AFRİN İZLENİMLERİ
Şükrü HÜSEYİNOĞLU
11-12-2019 22:06
“Arap Baharı” sürecinin başta Tunus, Libya, Mısır ve Yemen olmak üzere bölgeyi etkisi altına aldığı bir dönemde, Suriye’de 2011 Mart’ında Der’a’da birkaç çocuğun duvarlara rejim karşıtı yazılar yazması sonrası gelişen kanlı süreç, giderek Baas diktasının yeni bir kitlesel katliam kampanyasına ve iç savaşa dönüşmüştü.
Ogün bugün 8 yıldır Suriye’de katliamlar sona ermedi, silahlar susmadı. Rejimin ve sonrasında ona destek amaçlı sürece dahil olan Rusya ve İran’ın kanlı bombardımanları, yanı sıra DAEŞ bahanesiyle Rakka ve Deyr’ez Zor gibi şehirleri içinde yaşayanlarla birlikte yerle bir eden ABD-NATO’nun saldırıları, halkın arasından çıkan ve İslami hassasiyetle ve bağımsız bir muhalefet hattı anlayışıyla hareket eden muhalif grupların yanı sıra, çeşitli güçlerce dizayn edilip sahaya sürülen DAEŞ, PYD-YPG ve eğit-donat programları içinde yer almış olan kimi muhalif unsurların varlığı ve giderek içinden çıkılmaz alan bir süreç…
Şu an Suriye coğrafyası tam anlamıyla herhangi bir bölgeyi bir şekilde kapan gücün elinde kaldığı, Cenevre’deki anayasa görüşmeleri sürecine rağmen sahadaki aktörlerin ortak bir noktada buluşmasının beklenen bir durum olmadığı bir parçalanmışlığı ifade ediyor.
Meselenin bu boyuta gelmiş olmasında dış güçler ve özellikle de Suriye sahasında etki ve etkinliğe sahip bölge ülkeleri olan Türkiye, İran ve Suud’un ilk baştan itibaren meseleyi bölge bazlı çözüme kavuşturmak yerine, Türkiye ve Suud’un ABD-NATO kampını, İran’ın ise Rusya-Çin kampını bu mesele üzerinden bölgeye taşıyan bir işbirlikçi tutum takınmasının rolü büyük olsa da, asıl sorumluluğun halkıyla uzlaşmak yerine, halktan yükselen en ufak taleplere bile acımasız bombardımanlarla karşılık veren Baas rejiminde olduğu kuşkusuzdur.
Türkiye’nin sorumluluğundan söz etmişken, adil şahitliğimizi yapmanın ve bir hakkı hakkı olana teslim etmenin bir gereği olarak şunu ifade etmeliyim ki, Türkiye, Baas diktası Der’a’da, Humus’ta, Hama’da, Halep’te meydanlarda barışçıl gösteriler yapan halka karşı katliam amaçlı bombardımanlara girişmeden önce diktanın elebaşı Esed’le görüşmeler yaparak bir uzlaşma ve sürecin suhuletle yönetilmesi çağrıları yapmış, ne var ki Baas diktasını bir uzlaşmaya ikna edememişti.
İlk başlardaki bu olumlu tutumuna rağmen Türkiye’nin, sürecin sonraki safhalarında süreci ABD ve “Suriye’nin Dostları” adı verilen NATO ülkeleriyle birlikte yönetmeye çalışması çok büyük bir yanlış olmuştur ve meselenin bugünkü boyuta gelmesinde payı olmuştur.
2016 yılına gelindiğinde Türkiye Suriye meselesine ABD-NATO cephesiyle birlikte müdahil olma tercihinin, özellikle de ABD’nin DAEŞ’i Irak’tan sonra Suriye’de de sahaya sürmesi ve PKK-PYD’yi DAEŞ’le mücadele adına meşru bir müttefik olarak konumlandırma çabası karşısında kendi güvenliği açısından da çok büyük bir tehlike haline geldiğini, ABD’nin Fırat’ın doğusundaki varlığının Türkiye’nin bütünlüğünü de hedef alacak bir mevzilenme arz ettiğini fark ederek Rusya ve İran’la yeni bir süreç başlattı.
“Astana Süreci” adı verilen ve ABD eksenli “Cenevre Süreci”ne alternatif bir mahiyet arz eden bu Türkiye-Rusya-İran üçlüsünün görüşmeleri, çeşitli anlaşma ve mutabakatlarla bugüne kadar devam etti.
Türkiye, Suriye’nin kuzeyinde ABD ve kısmen Rusya’nın himayesinde oluşturulmakta olan PKK-PYD koridoruna karşı ilk olarak 2016’da “Fırat Kalkanı” harekatını, ardından “Zeytin Dalı” ve son olarak “Barış Pınarı” harekâtlarını yaparak bölgede oluşturulmak istenen statükoyu değiştirdi ve Azez, Cerablus, Afrin, Rasulayn ve Telabyad gibi önemli merkezlerin kontrolünü muhaliflerin teşkil ettiği “Suriye Milli Ordusu”yla birlikte kontrol etmeye başladı.
Geçtiğimiz ay içinde, Türkiye ve muhaliflerin 2018 başındaki Zeytin Dalı harekâtıyla PKK-PYD’den kurtardığı Afrin’i ziyaret etme imkânımız oldu. Bir grup arkadaşla teşkil ettiğimiz “Muhacir-Ensar Kardeşliği Platformu”nun bölgedeki muhacir ve yoksullara yönelik gıda yardımlarının dağıtımı için, 13 Kasım günü Gaziantep’ten bir kardeşimizle birlikte, Kilis-Azez arasında bulunan Türkiye tarafındaki adıyla Öncü Pınar, Suriye tarafındaki adıyla Bab’us Selam sınır kapısından Valilik’ten alınmış izinlerimize istinaden giriş yaparak, Afrin’e doğru yola koyulduk.
Azez civarında ilk dikkatimi çeken, yolun sağ ve solunda kurulmuş derme-çatma çadır yerleşimler oldu. Aradan 8 yıl geçmiş olmasına rağmen gerek Suriye içinde muhacir durumuna düşmüş olan, gerekse Türkiye, Ürdün ve Lübnan gibi komşu ülkelere sığınan milyonlarca mazlum insanın önemli kısmı halen çadırlarda yaşamaya mahkûm durumda. Üstelik belli bir altyapısı ve düzeni bulunan çadırkentlerin yanı sıra, Azez’de gördüğümüz gibi hiçbir altyapısı bulunmayan derme-çatma çadırlarda yaşamaya çalışan çok sayıda muhacir söz konusu.
Azez’le Afrin arasındaki yol, Türkiye’deki herhangi bir köy yolundan da bozuk, arabalar toz-toprak içinde ilerlemeye çalışıyor. Gittiğimiz istikamette sol taraf boyunca insan boyu toprak yığımı yapılmış. Bunun sebebinin, sol tarafa düşen ve halen Rusya’nın himayesindeki PKK-PYD’nin kontrolünde bulunan Tel Rıfat bölgesinden kanas silahıyla atışların yapılması olduğunu öğreniyoruz.
Hayat her şeye rağmen devam ediyor, yolun son derece bozuk olmasına ve PKK-PYD tehdidine rağmen Azez-Afrin arasında canlı bir trafik var. Eski ve basit model motorsikletlerin çokluğu göze çarpıyor. Yolda kimi araçların arkalarındaki görseller ve yazılar dikkatimi çekiyor. Arapça “Ya Allah” yazısı ve kelime-i şehadet yaygın. Bunun yanında bir kontrol noktasında, bir aracın arka camına yapıştırılmış Saddam Hüseyin fotoğrafına gözüm ilişiyor. Kontrol noktaları, Suriye Milli Ordusu’nu teşkil eden farklı muhalif gruplar tarafından yönetiliyor. Demek ki buradaki grup, Arap kavmiyetçiliği öne çıkan bir ekip. “Sultan Murat Tugayı” gibi Türkmenlerin oluşturduğu grubun bir anlamda Arap versiyonu gibi görünüyor. İslami görünürlülüğü ve Ümmet hassasiyeti önde olan grupların yanı sıra bu tür bölge ve kavim hassasiyeti öne çıkan gruplar da var.
Söz konusu fotoğrafı gördüğümde, o kontrol noktasını yöneten grubun içine düştüğü, Suriye Baası’na ve onun diktasına/zulmüne karşı çıkarken Irak Baası’nın liderini bayraklaştırma çelişkisini düşünüyorum ve “İnsanlar niçin genelde bir bâtıldan ve zâlimden kaçarken bir başkasına meftun olurlar?” sorusunu soruyorum kendi kendime.
Yol boyunca 5-6 yerde beton bariyerlerle yolun akışının kesildiği ve kontrollü geçişin sağlandığı kontrol noktaları var ve bunun sebebi de PKK-PYD’nin Afrin’de bomba yüklü araçlarla sivillerin kalabalık olarak bulunduğu alanlarda gerçekleştirdiği kanlı saldırılar. Şüphelenilen araçlar kontrol noktalarında aramaya tâbi tutuluyor. Bizim gitmemizden bir hafta önce de sebze satışı yapılan bir alana yönelik bombalı araç saldırısında 13 sivil katledilmişti. Yardım dağıtımı için şehri gezerken o saldırının yaşandığı mahalden de geçtik, patlamanın etkisiyle etraf yanmış durumdaydı.
Bir Sofra Etrafında İslam’ın Dört Oğlu
Geceyi, gıda dağıtımını birlikte yaptığımız Türkiye menşeli partner yardım derneğinin merkezinde geçirdik. Dernek çalışanları Suriyelilerden oluşuyor. İlk ikramları kahve oldu. Ardından akşam yemeği olarak Suriyelilere has olduğu anlaşılan ve derneğin mutfağında hazırlanmış olan bir pide çeşidi, çayla eşliğinde ikram edildi. Tanışma faslından sonra Suriye’deki gelişmeler hakkında sohbet ediyoruz. Her birimizin söylemlerimizde İslami hassasiyetlere vurgu yapmamız birbirimize ısınmamızı sağlıyor, sohbeti epey koyulaştırıyoruz.
Sofra başında dört kişiyiz. Biri derneğin çalışanı Suriyeli bir Arap, diğeri Suriyeli bir Türkmen ve yardım çalışması için Afrin’e birlikte gittiğimiz Gaziantepli bir Kürt ve ben, Gümüşhaneli bir Türk. Sohbetin bir aşamasında bu duruma dikkat çekiyorum, bizleri bu şekilde bir araya getirip kaynaştıran İslam’ın güzelliğinden söz ediyoruz hep birlikte. Birimiz Hucûrat 13. ayeti okuyor, birimiz “Hepiniz Adem’densizniz, Adem ise topraktandır…” hadisini dile getiriyor, Sad b. Ebi Vakkas ve birkaç arkadaşı ile Selman Farisi arasında Mescid-i Nebevi’de cereyan eden ve sonrasında Ömer b. Hattab’ın da dahil olduğu, Selman Farisi’nin “Ene Selman, ibn’ul İslam / Ben Selman’ım, İslam’ın oğluyum” cevabıyla ölümsüzleşen anları hatırlatıyorum ben de. Adeta o anları yeniden yaşıyoruz, Ümmetin farklı kökenden ve coğrafyalardan dört evladı olarak.
Arap olanı İdlib, Türkmen olanı Halep kökenli olan Suriyeli o kişi kardeşimizin içtenlikleri, sevecenlikleri, kardeşlikleri hakikaten hiç unutulacak gibi değildi. İdlibli olan kardeşimiz svaşta iki kardeşini kaybetmiş. Kendisi de ailecek muhacir olarak Afrin’e gelmişler. Halepli kardeşimize yaşını soruyorum, “Tahmin et” diyor, “32” diyorum. Yaşı 35’miş, evli olup olmadığını sorduğumda aldığım cevap, “Evliyim, beş çocuğum var” şeklinde oluyor. Oysa Türkiye’de 35 yaş, neredeyse ortalama evlenme yaşı olma yolunda. Demek ki evlilik ve aile kurumuna karşı son derece sinsi ve kapsamlı bir kampanya yürüten modern tuğyan, Suriye coğrafyasına Türkiye’deki kadar nüfuz edememiş.
Saat 23.00 civarı elektriklerin kesildiği ve bu sebeple yatmak için hazırlığımızı yapmamız gerektiği hatırlatılıyor. Elektrik bu şekildeyken binalara suyun da tankerlerle verildiğini görüyoruz. Şehrin tamamında su şebekesi kesik ve tankerlerle mi veriliyor yoksa lokal bir durum mu onu öğrenmedim. Sabah namazından sonra birkaç saat daha uyuduktan sonra, kaldığımız binanın üzerinde bulunduğu ana caddeden seyyar satıcıların sesleri gelmeye başlıyor. “Halib, Halib!” Sütçüler, patateşçiler, karnıbaharcılar…
Genellikle böyle tek çeşit ürünle doldurulmuş, yanında bir tartıyla seyyar satıcı arabalarının sabah erken saatte caddelerde, sokaklarda gezinmeye başladığını görüyoruz. Saat 08.30 civarı caddeye baktığımda çok canlı bir hayatın Afrin’de başladığına tanıklık ediyorum. Tabir yerindeyse vızır vızır işleyen arabalar, erkenden açılıp müşterisini bekleyen dükkanlar, yine vızır vızır işleyen motorsikletler…
Afrin, Halep iline bağlı bir ilçe. Savaş öncesi merkezinin nüfusu 120 bin civarında imiş. Şimdilerde Hama’dan,Humus’tan, Halep’ten, İdlib’den, Doğu Guta’dan vs gelen muhacirlerle nüfusun birkaç kat arttığı söyleniyor. Aynı durum Türkiye’nin Suriye’ye komşu Kilis ve Reyhanlı gibi yerleşi,m yerleri için de geçerli bilindiği gibi.
Afrin’e girerken ve şehirde dolaştığımızda dikkatimi çeken bir husus da, bombalanmış ve dolaysıyla yıkılmış bir binaya rastlamamış olmamız. Oysa Azez’de Esed ve müttefiklerince bombalanarak yerle bir edilmiş ve halen enkazı kaldırılmamış birçok binaya rastlıyorsunuz. Bu farkın sebebi, Esed diktasının muhalefete karşı izlediği şeytani bir taktik. Muhalefeti bölmek, karşı kendisi dışında bir rakip çıkarmak ve muhalefetin Türkiye ile irtibatını koparmak amacıyla Afrin, Ayn El Arab (Kobani), Kamışlı gibi Kürtlerin yoğun yaşadığı yerleşim yerlerini PKK-PYD’ye çatışmasız olarak teslim ediyor. Bu sebeple de savaş boyunca ABD ve Rusya’nın da himayesiyle “kendi adamlarının” (PKK-PYD) elinde kalan bu bölgeleri bombalamıyor. Nihayet Türkiye burada meydana getirilmeye çalışılan oluşumun kendi güvenliğine de ciddi bir tehdit olduğuna kararverince üç harekâtla bölgeye müdahale ediyor, ki Türkiye’nin, bu müdahalelerinde sivil yerleşim yerlerinin bombalanmaması hassasiyeti biliniyor. Dolayısıyla Afrin bu anlamda bir savaştan çıktığının ilk anda anlaşılması mümkün olan bir yer değil. Ancak caddelerinin-sokaklarının bakımsızlığı, aşırı kalabalık, yardım kuyrukları, kenar mahallelerindeki maalesef ancak ahır olarak kullanılabilecek muhacir barınakları vs size savaşı hatırlatıyor.
Apoizmin Laikleştirme Misyonu
Afrin Kürtlerin çoğunlukta olduğu bir şehir. Savaş süreciyle bombardımanlardan uzak kalabilmiş az sayıdaki şehirlerden biri olarak, acımasız bombardımanlara maruz kalan bölgelerden çok sayıda muhacirin gelmesiyle şehir Suriye’nin tüm renklerinin bir arada kardeşçe yaşadığı bir mahal görünümünde. Caddelerde, çarşı-pazarda Kürtler ve Arapları giyim-kuşam biçimleriyle kolayca ayırt edebiliyorsunuz. Afrin’de dolaşırken, caddedeki Kürt-Türkmen-Arap kalabalığın görüntüsü eşliğinde hemen oracıkta telefona kısa bir video şeklinde bir yorum yaptım, “Bu Ümmetin unsurlar (anasır-ı İslam) halklar bazında aralarında sorunsuz olarak yaşamayı geçmişten bugüne gayet iyi bildiler, fakat ne zamanki batı menşeli bâtıl ideolojiler, bu ideolojilere dayalı rejimler ve örgütler bu coğrafyada etkili olmaya başladı, bu kardeşliğin sakatlanması süreci de öylece başlamış oldu. Bugün yaşadığımız sorunların temelinde hep bu var, çözüm de belli dolayısıyla. Yeniden Ümmet bilinci ve kimliği altında gerçek anlamda kardeşler olmayı başarmak.”
Gaziantepli Kürt kardeşimiz, Afrinle ve Afrinlilerle ilgili ilginç bilgiler verdi. PKK’nın on yıllar boyunca bu bölgede Kürtleri İslamsızlaştırma propaganda ve dayatması içinde olduğunu ve bunda da belli bir mesafe kat ettiğini, Suriye coğrafyasında giyim-kuşam, ibadet ve gündelik hayatla ilgili muamelat konusunda İslami hayat biçiminde en uzak halk kesiminin, PKK’nın çabaları neticesinde Afrin Kürtleri olduğunu acı bir tesbit olarak dile getirdi. Son dönemde Hama, Humus, Halep ve İdlib’den gelen muhacir nüfusla birlikte Afrin’de gündelik hayat içindeki İslami görünürlüğün arttığını kaydetti.
Kısacası, Osmanlı bakiyesi Türk toplumu üzerinde Kemalizmin belli oranda meydana getirdiği İslamsızlaştırma/laikleştirme ameliyesinin aynısını, gerek Türkiye’deki Kürtler gerekse Suriye’deki Kürtler üzerinde Apoizm tuğyanının yerine getirdiği gerçeğini teyid eden tesbitlerdi bunlar. Zaten PKK-PYD’liler batılı efendilerine Kürtleri laikleştirme misyonları üzerinden göz kırpıyor değiller mi? İlginçtir, tüm Afrin turumuz boyunca yalnızca bir başı açık kadına rastladık, o da dış mahallelerde yoksul Kürt ailelere götürdüğümüz yardım için adres ararken karşılaştığımız bir Kürt kadınıydı.
Afrin’de dikkatimi çeken bir husus, Türkiye’nin kontrolünde PKK-PYD’nin Esed’i aratmayan diktacı-dayatmacı uygulamalarının izleri silinirken, bir noktada önemli bir yanlışa imza atıldığı yönünde oldu. O da, açılan hastane, gücenlik kurmları gibi resmi binaların girişine asılan tabelalarda Türkçe ve Arapça’ya yer verilirken, Kürtçe’ye yer verilmemiş olmasıydı. Kürtlerin çoğunlukta olduğu Afrin’de Kürtçe’ye tabelalarda yer vermemek doğru bir tercih olmasa gerektir.
Muhacir Ailelerin İçler Acısı Hali
Afrin’deki yardımlarımız üç bölgeden ibaret oldu. Biri Afrin’in Türkiye tarafına bakan tepe bölgesindeki varoşlardaki metruk barakalara yerleşen Humuslu, Halepli, İdlibli vs muhacir ailelere, diğeri bir başka tepenin varoşunda yaşayan Afrin’in yerlisi yoksul Kürt aileler, bir diğeri de Afrin’in köylerindeki yoksul aileler.
Afrin’in yerlisi yoksul ailelerin yaşadığı bölge tıpkı İstanbul’un herhangi bir varoş semti gibi. Fakat neticede başlarını sokacakları evleri, düzenli bir sokakları, komşuları vs var. Aynı şey köylü fakirler için de geçerli. Gıda ve giyim konusunda yardıma ihtiyaçları var ve partner kuruluş da bu işi son derece dikkatli ve düzenli yapıyor, notlar alınıyor, adresler tesbit ediliyor, dağıtım süreci ve sonrasında da hangi aileye ne kadar yardımın yapıldığına dair gerekli bilgiler tutularak yardımların yerli yerince yapılması temin edilmeye çalışılıyor.
Ne var ki yoksul muhacir ailelerin yaşadığı bölge ve yaşadıkları barakalar tam anlamıyla içler acısı. Sokak diye bir şey yok zaten. Arabayı belli bir yere park edip yardım malzemesini oradan taşımak gerekiyordu. Daha da vahimi evlerin foseptiği patlayan borular sebebiyle ancak yaya olarak kat edilebilen “sokak”lara taşmış durumdaydı. Kokular ve taşan foseptik suları arasında yürüyerek ailelere ulaşmaya çalışıyorduk.
Barakaların kapıları açıldığında ise asıl içler acısı durumla karşılaşıyorduk. Köylerde ancak ahır yapılabilecek barakalarda, yerlerde halı veya bir başka serginin olmadığı, tuvaletle yaşanan alanın iç içe olduğu, ayakları yalınayak çocuklarıyla yaşama mücadelesi veren, çoğu da baba savaşta hayatını kaybetmiş, anne ve çocuklardan müteşekkil muhacir aileleri… Türkiye’den birlikte gittiğimiz ve bölgede düzenli olarak yardım çalışmalarına katılan kardeşimizle, bu muhacir ailelerine düzenli olarak yardımcı olma noktasında kardeş aile formatında bir çalışma yapma konusunda bir değerlendirmemiz oldu, bakalım bunu başarabilir miyiz.
Afrin’e yakın bir köye yardım götürmek için yola çıktığımızda arabada Afrin Radyosu çalıyordu. Zeytin Dalı harekâtından sonra Türkiye’nin kontrolünde bu radyo kurulmuş ve Mustafa Müslim’in yönetiminde yayın yapmakta imiş. Arapça birkaç kaside ve Kürtçe mevlid yayını vardı, biz yol alırken. Köye doğru giderken Afrin çıkışında Afrin mezarlığının yanından geçtik. Afrin’de mezar taşları, Osmanlı mezar taşlarını andıran bir tarza sahip. Taş işlemeli ve dar ve fakat uzunca mezar taşları konulmuş. Ankebut Sûresi 57. ayet ve Tekâsur Sûresi geldi aklıma ve arabadakilerle paylaştım, insanların dünya hırsları ve ölüme dair kısa bir sohbette bulunduk bu vesileyle.
İkinci günün sonunda, Bab’us Selam kapısından Türkiye’ye dönüş yaptım. Kampanya kapsamında topladığımız bağışlardan alınan gıda malzemelerini kardeşlerimiz dağıtmaya devam ettiler. Hani bir söz vardır ya, “kalbimin yarısı orada kaldı” diye. Hakikaten kalbimin yarısı Afrin’de kaldı. Şayet muhacir ailelere yönelik “kardeş aile” düşüncemi Rabbimin inayetiyle kuvveden fiile dönüştürme imkânı oluşursa, Ümmet coğrafyasının bu güzel şehrine yine gitmeyi, Arap, Kürt, Türkmen kardeşlerimle yeniden kucaklaşmayı, muhacir yavrularımızın başlarını okşamayı, onlara sahipsiz olmadıklarını hissettirebilmeyi çok isterim.
(Not: Bu makale, İktibas Dergisi'nin Aralık 2019 sayısında yayınlanmıştır.)
-
mustafa tosun 11-07-2020 23:15
Rabbim emeklerinizi kabul eylesin..
-
Ş. Hüseyinoğlu 17-12-2019 22:46
Cemian inşallah kardeşim. Ve aleykum selam ve rahmetullah.
-
Mehmet 17-12-2019 16:54
Hocam, mazlum insanlara olan duyarlılığınızdan dolayı Allah razı olsun, sizin gibi düşünen insanları rabbim çoğaltsın, selametle..
- 23-04-2024 ÂHİR ZAMANDA ERDEMLİ OLMAK VE ERDEMLİ KALMAK
- 08-02-2024 5816’YA KARŞI HAK VE HUKUK SAVUNMASI
- 19-01-2024 MÜSLÜMANLAR OLARAK BİR “BAYBURT DÂVÂMIZ” OLMALI
- 06-01-2024 KİTAB’IN ORTASINDAN KONUŞANLARA KULAK VERMEK
- 13-12-2023 ZULME VE ZALİME TUFAN GEREK!
- 26-10-2023 TERÖR NE? TERÖRİST KİM?
- 12-09-2023 SELAMUN ALEYKUM ARAPÇA, GÜNAYDIN TÜRKÇE Mİ?
- 27-08-2023 MEDYANIN GÜCÜ MÜ, GÜCÜN MEDYASI MI?
- 10-08-2023 KADİM BİR PUT OLARAK “GAVS” İNANCI
- 25-07-2023 DEĞİŞİM, ZORUNLU BİR İSTİKAMET MİDİR?
- 26-06-2023 DİYANET NİÇİN KURULDU, MEVCUT DURUMDA İŞLEVİ NEDİR?
- 10-06-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI -III-
- 13-05-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI -II-
- 13-04-2023 İYİ YAZMAK
- 23-03-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI
- 07-03-2023 İZLENİMLER... DEPREM DEĞİL KIYAMET
- 10-01-2023 TESETTÜRÜN EVRENSELLİĞİNDEN, ÇIPLAKLIĞIN EVRENSELLİĞİNE
- 08-12-2022 "TEVHİDİ" TARİKATLAR
- 11-11-2022 SEYYİD KUTUB BAĞLAMINDA DURUM TESBİTİ
- 15-10-2022 MODERN İNSAN, BİZ MÜSLÜMANLAR VE “HAYVAN HAKLARI”
- 09-09-2022 "BÜYÜK İKRAMİYE" HEP DÜZENE!
- 17-08-2022 KOMPLO TEORİLERİ VE SAVRULMALAR ARASINDA 15 TEMMUZ MUHASEBESİ
- 22-07-2022 KERVAN MI, ORDU MU?
- 20-06-2022 POLİTİK VE EKONOMİK BİR ENSTRÜMAN OLARAK “HOLOKOST” KAVRAMI
- 17-05-2022 TRİBÜNLERE OYNAMAK!
- 11-04-2022 MÂBED DİLİ, SİYASAL DİL, DÂVET DİLİ
- 15-03-2022 FARKLI BOYUTLARI VE MERHALELERİYLE “HİCRET” KAVRAMI
- 10-02-2022 YAŞANAN İSTİKAMET KRİZİ SÜRECİ VE “MERHALE FIKHI” SÖYLEMİ ÜZERİNE
- 12-01-2022 MUTAFFİFÎN DÜZENİ OLARAK KAPİTALİZM
- 18-12-2021 İBRAHİM (A.S.)’IN, MUSA (A.S.)’IN, MUHAMMED (A.S.)’IN RABBİNE İMAN ETMEK
- 08-12-2021 DİYARBAKIR İZLENİMLERİ
- 16-11-2021 KADİM VE GÜNCEL BOYUTLARIYLA “CÂHİLİYE”
- 06-11-2021 HATIRALARLA, AHMED KALKAN HOCAYA TANIKLIĞIM
- 11-10-2021 ALLAH’A İMAN ETMEK NE DEMEKTİR?
- 25-09-2021 POST-MODERN BİR İĞVA BİÇİMİ OLARAK “KUR’AN’IN GÖRECELİLİĞİ” İDDİASI
- 15-09-2021 RABBİMİZİ, KUR’AN’DAKİ İSİM VE SIFATLARIYLA TANIMAK, BİZİ KULA KULLUĞUN HER TÜRÜNDEN KORUR
- 06-09-2021 AFGANİSTAN’DA BATI VE DOĞU EMPERYALİZMİ ARASINDA İSTİKRAR ARAYIŞI VE TALİBAN'IN DÖNÜŞÜ
- 22-08-2021 ULÛHİYYET, RUBÛBİYYET VE İSİM-SIFAT TEVHİDİ TASNİFİ NE ANLAMA GELİYOR?
- 20-07-2021 TEVHİDİN İKAMESİNDE TEBERRİ VE HAMD KAVRAMLARININ ÖNEMİ
- 07-07-2021 BAŞÖĞRETMEN
- 11-06-2021 TEVHİD ESMÂSI VE ŞİRK ESMÂSI
- 11-05-2021 AKİDEMİZİ GELENEKSEL, MODERN VE POST-MODERN HURAFELERDEN ESMÂ İLE SELİM KILMAK
- 14-04-2021 TEMEL İMAN İLKELERİNİ, KUR’AN’DAKİ ESMÂ İLE KAVRAMAK -I-
- 11-03-2021 KAPİTALİST-MODERNİST TUĞYANA TEOLOJİK HİZMETTE SON ZIRVA: "BAŞÖRTÜSÜZ TESETTÜR"
- 02-02-2021 ÜMNİYYE/EMANİYYE KAVRAMI
- 09-01-2021 KAPİTALİZME TEOLOJİK HİZMETE MÛTİ, “PROTESTAN PAPAZLIĞI” HEVESLİLERİ -II-
- 11-12-2020 KAPİTALİZME TEOLOJİK HİZMETE MÛTİ, “PROTESTAN PAPAZLIĞI” HEVESLİLERİ
- 14-11-2020 DİRİLERE MENKIBE, ÖLÜLERE KISSA!
- 11-10-2020 LAİK DÜZENDE HUTBE VE KILIÇ!
- 16-09-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -V-
- 08-09-2020 İKTİDARIN EMPERYALİZM KARŞITLIĞI (!) GÖZ DOLDURUYOR
- 15-08-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -IV-
- 26-07-2020 HACCIMIZ, KURBANIMIZ, NAMAZIMIZ BİR SON DEĞİL BAŞLANGIÇTIR
- 10-07-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -III-
- 09-06-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -II-
- 14-05-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -I-
- 01-05-2020 DİYANET BAŞKANI'NIN ÇIKIŞI, TEPKİLER VE HİÇ EKSİK OLMAYAN MASALLAR
- 17-03-2020 İP
- 10-02-2020 LAİK DÜZENİN TOKİ’Sİ, LAİK DÜZENİN BANKASI, LAİK DÜZENİN DİYANET’İ
- 08-01-2020 SANDALYELER KALDIRILINCA CÂMİLER ASLINA DÖNMÜŞ OLDU MU?
- 11-12-2019 AFRİN İZLENİMLERİ
- 19-11-2019 CÂHİL DOSTLARI VE AZGIN DÜŞMANLARI KISKACINDA PANODAKİ AYET
- 03-11-2019 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 10-10-2019 MODERNLEŞME POLİTİKALARININ NESNESİ VE DOLAYISIYLA MAĞDURU OLARAK KADIN
- 12-09-2019 “ATALAR DİNİ”NE HAYIR, “ATA DİNİ”NE EVET Mİ?
- 08-08-2019 KURBAN İÇİN, BIÇAĞINDAN ÖNCE BİLİNCİNİ BİLE!
- 10-07-2019 TARAF OLAN BERTARAF OLUR!
- 03-07-2019 İLİM HAKLA BÂTILI AYIRMAK, ÂLİM YAŞADIĞI ÇAĞDA HAKLA BÂTILI AYIRANDIR
- 23-06-2019 SON BİRKAÇ AYIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 08-06-2019 ASIRLARDIR “SEMBOLİK KRAL” MUAMELESİ YAPILAN KUR’AN’I, YENİDEN KAYNAK EDİNMELİYİZ
- 11-05-2019 TÜM MESELE, “TEMEL KAYNAĞIN” NE OLDUĞU
- 10-04-2019 SELEFİYYE, HURAFELERE KARŞI SAHİH İSLAM SÖYLEMİNDE NE KADAR TUTARLI?
- 24-03-2019 SON BİRKAÇ AYIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 08-02-2019 YAŞAR NURİLEŞME TEMAYÜLÜ
- 01-01-2019 BÜYÜ, NAZAR, RUKYE VE CİNLERLE ETKİLEŞİM KONULARINA GİRİŞ
- 10-12-2018 SON AYLARIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERİMİZE DAİR KISA KISA
- 10-11-2018 KEMALİSTLERİN ANDI, BİZİMSE AKİDEMİZ VAR!
- 09-10-2018 AVM VE STADYUM ARASI “MESCİD”, CAHİLİYE ARASI “İSLAM”
- 09-09-2018 İSLAM COĞRAFYASINDAKİ İKTİDARLARIN ALLAH’I OLSAYDI, ONLARIN DOLARI OLMAZDI
- 28-08-2018 RASULULLAH (A.S.) YERLİ VE MİLLİ MİYDİ?
- 08-08-2018 KUTSAL DEVLET OLUR MU?
- 07-07-2018 MUHAFAZAKÂR CENAHTA YÜKSELEN TREND: LAİKLİKTEN LAİKLİK BEĞENMEK
- 19-06-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR
- 07-06-2018 DÜNYEVİLEŞME SADECE “TEK DÜNYALILAR”IN SORUNU MU?
- 22-05-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 11-05-2018 İSLAM DÂVÂSININ/DÂVETİNİN İLK AŞAMASI: HAKLA BÂTILIN AYRIŞTIRILMASI
- 27-04-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR
- 09-04-2018 MÜ'MİN İLE MÜRİD FARKI
- 30-03-2018 ÇİFTLİK BANK OLAYI, KUR'AN'I KABİRLERDE OKUYUN FERMANI VS
- 13-03-2018 MEYDANI DİN HAKKINDA AHKÂM KESENLERE BIRAKMIYORUZ!
- 06-03-2018 “YENİ TÜRKİYE”DE “ESKİ TÜRKİYE”LEŞME TEMAYÜLLERİ
- 12-02-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR TESBİTLERİM
- 27-01-2018 CAHİLİYEYE İSLAM AŞISI BİD’ATI
- 04-01-2018 HAYAT: İKİ “İKRA” EMRİ ARASI
- 22-12-2017 EMANİYYEDEN/KURUNTULARDAN İLME, ÜMMİLİKTEN KİTABİLİĞE
- 16-12-2017 KUDÜS GÜNDEMİNE DAİR
- 27-11-2017 KERKÜK'ÜN DİLİ OLSA
- 15-11-2017 SON KURTARICILAR KEMALİZMLE BÜTÜNLEŞİRKEN…
- 05-11-2017 KADINLARIN, KOCALARININ İSTİKAMETSİZLİĞİ İLE İMTİHANI
- 17-10-2017 DİNDARLAŞMA TRENDİNDEN, DİN(İ)DARLAŞMA TRENDİNE
- 08-10-2017 SUS PAYLARINA RÂZI OLMAK VEYA OLMAMAK
- 19-09-2017 İSLAM YOLUNUN, KRALLARI DEĞİL KURALLARI VARDIR
- 31-08-2017 KURBAN ETİ "DİN"LENDİRİLMELİ
- 13-07-2017 KUR’AN’DA “DAMAL SİLUET ŞENLİKLERİ”
- 02-07-2017 SÂBİTELERE VE GÜNCELE DAİR (HAZİRAN)
- 02-07-2017 SÂBİTELERE VE GÜNCELE DAİR (MAYIS)
- 30-05-2017 TARİHTEN İKİ ÖRNEK OLAY IŞIĞINDA GÜNCEL ŞAHİTLİK YÜKÜMLÜLÜĞÜMÜZ
- 21-05-2017 KADINLARA AÇIK MEKTUP
- 26-04-2017 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 13-04-2017 GÜNCELE DAİR KISA KISA
- 13-03-2017 “KUTSAL DEVLET” ANLAYIŞI ZULÜM ÜRETİYOR
- 08-03-2017 LÂ DEMEK VE FAKAT İLLALLAH DİYEMEMEK!
- 30-01-2017 KUR’AN’I NİHAİ BAŞVURU, HÜKÜM VE ÇÖZÜM MERCİİ OLMAKTAN ÇIKARMAK
- 22-12-2016 HALEP, ŞEHİD ŞEHİRLER KERVANINA KATILIRKEN…
- 10-11-2016 ERDOĞAN’IN “MÜSLÜMAN SİYASETİ" SÖZÜNE DAİR
- 03-10-2016 STK'DAN CEMAATE, KİLİSE FORMUNDAN MESCİDE
- 24-09-2016 SÖZ KONUSU OLAN İSLAM İSE, HİÇBİR ŞEY TEFERRUAT DEĞİLDİR
- 17-09-2016 KURBAN VE HACC, BİR SON MUYDU, BAŞLANGIÇ MI?
- 20-07-2016 YALNIZ DARBEYE DEĞİL, DEMOKRASİYE DE TEKBİRLE DİRENMELİ
- 07-07-2016 İSLAMİ ŞAHSİYETİN, ETKİSİZLEŞTİRİLEN YAPITAŞLARI –II-
- 22-06-2016 İSLAMİ ŞAHSİYETİN, ETKİSİZLEŞTİRİLEN YAPITAŞLARI –I-
- 29-05-2016 PARÇALANAN BEDENLERİMİZ VE PARÇALANAN AKİDEMİZ
- 26-04-2016 YENİ TÜRKİYE ve LAİKLİK
- 07-03-2016 MUHAFAZAKÂR KESİMDE PERİNÇEKLEŞME SENDROMU
- 24-02-2016 SELEFİLİĞİN, KUR’ANİ AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ -I-
- 05-02-2016 ŞAPKAYI NASIL GİYDİRDİLER?
- 31-12-2015 ALLAH’A KARŞI TAŞKINLIK, HALKA KARŞI TAŞKINLIK
- 04-12-2015 SEKÜLERLEŞEN DİL
- 15-11-2015 İKİ ÖLÇÜSÜZLÜK: İŞGALCİYE GÜL, HALKINA BOMBA
- 27-10-2015 “NAZAR” VAR MI?
- 19-09-2015 NAMAZIMIZ, HACCIMIZ, KURBANIMIZ BİR SON DEĞİL BAŞLANGIÇTIR
- 28-07-2015 DİCLE, KURTLAR, KUZULAR VE MÜSLÜMANLAR
- 22-06-2015 ALLAH’TAN BAŞKALARIYLA KORKUTULMAK
- 21-05-2015 “DİNDAR” KELİMESİ HANGİ BOŞLUĞU DOLDURUYOR?
- 31-03-2015 İNSANIN HAKKI, ALLAH’IN HAKKI
- 18-02-2015 “LAİKLİĞE VEDA” MI?
- 13-01-2015 MÜSLÜMAN DUYGUYLA DEĞİL, ÖLÇÜYLE HAREKET EDER
- 17-12-2014 DEVLETİN PARALELİ, DİKEYİ
- 18-10-2014 İSLAM'A TESLİM OLMAK MI, İSLAM'I TESLİM ALMAK MI?
- 03-10-2014 ALAN HÂKİMİYETİ VERSUS BÖLGESEL VE KÜRESEL HÂKİMİYET
- 16-09-2014 "ESKİ TÜRKİYE" - "YENİ TÜRKİYE" FARKI
- 27-08-2014 GAZZE HALKI İZZETİ ÖĞRETİYOR
- 03-08-2014 RİVAYET KÜLTÜRÜYLE HESAPLAŞILMADAN, IŞİD’E KARŞI ÇIKMAK MÜMKÜN MÜ?
- 19-07-2014 İNSANLIĞIN ÖĞRETMENİ ŞEHİD GAZZE
- 23-05-2014 TEKASÛR SORUNU ve SOMA FACİASI
- 30-04-2014 HİRA SONRASINA AİT BİR DURUŞA SAHİP OLMALIYIZ
- 01-04-2014 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -IV-
- 05-03-2014 MÜSLÜMANLARIN KURUMSALLAŞMAKLA İMTİHANI
- 27-02-2014 PAKİSTANLI ÇOCUKLARA 10. YIL MARŞI OKUTAN "HİZMET"
- 11-02-2014 FİRAVUN'UN SARAYINDA İMANINI GİZLEYEN MÜ'MİN KISSASI BİZE NE DİYOR?
- 11-01-2014 BU NEYİN KAVGASI?
- 12-12-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -III-
- 28-11-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -II-
- 17-11-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -I-
- 12-11-2013 İKİ ÖLÇÜSÜZLÜK: İŞGALCİYE GÜL, HALKINA BOMBA
- 11-10-2013 CAMİ AVLUSUNDAKİ LAİK REJİM
- 06-10-2013 CAMİ–CEMEVİ VE CAMİ-AVM
- 27-09-2013 DEĞİŞEN MEDYA DÜZENİ, DEĞİŞMEYEN MEDYA ALIŞKANLIKLARI
- 17-09-2013 BİR KÖYDE İKİ MUHTAR OLMAZ
- 25-08-2013 MURSİ'YE YAKIŞAN, MISIR'IN SARAYI MI ZİNDANI MI?
- 11-08-2013 ERGENEKON VE İKİ MAĞARANIN TANIKLIĞI
- 19-07-2013 BATI PUTUNU, MÜSLÜMANLAR İLKELERİNİ YİYOR
- 08-07-2013 DEMOKRASİNİN SINIRLARI
- 04-07-2013 KAVRAM TÜKETİCİLİĞİ
- 22-06-2013 MÜSLÜMANIN İSTİKAMETİNİ KONJONKTÜR DEĞİL İLKELER BELİRLER
- 16-06-2013 PEYGAMBERLERE İMAN, ALLAH'IN HAYATA MÜDAHİL OLUŞUNA İMANDIR
- 08-06-2013 MAHKÛM DEĞİL, HÂKİM OLAN ALLAH'A İMAN ETMEK
- 31-05-2013 YEREL ERGENEKON MU, KÜRESEL ERGENEKON MU?
- 20-05-2013 MAVİ MARMARA ÜZERİNDEN SİYONİST REJİMİ MEŞRULAŞTIRMAK
- 28-04-2013 BİR MUHASEBE DENEMESİ VE İSTİKAMET HATIRLATMASI
- 22-04-2013 KUR'AN KISSALARINDA TOPLUMSAL DÖNÜŞÜMÜN İLKELERİ
- 12-04-2013 "ANKARA'DA KIRK BEŞ YIL" KİTABI ÜZERİNE
- 06-04-2013 "SOSYAL MEDYA" VEYA ÇAĞIN LOTUS ÇİÇEKLERİ
- 22-03-2013 “ÖZGÜR SURİYE” Mİ, “İSLAMİ SURİYE” Mİ?
- 17-03-2013 BÖYLE BİR CİHAD ANLAYIŞI OLUR MU?
- 28-02-2013 AKP'NİN YAPTIĞI "KİMLİK SİYASETİ" DEĞİL Mİ?
- 12-02-2013 MÜNKERLE BARIŞIK MÜSLÜMANLIK!
- 20-01-2013 "İSLAMİ KAPİTALİZM" SAPTIRMASI
- 10-01-2013 GANNUŞİ’DEN DEMOKRASİ VAAZI DİNLEMEK
- 28-12-2012 TASAVVUF NEDİR, NE DEĞİLDİR?
- 12-12-2012 SİYASETİ AKİDEDEN BAĞIMSIZLAŞTIRMAK
- 06-12-2012 NEO-MÜRCÎLİK VE NEO-HARİCİLİK ARASINDA
- 30-11-2012 BİZİM "SANDY KASIRGAMIZ"
- 15-11-2012 HAKLA BÂTIL BİRBİRİNE KARILIRKEN MÜSLÜMANLAR NE YAPIYOR?
- 09-11-2012 PEYGAMBER KISSALARINDA İSLAMİ MÜCÂDELENİN İLKELERİ
- 01-11-2012 YARIM KALAN DUA
- 20-10-2012 BU NEYİN REKABETİ?
- 15-10-2012 KUR'AN KARŞISINDA BİR POSTMODERN GÜRÜLTÜ: GÖRECELİLİK İDDİASI
- 08-10-2012 KOMPLOCULUK?
- 01-10-2012 ALLAH'IN DİNİ PAYANDALAŞTIRILIRKEN SESİZ KALMAK
- 16-09-2012 TÜRKİYELİ MÜSLÜMANLARA ÇAĞRI
- 09-09-2012 "ŞAM'IN FAZİLETLERİ" RİVAYETLERİ ÜZERİNE
- 02-09-2012 K. ALPAY VE A. DURSUNOĞLU: GERÇEĞİN İKİ YARISI
- 25-07-2012 SURİYE DİRENİŞİNE BAKIŞIMIZ
- 12-07-2012 RAMAZAN AYI VE BİR FARKINDALIĞI ŞAHİTLİĞE DÖNÜŞTÜRME ZORUNLULUĞUMUZ
- 12-06-2012 "HARAMEYN DÅVAMIZ" DA OLMALI
- 08-06-2012 HARAMEYN VE ACI GERÇEKLER
- 28-05-2012 "ANAYASA" İÇİN SÖYLEYECEK SÖZÜNÜZ BU MU?
- 23-05-2012 UMRE YOLCULUĞUNUN ÖĞRETTİKLERİ
- 07-05-2012 MÜLK KAVRAMINI DOĞRU ANLAMAK
- 21-04-2012 KULLANAN - KULLANILAN!
- 01-04-2012 FE EYNE TEZHEBÛN!
- 23-03-2012 TARİH NİÇİN TEKERRÜRDEN İBARETTİR?
- 18-02-2012 İDDİALARIMIZ VARDI BİZİM
- 02-02-2012 SURİYE DİRENİŞİ VE ÂDİL ŞAHİTLİK SORUMLULUĞU
- 14-01-2012 DERGİ DEĞİL MEKTEB: İKTİBAS
- 30-12-2011 "KORSAN" VE "KAÇAKÇI" NİTELEMELERİ ÜZERİNE
- 23-12-2011 MÜSLÜMANLARIN KURUMLAŞMAKLA İMTİHANI
- 13-12-2011 KÜRESEL NEVZAT TANDOĞAN: NATO
- 03-12-2011 FETVA
- 18-11-2011 "ÇÖZÜM İSLAM'DA" HAKİKATİNE BURUN KIVIRMAK
- 23-10-2011 "İDEOLOJİSİZ ANAYASA" TALEBİ VE MÜSLÜMANLAR
- 12-10-2011 NİÇİN CİDDE VE KAHİRE?
- 21-09-2011 SUS PAYLARI VE MÜSLÜMANLAR
- 16-09-2011 BİLGİ FETİŞİZMİ
- 19-08-2011 AÇLIK SORUNU, İNSANİ YARDIM VE İSLAMİ MÜCADELE
- 16-08-2011 YÜZDE 81 DİNDAR, YÜZDE KAÇ MÜSLÜMAN?
- 25-07-2011 UNUTULMAYA YÜZ TUTAN DİL: TEVHİDCE
- 20-07-2011 DİCLE, KURTLAR, KUZULAR VE MÜSLÜMANLAR
- 07-07-2011 NAMAZDA KUR'AN OKUDUĞUMUZUN FARKINDA OLMAK
- 30-06-2011 HUDEYBİYE İSTİSMARINDA SON NOKTA
- 22-06-2011 İSLAM COĞRAFYASI, TÜRKİYELİ MÜSLÜMANLAR VE ÜÇ TUTUM
- 13-06-2011 RAHAT KAÇIRAN ÂYETLER!
- 02-06-2011 SİSTEM İÇİ DEĞİŞİM MÜSLÜMANLARIN LEHİNE Mİ İŞLİYOR?
- 27-05-2011 İTİDAL KAVRAMI DOĞRU ANLAŞILIYOR MU?
- 10-05-2011 "MEÂL - TEFSİR" FORMU DOĞRU MU?
- 01-05-2011 "TÖRENLER CUMHURİYETİ" VE ÇOK KUTSALLILIK
- 15-04-2011 İSLAM TOPRAKLARI NİÇİN KOLAY BOMBALANIYOR?
- 10-04-2011 BDP ÇOK GEÇ UYANDI!
- 25-03-2011 SENİN QULHUN SANA, BENİM QULHUM BANA!
- 05-03-2011 BÖLGEDEKİ GELİŞMELER: "İSLAM'SIZ LÂ" NE GETİRİR?
- 28-02-2011 ÖLÜM, İLKELER, PRAGMATİZM
- 18-02-2011 ŞEHADET: ALLAH İÇİN OLMAK
- 12-02-2011 TUNUS VE MISIR DENKLEMİ
- 31-01-2011 “Tarihin sonu"ndan devrimler çağına
- 21-01-2011 BİN ALİ, NE ÖZENTİSİYDİ?
- 07-01-2011 SEYYİD KUTUB VE BİZ: GERİ DEĞİL İLERİ
- 11-12-2010 “SEYYİD KUTUB’U AŞMAK” SÖYLEMİ
- 27-11-2010 KAPİTALİST KUŞATMAYA KARŞI ÇARESİZ MİYİZ?
- 10-11-2010 BİR AĞAÇ GİBİ TEK BAŞINA, BİR ORMAN GİBİ KARDEŞÇE
- 26-10-2010 MÜ'MİNLER BİRBİRLERİNİN VELîSİ Mİ?
- 23-10-2010 DANİEL BEBEK
- 12-10-2010 İSLAMİ SİYASET, MUHAFAZAKÂR SİYASETTEN AYRIŞMAKLA BAŞLAR
- 24-09-2010 KUR'AN MI TEMEL BELİRLEYİCİDİR, HADİSLER Mİ?
- 13-09-2010 AHALİYİ KİMLİKSİZLEŞTİRME PARTİSİ
- 07-09-2010 SON OLARAK...
- 28-08-2010 TERAZİNİN AYARLARIYLA OYNAMAK
- 23-08-2010 PRAGMATİZM ÇIKMAZI
- 13-08-2010 ERCÜMEND ÖZKAN FARKI
- 06-08-2010 HANGİ KÜRT MESELESİ?
- 16-07-2010 DUAYI BİREYSELLEŞTİRMEK
- 07-07-2010 RASULULLAH NİÇİN HABEŞİSTAN’A HİCRET ETMEDİ?
- 21-06-2010 ZAYIFLATILAN İSLAM DEVLETİ PERSPEKTİFİ
- 11-06-2010 ŞEHİDİN ARKADAŞI OLMAK
- 03-06-2010 KAHROLUYORUM
- 21-05-2010 MÜ'MİN ZİHNİN TEMEL KODLARI
- 15-05-2010 İLİŞTİRİLMİŞ DUYARLILIKLAR VE AFGANİSTAN
- 27-04-2010 TEVHİDDEN BAĞIMSIZ ADALET SÖYLEMİ
- 21-04-2010 MÜSLÜMANLAR VE "SİSTEMİN YENİDEN İNŞASI"
- 19-04-2010 TERÖRİZMİ KINAMAK
- 12-04-2010 TEKNOLOJİ: NE MAHRUMİYET, NE MAHKÛMİYET
- 10-04-2010 PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALMAMALI
- 30-03-2010 KENDİ YERİMİZDE VE KENDİMİZ OLARAK...
- 26-03-2010 BUGÜNE KADAR HELAL MİYDİ?
- 12-03-2010 SOMALİ'DE "KORSANLAR VE İMPARATORLAR"
- 02-03-2010 MİNBERLER VE MİHRABLAR
- 19-02-2010 NATO'YA KİM "ONE MİNUTE" DİYECEK?
- 14-02-2010 SORGULANMAYAN VESAYET
- 06-02-2010 BAŞÖRTÜSÜ: ÇÖZÜM YAHUT ÇÖZÜLME
- 25-01-2010 DAVETTE YUVARLAK MASA MODELİ
- 19-01-2010 İSLAM RESTLEŞMEDİR!
- 09-01-2010 ÜÇ TARZ-I SİYASET
- 28-12-2009 BİZİM DE MUNTAZERİLERİMİZ OLMALI
- 17-12-2009 YOL AYRIMINDA İKİ PROJE
- 10-12-2009 O ZATEN KEFENİNİ GİYMİŞTİ
- 02-12-2009 İSLAM, KAPİTALİZMİN VİCDANI KILINAMAZ
- 26-11-2009 KURBAN
- 14-11-2009 GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ DİNDARLIK
- 08-11-2009 KİRLİ ÇORAP - KİRLİ MAHYA İKİLEMİNDE DİYANET
- 31-10-2009 ZİKR: RİTÜELLEŞTİRİLEN HAYAT ÖLÇÜSÜ
- 22-10-2009 İSTİKRAR
- 10-10-2009 ÇÖP İŞÇİSİNİN ÖLÜMÜ
- 24-09-2009 'DİNDARLIK ANKETLERİ'NDE SORULMAYAN SORU
- 06-09-2009 HANGİ EHL-İ SÜNNET?
- 26-08-2009 NAMAZ KILMAYANLAR NİÇİN ORUÇ TUTAR?
- 10-08-2009 RAMAZAN NİÇİN ZAM AYI OLDU?
- 15-07-2009 SEN DE Mİ ADEM!
- 01-07-2009 İSLAM İHTİLALCİ DEĞİL İNKILABCIDIR
- 16-06-2009 İRAN'DA "CUMHURİYET MİTİNGLERİ"
- 30-05-2009 DİNİ PAYANDALAŞTIRMAK
- 16-05-2009 OBAMA'DAN "CAN ALICI" MESAJLAR
- 04-05-2009 NÖBET YERLERİMİZİ NE ÇABUK TERK ETTİK
- 19-04-2009 "KUTLU DOĞUM" NE ZAMAN?
- 03-04-2009 "BEN YAPTIM OLDU" UMURSAMAZLIĞI
- 26-03-2009 BULDUĞUMUZ DEĞİL UMDUĞUMUZ
- 19-03-2009 PUTİN RUSYASI ve İSLAM
- 11-03-2009 BEN “SEÇİM”İMİ O GÜN YAPMIŞTIM
- 28-02-2009 AK PARTİ 28 ŞUBAT’IN MUSA’SI MI, ÂSÂSI MI?
- 19-02-2009 BAŞÖRTÜSÜNÜ SAVUNMAYA VAR MISINIZ?
- 13-02-2009 GAZZE'NİN KİMLİK İHRACI VE ÇOCUKLAR
- 30-01-2009 BİR AYAKKABI DA ERDOĞAN’DAN
- 18-01-2009 KAZANAN GAZZE HALKI OLDU
- 05-01-2009 İNSANLIĞIN ÖĞRETMENİ ŞEHİD GAZZE
- 11-12-2008 ARABESKİN EN TEHLİKELİSİ
- 28-11-2008 KURBAN ORTAKLIĞI
- 20-11-2008 BÜYÜCÜLER VE KEMALİSTLER
- 08-11-2008 OBAMA KİMİ KURTARACAK?
- 08-10-2008 KÜRT SORUNU: ÇÖZÜMSÜZLÜK MÜ, ÇÖZÜM MÜ?
- 18-09-2008 RAMAZAN, KUR’AN VE KADINLAR
- 07-09-2008 ANNE-BABAYA "ÖF" DEMEYEN BİR TOPLUM!
- 27-08-2008 RAMAZAN DENİNCE
- 19-08-2008 AKVARYUM MÜSLÜMANLIĞI
- 03-08-2008 PUTLARIN HAKKI DEVİRİLMEKTİR, ISLAH EDİLMEK DEĞİL!
- 17-07-2008 İSLAM’IN İLK ŞARTI CİDDİYETTİR!
- 08-07-2008 MÜSLÜMANLAR CAHİLİ SİSTEME KANAT OLMAMALI!
- 29-06-2008 ÇİZGİ FİLMLER NE KADAR MASUM?
- 20-06-2008 PROVOKATÖR İTHAMI ÜZERİNE
- 03-06-2008 DOĞRU CAMİLER AÇIK, FAKAT NEYE?
- 24-05-2008 YANGINDA İLK KURTARILACAK
- 14-05-2008 BOYKOTUN ÖNEMİNİ KAVRAYAMAYANLAR İÇİN BİR HABER
- 03-05-2008 YALANDAN KİM Mİ ÖLMÜŞ?
- 19-04-2008 NE "HOŞKÖRÜ", NE ŞİDDET KÖRÜ!
- 05-04-2008 HATİM KAMPANYALARI
- 11-03-2008 KADIN-ERKEK: REKABET Mİ, VELAYET Mİ?
- 01-03-2008 “MÜCAHİD DENKTAŞ” İSLAMİ DEĞERLERE KARŞI!
- 23-02-2008 KUR’AN İLAÇ DEĞİL REÇETEDİR
- 07-02-2008 HERKES DİNİNİN SAHİCİ ADAMI OLMALI
- 26-01-2008 BU KADAR CEHALET İÇİN "AYDIN" OLMAK ŞART MI?
- 20-01-2008 BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI KEMALİZM-APOİZM İTTİFAKI MI?
- 06-01-2008 NAMAZLARIMIZI HIZDAN KORUYALIM
- 25-12-2007 HACCIMIZI GERİ İSTİYORUZ
- 04-12-2007 BU SENARYO, ALFRED HİTCHCOCK'A MI AİT?
- 19-11-2007 KUDÜS BULUŞMASI: RENKLER AYRI, DUYGU VE SLOGANLAR AYNI
- 01-11-2007 TOPLUM MÜHENDİSLERİNİN YENİ GÖZDELERİ: NEOMENKIBECİLER
- 08-10-2007 TV ESİR ALIYOR; ESİR OLACAK MIYIZ?
- 01-10-2007 "NİŞANLILIK DÖNEMİ NİKAHI": KİTABA UYMAK YERİNE KİTABINA UYDURMAK
- 11-09-2007 BELEDİYELER VE RAMAZAN: GÖLGE ETMEYİN BAŞKA İHSAN İSTEMEZ!
- 01-09-2007 KAVRAMLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM!
- 07-08-2007 “İSLAMSIZ İSLAM” SAPTIRMALARINI BOŞA ÇIKARMAK
- 27-07-2007 ULUSALCILARIN MUMU YATSIYA KADAR YANDI!
- 23-07-2007 İSLAMİ MÜCADELE BİR BÜTÜNDÜR, PARÇALANAMAZ!
- 12-07-2007 YALANDAN KİM Mİ ÖLMÜŞ?
- 02-07-2007 JAKOBENİZMİN YENİ MEVZİSİ, YENİ MASKESİ: ULUSALCILIK
- 14-06-2007 ÇEVRESEL İFSADIN SONUCU: "SEKÜLER KIYAMET" BEKLENTİSİ
- 05-06-2007 LAİSİZMİN MERCAYUN'U, İSLAM'IN BİNT CİBEYL'İ
- 25-05-2007 İSLAM SADECE ANLATILMAZ, YAŞANIR
- 12-05-2007 ÇÖZÜM; MEŞAKKATLİ FAKAT İSABETLİ OLAN NEBEVİ HAREKET METODUDUR
- 01-05-2007 HAYALCİ VE ERTELEMECİ SİYASETİN SONU: "TİYATROMUZ BURAYA KADARDI!"
- 27-04-2007 PROVOKASYONLAR, TEKTİPÇİ ULUS KİMLİK KURGUSUNDA DÜĞÜMLENİYOR
- 18-04-2007 “ILIMLI MÜSLÜMAN” KİMDİR?
- 11-04-2007 KAVMİYETÇİLİK, EMPERYALİZME KUSURSUZ HİZMETİNİ SÜRDÜRÜYOR
- 30-03-2007 İNTERNETİ MÜSLÜMANCA KULLANMAK
- 22-03-2007 ESKİDEN BAKKALLARIMIZ VARDI
- 12-03-2007 “BÜYÜK BULUŞMA"DAN BÜYÜK TAHRİBAT
- 23-02-2007 “MUHAFAZAKAR DEMOKLES”İN KILICI İLKAV’IN TEPESİNDE
- 07-02-2007 KUR'ANI TAHKİR VE TEZYİF SUÇU
- 22-01-2007 İKİ YÜZLÜ MEDYANIN “ÇILGIN TÜRKLER”İ
Makaleler
Hava Durumu