODERN HURAFELERDEN ESMÂ İLE SELİM KILMAK
- 14-04-2021 TEMEL İMAN İLKELERİNİ, KUR’AN’DAKİ ESMÂ İLE KAVRAMAK -I-
- 11-03-2021 KAPİTALİST-MODERNİST TUĞYANA TEOLOJİK HİZMETTE SON ZIRVA: "BAŞÖRTÜSÜZ TESETTÜR"
- 02-02-2021 ÜMNİYYE/EMANİYYE KAVRAMI
- 09-01-2021 KAPİTALİZME TEOLOJİK HİZMETE MÛTİ, “PROTESTAN PAPAZLIĞI” HEVESLİLERİ -II-
- 11-12-2020 KAPİTALİZME TEOLOJİK HİZMETE MÛTİ, “PROTESTAN PAPAZLIĞI” HEVESLİLERİ
- 14-11-2020 DİRİLERE MENKIBE, ÖLÜLERE KISSA!
- 11-10-2020 LAİK DÜZENDE HUTBE VE KILIÇ!
- 16-09-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -V-
- 08-09-2020 İKTİDARIN EMPERYALİZM KARŞITLIĞI (!) GÖZ DOLDURUYOR
- 15-08-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -IV-
- 26-07-2020 HACCIMIZ, KURBANIMIZ, NAMAZIMIZ BİR SON DEĞİL BAŞLANGIÇTIR
- 10-07-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -III-
- 09-06-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -II-
- 14-05-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -I-
- 01-05-2020 DİYANET BAŞKANI'NIN ÇIKIŞI, TEPKİLER VE HİÇ EKSİK OLMAYAN MASALLAR
- 17-03-2020 İP
- 10-02-2020 LAİK DÜZENİN TOKİ’Sİ, LAİK DÜZENİN BANKASI, LAİK DÜZENİN DİYANET’İ
- 08-01-2020 SANDALYELER KALDIRILINCA CÂMİLER ASLINA DÖNMÜŞ OLDU MU?
- 11-12-2019 AFRİN İZLENİMLERİ
- 19-11-2019 CÂHİL DOSTLARI VE AZGIN DÜŞMANLARI KISKACINDA PANODAKİ AYET
- 03-11-2019 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 10-10-2019 MODERNLEŞME POLİTİKALARININ NESNESİ VE DOLAYISIYLA MAĞDURU OLARAK KADIN
- 12-09-2019 “ATALAR DİNİ”NE HAYIR, “ATA DİNİ”NE EVET Mİ?
- 08-08-2019 KURBAN İÇİN, BIÇAĞINDAN ÖNCE BİLİNCİNİ BİLE!
- 10-07-2019 TARAF OLAN BERTARAF OLUR!
- 03-07-2019 İLİM HAKLA BÂTILI AYIRMAK, ÂLİM YAŞADIĞI ÇAĞDA HAKLA BÂTILI AYIRANDIR
- 23-06-2019 SON BİRKAÇ AYIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 08-06-2019 ASIRLARDIR “SEMBOLİK KRAL” MUAMELESİ YAPILAN KUR’AN’I, YENİDEN KAYNAK EDİNMELİYİZ
- 11-05-2019 TÜM MESELE, “TEMEL KAYNAĞIN” NE OLDUĞU
- 10-04-2019 SELEFİYYE, HURAFELERE KARŞI SAHİH İSLAM SÖYLEMİNDE NE KADAR TUTARLI?
- 24-03-2019 SON BİRKAÇ AYIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 08-02-2019 YAŞAR NURİLEŞME TEMAYÜLÜ
- 01-01-2019 BÜYÜ, NAZAR, RUKYE VE CİNLERLE ETKİLEŞİM KONULARINA GİRİŞ
- 10-12-2018 SON AYLARIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERİMİZE DAİR KISA KISA
- 10-11-2018 KEMALİSTLERİN ANDI, BİZİMSE AKİDEMİZ VAR!
- 09-10-2018 AVM VE STADYUM ARASI “MESCİD”, CAHİLİYE ARASI “İSLAM”
- 09-09-2018 İSLAM COĞRAFYASINDAKİ İKTİDARLARIN ALLAH’I OLSAYDI, ONLARIN DOLARI OLMAZDI
- 28-08-2018 RASULULLAH (A.S.) YERLİ VE MİLLİ MİYDİ?
- 08-08-2018 KUTSAL DEVLET OLUR MU?
- 07-07-2018 MUHAFAZAKÂR CENAHTA YÜKSELEN TREND: LAİKLİKTEN LAİKLİK BEĞENMEK
- 19-06-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR
- 07-06-2018 DÜNYEVİLEŞME SADECE “TEK DÜNYALILAR”IN SORUNU MU?
- 22-05-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 11-05-2018 İSLAM DÂVÂSININ/DÂVETİNİN İLK AŞAMASI: HAKLA BÂTILIN AYRIŞTIRILMASI
- 27-04-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR
- 09-04-2018 MÜ'MİN İLE MÜRİD FARKI
- 30-03-2018 ÇİFTLİK BANK OLAYI, KUR'AN'I KABİRLERDE OKUYUN FERMANI VS
- 13-03-2018 MEYDANI DİN HAKKINDA AHKÂM KESENLERE BIRAKMIYORUZ!
- 06-03-2018 “YENİ TÜRKİYE”DE “ESKİ TÜRKİYE”LEŞME TEMAYÜLLERİ
- 12-02-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR TESBİTLERİM
- 27-01-2018 CAHİLİYEYE İSLAM AŞISI BİD’ATI
- 04-01-2018 HAYAT: İKİ “İKRA” EMRİ ARASI
- 22-12-2017 EMANİYYEDEN/KURUNTULARDAN İLME, ÜMMİLİKTEN KİTABİLİĞE
- 16-12-2017 KUDÜS GÜNDEMİNE DAİR
- 27-11-2017 KERKÜK'ÜN DİLİ OLSA
- 15-11-2017 SON KURTARICILAR KEMALİZMLE BÜTÜNLEŞİRKEN…
- 05-11-2017 KADINLARIN, KOCALARININ İSTİKAMETSİZLİĞİ İLE İMTİHANI
- 17-10-2017 DİNDARLAŞMA TRENDİNDEN, DİN(İ)DARLAŞMA TRENDİNE
- 08-10-2017 SUS PAYLARINA RÂZI OLMAK VEYA OLMAMAK
- 19-09-2017 İSLAM YOLUNUN, KRALLARI DEĞİL KURALLARI VARDIR
- 31-08-2017 KURBAN ETİ "DİN"LENDİRİLMELİ
- 13-07-2017 KUR’AN’DA “DAMAL SİLUET ŞENLİKLERİ”
- 02-07-2017 SÂBİTELERE VE GÜNCELE DAİR (HAZİRAN)
- 02-07-2017 SÂBİTELERE VE GÜNCELE DAİR (MAYIS)
- 30-05-2017 TARİHTEN İKİ ÖRNEK OLAY IŞIĞINDA GÜNCEL ŞAHİTLİK YÜKÜMLÜLÜĞÜMÜZ
- 21-05-2017 KADINLARA AÇIK MEKTUP
- 26-04-2017 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 13-04-2017 GÜNCELE DAİR KISA KISA
- 13-03-2017 “KUTSAL DEVLET” ANLAYIŞI ZULÜM ÜRETİYOR
- 08-03-2017 LÂ DEMEK VE FAKAT İLLALLAH DİYEMEMEK!
- 30-01-2017 KUR’AN’I NİHAİ BAŞVURU, HÜKÜM VE ÇÖZÜM MERCİİ OLMAKTAN ÇIKARMAK
- 22-12-2016 HALEP, ŞEHİD ŞEHİRLER KERVANINA KATILIRKEN…
- 10-11-2016 ERDOĞAN’IN “MÜSLÜMAN SİYASETİ" SÖZÜNE DAİR
- 03-10-2016 STK'DAN CEMAATE, KİLİSE FORMUNDAN MESCİDE
- 24-09-2016 SÖZ KONUSU OLAN İSLAM İSE, HİÇBİR ŞEY TEFERRUAT DEĞİLDİR
- 17-09-2016 KURBAN VE HACC, BİR SON MUYDU, BAŞLANGIÇ MI?
- 20-07-2016 YALNIZ DARBEYE DEĞİL, DEMOKRASİYE DE TEKBİRLE DİRENMELİ
- 07-07-2016 İSLAMİ ŞAHSİYETİN, ETKİSİZLEŞTİRİLEN YAPITAŞLARI –II-
- 22-06-2016 İSLAMİ ŞAHSİYETİN, ETKİSİZLEŞTİRİLEN YAPITAŞLARI –I-
- 29-05-2016 PARÇALANAN BEDENLERİMİZ VE PARÇALANAN AKİDEMİZ
- 26-04-2016 YENİ TÜRKİYE ve LAİKLİK
- 07-03-2016 MUHAFAZAKÂR KESİMDE PERİNÇEKLEŞME SENDROMU
- 24-02-2016 SELEFİLİĞİN, KUR’ANİ AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ -I-
- 05-02-2016 ŞAPKAYI NASIL GİYDİRDİLER?
- 31-12-2015 ALLAH’A KARŞI TAŞKINLIK, HALKA KARŞI TAŞKINLIK
- 04-12-2015 SEKÜLERLEŞEN DİL
- 15-11-2015 İKİ ÖLÇÜSÜZLÜK: İŞGALCİYE GÜL, HALKINA BOMBA
- 27-10-2015 “NAZAR” VAR MI?
- 19-09-2015 NAMAZIMIZ, HACCIMIZ, KURBANIMIZ BİR SON DEĞİL BAŞLANGIÇTIR
- 28-07-2015 DİCLE, KURTLAR, KUZULAR VE MÜSLÜMANLAR
- 22-06-2015 ALLAH’TAN BAŞKALARIYLA KORKUTULMAK
- 21-05-2015 “DİNDAR” KELİMESİ HANGİ BOŞLUĞU DOLDURUYOR?
- 31-03-2015 İNSANIN HAKKI, ALLAH’IN HAKKI
- 18-02-2015 “LAİKLİĞE VEDA” MI?
- 13-01-2015 MÜSLÜMAN DUYGUYLA DEĞİL, ÖLÇÜYLE HAREKET EDER
- 17-12-2014 DEVLETİN PARALELİ, DİKEYİ
- 18-10-2014 İSLAM'A TESLİM OLMAK MI, İSLAM'I TESLİM ALMAK MI?
- 03-10-2014 ALAN HÂKİMİYETİ VERSUS BÖLGESEL VE KÜRESEL HÂKİMİYET
- 16-09-2014 "ESKİ TÜRKİYE" - "YENİ TÜRKİYE" FARKI
- 27-08-2014 GAZZE HALKI İZZETİ ÖĞRETİYOR
- 03-08-2014 RİVAYET KÜLTÜRÜYLE HESAPLAŞILMADAN, IŞİD’E KARŞI ÇIKMAK MÜMKÜN MÜ?
- 19-07-2014 İNSANLIĞIN ÖĞRETMENİ ŞEHİD GAZZE
- 23-05-2014 TEKASÛR SORUNU ve SOMA FACİASI
- 30-04-2014 HİRA SONRASINA AİT BİR DURUŞA SAHİP OLMALIYIZ
- 01-04-2014 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -IV-
- 05-03-2014 MÜSLÜMANLARIN KURUMSALLAŞMAKLA İMTİHANI
- 27-02-2014 PAKİSTANLI ÇOCUKLARA 10. YIL MARŞI OKUTAN "HİZMET"
- 11-02-2014 FİRAVUN'UN SARAYINDA İMANINI GİZLEYEN MÜ'MİN KISSASI BİZE NE DİYOR?
- 11-01-2014 BU NEYİN KAVGASI?
- 12-12-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -III-
- 28-11-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -II-
- 17-11-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -I-
- 12-11-2013 İKİ ÖLÇÜSÜZLÜK: İŞGALCİYE GÜL, HALKINA BOMBA
- 11-10-2013 CAMİ AVLUSUNDAKİ LAİK REJİM
- 06-10-2013 CAMİ–CEMEVİ VE CAMİ-AVM
- 27-09-2013 DEĞİŞEN MEDYA DÜZENİ, DEĞİŞMEYEN MEDYA ALIŞKANLIKLARI
- 17-09-2013 BİR KÖYDE İKİ MUHTAR OLMAZ
- 25-08-2013 MURSİ'YE YAKIŞAN, MISIR'IN SARAYI MI ZİNDANI MI?
- 11-08-2013 ERGENEKON VE İKİ MAĞARANIN TANIKLIĞI
- 19-07-2013 BATI PUTUNU, MÜSLÜMANLAR İLKELERİNİ YİYOR
- 08-07-2013 DEMOKRASİNİN SINIRLARI
- 04-07-2013 KAVRAM TÜKETİCİLİĞİ
- 22-06-2013 MÜSLÜMANIN İSTİKAMETİNİ KONJONKTÜR DEĞİL İLKELER BELİRLER
- 16-06-2013 PEYGAMBERLERE İMAN, ALLAH'IN HAYATA MÜDAHİL OLUŞUNA İMANDIR
- 08-06-2013 MAHKÛM DEĞİL, HÂKİM OLAN ALLAH'A İMAN ETMEK
- 31-05-2013 YEREL ERGENEKON MU, KÜRESEL ERGENEKON MU?
- 20-05-2013 MAVİ MARMARA ÜZERİNDEN SİYONİST REJİMİ MEŞRULAŞTIRMAK
- 28-04-2013 BİR MUHASEBE DENEMESİ VE İSTİKAMET HATIRLATMASI
- 22-04-2013 KUR'AN KISSALARINDA TOPLUMSAL DÖNÜŞÜMÜN İLKELERİ
- 12-04-2013 "ANKARA'DA KIRK BEŞ YIL" KİTABI ÜZERİNE
- 06-04-2013 "SOSYAL MEDYA" VEYA ÇAĞIN LOTUS ÇİÇEKLERİ
- 22-03-2013 “ÖZGÜR SURİYE” Mİ, “İSLAMİ SURİYE” Mİ?
- 17-03-2013 BÖYLE BİR CİHAD ANLAYIŞI OLUR MU?
- 28-02-2013 AKP'NİN YAPTIĞI "KİMLİK SİYASETİ" DEĞİL Mİ?
- 12-02-2013 MÜNKERLE BARIŞIK MÜSLÜMANLIK!
- 20-01-2013 "İSLAMİ KAPİTALİZM" SAPTIRMASI
- 10-01-2013 GANNUŞİ’DEN DEMOKRASİ VAAZI DİNLEMEK
- 28-12-2012 TASAVVUF NEDİR, NE DEĞİLDİR?
- 12-12-2012 SİYASETİ AKİDEDEN BAĞIMSIZLAŞTIRMAK
- 06-12-2012 NEO-MÜRCÎLİK VE NEO-HARİCİLİK ARASINDA
- 30-11-2012 BİZİM "SANDY KASIRGAMIZ"
- 15-11-2012 HAKLA BÂTIL BİRBİRİNE KARILIRKEN MÜSLÜMANLAR NE YAPIYOR?
- 09-11-2012 PEYGAMBER KISSALARINDA İSLAMİ MÜCÂDELENİN İLKELERİ
- 01-11-2012 YARIM KALAN DUA
- 20-10-2012 BU NEYİN REKABETİ?
- 15-10-2012 KUR'AN KARŞISINDA BİR POSTMODERN GÜRÜLTÜ: GÖRECELİLİK İDDİASI
- 08-10-2012 KOMPLOCULUK?
- 01-10-2012 ALLAH'IN DİNİ PAYANDALAŞTIRILIRKEN SESİZ KALMAK
- 16-09-2012 TÜRKİYELİ MÜSLÜMANLARA ÇAĞRI
- 09-09-2012 "ŞAM'IN FAZİLETLERİ" RİVAYETLERİ ÜZERİNE
- 02-09-2012 K. ALPAY VE A. DURSUNOĞLU: GERÇEĞİN İKİ YARISI
- 25-07-2012 SURİYE DİRENİŞİNE BAKIŞIMIZ
- 12-07-2012 RAMAZAN AYI VE BİR FARKINDALIĞI ŞAHİTLİĞE DÖNÜŞTÜRME ZORUNLULUĞUMUZ
- 12-06-2012 "HARAMEYN DÅVAMIZ" DA OLMALI
- 08-06-2012 HARAMEYN VE ACI GERÇEKLER
- 28-05-2012 "ANAYASA" İÇİN SÖYLEYECEK SÖZÜNÜZ BU MU?
- 23-05-2012 UMRE YOLCULUĞUNUN ÖĞRETTİKLERİ
- 07-05-2012 MÜLK KAVRAMINI DOĞRU ANLAMAK
- 21-04-2012 KULLANAN - KULLANILAN!
- 01-04-2012 FE EYNE TEZHEBÛN!
- 23-03-2012 TARİH NİÇİN TEKERRÜRDEN İBARETTİR?
- 18-02-2012 İDDİALARIMIZ VARDI BİZİM
- 02-02-2012 SURİYE DİRENİŞİ VE ÂDİL ŞAHİTLİK SORUMLULUĞU
- 14-01-2012 DERGİ DEĞİL MEKTEB: İKTİBAS
- 30-12-2011 "KORSAN" VE "KAÇAKÇI" NİTELEMELERİ ÜZERİNE
- 23-12-2011 MÜSLÜMANLARIN KURUMLAŞMAKLA İMTİHANI
- 13-12-2011 KÜRESEL NEVZAT TANDOĞAN: NATO
- 03-12-2011 FETVA
- 18-11-2011 "ÇÖZÜM İSLAM'DA" HAKİKATİNE BURUN KIVIRMAK
- 23-10-2011 "İDEOLOJİSİZ ANAYASA" TALEBİ VE MÜSLÜMANLAR
- 12-10-2011 NİÇİN CİDDE VE KAHİRE?
- 21-09-2011 SUS PAYLARI VE MÜSLÜMANLAR
- 16-09-2011 BİLGİ FETİŞİZMİ
- 19-08-2011 AÇLIK SORUNU, İNSANİ YARDIM VE İSLAMİ MÜCADELE
- 16-08-2011 YÜZDE 81 DİNDAR, YÜZDE KAÇ MÜSLÜMAN?
- 25-07-2011 UNUTULMAYA YÜZ TUTAN DİL: TEVHİDCE
- 20-07-2011 DİCLE, KURTLAR, KUZULAR VE MÜSLÜMANLAR
- 07-07-2011 NAMAZDA KUR'AN OKUDUĞUMUZUN FARKINDA OLMAK
- 30-06-2011 HUDEYBİYE İSTİSMARINDA SON NOKTA
- 22-06-2011 İSLAM COĞRAFYASI, TÜRKİYELİ MÜSLÜMANLAR VE ÜÇ TUTUM
- 13-06-2011 RAHAT KAÇIRAN ÂYETLER!
- 02-06-2011 SİSTEM İÇİ DEĞİŞİM MÜSLÜMANLARIN LEHİNE Mİ İŞLİYOR?
- 27-05-2011 İTİDAL KAVRAMI DOĞRU ANLAŞILIYOR MU?
- 10-05-2011 "MEÂL - TEFSİR" FORMU DOĞRU MU?
- 01-05-2011 "TÖRENLER CUMHURİYETİ" VE ÇOK KUTSALLILIK
- 15-04-2011 İSLAM TOPRAKLARI NİÇİN KOLAY BOMBALANIYOR?
- 10-04-2011 BDP ÇOK GEÇ UYANDI!
- 25-03-2011 SENİN QULHUN SANA, BENİM QULHUM BANA!
- 05-03-2011 BÖLGEDEKİ GELİŞMELER: "İSLAM'SIZ LÂ" NE GETİRİR?
- 28-02-2011 ÖLÜM, İLKELER, PRAGMATİZM
- 18-02-2011 ŞEHADET: ALLAH İÇİN OLMAK
- 12-02-2011 TUNUS VE MISIR DENKLEMİ
- 31-01-2011 “Tarihin sonu"ndan devrimler çağına
- 21-01-2011 BİN ALİ, NE ÖZENTİSİYDİ?
- 07-01-2011 SEYYİD KUTUB VE BİZ: GERİ DEĞİL İLERİ
- 11-12-2010 “SEYYİD KUTUB’U AŞMAK” SÖYLEMİ
- 27-11-2010 KAPİTALİST KUŞATMAYA KARŞI ÇARESİZ MİYİZ?
- 10-11-2010 BİR AĞAÇ GİBİ TEK BAŞINA, BİR ORMAN GİBİ KARDEŞÇE
- 26-10-2010 MÜ'MİNLER BİRBİRLERİNİN VELîSİ Mİ?
- 23-10-2010 DANİEL BEBEK
- 12-10-2010 İSLAMİ SİYASET, MUHAFAZAKÂR SİYASETTEN AYRIŞMAKLA BAŞLAR
- 24-09-2010 KUR'AN MI TEMEL BELİRLEYİCİDİR, HADİSLER Mİ?
- 13-09-2010 AHALİYİ KİMLİKSİZLEŞTİRME PARTİSİ
- 07-09-2010 SON OLARAK...
- 28-08-2010 TERAZİNİN AYARLARIYLA OYNAMAK
- 23-08-2010 PRAGMATİZM ÇIKMAZI
- 13-08-2010 ERCÜMEND ÖZKAN FARKI
- 06-08-2010 HANGİ KÜRT MESELESİ?
- 16-07-2010 DUAYI BİREYSELLEŞTİRMEK
- 07-07-2010 RASULULLAH NİÇİN HABEŞİSTAN’A HİCRET ETMEDİ?
- 21-06-2010 ZAYIFLATILAN İSLAM DEVLETİ PERSPEKTİFİ
- 11-06-2010 ŞEHİDİN ARKADAŞI OLMAK
- 03-06-2010 KAHROLUYORUM
- 21-05-2010 MÜ'MİN ZİHNİN TEMEL KODLARI
- 15-05-2010 İLİŞTİRİLMİŞ DUYARLILIKLAR VE AFGANİSTAN
- 27-04-2010 TEVHİDDEN BAĞIMSIZ ADALET SÖYLEMİ
- 21-04-2010 MÜSLÜMANLAR VE "SİSTEMİN YENİDEN İNŞASI"
- 19-04-2010 TERÖRİZMİ KINAMAK
- 12-04-2010 TEKNOLOJİ: NE MAHRUMİYET, NE MAHKÛMİYET
- 10-04-2010 PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALMAMALI
- 30-03-2010 KENDİ YERİMİZDE VE KENDİMİZ OLARAK...
- 26-03-2010 BUGÜNE KADAR HELAL MİYDİ?
- 12-03-2010 SOMALİ'DE "KORSANLAR VE İMPARATORLAR"
- 02-03-2010 MİNBERLER VE MİHRABLAR
- 19-02-2010 NATO'YA KİM "ONE MİNUTE" DİYECEK?
- 14-02-2010 SORGULANMAYAN VESAYET
- 06-02-2010 BAŞÖRTÜSÜ: ÇÖZÜM YAHUT ÇÖZÜLME
- 25-01-2010 DAVETTE YUVARLAK MASA MODELİ
- 19-01-2010 İSLAM RESTLEŞMEDİR!
- 09-01-2010 ÜÇ TARZ-I SİYASET
- 28-12-2009 BİZİM DE MUNTAZERİLERİMİZ OLMALI
- 17-12-2009 YOL AYRIMINDA İKİ PROJE
- 10-12-2009 O ZATEN KEFENİNİ GİYMİŞTİ
- 02-12-2009 İSLAM, KAPİTALİZMİN VİCDANI KILINAMAZ
- 26-11-2009 KURBAN
- 14-11-2009 GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ DİNDARLIK
- 08-11-2009 KİRLİ ÇORAP - KİRLİ MAHYA İKİLEMİNDE DİYANET
- 31-10-2009 ZİKR: RİTÜELLEŞTİRİLEN HAYAT ÖLÇÜSÜ
- 22-10-2009 İSTİKRAR
- 10-10-2009 ÇÖP İŞÇİSİNİN ÖLÜMÜ
- 24-09-2009 'DİNDARLIK ANKETLERİ'NDE SORULMAYAN SORU
- 06-09-2009 HANGİ EHL-İ SÜNNET?
- 26-08-2009 NAMAZ KILMAYANLAR NİÇİN ORUÇ TUTAR?
- 10-08-2009 RAMAZAN NİÇİN ZAM AYI OLDU?
- 15-07-2009 SEN DE Mİ ADEM!
- 01-07-2009 İSLAM İHTİLALCİ DEĞİL İNKILABCIDIR
- 16-06-2009 İRAN'DA "CUMHURİYET MİTİNGLERİ"
- 30-05-2009 DİNİ PAYANDALAŞTIRMAK
- 16-05-2009 OBAMA'DAN "CAN ALICI" MESAJLAR
- 04-05-2009 NÖBET YERLERİMİZİ NE ÇABUK TERK ETTİK
- 19-04-2009 "KUTLU DOĞUM" NE ZAMAN?
- 03-04-2009 "BEN YAPTIM OLDU" UMURSAMAZLIĞI
- 26-03-2009 BULDUĞUMUZ DEĞİL UMDUĞUMUZ
- 19-03-2009 PUTİN RUSYASI ve İSLAM
- 11-03-2009 BEN “SEÇİM”İMİ O GÜN YAPMIŞTIM
- 28-02-2009 AK PARTİ 28 ŞUBAT’IN MUSA’SI MI, ÂSÂSI MI?
- 19-02-2009 BAŞÖRTÜSÜNÜ SAVUNMAYA VAR MISINIZ?
- 13-02-2009 GAZZE'NİN KİMLİK İHRACI VE ÇOCUKLAR
- 30-01-2009 BİR AYAKKABI DA ERDOĞAN’DAN
- 18-01-2009 KAZANAN GAZZE HALKI OLDU
- 05-01-2009 İNSANLIĞIN ÖĞRETMENİ ŞEHİD GAZZE
- 11-12-2008 ARABESKİN EN TEHLİKELİSİ
- 28-11-2008 KURBAN ORTAKLIĞI
- 20-11-2008 BÜYÜCÜLER VE KEMALİSTLER
- 08-11-2008 OBAMA KİMİ KURTARACAK?
- 08-10-2008 KÜRT SORUNU: ÇÖZÜMSÜZLÜK MÜ, ÇÖZÜM MÜ?
- 18-09-2008 RAMAZAN, KUR’AN VE KADINLAR
- 07-09-2008 ANNE-BABAYA "ÖF" DEMEYEN BİR TOPLUM!
- 27-08-2008 RAMAZAN DENİNCE
- 19-08-2008 AKVARYUM MÜSLÜMANLIĞI
- 03-08-2008 PUTLARIN HAKKI DEVİRİLMEKTİR, ISLAH EDİLMEK DEĞİL!
- 17-07-2008 İSLAM’IN İLK ŞARTI CİDDİYETTİR!
- 08-07-2008 MÜSLÜMANLAR CAHİLİ SİSTEME KANAT OLMAMALI!
- 29-06-2008 ÇİZGİ FİLMLER NE KADAR MASUM?
- 20-06-2008 PROVOKATÖR İTHAMI ÜZERİNE
- 03-06-2008 DOĞRU CAMİLER AÇIK, FAKAT NEYE?
- 24-05-2008 YANGINDA İLK KURTARILACAK
- 14-05-2008 BOYKOTUN ÖNEMİNİ KAVRAYAMAYANLAR İÇİN BİR HABER
- 03-05-2008 YALANDAN KİM Mİ ÖLMÜŞ?
- 19-04-2008 NE "HOŞKÖRÜ", NE ŞİDDET KÖRÜ!
- 05-04-2008 HATİM KAMPANYALARI
- 11-03-2008 KADIN-ERKEK: REKABET Mİ, VELAYET Mİ?
- 01-03-2008 “MÜCAHİD DENKTAŞ” İSLAMİ DEĞERLERE KARŞI!
- 23-02-2008 KUR’AN İLAÇ DEĞİL REÇETEDİR
- 07-02-2008 HERKES DİNİNİN SAHİCİ ADAMI OLMALI
- 26-01-2008 BU KADAR CEHALET İÇİN "AYDIN" OLMAK ŞART MI?
- 20-01-2008 BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI KEMALİZM-APOİZM İTTİFAKI MI?
- 06-01-2008 NAMAZLARIMIZI HIZDAN KORUYALIM
- 25-12-2007 HACCIMIZI GERİ İSTİYORUZ
- 04-12-2007 BU SENARYO, ALFRED HİTCHCOCK'A MI AİT?
- 19-11-2007 KUDÜS BULUŞMASI: RENKLER AYRI, DUYGU VE SLOGANLAR AYNI
- 01-11-2007 TOPLUM MÜHENDİSLERİNİN YENİ GÖZDELERİ: NEOMENKIBECİLER
- 08-10-2007 TV ESİR ALIYOR; ESİR OLACAK MIYIZ?
- 01-10-2007 "NİŞANLILIK DÖNEMİ NİKAHI": KİTABA UYMAK YERİNE KİTABINA UYDURMAK
- 11-09-2007 BELEDİYELER VE RAMAZAN: GÖLGE ETMEYİN BAŞKA İHSAN İSTEMEZ!
- 01-09-2007 KAVRAMLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM!
- 07-08-2007 “İSLAMSIZ İSLAM” SAPTIRMALARINI BOŞA ÇIKARMAK
- 27-07-2007 ULUSALCILARIN MUMU YATSIYA KADAR YANDI!
- 23-07-2007 İSLAMİ MÜCADELE BİR BÜTÜNDÜR, PARÇALANAMAZ!
- 12-07-2007 YALANDAN KİM Mİ ÖLMÜŞ?
- 02-07-2007 JAKOBENİZMİN YENİ MEVZİSİ, YENİ MASKESİ: ULUSALCILIK
- 14-06-2007 ÇEVRESEL İFSADIN SONUCU: "SEKÜLER KIYAMET" BEKLENTİSİ
- 05-06-2007 LAİSİZMİN MERCAYUN'U, İSLAM'IN BİNT CİBEYL'İ
- 25-05-2007 İSLAM SADECE ANLATILMAZ, YAŞANIR
- 12-05-2007 ÇÖZÜM; MEŞAKKATLİ FAKAT İSABETLİ OLAN NEBEVİ HAREKET METODUDUR
- 01-05-2007 HAYALCİ VE ERTELEMECİ SİYASETİN SONU: "TİYATROMUZ BURAYA KADARDI!"
- 27-04-2007 PROVOKASYONLAR, TEKTİPÇİ ULUS KİMLİK KURGUSUNDA DÜĞÜMLENİYOR
- 18-04-2007 “ILIMLI MÜSLÜMAN” KİMDİR?
- 11-04-2007 KAVMİYETÇİLİK, EMPERYALİZME KUSURSUZ HİZMETİNİ SÜRDÜRÜYOR
- 30-03-2007 İNTERNETİ MÜSLÜMANCA KULLANMAK
- 22-03-2007 ESKİDEN BAKKALLARIMIZ VARDI
- 12-03-2007 “BÜYÜK BULUŞMA"DAN BÜYÜK TAHRİBAT
- 23-02-2007 “MUHAFAZAKAR DEMOKLES”İN KILICI İLKAV’IN TEPESİNDE
- 07-02-2007 KUR'ANI TAHKİR VE TEZYİF SUÇU
- 22-01-2007 İKİ YÜZLÜ MEDYANIN “ÇILGIN TÜRKLER”İ
Makaleler
Hava Durumu