ÇİFTLİK BANK OLAYI, KUR'AN'I KABİRLERDE OKUYUN FERMANI VS
Şükrü HÜSEYİNOĞLU
30-03-2018 13:30
İnternetteki kişisel sayfamda sâbitelerimize ve güncele dair yaptığım değerlendirmelerin bir kısmını, belli periyodlarla birarada paylaşmaya devam ediyorum. İşte Mart ayının ikinci yarısındaki gündemlere ve bu arada tabii ki sâbitelerimize dair kimi değerlendirmelerim:
Bugün toplumda tesettürsüzlük almış başını gidiyorsa, namaz gibi dinin direği mesabesindeki bir ibâdet bile toplumun yüzde 80'inin gündeminde yoksa,
Bu sonucun ortaya çıkmasında, Allah'ın dinini kaale almayan, Allah yokmuş gibi sorumsuz, salt hayvanlar gibi biyolojik bir hayat yaşayan fertlerin öncelikle kendi sorumluluğunun yanı sıra,
Hedefe giden her yol meşrudur Makyavelist mantığıyla hareket ederek İslam'ın ölçü ve şiarlarını kitleler nezdinde sıradanlaştıran "cemaat" ve partilerin etkisi büyük olmuştur.…
Hedefe giden her yolu meşru görerek, İslam'ın şiarlarını insanların gözünde sıradanlaştıranları, tesettürü, namazı büyük hedefler uğruna gerektiğinde terk edilebilecek teferruata indirgeyip beş paralık edenleri, nihayetinde Âlemlerin Rabbi beş paralık eder.
F. Gülen örneği bu gerçeğin ibretlik bir vesikası olmuştur.…
Müslümanın söylem ve eylemleri tepkiselliğe değil bizatihi İslam'ın ölçü ve öğretilerine dayanmalı.
Zira tepkisellik her zaman insanı hak ve adaletten uzaklaştırma riski taşır.
Tepkiselliğin nasıl yanlış sonuçlar doğurduğuna bir misal olarak "Ne mutlu Müslümanım diyene" sözünü verebiliriz.
1930'ların Alman nazizmi ve İtalyan faşizminin akıl ve iz'an dışı öğreti ve sloganlarının buraya uyarlanmış bir versiyonu olan "Ne mutlu Türküm diyene" sloganına tepki olarak bazı Müslümanların dile getirmekte olduğu işbu "Ne mutlu Müslümanım diyene" sloganı kulağa hoş gelse de Kur'an'la açıkça çelişen bir slogandır.
Zira Kur'an'da Rabbimiz, dünya ve âhiret mutluluğunu Müslümanım diyenlere değil bizatihi Müslüman olanlara vadetmekte, "İman ettim, Müslümanım" demekle, bu iddialarında sınanmadan insanlar için kurtuluşun/ebedi saadetin olmayacağını bildirmektedir.…
Mehmed Akif'in "Doğrudan Kur'an'dan alarak ilhamı, Asrın idrakine söyletmeliyiz İslam'ı" mısraları İflas Holding'in Türkiye adlı gazetesi yazarı Rahim Er'in çok zoruna gitmiş.
Bu zat son yazılarında Mehmed Akif'e, Seyyid Kutub'a, Mevdudi'ye edepsizce saldırıyor.
Bunların Akif'in mısralarından rahatsız olmaları ve Kutub'a, Mevdudi'ye saldırılarının sebebi açık:
Şayet insanlar Kur'an'a yönelirlerse artık ne bunlar "İhlas Finans" ve benzeri şebekeler kurup insanları din adına söğüşleyip sonra da gidip o paraları Sibel Can'a, Seda Sayan'a yedirebilir, ne de başkaları yanmayan kefene müşteri bulabilir.…
Laik-kapitalist düzen tarafından "Söz konusu olan para ise gerisi teferruattır" akidesiyle yetiştirilmiş fertlerin, Çiftlik Bank vurgununda olduğu gibi dolandırma ve dolandırılma işleriyle gündeme gelmesi sıradan bir olaydır.
…
Çiftlikbank adlı şebekenin vurgununun sanılandan büyük olduğu ve para kaptıranların da 78 bin değil en az 132 bin kişi olduğu açıklandı.
Bu arada bir yığın daha benzeri şebekenin varlığı ortaya çıktı. Anadolu Farm, Sütbank gibi.
Paraya tamah eden ve emeksiz kolay yoldan zengin olmayı hedefleyen bir toplum olunca bu tür şebekeler de eksik olmaz tabiatıyla. Talep-arz meselesi yani.
Tıpkı emeksiz, cehdsiz-cihadsız cennet inanışının cübbeli-cübbesiz yığınlarca din tüccarı ortaya çıkardığı gibi.
Yunus Sûresi 100. ayet her şeyi anlatıyor.…
ABD ve Avrupa, casus kriziyle Müslümanlara ve tüm dünyaya şunu söylemiş oldular:
"Müttefikimiz İngiltere'nin iki casusu, on yıllardır koalisyon güçleri adı ve NATO çatısı altında bizlerin, ayrıca Rusya'nın, Çin'in, siyonist rejimin, Esed gibi canilerin katlettiği yüzbinlerce Müslümandan kıymetlidir."…
Batının (Batı zihniyetinin) ne kadar alçak, ne kadar insanlık dışı olduğunu bugüne kadar anlamayanlar umarım casus krizinde yaşananlar sonrası bunu anlamışlardır.
Kendileri Afganistan, Irak, Yemen, Suriye gibi coğrafyamızda sadece son 17 yıl içinde milyonlarca mazlumu katlettikleri gibi, Esed rejimi gibi dikta rejimlerinin kendi halklarına yönelik kıyımlarını, Rusya, Çin gibi doğulu emperyalistlerin ayyuka çıkan insanlık suçlarını görmezden gelen, siyonist işgal rejiminin katliamlarını ise bizatihi destekleyen ABD ve Avrupa ülkeleri, İngiltere'nin iki casusunu zehirlediği iddiasıyla Rusya'ya nasıl da cephe aldılar.
Halen bu alçakların demokrasi, laiklik gibi değer(siz) yargılarına öykünen içimizdeki gavur zihniyetliler utansın.…
Laik-Kemalist devlette yöneticiler değişir fakat paradigma değişmez:
Yıl 1944, Ankara Valisi Nevzat Tandoğan'dan Osman Y. Serdengeçti'ye: "Öküz Anadolulu, sizin milliyetçilikle, komünizmle ne işiniz var? Milliyetçilik lazımsa bunu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz."
Yıl 2018, Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan partisinin Giresun Kongresinde Kur'an okuyan gençlere: "Gençler, onları siz bana bırakın. Bunları inşallah kabristanlarda okuyun. Ama siyasi bir toplantıda bunları bize bırakın. Nerede neyi okuyacağımızı iyi bilelim. Bize eyvallah. Siz onları bize bırakacaksınız. Tamam mı? Buralara nasıl geldiğimizi de iyi bilelim. Türbede miyiz, camide miyiz, bunları ayıracağız."…
Rabbimizin hiç kimseye torpil yapmadığının ve hidayetin neticede bireysel bir tercih meselesi olduğunun en büyük kanıtı şu:
Adamın adı Muhammed (şu Suud veliaht bozuntusunu kastediyorum), doğup büyüdüğü yer Rasulullah (a.s.)'ın memleketi. Ne var ki İslam'dan hiç nasibini almamış.
Diğer tarafta Avustralya'da doğup büyümüş Rubin, Amerika'da doğup büyümüş Joshua, Almaya'da doğup büyümüş ve üstelik hayatını İslam düşmanı bir aşırı sağcı siyasetçi olarak geçirmiş Arthur Wagner, Japonya'da doğup büyümüş Kyoko vs vs araştırıp İslam'la şerefleniyorlar ve hayatlarına İslam'ı hâkim kılıyorlar.
Evet, İslam bir ata mirası değil, tercih meselesidir. Müslüman olmak da ciddiyetle gayret göstermeyi gerektiren bir iştir.…
ABD Kudüs'ü başkent ilan edince 40 küsur ülkeyi İstanbul'da toplayıp ciddi bir gündem yapan iktidar niçin Doğu Guta'nın tam anlamıyla yıkılıp nihayet napalm bombalarıyla sığınaktaki insanlara kadar yakıldığı aylar boyunca kılını kıpırdatmadı?
Ve neden Türkiye'deki İslami (!) kamuoyunda bu konuda iktidara yönelik bir eleştiri yok?
İktidara ve onun gündemlerine bu kadar angaje olmak Müslümanlara yakışıyor mu?…
Bu devletle bizim akidemiz her alanda taban tabana zıt.
Mesela bu devlet "Vergilendirilmiş kazanç kutsaldır" akidesine sahip ve bu yüzden kerhaneden aldığı vergi dahi ona göre "kutsal".
Biz Müslümanlara göre ise ancak helal yoldan kazanılmış kazanç kutsaldır.…
Son 16 yılın özeti:
AKP'nin ampulü, az bir kısmı müstesna Müslümanların önce gözlerini, ardından gönüllerini ve giderek de akidelerini kamaştırdı.
Akideleri kamaşanlar için bu saatten sonra nasuh bir tevbe dışında geri dönüş imkânı görünmüyor.…
"ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), ABD'nin İncirlik ve Katar'da bulunan El Udeyd hava üslerinden ayrılacağına ilişkin haberlerin gerçeği yansıtmadığını açıkladı."
Kısacası diyorlar ki, Türkiye ve Katar'ı kullanıp yapacak daha çok katliamımız var. Lânet olsun, zalimlere ve işbirlikçilerine.
…
Sadece bugün ve hepsi de muhafazakâr medyada yer alan üç haber ve bir tesbiti paylaşmak istiyorum. Yoruma gerek yok. Sadece "Ey Müslümanımsılar! Halen de uyanmayacak mısınız?" demekle yetiniyorum:
-Başbakan Binali Yıldırım'ın Yeni Akit'in 1. sayfasında yer alan dünkü (24 Mart 2018) Cuma çıkışı açıklaması: “ABD, Suriye’deki birtakım yanlışlarına rağmen halen müttefikimiz, NATO da ortağımızdır.”
-Sağlık Bakanlığı'nın 2012'den bu yana LGBT denilen sapkınlara dernekleri aracılığıyla her yıl ücretsiz olarak onbinlerce ...rvatif dağıttığı, sadece 2017 yılında 80 bin adet dağıtım yaptığı haberi.
-Mütesettir bir hanıma metro istasyonunda tükürüp hakaret eden İslam düşmanının mahkemece serbest bırakıldığı haberi.
-Tv Net'te akşam Afrin operasyonu ve sonrasına dair çeşitli konukların yer aldığı Gündem Özel adlı programda Salih Yılmaz adlı bir konuğun üstelik olumlayan bir bakış açısıyla İdlib konusunda söyledikleri: "Rusya Türkiye'yi İdlib konusunda sıkıştırıyor. Bu konuda yapılan bir anlaşma var. Türkiye ve Rusya İdlib'e yönelik ortak bir operasyon yapabilir."…
Afrin'i anladık, Münbiç'i de anlıyoruz da, onun yanına İdlib'i niçin katıyorsun onu anlamak mümkün değil. İdlib'de kimi kimden kurtaracaksın?
Yoksa Piton'la "Al Afrin'i, ver İdlib'i" anlaşmanız mı var?…
Bakara Sûresi 256. ayetin (ki bu ayete "temel iman/akide ayeti" diyebiliriz) mesajı çok açık:
Dinde zorlama yoktur, fakat kaypaklık, belirsizlik, çok kutsallılık, hak-bâtıl eklektisizmi de yoktur.
Doğru ile yanlış, hak ile bâtıl birbirinden apaçık ayrılmıştır. Âlemlerin Rabbinin yolu, insanlar için belirlediği istikamet ve ahkâm da ortadadır, tağutların yollları, dünya görüşleri, ideolojileri de.
Bunların arasını bulmaya çalışmak, hakla bâtılı sentezleyerek yol bulmaya kalkışmak apaçık dalalettir.
Kim tağutları ve onların insan hevasına dayalı ideolojilerini kesin bir akideyle reddeder ve Âlemlerin Rabbinin insanlar için belirlediği hayat nizamına tâbi olursa, Rabbini ve O'nun dinini tasdik etmiş ve kurtulmuştur.
Bunun dışındaki tüm tercihler apaçık bir dalalet ve ziyandır.…
Enteresan değil mi?
Son yıllarda Müslüman olduğunu söyleyen insanlara bile, armut sandıkları yabani meyvenin armut olmadığını ispatlamaya çalışmak zorunda kalıyoruz.
Aslında bir isbata da gerek olmadığı, her şey ayan beyan ortada olduğu halde, yine de kimse sözden anlamıyor, "Hayır kardeşim bu armut" deyip diretiyor insanlar.
Oysa Bakara Sûresi 256. ayette Rabbimizin buyurduğu üzere doğru ile yanlış apaçık şekilde birbirinden ayırd edilmiş durumda.
Yine de yabani meyveyi armut diye yemekte ısrar edenlere diyecek bir şey yok: "Afiyet olsun!"…
Afrin operasyonuna İslami anlamlar yükleyenler, Afrin’den gelen “Başbuğ Atatürk’ün askerleri burada” pozuna iyi baksın.
Baştan beri söylüyoruz; Afrin operasyonu ulus-devlet açısından kaçınılmaz bir operasyondu. Bunun ötesinde anlamlar yüklemek İslam'ı araçsallaştırmaktır diye.
Fakat bu gerçekleri artık dünün muvahhidlerine bile anlatamıyoruz.…
Geçtiğimiz günlerde, "gömleğini" çıkarmamışlar ile 2001 yılı itibariyle çıkardığını deklare eden Milli Görüş bakiyesi kesimler arasında bir tartışma yaşandı.
Bu tartışmanın mahiyeti, Milli Görüş düşünce ve akımının, mevcut cahiliyeden akidevi/ilkesel ayrışmaya dayalı köklü bir İslami dönüşüm yerine, temelde bu cahiliyeyle bütünleşen ve fakat onun bünyesinde kimi yapısal değişimler gerçekleştirmeyi hedefleyen, kısacası İslami değil sağcı-muhafazakâr bir yaklaşıma sahip olduğu gerçeğinin ibretlik bir misalini teşkil ediyordu.
SP Genel Başkanı Temel Karamolllaoğlu'nun "İflas etmiş bir ülke haline geliyoruz. Çanakkale köprüsüne para bulunamıyor" sözlerine karşılık, AKP destekçisi Akit gazetesinin yöneticisi ve yazarı Ali İhsan Karahasanoğlu, "1915 Çanakkale Köprüsü ve Otoyolu Projesi’nin 2 milyar 265 milyon euro tutarındaki kredisi için finansman sağlandı. Finansmanın yüzde 70’i olan 1 milyar 582 milyon euro yabancı finans kuruluşlarından ve geri kalan 683 milyon euro Türk bankalarının yabancı şubelerinden geldi" haberini büyük bir gururla paylaşıyor ve şunu yazıyordu:
"Temel Abi’nin yerinde ben olsam.. İntihar etmek Allah’ın yasakladığı fiillerden olmasaydı.. Çanakkale Köprüsü’nün yapılmasına şunun şurasında ne kaldı ki! demeden.. Gider Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nden atlardım.."
Görüldüğü gibi Milli Görüş kesimleri arasındaki tartışma "Kredi bulunamıyor", "Hayır bulundu, hem de çoğu yabancı bankalardan" tartışmasından ibaret.
O "kredi" dediklerinin Rabbimizin "Allah ve Rasulüyle savaşmak" olarak nitelendirdiği faiz olduğunu, alınan o faizli borçların kendi deyimleriyle küresel ve yerli "faiz lobilerini" palazlandırdığını konuşmuyorlar, "kredi" bulunup bulunmadığı üzerinden birbirleriyle kapışıyorlar.…
Politikacılar seçim meydanlarında, parti kongrelerinde ayet okumaya kalkıştığında bir kişi kalkıp da şu ayet-i kerimeyi okusa ve "Kur'an nutuk malzemesi olsun diye değil, kendisiyle hükmedilsin diye indirildi" gerçeğini hatırlatsa bir daha kolay kolay öyle bol keseden ayet okumaya cesaret edemezler:
"Şüphesiz biz Kitabı hak ile indirdik ki, insanlar arasında Allah'ın sana gösterdiği biçimde hüküm veresin. Hainlerin savunucusu olma." (Nisa 105. ayet)
…
İslam'da "kandil gecesi" diye bir şey olmadığı, Ramazan ayı içindeki günü tam olarak bilinmeyen Kadir gecesinden başka da belirli bir mübârek gece bulunmadığı (Kur'an'la, namazla ihya edilen her gece Mü'min için mübârek gecedir) yıllardır bu topluma onbinlerce defa ekranlar da dahil çeşitli platformlarda söylendi, izah edildi.
Sonuç: Toplum bildiğini (daha doğrusu atalardan devraldığını) okumaya devam ediyor. İşittiği doğrular ise bir kulaktan girip diğerinden çıkıp gidiyor.
Ne diyelim: Atalarının değil Rablerinin dinine talip olanlara, tüm gecelerini Kur'an'la, namazla ihya edenlere selam olsun.…
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Akkuyu'nun temelini Putin'le birlikte atacağız" açıklamasından bir gün sonra işgalci Rusya İdlib'de 16 evladımızı okullarında katletti.
Afrin'de sivillere zarar vermeden operasyon yapmak güzel de, İdlib'de ve Doğu Guta'da sürekli masum kanı döken Putin gibi eli kanlı işgalcilerle kankalık yapmak nasıl bir vicdanın eseri?
Ah şu ulusal çıkar putu……
Nasıl ki iş adamları sektör analizleri yapıp yükselen sektörlere yatırım yaparlarsa, politikacılar da anketlerle toplumsal eğilim analizleri yapıp yükselen eğilimlere oynarlar.
Politikacıları, anketler öyle öngördüğünde haza Müslüman olarak görebileceğiniz gibi, üç-beş ay sonra Kemalist, bir süre sonra liberal-küreselci, çok geçmeden milliyetçi görmeniz işten bile değildir.
Kısacası politikacıların sâbitesi, değişmeyen bir kıblesi yoktur. Bunları yazmamım sebebi ise, politikacıların kendileriyle birlikte toplumu da rüzgâr gülüne çevirme etki ve kabiliyetleridir.…
Müslümanların yol haritasını ayetler,
Politikacıların yol haritasını ise anketler belirler.…
TSK ve ÖSO, PKK-PYD tarafından Afrin merkezine dikilen "Demirci Kawa" heykelini/putunu yıkınca muhafazakâr gazetelerin "Putlarını devirdik" manşeti atması ne kadar enteresan değil mi?
Kimse de kalkıp şunu sormuyor: "Peki bizim meydanlarımızdaki putlar ne olacak?"…
Milliyetçi ve ulusalcı faşist zihniyetliler umarım Afrin operasyonu sonrası "Araplar bizi arkadan vurdu" masalını terk ederler.
Şimdilerde el üstünde tuttukları ÖSO'nun çoğunlukla Arap gençlerden oluştuğunu bilmezden gelmezler herhalde. Tıpkı dillerinden düşürmedikleri Çanakkale'de, Kut'ul Amare'de, Filistin cephesinde, Yemen'de onbinlerce Arab'ın Osmanlı askeri olarak Türklerle, Kürtlerle, Çerkezlerle vs omuz omuza savaştığı gibi.
Bugün BAE prensleri nasıl ki Araplar içinde küçük bir grubu teşkil ediyorsa dün de Şerif Hüseyin öyleydi.
Gel de bunu ırkını put edinmiş faşist zihniyetlilere anlat.…
Rusya halkı yüzde 76'yla Piton'u yeniden seçmiş. Kısacası Çeçenistan'da, tüm Kafkasya'da ve Suriye'de işlediği onca insanlık suçuna rağmen liderlerinin arkasında durmuş.
Almanlar da öyle yapmıştı, sonuna kadar Hitler'in arkasında durmuştular. Bedelini de 2. Dünya Savaşında çok ağır ödediler.
Ulusal çıkarlarını putlaştıran ve bu uğurda tüm insani ve ahlaki ölçüleri yok sayıp zalimlerin ardında duran toplumlar kendi elleriyle kendi helaklarını hazırlamaktadırlar.
"...Onlara Allah zulmetmedi, fakat onlar kendilerine zulmediyorlar." (Al-i İmran, 117)
"Allah onlara zulmediyor değildi, fakat onlar kendilerine zulmediyorlardı." (Tevbe, 70)…
60'lı yıllarda başlayan tevhidi bilinçlenme süreciyle birlikte "Türkiyecilik"ten, sağcılık, muhafazakârlık, devletçilik gibi modern cahiliye anlayışlarından arınma yoluna giren ve 90'lı yıllarda net-berrak İslami kimlikle ciddi bir temsiliyet ortaya koymaya başlamış olan Türkiyeli Müslümanların önemli kısmının,
28 Şubat sonrası gelen AKP dönemi ile birlikte, bu parti üzerinden mevcut cahiliye düzenine entegre olma yoluna girerek yeniden 60'lı yılların öncesi algı ve anlayışlara rücu etmeye başlaması (irtica), ibretlik bir vakıadır ve gelecek nesiller tarafından mutlaka bir ibret vesikası olarak değerlendirilecektir.
Tevhid akidesiyle, modern ve geleneksel her türlü cahiliyeden ve her türlü cahili otorite ve tüzel kişilikten beri olma bilincine ulaştıktan sonra, Kur'ani/Nebevi ölçülerden koparılmış bâtıl bir maslahat algısıyla o cahiliyeye yeniden rücu etmek ne büyük bir aldanış ve ne büyük bir ziyandır.…
Nasıl ki bozuk saat günde iki kez doğruyu gösteriyorsa, sağlam bir saat de bazen tekleyebilir ve zamanı yanlış gösterebilir.
Mehmed Akif'in, başkomutanı Alman Liman Von Sanders olan, İttihatçıların idaresindeki Çanakkale ordusunu "Bedrin aslanları"na benzetmesi örneğinde olduğu gibi.…
Mümin, adı üstünde emin olan ve emin olunandır.
Allah'tan ve onun dininden (insanlar için belirlediği hayat nizamından) emin bir iman üzere olmak ve son nefese kadar böyle kalmak yerine,
Sağa-sola savrulmak, milliyetçi, sosyalist vb yönelimlerden arınmamış bir portre sergilemek emin-mü'min kişiliğin oluşmadığı ve oturmadığının kanıtıdır.
Oysa Rabbimizin Kur'an'daki ilk emirlerinden biri şuydu:
"Ve'r rucze fehcur / Her türlü ruczden (itikadi, ameli, ahlaki kirlilikten) hicret et." (Müddessir, 5)
Şimdilerde ise Müslümanlar arasında haktan rucze doğru tersine bir hicret yaşandığını görmek bizleri üzmektedir.…
Hani son yıllarda "İslam'ın devlet gibi bir hedefi, davası yoktur" gibi nevzuhur safsataları dillendirmeye başlayan Müslümanımsılar var ya,
İşte onlar Suriye'de yaşananlar ve Afrin operasyonuna bakıp ibret almalı ve yeryüzünde Rabbimizin sözünün hâkim kılınması davasına gölge yapmaktan vazgeçmelidirler.
Türkiye bir ulus-devlet olarak ulusal bütünlüğüne yönelik tehdit karşısında nasıl ki birçok riski göze alarak Afrin operasyonunu gerçekleştirmişse,
Şayet dünyada bir İslam devleti olsaydı, mesela Haleb'in içindeki mazlumlarla birlikte yerle bir edilip kâfir Esed diktası ve destekçilerinin eline geçmesine ve şimdilerde Doğu Guta'daki büyük kıyıma seyirci kalmaz, çeşitli riskleri göze alıp askeri gücüyle mazlumların yardımına koşardı.
Türkiye'nin ise Haleb ve Doğu Guta konusunda yaptıkları ortada: Müslüman-mazlum kıyımı yaşanırken, o kıyımın faillerinden olan Rusya ve İran'la birlikte Astana ve Soçi'de barış illüzyonu sergilemek.…
Günlerdir "Çiftlik Bank" vurgunu konuşuluyor.
Peki milyonlarca kişi asgari ücretle geçinmeye çalışırken, para satarak sürekli yüzde 200, yüzde 300 kârlar açıklayan diğer bankların, bankaların vurgunları ne zaman konuşulacak?…
Müslüman olmak öçülü olmak demektir.
Müslüman olma iddiasındaki insanlara ölçüsüzlük hiç yakışmadığı gibi, Müslümanlık iddialarını da zaafa uğratıyor.
Afrin'in TSK ve ÖSO tarafından PKK-PYD'den temizlenmesine sevinelim fakat sevindirik olup "İslam ve Müslümanların zaferi" havasına girmeyelim. Ki bazı arkadaşlar şimdiden bu havaya girmiş.
Bizim bu konudaki tutumumuz, Rum Suresinin başındaki öğretiye dayanır.
Konuyu "Rum ordusunun Sasani'yi yenmesine sevinmek" ölçüsünün dışına taşırmak ve olmayan İslami anlamlar yüklemeye kalkışmak hakla bâtılı birbirine bulamaktır, bâtıla hak elbisesi giydirmeye çalışmaktır.
TSK 95 yıldır hâkim olduğu Anadolu'ya İslam'ı mı hâkim kılmış ki Afrin'e kılacak? Lütfen ölçülü olalım, akidevi duruşumuzu güncel duygusallıklara kurban etmeyelim.…
"Saray mollalığı" nasıl bir şeydir sorusunun cevabı için ta Emevi dönemine gitmeye gerek yok.
Muktedir "İslam'ın laiklikle sorunu yoktur" fetvası (!) verdiğinde suspus olan, fakat aynı muktedir hükümlerin güncellemesinden söz ettiğinde, bunu vazife addedip toplanarak çalıştay yapan ve deklarasyon yayınlayan 81ilin müftüsüne bakmak yeterlidir.…
Çiftlik Bank tezgâhıyla 70 bin kişiyi dolandıran eleman var ya. Bir tesis (!) açılışında sunucu onu genç yaşta İstanbul'u fetheden Sultan Mehmed'e benzetip Fetih marşından şu dizeleri okuyor ve o da mest oluyor:
"Sen yürüyeceksin, millet de yürüyecek arkandan."
Hakikaten de öyle oldu, o yürüdü millet de yürüdü arkasından! Sonuç?…
İnsan hayatta bazen zor olanı başarır (!) ya hani. Boş kalenin dibinden topu dışarıya atmak gibi. Aslında insanın ebedi kurtuluş ve mutluluk yurdu olan cenneti kazanamaması da tam anlamıyla "zoru başarmak"tır.
Zira cennet, kimi din bezirganlarının pazarlamaya çalıştığı gibi bedava ve hatta ucuz olmasa da, sarp yokuşlu tırmanmayı, malla ve canla cehd etmeyi gerektirse de,
Rabbimiz bu yolda öylesine kolaylıklar sağlamış, öylesine teşvikler bahşetmiş ki biz kullarına, tüm bunlara rağmen cenneti kazanamamak başta dediğimiz gibi zoru başarmak demektir.
Her şeyden önce Rabbimiz bu yolda bizden her ne istemişse bizatihi bizim iyiliğimiz için, bizim faydamıza olarak istemiş. Ahiret yurdunu kazanmak için her ne yapıyorsak, onunla bu dünya hayatımızı da güzelleştiriyor, cennetleştiriyoruz.
Sonra mesela her işlediğimiz hasenata bire on, sâlihata bire yediyüze kadar karşılık verirken Rabbimiz, seyyieler için ancak bire bir ceza öngörüyor.…
Kur'an bizatihi kendisini açıklayan (müfessir) bir kitab olduğu gibi, hayat da her an Kur'an'ı açıklayan, onun şaşmaz ve eskimez ölçüleriyle bizi yeniden buluşturan, onları bize müşahhas olarak gösteren bir müfessir durumundadır. Tabi Kur'an'ı ve hayatı hakkıyla okumayı başaranlar için.
İşte bu duruma güncel bir örnek:
Rabbimiz, Bakara Suresi 14. ayette nifak üzere (tek bir kıblesi olmayan, yüzü her tarafa dönük) olan karakterleri bize şöyle tanıtmaktadır:
"İman etmiş olanlarla bir araya geldiklerinde: 'Biz de iman ettik' derler. Ama kendi şeytanlarıyla başbaşa kaldıklarında: 'Biz sizinle birlikteyiz, ötekilerle ise sadece alay ediyoruz' derler."
İmdi, halkın karşısına çıkınca ABD'ye, NATO'ya esip gürleyen, onların İslam coğrafyalarında gerçekleştirdiği katliamları eleştiren politikacıların, o şeytanlarla baş başa kaldıklarında verdikleri mesajlara bakınca ayetin güncel bir tefsiriyle karşılaşmıyor muyuz?
Bakın, Dışişleri Bakanı bir hafta önceki Almanya ziyareti sırasında Zeit Online'ye verdiği mülakatta NATO konusunda neler söylüyor:
“Biz NATO’nun kurucu üyesi olup, ittifaka birçok katkılar sağladık. Afganistan ve başka ülkelerde etkiniz. Biz, kilit müttefiklerden biriyiz. Bu, bizim stratejik tercihimizdir. Hiç kimse bizi NATO’dan çıkaramaz, bu teknik açıdan mümkün değildir.
Burada, Türkiye karşıtı duygular söz konusudur. Ancak NATO üyeliğimizin sorgulanmasına izin vermiyoruz. NATO bizim evimizdir. Birisi gelip, NATO’nun evimiz olmadığını kim söyleyebilir? Bazı Batı ülkeleri, Türkiye gibi ülkelere karşı nasıl davranıldığını maalesef halen bilmiyorlar."…
Enteresan bir ülkede yaşıyoruz. Sabah bir dükkanda Kanal D denilen kanalın Çiftlik Bank'la ilgili haberine denk geldim.
Spiker, dolandırılanlardan birine "Bu şirkete niçin güvendiniz de para yatırdınız" diye soruyor.
Cevap şu: "Üye olan binlerce insanın yanılıyor olamayacağını düşündüm."
Tıpkı "Milyonlarca insan yanılıyor olamaz" deyip gavs, kutub gibi kendi uydurdukları payelerle ilahlaştırılan insanlara körü körüne tâbi olanların düşündüğü gibi yani.
Olayın bir de şu boyutu var: Keşke o dolandırılan kişi Kanal D spikerinin sorusuna cevaben "Sizin kanalınızda Beyaz Şov gibi çeşitli programlarda bu şirketin reklamının yapılmasına aldandık" diyebilseydi.…
İşte medya ahlakı (!)
Sen çok ziyaret edilen bir haber sitesi olarak (Haber 7) Çiftlik Bank adlı bu vurgun organizasyonunun reklamlarını yayınlayıp ona referans ol, reklam parası uğruna araştırıp soruşturmadan bu vurguna yardımcı ol,
İş patlayınca, Basra harap olduktan sonra da kalk vurguna dair haberler yap, senin bu işte hiç sorumluluğun yokmuş gibi yayın yapmayı sürdür.
En azından okuyucularınızdan bir özür dilemeniz gerekmez mi?…
Ey politikacılar!
Afrin'de PKK-PYD'lilerin bomba tuzakladıkları Kur'an mushafını yerden kaldırmak isterken bombanın patlaması sonucu vefat eden Uzman Çavuş Orhan Sürmen'in kahramanlığına dair nutuklar atmak yerine,
Siz de bir kahramanlık yapıp, Kemalist irtidat tarafından toplumsal/siyasal hayattan uzaklaştırılan Kur'an ahkâmını tutup ayağa kaldırmayı ve yeniden bu topraklarda hâkim kılmayı düşünseniz ya.
Orhan Sürmen Kur'an mushafını yerden kaldırmak istemişti, haydi sizler de, halen bâtıl batının laiklik ve demokrasi gibi insan hevasını ilahlaştıran değer yargılarını yüceltmeye çalışmak yerine, Kur'an'ın insanlık için hayat menbaı olan ilke ve hükümlerini ayağa kaldırmaya çalışın.…
Matılım bankaları kâr rekorları açıklar da, katılım bankaları altta kalır mı? (Medyada yer alan “Katılım bankalarında kâr patlaması” haberi üzerine.)
…
Bu devlet 1923'ten beri temel paradigma ve yönelim olarak aynı devlet. Zaman zaman Fransız jakoben laikliği, günümüzde olduğu gibi zaman zaman da Anglo-Sakson laikliğe geçişler yapması dışında değişen bir şey olmadı bugüne kadar.
Bu devlet dün de Nevzat Tandoğan'da müşahhaslaşan anlayışa sahipti, bugün de öyle.
1929-1946 yılları arasında Ankara valisi olarak görev yapan Nevzat Tandoğan'ın, siyasi faaliyetlerinden dolayı tutuklanan Osman Yüksel Serdengeçti'yi azarladığı sözleri meşhurdur:
"Öküz Anadolulu! Sizin milliyetçilikle, komünizmle ne işiniz var? Milliyetçilik lazımsa onu biz yaparız. Komünizm gerekirse onu da biz getiririz."
Evet, devlet dün de bugün de hep bunu söyledi topluma:
Bu ülkede namaz kılınacaksa memur atar biz kıldırırız,
Faiz alınıp verilecekse banka kurar, kurma yetkisi dağıtır biz alır veririz,
Kumar oynanacaksa biz oynatırız, alın size Piyango, Loto, İddaa...
Bu ülkede zina yapılacaksa kerhane açma izni ve fahişe sertifikası dağıtır biz yaptırırız.
Kimi memurları namaz kıldıran, kimi memurları kumar oynatan, kimisi faiz işleten, kimisi kerhanelerin güvenliğini sağlayan ve kimisi de oralardan alınacak vergi oranlarını hesaplayan bir devlet nasıl bir devlettir? Kaç kimlikli, kaç dinli bir devlettir?
Ve son soru: Böyle bir devlete İslami anlamlar yüklemeye kalkışan insanlar, bâtılı Hak gösterme illüzyonunda Samiri'den daha Samiri, kadim zamanların büyücülerinden daha maharetli değil midirler?…
"Münbiç'te tek bir teröristin kalmasını istemiyoruz" denilerek PKK-PYD'ye karşı güçlü bir irade ortaya konulurken,
Diğer taraftan ABD'yle Münbiç'i birlikte kontrol etme pazarlıkları yapılması,
Suriye konusunda Türkiye'nin yaklaşımının klasik ulus-devlet refleksinden ibaret olduğunu göstermektedir.
PKK-PYD Suriye halkının düşmanı da (ki evet öyle), onun efendisi durumundaki ABD ve Rusya Suriye halkının dostu mu?
PKK-PYD Suriye'de işgalci de, ABD ve Rusya piknikçi mi?
- 23-04-2024 ÂHİR ZAMANDA ERDEMLİ OLMAK VE ERDEMLİ KALMAK
- 08-02-2024 5816’YA KARŞI HAK VE HUKUK SAVUNMASI
- 19-01-2024 MÜSLÜMANLAR OLARAK BİR “BAYBURT DÂVÂMIZ” OLMALI
- 06-01-2024 KİTAB’IN ORTASINDAN KONUŞANLARA KULAK VERMEK
- 13-12-2023 ZULME VE ZALİME TUFAN GEREK!
- 26-10-2023 TERÖR NE? TERÖRİST KİM?
- 12-09-2023 SELAMUN ALEYKUM ARAPÇA, GÜNAYDIN TÜRKÇE Mİ?
- 27-08-2023 MEDYANIN GÜCÜ MÜ, GÜCÜN MEDYASI MI?
- 10-08-2023 KADİM BİR PUT OLARAK “GAVS” İNANCI
- 25-07-2023 DEĞİŞİM, ZORUNLU BİR İSTİKAMET MİDİR?
- 26-06-2023 DİYANET NİÇİN KURULDU, MEVCUT DURUMDA İŞLEVİ NEDİR?
- 10-06-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI -III-
- 13-05-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI -II-
- 13-04-2023 İYİ YAZMAK
- 23-03-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI
- 07-03-2023 İZLENİMLER... DEPREM DEĞİL KIYAMET
- 10-01-2023 TESETTÜRÜN EVRENSELLİĞİNDEN, ÇIPLAKLIĞIN EVRENSELLİĞİNE
- 08-12-2022 "TEVHİDİ" TARİKATLAR
- 11-11-2022 SEYYİD KUTUB BAĞLAMINDA DURUM TESBİTİ
- 15-10-2022 MODERN İNSAN, BİZ MÜSLÜMANLAR VE “HAYVAN HAKLARI”
- 09-09-2022 "BÜYÜK İKRAMİYE" HEP DÜZENE!
- 17-08-2022 KOMPLO TEORİLERİ VE SAVRULMALAR ARASINDA 15 TEMMUZ MUHASEBESİ
- 22-07-2022 KERVAN MI, ORDU MU?
- 20-06-2022 POLİTİK VE EKONOMİK BİR ENSTRÜMAN OLARAK “HOLOKOST” KAVRAMI
- 17-05-2022 TRİBÜNLERE OYNAMAK!
- 11-04-2022 MÂBED DİLİ, SİYASAL DİL, DÂVET DİLİ
- 15-03-2022 FARKLI BOYUTLARI VE MERHALELERİYLE “HİCRET” KAVRAMI
- 10-02-2022 YAŞANAN İSTİKAMET KRİZİ SÜRECİ VE “MERHALE FIKHI” SÖYLEMİ ÜZERİNE
- 12-01-2022 MUTAFFİFÎN DÜZENİ OLARAK KAPİTALİZM
- 18-12-2021 İBRAHİM (A.S.)’IN, MUSA (A.S.)’IN, MUHAMMED (A.S.)’IN RABBİNE İMAN ETMEK
- 08-12-2021 DİYARBAKIR İZLENİMLERİ
- 16-11-2021 KADİM VE GÜNCEL BOYUTLARIYLA “CÂHİLİYE”
- 06-11-2021 HATIRALARLA, AHMED KALKAN HOCAYA TANIKLIĞIM
- 11-10-2021 ALLAH’A İMAN ETMEK NE DEMEKTİR?
- 25-09-2021 POST-MODERN BİR İĞVA BİÇİMİ OLARAK “KUR’AN’IN GÖRECELİLİĞİ” İDDİASI
- 15-09-2021 RABBİMİZİ, KUR’AN’DAKİ İSİM VE SIFATLARIYLA TANIMAK, BİZİ KULA KULLUĞUN HER TÜRÜNDEN KORUR
- 06-09-2021 AFGANİSTAN’DA BATI VE DOĞU EMPERYALİZMİ ARASINDA İSTİKRAR ARAYIŞI VE TALİBAN'IN DÖNÜŞÜ
- 22-08-2021 ULÛHİYYET, RUBÛBİYYET VE İSİM-SIFAT TEVHİDİ TASNİFİ NE ANLAMA GELİYOR?
- 20-07-2021 TEVHİDİN İKAMESİNDE TEBERRİ VE HAMD KAVRAMLARININ ÖNEMİ
- 07-07-2021 BAŞÖĞRETMEN
- 11-06-2021 TEVHİD ESMÂSI VE ŞİRK ESMÂSI
- 11-05-2021 AKİDEMİZİ GELENEKSEL, MODERN VE POST-MODERN HURAFELERDEN ESMÂ İLE SELİM KILMAK
- 14-04-2021 TEMEL İMAN İLKELERİNİ, KUR’AN’DAKİ ESMÂ İLE KAVRAMAK -I-
- 11-03-2021 KAPİTALİST-MODERNİST TUĞYANA TEOLOJİK HİZMETTE SON ZIRVA: "BAŞÖRTÜSÜZ TESETTÜR"
- 02-02-2021 ÜMNİYYE/EMANİYYE KAVRAMI
- 09-01-2021 KAPİTALİZME TEOLOJİK HİZMETE MÛTİ, “PROTESTAN PAPAZLIĞI” HEVESLİLERİ -II-
- 11-12-2020 KAPİTALİZME TEOLOJİK HİZMETE MÛTİ, “PROTESTAN PAPAZLIĞI” HEVESLİLERİ
- 14-11-2020 DİRİLERE MENKIBE, ÖLÜLERE KISSA!
- 11-10-2020 LAİK DÜZENDE HUTBE VE KILIÇ!
- 16-09-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -V-
- 08-09-2020 İKTİDARIN EMPERYALİZM KARŞITLIĞI (!) GÖZ DOLDURUYOR
- 15-08-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -IV-
- 26-07-2020 HACCIMIZ, KURBANIMIZ, NAMAZIMIZ BİR SON DEĞİL BAŞLANGIÇTIR
- 10-07-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -III-
- 09-06-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -II-
- 14-05-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -I-
- 01-05-2020 DİYANET BAŞKANI'NIN ÇIKIŞI, TEPKİLER VE HİÇ EKSİK OLMAYAN MASALLAR
- 17-03-2020 İP
- 10-02-2020 LAİK DÜZENİN TOKİ’Sİ, LAİK DÜZENİN BANKASI, LAİK DÜZENİN DİYANET’İ
- 08-01-2020 SANDALYELER KALDIRILINCA CÂMİLER ASLINA DÖNMÜŞ OLDU MU?
- 11-12-2019 AFRİN İZLENİMLERİ
- 19-11-2019 CÂHİL DOSTLARI VE AZGIN DÜŞMANLARI KISKACINDA PANODAKİ AYET
- 03-11-2019 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 10-10-2019 MODERNLEŞME POLİTİKALARININ NESNESİ VE DOLAYISIYLA MAĞDURU OLARAK KADIN
- 12-09-2019 “ATALAR DİNİ”NE HAYIR, “ATA DİNİ”NE EVET Mİ?
- 08-08-2019 KURBAN İÇİN, BIÇAĞINDAN ÖNCE BİLİNCİNİ BİLE!
- 10-07-2019 TARAF OLAN BERTARAF OLUR!
- 03-07-2019 İLİM HAKLA BÂTILI AYIRMAK, ÂLİM YAŞADIĞI ÇAĞDA HAKLA BÂTILI AYIRANDIR
- 23-06-2019 SON BİRKAÇ AYIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 08-06-2019 ASIRLARDIR “SEMBOLİK KRAL” MUAMELESİ YAPILAN KUR’AN’I, YENİDEN KAYNAK EDİNMELİYİZ
- 11-05-2019 TÜM MESELE, “TEMEL KAYNAĞIN” NE OLDUĞU
- 10-04-2019 SELEFİYYE, HURAFELERE KARŞI SAHİH İSLAM SÖYLEMİNDE NE KADAR TUTARLI?
- 24-03-2019 SON BİRKAÇ AYIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 08-02-2019 YAŞAR NURİLEŞME TEMAYÜLÜ
- 01-01-2019 BÜYÜ, NAZAR, RUKYE VE CİNLERLE ETKİLEŞİM KONULARINA GİRİŞ
- 10-12-2018 SON AYLARIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERİMİZE DAİR KISA KISA
- 10-11-2018 KEMALİSTLERİN ANDI, BİZİMSE AKİDEMİZ VAR!
- 09-10-2018 AVM VE STADYUM ARASI “MESCİD”, CAHİLİYE ARASI “İSLAM”
- 09-09-2018 İSLAM COĞRAFYASINDAKİ İKTİDARLARIN ALLAH’I OLSAYDI, ONLARIN DOLARI OLMAZDI
- 28-08-2018 RASULULLAH (A.S.) YERLİ VE MİLLİ MİYDİ?
- 08-08-2018 KUTSAL DEVLET OLUR MU?
- 07-07-2018 MUHAFAZAKÂR CENAHTA YÜKSELEN TREND: LAİKLİKTEN LAİKLİK BEĞENMEK
- 19-06-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR
- 07-06-2018 DÜNYEVİLEŞME SADECE “TEK DÜNYALILAR”IN SORUNU MU?
- 22-05-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 11-05-2018 İSLAM DÂVÂSININ/DÂVETİNİN İLK AŞAMASI: HAKLA BÂTILIN AYRIŞTIRILMASI
- 27-04-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR
- 09-04-2018 MÜ'MİN İLE MÜRİD FARKI
- 30-03-2018 ÇİFTLİK BANK OLAYI, KUR'AN'I KABİRLERDE OKUYUN FERMANI VS
- 13-03-2018 MEYDANI DİN HAKKINDA AHKÂM KESENLERE BIRAKMIYORUZ!
- 06-03-2018 “YENİ TÜRKİYE”DE “ESKİ TÜRKİYE”LEŞME TEMAYÜLLERİ
- 12-02-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR TESBİTLERİM
- 27-01-2018 CAHİLİYEYE İSLAM AŞISI BİD’ATI
- 04-01-2018 HAYAT: İKİ “İKRA” EMRİ ARASI
- 22-12-2017 EMANİYYEDEN/KURUNTULARDAN İLME, ÜMMİLİKTEN KİTABİLİĞE
- 16-12-2017 KUDÜS GÜNDEMİNE DAİR
- 27-11-2017 KERKÜK'ÜN DİLİ OLSA
- 15-11-2017 SON KURTARICILAR KEMALİZMLE BÜTÜNLEŞİRKEN…
- 05-11-2017 KADINLARIN, KOCALARININ İSTİKAMETSİZLİĞİ İLE İMTİHANI
- 17-10-2017 DİNDARLAŞMA TRENDİNDEN, DİN(İ)DARLAŞMA TRENDİNE
- 08-10-2017 SUS PAYLARINA RÂZI OLMAK VEYA OLMAMAK
- 19-09-2017 İSLAM YOLUNUN, KRALLARI DEĞİL KURALLARI VARDIR
- 31-08-2017 KURBAN ETİ "DİN"LENDİRİLMELİ
- 13-07-2017 KUR’AN’DA “DAMAL SİLUET ŞENLİKLERİ”
- 02-07-2017 SÂBİTELERE VE GÜNCELE DAİR (HAZİRAN)
- 02-07-2017 SÂBİTELERE VE GÜNCELE DAİR (MAYIS)
- 30-05-2017 TARİHTEN İKİ ÖRNEK OLAY IŞIĞINDA GÜNCEL ŞAHİTLİK YÜKÜMLÜLÜĞÜMÜZ
- 21-05-2017 KADINLARA AÇIK MEKTUP
- 26-04-2017 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 13-04-2017 GÜNCELE DAİR KISA KISA
- 13-03-2017 “KUTSAL DEVLET” ANLAYIŞI ZULÜM ÜRETİYOR
- 08-03-2017 LÂ DEMEK VE FAKAT İLLALLAH DİYEMEMEK!
- 30-01-2017 KUR’AN’I NİHAİ BAŞVURU, HÜKÜM VE ÇÖZÜM MERCİİ OLMAKTAN ÇIKARMAK
- 22-12-2016 HALEP, ŞEHİD ŞEHİRLER KERVANINA KATILIRKEN…
- 10-11-2016 ERDOĞAN’IN “MÜSLÜMAN SİYASETİ" SÖZÜNE DAİR
- 03-10-2016 STK'DAN CEMAATE, KİLİSE FORMUNDAN MESCİDE
- 24-09-2016 SÖZ KONUSU OLAN İSLAM İSE, HİÇBİR ŞEY TEFERRUAT DEĞİLDİR
- 17-09-2016 KURBAN VE HACC, BİR SON MUYDU, BAŞLANGIÇ MI?
- 20-07-2016 YALNIZ DARBEYE DEĞİL, DEMOKRASİYE DE TEKBİRLE DİRENMELİ
- 07-07-2016 İSLAMİ ŞAHSİYETİN, ETKİSİZLEŞTİRİLEN YAPITAŞLARI –II-
- 22-06-2016 İSLAMİ ŞAHSİYETİN, ETKİSİZLEŞTİRİLEN YAPITAŞLARI –I-
- 29-05-2016 PARÇALANAN BEDENLERİMİZ VE PARÇALANAN AKİDEMİZ
- 26-04-2016 YENİ TÜRKİYE ve LAİKLİK
- 07-03-2016 MUHAFAZAKÂR KESİMDE PERİNÇEKLEŞME SENDROMU
- 24-02-2016 SELEFİLİĞİN, KUR’ANİ AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ -I-
- 05-02-2016 ŞAPKAYI NASIL GİYDİRDİLER?
- 31-12-2015 ALLAH’A KARŞI TAŞKINLIK, HALKA KARŞI TAŞKINLIK
- 04-12-2015 SEKÜLERLEŞEN DİL
- 15-11-2015 İKİ ÖLÇÜSÜZLÜK: İŞGALCİYE GÜL, HALKINA BOMBA
- 27-10-2015 “NAZAR” VAR MI?
- 19-09-2015 NAMAZIMIZ, HACCIMIZ, KURBANIMIZ BİR SON DEĞİL BAŞLANGIÇTIR
- 28-07-2015 DİCLE, KURTLAR, KUZULAR VE MÜSLÜMANLAR
- 22-06-2015 ALLAH’TAN BAŞKALARIYLA KORKUTULMAK
- 21-05-2015 “DİNDAR” KELİMESİ HANGİ BOŞLUĞU DOLDURUYOR?
- 31-03-2015 İNSANIN HAKKI, ALLAH’IN HAKKI
- 18-02-2015 “LAİKLİĞE VEDA” MI?
- 13-01-2015 MÜSLÜMAN DUYGUYLA DEĞİL, ÖLÇÜYLE HAREKET EDER
- 17-12-2014 DEVLETİN PARALELİ, DİKEYİ
- 18-10-2014 İSLAM'A TESLİM OLMAK MI, İSLAM'I TESLİM ALMAK MI?
- 03-10-2014 ALAN HÂKİMİYETİ VERSUS BÖLGESEL VE KÜRESEL HÂKİMİYET
- 16-09-2014 "ESKİ TÜRKİYE" - "YENİ TÜRKİYE" FARKI
- 27-08-2014 GAZZE HALKI İZZETİ ÖĞRETİYOR
- 03-08-2014 RİVAYET KÜLTÜRÜYLE HESAPLAŞILMADAN, IŞİD’E KARŞI ÇIKMAK MÜMKÜN MÜ?
- 19-07-2014 İNSANLIĞIN ÖĞRETMENİ ŞEHİD GAZZE
- 23-05-2014 TEKASÛR SORUNU ve SOMA FACİASI
- 30-04-2014 HİRA SONRASINA AİT BİR DURUŞA SAHİP OLMALIYIZ
- 01-04-2014 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -IV-
- 05-03-2014 MÜSLÜMANLARIN KURUMSALLAŞMAKLA İMTİHANI
- 27-02-2014 PAKİSTANLI ÇOCUKLARA 10. YIL MARŞI OKUTAN "HİZMET"
- 11-02-2014 FİRAVUN'UN SARAYINDA İMANINI GİZLEYEN MÜ'MİN KISSASI BİZE NE DİYOR?
- 11-01-2014 BU NEYİN KAVGASI?
- 12-12-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -III-
- 28-11-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -II-
- 17-11-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -I-
- 12-11-2013 İKİ ÖLÇÜSÜZLÜK: İŞGALCİYE GÜL, HALKINA BOMBA
- 11-10-2013 CAMİ AVLUSUNDAKİ LAİK REJİM
- 06-10-2013 CAMİ–CEMEVİ VE CAMİ-AVM
- 27-09-2013 DEĞİŞEN MEDYA DÜZENİ, DEĞİŞMEYEN MEDYA ALIŞKANLIKLARI
- 17-09-2013 BİR KÖYDE İKİ MUHTAR OLMAZ
- 25-08-2013 MURSİ'YE YAKIŞAN, MISIR'IN SARAYI MI ZİNDANI MI?
- 11-08-2013 ERGENEKON VE İKİ MAĞARANIN TANIKLIĞI
- 19-07-2013 BATI PUTUNU, MÜSLÜMANLAR İLKELERİNİ YİYOR
- 08-07-2013 DEMOKRASİNİN SINIRLARI
- 04-07-2013 KAVRAM TÜKETİCİLİĞİ
- 22-06-2013 MÜSLÜMANIN İSTİKAMETİNİ KONJONKTÜR DEĞİL İLKELER BELİRLER
- 16-06-2013 PEYGAMBERLERE İMAN, ALLAH'IN HAYATA MÜDAHİL OLUŞUNA İMANDIR
- 08-06-2013 MAHKÛM DEĞİL, HÂKİM OLAN ALLAH'A İMAN ETMEK
- 31-05-2013 YEREL ERGENEKON MU, KÜRESEL ERGENEKON MU?
- 20-05-2013 MAVİ MARMARA ÜZERİNDEN SİYONİST REJİMİ MEŞRULAŞTIRMAK
- 28-04-2013 BİR MUHASEBE DENEMESİ VE İSTİKAMET HATIRLATMASI
- 22-04-2013 KUR'AN KISSALARINDA TOPLUMSAL DÖNÜŞÜMÜN İLKELERİ
- 12-04-2013 "ANKARA'DA KIRK BEŞ YIL" KİTABI ÜZERİNE
- 06-04-2013 "SOSYAL MEDYA" VEYA ÇAĞIN LOTUS ÇİÇEKLERİ
- 22-03-2013 “ÖZGÜR SURİYE” Mİ, “İSLAMİ SURİYE” Mİ?
- 17-03-2013 BÖYLE BİR CİHAD ANLAYIŞI OLUR MU?
- 28-02-2013 AKP'NİN YAPTIĞI "KİMLİK SİYASETİ" DEĞİL Mİ?
- 12-02-2013 MÜNKERLE BARIŞIK MÜSLÜMANLIK!
- 20-01-2013 "İSLAMİ KAPİTALİZM" SAPTIRMASI
- 10-01-2013 GANNUŞİ’DEN DEMOKRASİ VAAZI DİNLEMEK
- 28-12-2012 TASAVVUF NEDİR, NE DEĞİLDİR?
- 12-12-2012 SİYASETİ AKİDEDEN BAĞIMSIZLAŞTIRMAK
- 06-12-2012 NEO-MÜRCÎLİK VE NEO-HARİCİLİK ARASINDA
- 30-11-2012 BİZİM "SANDY KASIRGAMIZ"
- 15-11-2012 HAKLA BÂTIL BİRBİRİNE KARILIRKEN MÜSLÜMANLAR NE YAPIYOR?
- 09-11-2012 PEYGAMBER KISSALARINDA İSLAMİ MÜCÂDELENİN İLKELERİ
- 01-11-2012 YARIM KALAN DUA
- 20-10-2012 BU NEYİN REKABETİ?
- 15-10-2012 KUR'AN KARŞISINDA BİR POSTMODERN GÜRÜLTÜ: GÖRECELİLİK İDDİASI
- 08-10-2012 KOMPLOCULUK?
- 01-10-2012 ALLAH'IN DİNİ PAYANDALAŞTIRILIRKEN SESİZ KALMAK
- 16-09-2012 TÜRKİYELİ MÜSLÜMANLARA ÇAĞRI
- 09-09-2012 "ŞAM'IN FAZİLETLERİ" RİVAYETLERİ ÜZERİNE
- 02-09-2012 K. ALPAY VE A. DURSUNOĞLU: GERÇEĞİN İKİ YARISI
- 25-07-2012 SURİYE DİRENİŞİNE BAKIŞIMIZ
- 12-07-2012 RAMAZAN AYI VE BİR FARKINDALIĞI ŞAHİTLİĞE DÖNÜŞTÜRME ZORUNLULUĞUMUZ
- 12-06-2012 "HARAMEYN DÅVAMIZ" DA OLMALI
- 08-06-2012 HARAMEYN VE ACI GERÇEKLER
- 28-05-2012 "ANAYASA" İÇİN SÖYLEYECEK SÖZÜNÜZ BU MU?
- 23-05-2012 UMRE YOLCULUĞUNUN ÖĞRETTİKLERİ
- 07-05-2012 MÜLK KAVRAMINI DOĞRU ANLAMAK
- 21-04-2012 KULLANAN - KULLANILAN!
- 01-04-2012 FE EYNE TEZHEBÛN!
- 23-03-2012 TARİH NİÇİN TEKERRÜRDEN İBARETTİR?
- 18-02-2012 İDDİALARIMIZ VARDI BİZİM
- 02-02-2012 SURİYE DİRENİŞİ VE ÂDİL ŞAHİTLİK SORUMLULUĞU
- 14-01-2012 DERGİ DEĞİL MEKTEB: İKTİBAS
- 30-12-2011 "KORSAN" VE "KAÇAKÇI" NİTELEMELERİ ÜZERİNE
- 23-12-2011 MÜSLÜMANLARIN KURUMLAŞMAKLA İMTİHANI
- 13-12-2011 KÜRESEL NEVZAT TANDOĞAN: NATO
- 03-12-2011 FETVA
- 18-11-2011 "ÇÖZÜM İSLAM'DA" HAKİKATİNE BURUN KIVIRMAK
- 23-10-2011 "İDEOLOJİSİZ ANAYASA" TALEBİ VE MÜSLÜMANLAR
- 12-10-2011 NİÇİN CİDDE VE KAHİRE?
- 21-09-2011 SUS PAYLARI VE MÜSLÜMANLAR
- 16-09-2011 BİLGİ FETİŞİZMİ
- 19-08-2011 AÇLIK SORUNU, İNSANİ YARDIM VE İSLAMİ MÜCADELE
- 16-08-2011 YÜZDE 81 DİNDAR, YÜZDE KAÇ MÜSLÜMAN?
- 25-07-2011 UNUTULMAYA YÜZ TUTAN DİL: TEVHİDCE
- 20-07-2011 DİCLE, KURTLAR, KUZULAR VE MÜSLÜMANLAR
- 07-07-2011 NAMAZDA KUR'AN OKUDUĞUMUZUN FARKINDA OLMAK
- 30-06-2011 HUDEYBİYE İSTİSMARINDA SON NOKTA
- 22-06-2011 İSLAM COĞRAFYASI, TÜRKİYELİ MÜSLÜMANLAR VE ÜÇ TUTUM
- 13-06-2011 RAHAT KAÇIRAN ÂYETLER!
- 02-06-2011 SİSTEM İÇİ DEĞİŞİM MÜSLÜMANLARIN LEHİNE Mİ İŞLİYOR?
- 27-05-2011 İTİDAL KAVRAMI DOĞRU ANLAŞILIYOR MU?
- 10-05-2011 "MEÂL - TEFSİR" FORMU DOĞRU MU?
- 01-05-2011 "TÖRENLER CUMHURİYETİ" VE ÇOK KUTSALLILIK
- 15-04-2011 İSLAM TOPRAKLARI NİÇİN KOLAY BOMBALANIYOR?
- 10-04-2011 BDP ÇOK GEÇ UYANDI!
- 25-03-2011 SENİN QULHUN SANA, BENİM QULHUM BANA!
- 05-03-2011 BÖLGEDEKİ GELİŞMELER: "İSLAM'SIZ LÂ" NE GETİRİR?
- 28-02-2011 ÖLÜM, İLKELER, PRAGMATİZM
- 18-02-2011 ŞEHADET: ALLAH İÇİN OLMAK
- 12-02-2011 TUNUS VE MISIR DENKLEMİ
- 31-01-2011 “Tarihin sonu"ndan devrimler çağına
- 21-01-2011 BİN ALİ, NE ÖZENTİSİYDİ?
- 07-01-2011 SEYYİD KUTUB VE BİZ: GERİ DEĞİL İLERİ
- 11-12-2010 “SEYYİD KUTUB’U AŞMAK” SÖYLEMİ
- 27-11-2010 KAPİTALİST KUŞATMAYA KARŞI ÇARESİZ MİYİZ?
- 10-11-2010 BİR AĞAÇ GİBİ TEK BAŞINA, BİR ORMAN GİBİ KARDEŞÇE
- 26-10-2010 MÜ'MİNLER BİRBİRLERİNİN VELîSİ Mİ?
- 23-10-2010 DANİEL BEBEK
- 12-10-2010 İSLAMİ SİYASET, MUHAFAZAKÂR SİYASETTEN AYRIŞMAKLA BAŞLAR
- 24-09-2010 KUR'AN MI TEMEL BELİRLEYİCİDİR, HADİSLER Mİ?
- 13-09-2010 AHALİYİ KİMLİKSİZLEŞTİRME PARTİSİ
- 07-09-2010 SON OLARAK...
- 28-08-2010 TERAZİNİN AYARLARIYLA OYNAMAK
- 23-08-2010 PRAGMATİZM ÇIKMAZI
- 13-08-2010 ERCÜMEND ÖZKAN FARKI
- 06-08-2010 HANGİ KÜRT MESELESİ?
- 16-07-2010 DUAYI BİREYSELLEŞTİRMEK
- 07-07-2010 RASULULLAH NİÇİN HABEŞİSTAN’A HİCRET ETMEDİ?
- 21-06-2010 ZAYIFLATILAN İSLAM DEVLETİ PERSPEKTİFİ
- 11-06-2010 ŞEHİDİN ARKADAŞI OLMAK
- 03-06-2010 KAHROLUYORUM
- 21-05-2010 MÜ'MİN ZİHNİN TEMEL KODLARI
- 15-05-2010 İLİŞTİRİLMİŞ DUYARLILIKLAR VE AFGANİSTAN
- 27-04-2010 TEVHİDDEN BAĞIMSIZ ADALET SÖYLEMİ
- 21-04-2010 MÜSLÜMANLAR VE "SİSTEMİN YENİDEN İNŞASI"
- 19-04-2010 TERÖRİZMİ KINAMAK
- 12-04-2010 TEKNOLOJİ: NE MAHRUMİYET, NE MAHKÛMİYET
- 10-04-2010 PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALMAMALI
- 30-03-2010 KENDİ YERİMİZDE VE KENDİMİZ OLARAK...
- 26-03-2010 BUGÜNE KADAR HELAL MİYDİ?
- 12-03-2010 SOMALİ'DE "KORSANLAR VE İMPARATORLAR"
- 02-03-2010 MİNBERLER VE MİHRABLAR
- 19-02-2010 NATO'YA KİM "ONE MİNUTE" DİYECEK?
- 14-02-2010 SORGULANMAYAN VESAYET
- 06-02-2010 BAŞÖRTÜSÜ: ÇÖZÜM YAHUT ÇÖZÜLME
- 25-01-2010 DAVETTE YUVARLAK MASA MODELİ
- 19-01-2010 İSLAM RESTLEŞMEDİR!
- 09-01-2010 ÜÇ TARZ-I SİYASET
- 28-12-2009 BİZİM DE MUNTAZERİLERİMİZ OLMALI
- 17-12-2009 YOL AYRIMINDA İKİ PROJE
- 10-12-2009 O ZATEN KEFENİNİ GİYMİŞTİ
- 02-12-2009 İSLAM, KAPİTALİZMİN VİCDANI KILINAMAZ
- 26-11-2009 KURBAN
- 14-11-2009 GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ DİNDARLIK
- 08-11-2009 KİRLİ ÇORAP - KİRLİ MAHYA İKİLEMİNDE DİYANET
- 31-10-2009 ZİKR: RİTÜELLEŞTİRİLEN HAYAT ÖLÇÜSÜ
- 22-10-2009 İSTİKRAR
- 10-10-2009 ÇÖP İŞÇİSİNİN ÖLÜMÜ
- 24-09-2009 'DİNDARLIK ANKETLERİ'NDE SORULMAYAN SORU
- 06-09-2009 HANGİ EHL-İ SÜNNET?
- 26-08-2009 NAMAZ KILMAYANLAR NİÇİN ORUÇ TUTAR?
- 10-08-2009 RAMAZAN NİÇİN ZAM AYI OLDU?
- 15-07-2009 SEN DE Mİ ADEM!
- 01-07-2009 İSLAM İHTİLALCİ DEĞİL İNKILABCIDIR
- 16-06-2009 İRAN'DA "CUMHURİYET MİTİNGLERİ"
- 30-05-2009 DİNİ PAYANDALAŞTIRMAK
- 16-05-2009 OBAMA'DAN "CAN ALICI" MESAJLAR
- 04-05-2009 NÖBET YERLERİMİZİ NE ÇABUK TERK ETTİK
- 19-04-2009 "KUTLU DOĞUM" NE ZAMAN?
- 03-04-2009 "BEN YAPTIM OLDU" UMURSAMAZLIĞI
- 26-03-2009 BULDUĞUMUZ DEĞİL UMDUĞUMUZ
- 19-03-2009 PUTİN RUSYASI ve İSLAM
- 11-03-2009 BEN “SEÇİM”İMİ O GÜN YAPMIŞTIM
- 28-02-2009 AK PARTİ 28 ŞUBAT’IN MUSA’SI MI, ÂSÂSI MI?
- 19-02-2009 BAŞÖRTÜSÜNÜ SAVUNMAYA VAR MISINIZ?
- 13-02-2009 GAZZE'NİN KİMLİK İHRACI VE ÇOCUKLAR
- 30-01-2009 BİR AYAKKABI DA ERDOĞAN’DAN
- 18-01-2009 KAZANAN GAZZE HALKI OLDU
- 05-01-2009 İNSANLIĞIN ÖĞRETMENİ ŞEHİD GAZZE
- 11-12-2008 ARABESKİN EN TEHLİKELİSİ
- 28-11-2008 KURBAN ORTAKLIĞI
- 20-11-2008 BÜYÜCÜLER VE KEMALİSTLER
- 08-11-2008 OBAMA KİMİ KURTARACAK?
- 08-10-2008 KÜRT SORUNU: ÇÖZÜMSÜZLÜK MÜ, ÇÖZÜM MÜ?
- 18-09-2008 RAMAZAN, KUR’AN VE KADINLAR
- 07-09-2008 ANNE-BABAYA "ÖF" DEMEYEN BİR TOPLUM!
- 27-08-2008 RAMAZAN DENİNCE
- 19-08-2008 AKVARYUM MÜSLÜMANLIĞI
- 03-08-2008 PUTLARIN HAKKI DEVİRİLMEKTİR, ISLAH EDİLMEK DEĞİL!
- 17-07-2008 İSLAM’IN İLK ŞARTI CİDDİYETTİR!
- 08-07-2008 MÜSLÜMANLAR CAHİLİ SİSTEME KANAT OLMAMALI!
- 29-06-2008 ÇİZGİ FİLMLER NE KADAR MASUM?
- 20-06-2008 PROVOKATÖR İTHAMI ÜZERİNE
- 03-06-2008 DOĞRU CAMİLER AÇIK, FAKAT NEYE?
- 24-05-2008 YANGINDA İLK KURTARILACAK
- 14-05-2008 BOYKOTUN ÖNEMİNİ KAVRAYAMAYANLAR İÇİN BİR HABER
- 03-05-2008 YALANDAN KİM Mİ ÖLMÜŞ?
- 19-04-2008 NE "HOŞKÖRÜ", NE ŞİDDET KÖRÜ!
- 05-04-2008 HATİM KAMPANYALARI
- 11-03-2008 KADIN-ERKEK: REKABET Mİ, VELAYET Mİ?
- 01-03-2008 “MÜCAHİD DENKTAŞ” İSLAMİ DEĞERLERE KARŞI!
- 23-02-2008 KUR’AN İLAÇ DEĞİL REÇETEDİR
- 07-02-2008 HERKES DİNİNİN SAHİCİ ADAMI OLMALI
- 26-01-2008 BU KADAR CEHALET İÇİN "AYDIN" OLMAK ŞART MI?
- 20-01-2008 BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI KEMALİZM-APOİZM İTTİFAKI MI?
- 06-01-2008 NAMAZLARIMIZI HIZDAN KORUYALIM
- 25-12-2007 HACCIMIZI GERİ İSTİYORUZ
- 04-12-2007 BU SENARYO, ALFRED HİTCHCOCK'A MI AİT?
- 19-11-2007 KUDÜS BULUŞMASI: RENKLER AYRI, DUYGU VE SLOGANLAR AYNI
- 01-11-2007 TOPLUM MÜHENDİSLERİNİN YENİ GÖZDELERİ: NEOMENKIBECİLER
- 08-10-2007 TV ESİR ALIYOR; ESİR OLACAK MIYIZ?
- 01-10-2007 "NİŞANLILIK DÖNEMİ NİKAHI": KİTABA UYMAK YERİNE KİTABINA UYDURMAK
- 11-09-2007 BELEDİYELER VE RAMAZAN: GÖLGE ETMEYİN BAŞKA İHSAN İSTEMEZ!
- 01-09-2007 KAVRAMLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM!
- 07-08-2007 “İSLAMSIZ İSLAM” SAPTIRMALARINI BOŞA ÇIKARMAK
- 27-07-2007 ULUSALCILARIN MUMU YATSIYA KADAR YANDI!
- 23-07-2007 İSLAMİ MÜCADELE BİR BÜTÜNDÜR, PARÇALANAMAZ!
- 12-07-2007 YALANDAN KİM Mİ ÖLMÜŞ?
- 02-07-2007 JAKOBENİZMİN YENİ MEVZİSİ, YENİ MASKESİ: ULUSALCILIK
- 14-06-2007 ÇEVRESEL İFSADIN SONUCU: "SEKÜLER KIYAMET" BEKLENTİSİ
- 05-06-2007 LAİSİZMİN MERCAYUN'U, İSLAM'IN BİNT CİBEYL'İ
- 25-05-2007 İSLAM SADECE ANLATILMAZ, YAŞANIR
- 12-05-2007 ÇÖZÜM; MEŞAKKATLİ FAKAT İSABETLİ OLAN NEBEVİ HAREKET METODUDUR
- 01-05-2007 HAYALCİ VE ERTELEMECİ SİYASETİN SONU: "TİYATROMUZ BURAYA KADARDI!"
- 27-04-2007 PROVOKASYONLAR, TEKTİPÇİ ULUS KİMLİK KURGUSUNDA DÜĞÜMLENİYOR
- 18-04-2007 “ILIMLI MÜSLÜMAN” KİMDİR?
- 11-04-2007 KAVMİYETÇİLİK, EMPERYALİZME KUSURSUZ HİZMETİNİ SÜRDÜRÜYOR
- 30-03-2007 İNTERNETİ MÜSLÜMANCA KULLANMAK
- 22-03-2007 ESKİDEN BAKKALLARIMIZ VARDI
- 12-03-2007 “BÜYÜK BULUŞMA"DAN BÜYÜK TAHRİBAT
- 23-02-2007 “MUHAFAZAKAR DEMOKLES”İN KILICI İLKAV’IN TEPESİNDE
- 07-02-2007 KUR'ANI TAHKİR VE TEZYİF SUÇU
- 22-01-2007 İKİ YÜZLÜ MEDYANIN “ÇILGIN TÜRKLER”İ
Makaleler
Hava Durumu