GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR
Şükrü HÜSEYİNOĞLU
27-04-2018 07:18
İnternetteki paylaşım sayfamda son bir ay içerisindeki çeşitli güncel gelişmeler ve sâbitelerimize dair yorumlarımı toplu şekilde dikkatlerinize sunuyorum:
Türkiye'de gazete yok, çeşitli bültenler var.
Partilerin, holdinglerin, farklı kesimlerin bültenleri.
Gazete ve gazetecilik çok farklı bir şey.
...
Köleliğin 20. asırla birlikte tarih olduğuna inananlardan iseniz şu satırları dikkatlice okuyun:
"Amerika merkezli e-ticaret şirketi Amazon’un İngiltere’nin Staffordshire şehrinde bulunan deposuna çalışan gibi giren bir yazar, çalışma ortamını İngiliz The Sun Gazetesi’ne şöyle anlatmış;
Saatte 120 ürün paketlemek zorunda bırakılıyorlar. İşlerini kaybetmekten korkan insanlar tuvaletlerini şişelere yapıyor."
...
Başbakan ferman buyurdu; geçmişte Endülüs Müslümanlarını toptan yok eden ve günümüzde de Irak ve Afganistan işgallerinde büyük şeytan ABD'nin başat ortaklarından olan İspanyollarla birbirimizi sevecekmişiz ve radikal düşüncelerden uzak duracakmışız.
Ferman padişahın, "Ey iman edenler! Mü'minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin, (bunu yaparak) Allah'a, aleyhinizde apaçık bir delil mi vermek istiyorsunuz?" (Nisâ, 144) emr-i ilahisi bizimdir.
dır.
...
Hep söylüyoruz, Fetö gitti ve fakat anlayışı yürürlükte diye.
TRT'nin haberlerinde Bulgaristan'daki ve Pakistan'daki Türkiye büyükelçiliklerinde düzenlenen 23 Nisan kutlamalarından kesitler gösterildi.
Aman Allahım. Bulgaristan'daki Türkiye büyükelçiliğinde dekolte kıyafetler giydirilmiş küçücük kızcağızlar akranları erkeklerle dans ettiriliyorlar. Pakistan'daki büyükelçilikte ise Türkiyeli ve Pakistanlı çocuklara Kemalistlerin İzmir marşı söyletiliyor.
Fetö de aynı işleri yapıyordu zaten. Türkçe Olimpiyatlarında kızlı-erkekli danslar yapılıyordu, Pakistan'daki Pak-
Türk okulunda Pakistanlı çocuklara Onuncu Yıl marşı söyletiliyordu.
O dönemde "Pakistanlı Çocuklara Onuncu Yıl Marşı: Bu Nasıl Bir 'Hizmet'tir" başlıklı makalemde bu durumu eleştirmiştim. Şimdi aynı işleri AKP iktidarı yapıyor maalesef. Fetö gitti, ne değişti peki?
...
Havalar biraz ısındı, daha şimdiden İstanbul'da dişilikler ve erillikler fora, kişilikler ayaklar altında.
Rabbimizin tesettür emrine (ki bu emir takva elbisesi ile fiziki elbise bütünlüğünde anlamlıdır) riayet ederek kişiliklerini öne çıkaran muttakilere selam olsun.
...
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani'nin Yardımcısı Ali Yunusi'nin "Azeriler Türkçe konuşan Farstır" sözleri bana hiç yabancı gelmedi.
Hık demiş bizdeki milliyetçilerin "Türkiye'de yaşayan herkes Türktür" türü tanımlamalarının burnundan düşmüş.
...
Ulusalcı-Kemalist şeysi D.Perinçek, TBMM'nin erken seçim kararı almasıyla ilgili demiş ki; "Gazi Meclis bu kararla şehit Meclis olmuştur."
İslami kavramları hep muhafazakâr demokratlar mı istismar edecekti.
Bu arada şu hakkını teslim etmeliyim ki hakikaten çok komiksin be Perinçek.
...
16 yıllık AKP döneminde haramların, fısk-fücur ve münkeratın daha da yaygınlaştığını kim inkâr edebilir?
Mesela bugünlerde İstanbul caddelerinde reklam panolarında halka "İddaa heyecanı bambaşka" propagandası yaparak insanları kumara teşvik ve dâvet eden bizzat AKP iktidarının kendisi.
Durum bu kadar açık ve aleni, adamlar fısk ve fücurun tarafında olduklarını gizlemiyorlar bile. Dönemlerinde içki fabrikalarının artışından gururla söz edecek kadar da asgari dini duyarlılıklar bile umurlarında değil.
Hal böyleyken dünün muvahhidlerinin bile gözleri ampul ışığında öylesine kamaşmış ki kimse bu gerçekleri ya görmüyor ya da görmek istemiyor.
Muhtemelen birçok kimse tüm bu gerçeklerle Hesap Günü yüzleşmek zorunda kalacak ve tabii ki o gün iş işten geçmiş olacak.
...
AKP döneminin bir özeti de şu:
"Müslümanlar" kazandı, bireysel dini yaşantılarında rahat ettiler, derneklerinde daha rahat çalışma imkânına kavuştular, fakat İslam açısından bakıldığında kazanç bir tarafa devasa kayıplar söz konusu.
Her şeyden önce, İslam'ın bâtıl düzen için araçsallaştırılması ve payandalaştırılmasında zirve bir dönem oldu.
Hakla bâtıl alabildiğine birbirine karıştırıldı, bâtıla hak elbisesi giydirilme noktasında hoyratça davranılan bir dönem oldu.
İslam'ın özgünlüğü, bütüncüllüğü, hükümranlık iddiası gündemden düşürüldü.
Bir yerde İslam kazanmıyor da, "Müslümanlar" kazanıyorsa, orada İslam'la Müslümanlar arasındaki mesafe epey açılmış demektir.
...
Gâvurdan dost olmayacağını halen anlamayanlara, Allah'a dayanıp izzeti ancak O'nun yanında aramak gibi dünyada da âhirette de kazandıracak Mü'mince duruş yerine, şeytanlar arası tercihlerde bulunmayı siyaset zannedenlere,
Piton'un dışişleri şeysi Lavrov'un son açıklaması tam bir kapak niteliğinde.
Bu suratsız katil diyor ki; "Suriye'ye saldırı öncesi ABD'ye bizim kırmızı çizgilerimizi bildirmiştik. Görülen o ki onlar da bu kırmızı çizgilerimize dikkat ettiler."
Kısacası diyor ki bize ve bizim çıkarlarımıza dokunmayın da ne yaparsanız yapın, Esed veya İran bizim umurumuzda değil.
...
Bütün mesele şu:
Hak, onu kavrayan ve onda sebat edenlerce toplumsal bir temsiliyetle ortaya konulmadığı için çeşitli varyantlarıyla bâtılın sesi güçlü çıkmaya, sözü geçer akçe olmaya devam ediyor.
Zira hak gelince bâtıl zail olur, buzun güneşte erimesi misali eriyip gider.
...
"Ulu önder", "Gavs", "Kutub", "Efendi hazretleri", "Asrın müceddidi"...
"Bunlar, sizin ve atalarınızın isimlendirdiğiniz isimlerden başka bir şey değildir. Allah, bunlarla ilgili hiçbir delil indirmemiştir. Onlar, yalnızca zanna ve hevâlarına uyuyorlar. Oysa andolsun ki onlara Rablerinden yol gösterici gelmiştir." (Necm Sûresi, 23)
...
A Haber kanalı, Yunanistan Başbakanı Çipras'ın başbakan olmadan önce Ege yalnızca balıkların denizidir dediği halde şimdi Türkiye'ye karşı milliyetçi politikalar izlediğinden yakınıyor.
Demek ki devletin politikacıları dönüştürmesi ve kendi çizgis"İslami" yapının, bu niteliklere haiz liderlerin aktif destekçisi durumuna düşmüş olmalarıdır.
...
Adamın ismine boşuna "Devlet" dememişler. Yüzde 7 oyla tıkır tıkır devlet yönetiyor. 28 Şubat döneminin de şimdinin de "devlet"i o.
...
Türkiye'deki mevcut ekonomi-politiğin özeti, şu son medya devri olayında da açığa çıktığı üzere "Tencere dibin kara, seninki benden kara" çürümüşlüğünden ibarettir.
CHP'liler, kafadarları Doğan medyanın Demirören grubuna satışının Ziraat Bankası'ndan kıyak çekilen kredi ile gerçekleştiğini, Ziraat Bankası'nın bunun karşılığında Avrupalı bankalardan yüklü miktarda kredi almak zorunda kaldığını iddia ediyor, bir AKP'li köşe yazarı ise bu iddiaya cevap vermek yerine siz de 28 Şubat sürecinde İş Bankası'ndan Aydın Doğan'a az peşkeş çekmediniz, Dışbank'ı, Petrol Ofisi'ni aynı yöntemlerle ona verdiniz şeklinde cevap veriyor.
Kısacası al birini vur ötekine.
...
Ah ah. Müslümanların devleti olacaktı da, İ. YK adlı o şerefsiz zübbe şarkıcı tesettürü beş paralık eden bir klip yapıp yayınlayabilecekti öyle mi?
Bu yaptığın alçaklığı unutacağımızı zannetme zamane zübbesi. Elbet dünyada da sorulur hesabı.
...
İktidar partisinin medya ve halka ilişkiler uzmanları şunu hiç düşünmüyorlar mı:
Aşırı dozda propaganda ve dayatma boyutuna varan görünürlülük ters tepme riski taşır. Bir noktadan sonra insanlara yeter kardeşim bıktık dedirtebilir.
Sabah, öğlen, akşam televizyonda, radyoda sürekli Erdoğan ve Yıldırım'ın şu meydandaki, bu kongredeki konuşmalarının saatlerce canlı yayını bu tür bir etki yapabilir.
...
Türkiyeli Müslümanların,
Mazlum Suriye halkına yönelik kâfir Esed diktası ve hâmileri Rusya ve İran'ın 7 yıldır devam eden acımasız katliamlarını görmezden gelip, bu diktanın bazı askeri üsleri ABD ve müttefiklerince göstermelik olarak vurulduğunda zırlayanlar ile,
"Bu füzeler içimizi ferahlatmadı, çünkü yetersiz" sözünü söyleyebilecek bir konumsuzluğa, duruşsuzluğa düşmüş anlayış arasında sıkışmış olması esef vericidir.
Âlemlerin Rabbine dayanma bilincine ulaşamayanlar hep böyle zâlimlerden zâlim beğenmeye mahkûmdurlar.
...
Türkiye'de yargının 28 Şubat davası, Suriye'de ise NATO emperyalizminin operasyon tiyatroları aynı güne denk geldi.
28 Şubatçı 21 zâlime müebbet cezası verildi fakat bu ceza fiilen uygulamada olan değil sanal bir ceza.
ABD-İngiltere-Fransa şeytan üçlüsü ise, Esed diktasının birkaç boş üssünü bombaladı ve böylece bu alçak diktaya emperyalizm mağduru rolü oynama imkânı sağlamış oldu.
...
Son yıllardaki reddiyelerimizin özeti:
- İslam'ın, hükümranlık niteliği ve iddiası yok sayılarak bâtıl düzenlerin dekoratif unsuru haline getirilmeye çalışılmasına,
- Hayatı Allah'a secde/itaat ekseninde inşa etmek ve küfre, şirke ve sömürüye karşı bir duruş olarak yüksek sembolik değeri bulunan namazın, hayattan bağı koparılmış bir ritüele indirgenmesine,
- İslam dâvetinin/dâvasının karargâhları, yeryüzünü mescid (Allah'a itaat/secde mekânı) kılma mücadelesinin merkezleri olması gereken câmilerin/mescidlerin, laik rejimlerin propaganda merkezlerine dönüştürülmesine ve kapitalizmin mabedleri durumundaki AVM'ler bünyesinde lütfen yer verilen edilgen mekânlar haline getirilmesine,
- Rabbimizin apaçık emri ve Müslüman kadının kimliği durumundaki tesettürün, İslami hayat tasavvuru ve bütünlüğünden koparılarak bir aksesuara indirgenmeye çalışılmasına,
- Rabbimizin bütün kulları için var ettiği zenginliklerin belirli ellerde tekelleştirilmesine, yani biriktirme ve mutaffifîn ekonomisine karşılık paylaşım ekonomisini öngören İslam'ın infak mefhumu ve insani yardım çalışmalarının kapitalist yağma ve yığma karşıtı İslami mücadelenin bir parçası olmaktan çıkartılıp kapitalizmin vicdanına indirgenmesine,
LÂ diyoruz ve inşallah demeye devam edeceğiz, dönemsel rüzgârlara göre sözünü ve duruşunu değiştirenlerden olmayacağız.
...
- Kanka biliyor musun ben deist oldum.
- Anlamadım ne ist oldun?
- Deist be kanka, sen de hiçbir şey bilmiyon he.
- Peki deist olmadan önce ne idin kanka?
- Müslümandım ya, ne olacaktım. Annem babam Müslüman, ben de doğal olarak Müslümandım yani.
- Hımm. Peki deist olunca hayatında ne değişti? Merak ettim bak şimdi.
- Bir şey değişmesi mi gerekiyor kanka. Müslümandım deist oldum o kadar.
- Bence sen git ateist ol kanka. Hatta satanist filan ol, bak bu daha fiyakalı. Nasıl olsa bir şey değişmiyor.
...
Hadis kaynaklarının tedvini öncesindeki boşluk sürecinde, Müslümanların Allah ve Peygamber tasavvurlarını, hayat telakkileri ve ibâdet anlayışlarını tahrif etmek ve İslami değerleri tahfif etmek için kasten üretilmiş olan "miraç yolculuğu" benzeri Yahudi-Hıristiyan-Zerdüşt masallarına inananların, bugün cübbeli-cübbesiz din tüccarlarının uydurduğu nevzuhur masalları reddetmesi tutarsızlıktır.
Bir masal, salt sened tenkidinin esas alındığı, her şeyin Kur'an'la sağlamasının yapılması gereğini ifade eden metin tenkidi devre dışı bırakıldığı için çeşitli hadis kaynaklarına alındı diye masal olmaktan çıkmaz.
Kur'an'ın inşa ettiği "Allah'ın insana şah damarından da yakın olduğu" (Kaf 16, Bakara 186) tasavvur ve akidesini yerle yeksan eden Miraç rivayetlerindeki "namaz vakitleri pazarlığı"nın verdiği mesaj da çok açıktır:
"Ey Müslümanlar! Hz. Musa olmasaydı, o sizi düşünüp de namazı 50 vakitten 5 vakte indirmeye vesile olmasaydı haliniz nice olurdu."
Kullarının 50 vakit namazı kaldıramayacaklarını haşa düşünemeyen bir ilah ve bu emri almış ümmetine getirirken bir başka peygamberin ikazı üzerine o peygamberle Allah arasında haşa mekik dokuyup nihayet emri 5 vakit olarak hafifletmeyi başaran bir peygamber tasavvuru.
Rabbimizin apaçık Kitabı ortada dururken masallarla inşa olunan bir din anlayışı ve onun devasa çelişkileri...
...
Diyanet Başkanı mesaj yayınlamış "Mescid-i Aksa özgür değilse Müslümanların gönül özgürlüğü de yok demektir" diye.
Çok güzel, de kendisine şu soruyu sormak gerekir:
Peki Türkiye'deki camiler özgür mü, yoksa bizatihi başında bulunduğunuz kurum eliyle laik devletin vesayet ve tasallutu altında mı?
...
Ateisti "Ateist olduğumu Allah'ın bilmesi yeterli. Başka kimseye ispatlamak zorunda değilim" diye tivit atan bir ülkenin deisti de en fazla namazda huşuyu tam yakalayamamaktan yakınır.
Kısacası suni gündemlere kendimizi çok kaptırmayalım.
...
Koç'ların Opet'i trendi iyi yakalamış.
Bu firmanın son reklam filmi baştan sona vatan-millet istismarına dayalı. Opet'i sevmek aslında vatanı sevmekmiş de
haberimiz yokmuş. Koçum benim!
...
Toplumlar genelde balık hafızalı olsa da, Allah'ın gerçekleri unutmayan ve Hakka şahitlik eden kulları her zaman vardır.
Önce emperyalist ABD ile birlikte "Suriye'nin Dostları" tiyatrosu oynayıp, hem Suriye halkının kâfir Esed diktasına karşı haklı direnişini kirlettiniz hem de emperyalist kâfirlerin bölgeye yerleşmesine zemin hazırladınız.
Bu durumun Türkiye de dahil tüm bölgeyi tehdit ettiğini ve ABD'nin PKK-PYD'ye taşeron devlet kurdurma gayesi güttüğünü anladığınızda bu defa önceki yanlışınızı telafi etmek için eş büyük şeytan işgalci Rusya'yla işbirliğine mahkum oldunuz.
Bu yanlışlarınızın bedelini ise tüm bölge halkları ödemek durumunda kalıyor ve siz her durumda haklı çıkma becerisi göstererek günü kurtarıyorsunuz.
...
Geç gelen adalet adalet olmadığı gibi, vakti zamanında yapılmayan doğru tesbitler de doğru tesbit olma özelliğine haiz olmazlar. Basra harab olduktan sonra niçin harab olduğunu izah yerine, harab olma yoluna girildiğinde bunu görüp tesbit etmek ve gerekli tavrı takınmak gerekir.
Bugünkü Yeni Şafak'ta Özlem Albayrak'ın yazısını okuyunca bunları yazma gereği duydum. Bizlerin kaç yıldır söylemeye çalıştığımız, "durun kalabalıklar bu cadde çıkmaz sokak" deyip durduğumuz ve fakat maalesef en yakınımızdaki dünkü dâvâ arkadaşlarımızca bile kaale alınmayan hususları, Basra harab olduktan sonra bugün itiraf niteliğinde gazetelerde okumak doğrusu dramatik bir durum.
Son günlerin köpürtülen gündemlerinden olan deizm konusuna değinmiş bahse konu yazar, doğru bir tesbitle dindar kesimlerde yaşanan sorunun deizm değil sekülerleşme olduğunu belirtmiş ve demiş ki:
"Cumhuriyet ideolojisinin belirleyici ve karar verici olduğu tüm o yıllar boyunca dini cemaatler, alttan alta çok canlı ve faal kaldı. Ne zamanki AK Parti iktidarı, eski ideolojinin tüm kutsallarını kıra kıra iktidara geldi ve zamanla onları yok etti; dindarlar için refleks gösterilecek baskı ortadan kalkmış oldu.
Eh zaten 80’lerden itibaren Türkiye küreselleşmenin etkilerine önceki yıllara oranla daha açıktı, dindarlar da küreselleşmenin hayran olunası etiketiyle sunduğu yaşam tarzına kayıtsız kalamadı. Bu ilgi, sözünü ettiğim zincirlerinden boşanmış rahatlamayla birleşince “eylediğimiz işlere İslam ne der?” kaygısı, arada buhar olup uçtu gitti."
Dedim ya, Basra harab olduktan sonra bu doğru tesbitlerin bir işlevi yok artık. Allah'a ve O'nun dinine/ölçülerine tâbi olmayan, aksine onu kendisine tâbi kılmaya çalışan bir düzenin başına dindar yöneticiler gelmesi çelişkisini ve bu çelişkinin toplum üzerindeki ifsad edici niteliğini görüp bu konuda kesin bir tavır almadığınız sürece bu tür yazıları daha çok yazarsınız Özlem Hanım. Geçmiş olsun.
...
Bir yerde okudum, hoşuma gitti. Kâl ile olmasa bile hal diliyle bugün her daim yaşanmakta olan bir diyalog:
"-Oğlum internetin dışında da bir dünya var, biraz da orada vakit geçir.
-Ciddi misin baba, linkini atsana."
...
Bugünkü (10 Nisan 2018) gazetelerden bir haber:
"Başbakan Yıldırım, Afganistan'daki NATO üssünde inşa edilen Şehit Bülent Aydın Camii'ni açtı."
At izinin it izine karışmasının küresel bir misali.
NATO emperyalist küfrün savaş ve işgal gücü, Afganistan'da işgalci durumunda ve bu kâfir işgalci şebekenin üssünde, Türkiye'nin görevli askerleri için inşa ettiği bir cami.
Nereden baksan tutarsızlık, nereden baksan ahmakça.
...
Put kıran İbrahim (a.s.) değil de, put diken/çizen Azer olduktan sonra ister İmam-Hatipli ol, ister düz liseli.
İster başı açık ol, ister mütesettir, ne fark eder ki?
İstanbul'da bir İHL'nin duvarlarına İHL öğrencilerince çizilmekte olan M.Kemal figürü...
Figürü çizen öğrencinin tesettürü imrenilecek düzeyde, fakat inanç ve yaşayışının temelinde Kur'ani akide olmayınca o tesettürle put yapan bir kişi oluyorsun işte maalesef.
...
Resmi-ulusal kumar oyunu piyangonun her yılbaşı çekilişi sonrası gazetelerde "İkramiyenin büyüğü yine devlete" diye bir ifade yer alır ya.
İşte Türkiye'deki işleyiş hep böyledir. Burada piyangoda-kumarda olduğu gibi, aşkta da kazanan neticede hep devlet olur.
Şöyle ki: Bu toplum Menderes'e aşık olup ardından koşturur, Demirel'e, Ecevit'e, Türkeş'e, Erbakan'a, Baykal'a, Erdoğan'a aşık olup ardlarından koşturur (Kılıçdaroğlu'na demiyorum zira toplumun aşık olacağı bir özelliği yok adamın), Fetullah'a, Gavsa-mavsa, şuraya buraya aşık olup ardları sıra gider ve günün sonunda kazanan hep devlet olur.
Zira hep bu aşklardır toplumu sürüleştiren, devletin köhne-bâtıl paradigmasının farkına varmaktan alıkoyan ve neticede insanları bu bâtıl düzene bağlayan.
...
İttifak mittifak derken Erdoğan milliyetçi söylemlere kendini iyice kaptırdı. Almanya'da PKK yandaşlarına tepki gösterirken gözaltına alınan Yusuf Ünsal'a telefonda söylediği şu: "Bir Türkün nelere bedel olduğunu gösterdin."
Gömleği çıkardın anladık da, hiç değilse şu köhnemiş ırkçılık gömleğine sarılmayaydın. "Milliyetçilik ayaklarımın altındadır" diyeli şunun şurasında henüz üç-dört yıl oldu.
...
Rusya ve İran'ın himayesindeki kâfir Esed diktasının Duma'daki kimyasal katliamını gerekçe gösterip savaş imasında bile bulunan ABD'nin, diğer taraftan finosu Afgan hükümetiyle birlikte geçtiğimiz hafta Kunduz'da hafızların mezuniyet törenine saldırarak gerçekleştirdiği katliam konusunda basın toplantılarında sorulan soruları ısrarla cevapsız bırakması dünyadaki mevcut işleyişin mahiyetini gösteriyor.
Duma'da katledilen mazlumların cesetlerini emperyalist politikalarının malzemesi yapmak yerine sen Kunduz'un hesabını ver alçak ABD. Rakka, Musul ve geriye doğru onbinlerce insanlık suçunun da hesabı birgün elbet sorulacaktır.
...
Bu eleştiri ve sitemim toplumun ekseriyetinedir:
Birçok arıtma işleminden geçtiği halde musluğunuzdan geçen Terkos vb baraj sularını içmiyorsunuz, içmek için ya kaynak suyu satın alıyor ya da evinize su arıtma makinası alıyorsunuz değil mi?
Peki, asırlardır birçok toplumun kültürüyle karışmış, nice bid'at ve hurafelerle kirlenmiş mevcut din anlayışlarını niçin arıtma işleminden geçirme ihtiyacı duymadan alıp yaşatıyorsunuz?
Sebebi açık: Allah'ın dinini ve âhireti önemsemiyorsunuz ki, onu arı-duru anlama ve yaşama gibi bir derdiniz-dâvânız olsun.
...
Müslümanlar mevcut ulus-devletlerden (Türkiye'si, Suud'u, İran'ı, Mısır'ı, Pakistan'ı vs) akidevi olarak zihnen ve kalben kesin olarak teberri etmedikçe, gerçek bir İslami alternatif ortaya çıkarma imkânına hiçbir zaman kavuşamayacaklardır.
Bunun yerine, bugüne kadar olduğu gibi ulus-devletlerin kendi bâtıl gündemlerinde oyalanacaklar, ulus-devletlere İslami anlamlar yüklemeye kalkışan saptırıcı Samirilerin peşinde sürüklenip, hem dünyalarını hem âhiretlerini kaybetmeye devam edeceklerdir maalesef.
...
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi'ndeki katliamla ilgili çok şey konuşuldu fakat asıl konu yine gündeme getirilmedi. İlginçtir, Müslümanlar bile artık egemenlerin ve onların egemen medyalarının gündemleriyle sınırlı kalıyor, asıl konuları gündeme getirme özgünlüğünü göstermiyorlar.
Dört insan, evet dile kolay dört insan bir psikopat tarafından katledildi ve o psikopat en çok 5-10 yıl cezaevinde kalacak ve sonra dışarı çıkacak.
Şimdi şu asli soruyu soralım:
Bu caniye karşı maktuller ve onların acılı yakınlarının haklarını koruyacak yegane uygulama olan Rabbimizin kısas hükmünü icra etmeyen yöneticiler bu durumda ne olmaktadır?
Kim ne dersi desin, Kur'an'ın "Allah'ın hükmüyle hükmetmeyenler kâfirlerin, zâlimlerin ve fâsıkların ta kendileridir" (Mâide, 44, 45, 47) açık beyanlarına göre fâsık, zâlim ve kâfir olmaktadırlar.
Şimdi Rabbimizin bu apaçık beyanları ortadayken, biz ne yapalım? Birilerinin yaptığı gibi, yöneticilerin hatırına Allah'ın ayetlerini mi eğip bükelim, yoksa yöneticilere Rabbimizin bu apaçık ayetlerini hatırlatıp onları Hakka mı dâvet edelim?
...
Veliaht prensle birlikte hızlı bir gâvurlaşma sürecine giren Suud'da iskambil turnuvası düzenlenmesine bizdeki muhafazakâr medya çok bozulmuş.
Vay sizi gidi gâvur Suudlular,
Kumar, fuhuş, faiz gibi tüm haramların yasak olduğu Türkiye gibi haza Müslüman bir ülke olmak varken gidip Amerikan gâvuruna özeniyorsunuz. Tüh size.
...
Diyanet, bu yılki Fıtır sadakası miktarını 19 TL olarak açıklamış.
Bankaları, holdingleri yüzde 200-300 oranında kârlar açıklarken, milyonlarca ailenin asgari ücretle köleliğe mahkûm edildiği laik-kapitalist bir düzenin din kurumundan da zaten bu sömürü düzenini ve onun çarklarını sorgulayacak açıklamalar beklemezdik.
Allah Rasulü (a.s.)'ın getirdiği tevhid ve adalet dinini bırakıp, Emevi ve Abbasilerin peydahladığı zulüm ve sömürüyle uyumlu saray dinine tâbi olanlara, ona omuz verenlere yazıklar olsun.
...
Bir taraftan peşine taktığı dindar kesimi sağcılık, milliyetçilik, kapitalizm gibi çağın ilhad ideolojilerine sürükleyen AKP, diğer yandan faiz, kumar gibi haramları resmi imkânlarla daha da çeşitlendirip cazip hale getirerek toplumsal ifsadı artırmaktadır.
Son günlerde medyada ve İstanbul caddelerinde herkesin gözüne sokulan AKP döneminin resmi kumarı İddaa reklamları bu ifsadın sadece bir parçasıdır.
"Merhale fıkhı" gibi argümanlarla bu müfsidlere İslami açıdan meşruiyet peydahlamaya kalkışan dünün muvahhidi bugünün ise Samirilerine ithaf olunur.
...
Âlemlerin Rabbi'ne ve O'nun emir ve yasaklarına karşı toplumda zaten geçmişte de var olan duyarsızlık ve laubaliliğin son dönemde daha da yaygınlaşmış olmasının sebeplerinden biri de, Müslümanların mevcut bâtıl düzen karşısındaki akidevi duruşlarını terk etmiş ve dolayısıyla onun ifsadına karşı gardlarını düşürmüş olmalarıdır.
Bu düzenin bâtıl anayasasının revizyonu başta olmak üzere, restorasyonu ve aynı bâtıl temeli üzerine kimi dekoratif değişimlerle yeniden inşası konusunda destekleri istendiğinde İslami kesimler akidelerini (Rabbimizle lâ ve illa üzerine yaptıkları akidleşmeyi) unutarak desteğe koşmak yerine, Yusuf (a.s.)'ın şu tutumunu örnek alsalardı bugünkü ifsad ve çürüme yaşanmazdı:
"Rabbim! Bana zindan, bunların benden istediklerinden daha iyidir. Eğer onların hilelerini benden çevirmezsen, onlara meyleder ve cahillerden olurum, dedi." (Yusuf, 33. ayet)
...
Hükümette CHP olsaydı ve Suriye'deki katliamın başat failleri Rusya ve İran liderleriyle dünkü gibi ileri derecede dostluk mesaj ve pozları verilseydi yer yerinden oynardı.
Vallahi yatacak yeriniz yok ey Müslümanımsılar. AKP'nin ampulu bu kadar mı kamaştırdı gözlerinizi?
Kur'an'ın deyimiyle gözlerin dehşetle bakakalacağı o çetin hesap gününden önce gözlerinizi ampulun illizyonundan kurtarsanız iyi olacak.
...
A'raf Suresi 179. ayette yer alan "hayvandan da aşağı olan insanlar" tanımlamasının güncel bir yansıması olarak yaygınlaşan çıplaklık, teşhircilik ve ayağa düşen cinselliği gösterebiliriz.
Mesela kendisine kur yapan erkek güvercinlerden sürekli kaçan dişi güvercinler, belgesellerde gösterilen diğer birçok hayvan türünde gözlenen aynı durum, hayvanlar dünyasında bile cinselliğin ayağa düşen bir durum olmadığını, bir şerefinin, belli kurallara bağlı bir işleyişinin olduğunu gösteriyor.
Oysa modernizm adı verilen tuğyanla birlikte insanlık aleminde tüm değerler gibi cinsellik de olabildiğince ayağa düşürülmüş durumda ve ortalık dişi güvercinler kadar bile şerefini bilmeyen kadınlarla ve aynı düzeydeki erkeklerle dolmuş halde.
Şehid Abdullah Azzam'ın tanımlaması ne kadar yerinde: "Onlar kadının özgürlüğü derken kadına kolay ulaşma özgürlüğünü kastediyorlar."
İslam'ın belirleyici olmadığı bir hayatın kendilerini hayvanlardan da aşağı kıldığını insanlara anlatamamak ne acı.
...
Doğu Guta'da en son sığınaklarda napalm bombalarıyla katledilen mazlumları ve onların katili liderleri aynı anda kucaklayabilmek, AKP'yi AKP yapan kıvraklığın son eseri.
Bu kıvraklık bu dünyada iş yapar fakat ahirette ateşten başka getirisi olmaz.
...
Erdoğan-Piton-Ruhani'nin basın toplantısında aynı dili kullanmaları, birbirlerini iltifatlara boğmaları, terörist tanımı üzerinden ayrım yapmadan Suriye'deki tüm örgüt ve direniş gruplarını mahkûm edip, Esed rejimi ve destekçileri Rusya ve İran'ın işgalini meşrulaştırmaları umarım birilerini utandırır.
Tam da Esed şebbihası ulusalcı şeysi D.Perinçek'in ağzına layık bir basın toplantısıydı. Tadından doyamamıştır.
...
Alpaslan Türkeş'in toplum ve devlet yönetimine dair inandığı ölçüleri dile getirdiği, yani hayat rehberi olarak yazıp öne sürdüğü kitabı "Dokuz Işık" kitabıydı. Yaşadığı sürece insanları bu kitapta dile getirdiği kendi ölçülerine çağırdı.
İnsanlar yaşadıkları sürece neyi yüceltiyorlar ve insanları neye çağırıyordularsa öldükten sonra da onunla anılmalıdır.
Yaşarken "Dokuz Işık" kitabı, ölümünden sonra kabri başında Kur'an, dürüst bir yaklaşım değil.
Bir hayat nizamı olan İslam ve onun kaynağı olan Rabbani hayat rehberi Kur'an, bu muameleyi asla kabul etmez.
...
Bir dükkanda "Kilo ile halı" reklamı gördüm, garipsemedim.
Niçin mi?
Yanmayan kefenden güllü Yasin kitaplarına din ticaretinin alıp başını gittiği ve neredeyse kiloyla din satılacak bir duruma gelindiği bir ülkede kiloyla halı satılmış çok mu?
...
Afganistan'da bir medreseye hafızlık eğitimi mezuniyeti töreni sırasında yapılan hunharca hava saldırısı sonucu onlarca (toplam maktul sayısı en az 101) hafız yavrumuzun katledilmiş olması, bu Ümmetin dünyada bir kalesinin, bir devletinin olmadığını bir kez daha acı şekilde bize hatırlatmıştır.
Ümmetin kalesini/devletini inşa etme mücadelesi her Müslümana farz-ı ayındır.
...
İşte bir Furkan Günü daha.
Önceliği ve dolayısıyla davası Türkiye olanlar Rusya'nın inşa edeceği nükleer santralin temel atma töreninden ötürü gururlular,
Önceliği İslam ve dolayısıyla davası İslam olanlar ise, yüzbinlerce Müslümanın kanına giren Piton'un ülkeye girişini engelleyecek güçleri olmadığı için üzgün ve utançlılar.
Fakat şunu biliyoruz ki, Hesap Günü işler değişecek, bugün gururlu olanlar orada pişman, bugün üzgün olanlar orada mesut olacak inşallah.
...
Küreselci oldunuz, liberal oldunuz, laik oldunuz, Avrasyacı oldunuz, ulusalcı oldunuz, milliyetçi oldunuz, kapitalist oldunuz.
Bir Müslüman olamadınız be arkadaş.
...
CHP hükümette olsaydı (iktidarda demiyorum zira değiştirilmesi teklif bile edilemeyen 6 oklarıyla zaten iktidardalar), önce Çeçenistan, Kafkasya ve şimdi de Suriye'de onbinlerce Müslümanı hunharca katleden Piton adlı katil bir tesis açılışı için Türkiye'ye gelecek olsaydı yer yerinden oynardı, İstanbul'da Beyazıt Camii başta olmak üzere şehirlerin büyük camileri önünde ses getiren protesto gösterileri düzenlenirdi.
AKP söz konusu olunca ve onlar yapınca her şey meşru (!) oluyor değil mi? Hey gidinin Müslümanları (!)
...
Gençler, gençler!
Kur'an'ı evet laik bir partinin kongresinde okumayın, fakat onların dediği gibi kabirlerde de okumayın.
Bizatihi hayat alanlarında okuyun. Zira;
"Bu Kur'an, diri olanları uyarmak ve kâfirlerin üzerine sözün hak olması için indirilmiştir." (Yâsîn, 70. ayet)
...
Hani Macron garip garip şeyler söyleyince Erdoğan yüksek frekanstan kendisine tepki göstermiş ya.
Düne kadar aynı akideyi paylaştığımız ve fakat şimdilerde muhafazakâr demokratlaştırılanlardan oluveren bazı arkadaşlar rahatsız olsalar da bizim yaptığımız da,
Erdoğan "İslam'la laiklik bağdaşır", "Paranın dini imanı olmaz", "Kur'an'ı kabirlerde okuyun" gibi garip garip konuşmalar yaptığında bunlara karşı üstelik frekansı yükseltmeden akidemizin emrettiği reddiye ve itirazı dile getirmekten ibarettir.
...
Ölüme methiye:
Sen varsın da ey ölüm
İnsan bu kadar cehul ve zelum
Ya sen olmasaydın ne olurdu
İnsan denen dizginlenmez bu zalim
Sen varsın da ey ölüm
İnsan biriktirmekle malum ve malul
Ya sen olmasaydın tutulur muydu
Doymak bilmez had tanımaz bunca kul
Sen varsın da ey ölüm
İnsanda dağlar boyu bir kibir
Ya sen olmasaydın eyvah
Yeryüzü dolup taşardı müstekbir
...
Her inancın/dünya görüşünün kendisini ifade ettiği, fert ve toplum hayatında kendisini temsil eden sembolleri vardır.
Bu sembollerden biri de el işaretleridir. Dünya görüşleri, onları sahiplenen mensuplarınca temel değer yargısını ifade eden el işaretleriyle sembolize edilegelmişlerdir.
Rasulullah (a.s.)'dan bugüne İslam'ın tevhid öğretisinin işaret parmağıyla sembolize edilmesini bu cümleden olarak ifade edebiliriz.
Diğer birçok dünya görüşünün de mensupları tarafından el işaretleriyle sembolize edildiği vakidir. Mesela Türk milliyetçiliği ideolojisi, kendisini kurt başını sembolize eden el işaretiyle ifade etmektedir. Zira Türk milliyetçiliği için temel değer Türklüktür, "Her şey Türk için, Türke göre ve Türk tarafından"dır.
Temel değeri Türklük olduğu için de milliyetçilik ideolojisi kendisini Türkleri sembolize ettiği düşünülen kurt işaretiyle ifade etmiştir.
Görüldüğü üzere insanlar en çok neye değer veriyorlarsa kendilerini her alanda onunla ifade etmektedirler.
Dava ve hayat nizamı olarak tevhid akidesini seçmişlerse hayatlarındaki semboller de o seçime uygun oluyor, başka bir dünya görüşünü seçmişlerse onun sembollerini benimsiyorlar.
Bu ikisinin arasını bulmaya çalışmak ise sentezciliktir ve İslam, bütüncül bir dünya görüşü ve hayat nizamı olarak her türlü sentezciliği temelden reddetmiştir.
...
Müslümanın söylem ve eylemleri tepkiselliğe değil bizatihi İslam'ın ölçü ve öğretilerine dayanmalı.
Zira tepkisellik her zaman insanı hak ve adaletten uzaklaştırma riski taşır.
Tepkiselliğin nasıl yanlış sonuçlar doğurduğuna bir misal olarak "Ne mutlu Müslümanım diyene" sözünü verebiliriz.
1930'ların Alman nazizmi ve İtalyan faşizminin akıl ve iz'an dışı öğreti ve sloganlarının buraya uyarlanmış bir versiyonu olan "Ne mutlu Türküm diyene" sloganına tepki olarak bazı Müslümanların dile getirmekte olduğu işbu "Ne mutlu Müslümanım diyene" sloganı kulağa hoş gelse de Kur'an'la açıkça çelişen bir slogandır.
Zira Kur'an'da Rabbimiz, dünya ve âhiret mutluluğunu Müslümanım diyenlere değil bizatihi Müslüman olanlara vadetmekte, "İman ettim, Müslümanım" demekle, bu iddialarında sınanmadan insanlar için kurtuluşun/ebedi saadetin olmayacağını bildirmektedir.
-
Ş. Hüseyinoğlu 09-05-2018 00:42
Ve aleykum selam ve rahmetullah değerli Müslümanlar. İlgi, katkı, eleştiri ve dualarınız için teşekkür ediyorum. Rabbim cümlemizden razı olur inşallah.
-
Mehmed 07-05-2018 18:05
Hakikatleri dile getirdiğiniz için Allah yar ve yardımcınız olsun, esselam.
-
muhammed 06-05-2018 20:28
HOCAMIN ELİNE SAĞLIK.BİZDEKİ HASTALIKLARI GÜZEL ANLATMIŞSINIZ.ÖZÜR DİLEYEREK UFAK BİR İTİRAZIM OLACAK. MİRAÇ HADİSİ BAĞLAMINDA HADİS METODOLOJİSİ İLE İLGİLİ. DEMİŞSİNİZ Kİ SENED TENKİDİ YETERLİ DEĞİLDİR.METİN TENKİDİ GEREKİR.BUNA HİÇBİR İTİRAZIMIZ YOK.ANCAK BAZI HADİSLER VARDIR Kİ TEŞBİH CÜMLELERİ İÇERİR. BU HADİSLERİ SALT METİNDE GEÇEN BAZI İFADELERDEN DOLAYI REDDEDERSEK OLAYI DOĞRU ANLAYAMAYIZ.
-
Ahmet Çelen 06-05-2018 12:55
Yüreğinize sağlık hocam, Allah razı olsun.
-
Ş. Hüseyinoğlu 01-05-2018 06:35
Teşekkür ederim Hızır abi. Rabbim cümlemizden razı olur inşallah.
-
hızır yıldırım 30-04-2018 10:35
Allah razı olsun kardeşim. Güncel olayları mizah karıştılırak anlatılması çok isabetli yerinde olmuş.
- 23-04-2024 ÂHİR ZAMANDA ERDEMLİ OLMAK VE ERDEMLİ KALMAK
- 08-02-2024 5816’YA KARŞI HAK VE HUKUK SAVUNMASI
- 19-01-2024 MÜSLÜMANLAR OLARAK BİR “BAYBURT DÂVÂMIZ” OLMALI
- 06-01-2024 KİTAB’IN ORTASINDAN KONUŞANLARA KULAK VERMEK
- 13-12-2023 ZULME VE ZALİME TUFAN GEREK!
- 26-10-2023 TERÖR NE? TERÖRİST KİM?
- 12-09-2023 SELAMUN ALEYKUM ARAPÇA, GÜNAYDIN TÜRKÇE Mİ?
- 27-08-2023 MEDYANIN GÜCÜ MÜ, GÜCÜN MEDYASI MI?
- 10-08-2023 KADİM BİR PUT OLARAK “GAVS” İNANCI
- 25-07-2023 DEĞİŞİM, ZORUNLU BİR İSTİKAMET MİDİR?
- 26-06-2023 DİYANET NİÇİN KURULDU, MEVCUT DURUMDA İŞLEVİ NEDİR?
- 10-06-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI -III-
- 13-05-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI -II-
- 13-04-2023 İYİ YAZMAK
- 23-03-2023 ZOR BİR SINAV ALANI: İKTİDAR AHLAKI
- 07-03-2023 İZLENİMLER... DEPREM DEĞİL KIYAMET
- 10-01-2023 TESETTÜRÜN EVRENSELLİĞİNDEN, ÇIPLAKLIĞIN EVRENSELLİĞİNE
- 08-12-2022 "TEVHİDİ" TARİKATLAR
- 11-11-2022 SEYYİD KUTUB BAĞLAMINDA DURUM TESBİTİ
- 15-10-2022 MODERN İNSAN, BİZ MÜSLÜMANLAR VE “HAYVAN HAKLARI”
- 09-09-2022 "BÜYÜK İKRAMİYE" HEP DÜZENE!
- 17-08-2022 KOMPLO TEORİLERİ VE SAVRULMALAR ARASINDA 15 TEMMUZ MUHASEBESİ
- 22-07-2022 KERVAN MI, ORDU MU?
- 20-06-2022 POLİTİK VE EKONOMİK BİR ENSTRÜMAN OLARAK “HOLOKOST” KAVRAMI
- 17-05-2022 TRİBÜNLERE OYNAMAK!
- 11-04-2022 MÂBED DİLİ, SİYASAL DİL, DÂVET DİLİ
- 15-03-2022 FARKLI BOYUTLARI VE MERHALELERİYLE “HİCRET” KAVRAMI
- 10-02-2022 YAŞANAN İSTİKAMET KRİZİ SÜRECİ VE “MERHALE FIKHI” SÖYLEMİ ÜZERİNE
- 12-01-2022 MUTAFFİFÎN DÜZENİ OLARAK KAPİTALİZM
- 18-12-2021 İBRAHİM (A.S.)’IN, MUSA (A.S.)’IN, MUHAMMED (A.S.)’IN RABBİNE İMAN ETMEK
- 08-12-2021 DİYARBAKIR İZLENİMLERİ
- 16-11-2021 KADİM VE GÜNCEL BOYUTLARIYLA “CÂHİLİYE”
- 06-11-2021 HATIRALARLA, AHMED KALKAN HOCAYA TANIKLIĞIM
- 11-10-2021 ALLAH’A İMAN ETMEK NE DEMEKTİR?
- 25-09-2021 POST-MODERN BİR İĞVA BİÇİMİ OLARAK “KUR’AN’IN GÖRECELİLİĞİ” İDDİASI
- 15-09-2021 RABBİMİZİ, KUR’AN’DAKİ İSİM VE SIFATLARIYLA TANIMAK, BİZİ KULA KULLUĞUN HER TÜRÜNDEN KORUR
- 06-09-2021 AFGANİSTAN’DA BATI VE DOĞU EMPERYALİZMİ ARASINDA İSTİKRAR ARAYIŞI VE TALİBAN'IN DÖNÜŞÜ
- 22-08-2021 ULÛHİYYET, RUBÛBİYYET VE İSİM-SIFAT TEVHİDİ TASNİFİ NE ANLAMA GELİYOR?
- 20-07-2021 TEVHİDİN İKAMESİNDE TEBERRİ VE HAMD KAVRAMLARININ ÖNEMİ
- 07-07-2021 BAŞÖĞRETMEN
- 11-06-2021 TEVHİD ESMÂSI VE ŞİRK ESMÂSI
- 11-05-2021 AKİDEMİZİ GELENEKSEL, MODERN VE POST-MODERN HURAFELERDEN ESMÂ İLE SELİM KILMAK
- 14-04-2021 TEMEL İMAN İLKELERİNİ, KUR’AN’DAKİ ESMÂ İLE KAVRAMAK -I-
- 11-03-2021 KAPİTALİST-MODERNİST TUĞYANA TEOLOJİK HİZMETTE SON ZIRVA: "BAŞÖRTÜSÜZ TESETTÜR"
- 02-02-2021 ÜMNİYYE/EMANİYYE KAVRAMI
- 09-01-2021 KAPİTALİZME TEOLOJİK HİZMETE MÛTİ, “PROTESTAN PAPAZLIĞI” HEVESLİLERİ -II-
- 11-12-2020 KAPİTALİZME TEOLOJİK HİZMETE MÛTİ, “PROTESTAN PAPAZLIĞI” HEVESLİLERİ
- 14-11-2020 DİRİLERE MENKIBE, ÖLÜLERE KISSA!
- 11-10-2020 LAİK DÜZENDE HUTBE VE KILIÇ!
- 16-09-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -V-
- 08-09-2020 İKTİDARIN EMPERYALİZM KARŞITLIĞI (!) GÖZ DOLDURUYOR
- 15-08-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -IV-
- 26-07-2020 HACCIMIZ, KURBANIMIZ, NAMAZIMIZ BİR SON DEĞİL BAŞLANGIÇTIR
- 10-07-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -III-
- 09-06-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -II-
- 14-05-2020 SİYER Mİ KUR'AN'A TÂBİDİR, KUR'AN MI SİYER'E? -I-
- 01-05-2020 DİYANET BAŞKANI'NIN ÇIKIŞI, TEPKİLER VE HİÇ EKSİK OLMAYAN MASALLAR
- 17-03-2020 İP
- 10-02-2020 LAİK DÜZENİN TOKİ’Sİ, LAİK DÜZENİN BANKASI, LAİK DÜZENİN DİYANET’İ
- 08-01-2020 SANDALYELER KALDIRILINCA CÂMİLER ASLINA DÖNMÜŞ OLDU MU?
- 11-12-2019 AFRİN İZLENİMLERİ
- 19-11-2019 CÂHİL DOSTLARI VE AZGIN DÜŞMANLARI KISKACINDA PANODAKİ AYET
- 03-11-2019 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 10-10-2019 MODERNLEŞME POLİTİKALARININ NESNESİ VE DOLAYISIYLA MAĞDURU OLARAK KADIN
- 12-09-2019 “ATALAR DİNİ”NE HAYIR, “ATA DİNİ”NE EVET Mİ?
- 08-08-2019 KURBAN İÇİN, BIÇAĞINDAN ÖNCE BİLİNCİNİ BİLE!
- 10-07-2019 TARAF OLAN BERTARAF OLUR!
- 03-07-2019 İLİM HAKLA BÂTILI AYIRMAK, ÂLİM YAŞADIĞI ÇAĞDA HAKLA BÂTILI AYIRANDIR
- 23-06-2019 SON BİRKAÇ AYIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 08-06-2019 ASIRLARDIR “SEMBOLİK KRAL” MUAMELESİ YAPILAN KUR’AN’I, YENİDEN KAYNAK EDİNMELİYİZ
- 11-05-2019 TÜM MESELE, “TEMEL KAYNAĞIN” NE OLDUĞU
- 10-04-2019 SELEFİYYE, HURAFELERE KARŞI SAHİH İSLAM SÖYLEMİNDE NE KADAR TUTARLI?
- 24-03-2019 SON BİRKAÇ AYIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 08-02-2019 YAŞAR NURİLEŞME TEMAYÜLÜ
- 01-01-2019 BÜYÜ, NAZAR, RUKYE VE CİNLERLE ETKİLEŞİM KONULARINA GİRİŞ
- 10-12-2018 SON AYLARIN GÜNCELİNE VE SÂBİTELERİMİZE DAİR KISA KISA
- 10-11-2018 KEMALİSTLERİN ANDI, BİZİMSE AKİDEMİZ VAR!
- 09-10-2018 AVM VE STADYUM ARASI “MESCİD”, CAHİLİYE ARASI “İSLAM”
- 09-09-2018 İSLAM COĞRAFYASINDAKİ İKTİDARLARIN ALLAH’I OLSAYDI, ONLARIN DOLARI OLMAZDI
- 28-08-2018 RASULULLAH (A.S.) YERLİ VE MİLLİ MİYDİ?
- 08-08-2018 KUTSAL DEVLET OLUR MU?
- 07-07-2018 MUHAFAZAKÂR CENAHTA YÜKSELEN TREND: LAİKLİKTEN LAİKLİK BEĞENMEK
- 19-06-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR
- 07-06-2018 DÜNYEVİLEŞME SADECE “TEK DÜNYALILAR”IN SORUNU MU?
- 22-05-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 11-05-2018 İSLAM DÂVÂSININ/DÂVETİNİN İLK AŞAMASI: HAKLA BÂTILIN AYRIŞTIRILMASI
- 27-04-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR
- 09-04-2018 MÜ'MİN İLE MÜRİD FARKI
- 30-03-2018 ÇİFTLİK BANK OLAYI, KUR'AN'I KABİRLERDE OKUYUN FERMANI VS
- 13-03-2018 MEYDANI DİN HAKKINDA AHKÂM KESENLERE BIRAKMIYORUZ!
- 06-03-2018 “YENİ TÜRKİYE”DE “ESKİ TÜRKİYE”LEŞME TEMAYÜLLERİ
- 12-02-2018 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR TESBİTLERİM
- 27-01-2018 CAHİLİYEYE İSLAM AŞISI BİD’ATI
- 04-01-2018 HAYAT: İKİ “İKRA” EMRİ ARASI
- 22-12-2017 EMANİYYEDEN/KURUNTULARDAN İLME, ÜMMİLİKTEN KİTABİLİĞE
- 16-12-2017 KUDÜS GÜNDEMİNE DAİR
- 27-11-2017 KERKÜK'ÜN DİLİ OLSA
- 15-11-2017 SON KURTARICILAR KEMALİZMLE BÜTÜNLEŞİRKEN…
- 05-11-2017 KADINLARIN, KOCALARININ İSTİKAMETSİZLİĞİ İLE İMTİHANI
- 17-10-2017 DİNDARLAŞMA TRENDİNDEN, DİN(İ)DARLAŞMA TRENDİNE
- 08-10-2017 SUS PAYLARINA RÂZI OLMAK VEYA OLMAMAK
- 19-09-2017 İSLAM YOLUNUN, KRALLARI DEĞİL KURALLARI VARDIR
- 31-08-2017 KURBAN ETİ "DİN"LENDİRİLMELİ
- 13-07-2017 KUR’AN’DA “DAMAL SİLUET ŞENLİKLERİ”
- 02-07-2017 SÂBİTELERE VE GÜNCELE DAİR (HAZİRAN)
- 02-07-2017 SÂBİTELERE VE GÜNCELE DAİR (MAYIS)
- 30-05-2017 TARİHTEN İKİ ÖRNEK OLAY IŞIĞINDA GÜNCEL ŞAHİTLİK YÜKÜMLÜLÜĞÜMÜZ
- 21-05-2017 KADINLARA AÇIK MEKTUP
- 26-04-2017 GÜNCELE VE SÂBİTELERE DAİR KISA KISA
- 13-04-2017 GÜNCELE DAİR KISA KISA
- 13-03-2017 “KUTSAL DEVLET” ANLAYIŞI ZULÜM ÜRETİYOR
- 08-03-2017 LÂ DEMEK VE FAKAT İLLALLAH DİYEMEMEK!
- 30-01-2017 KUR’AN’I NİHAİ BAŞVURU, HÜKÜM VE ÇÖZÜM MERCİİ OLMAKTAN ÇIKARMAK
- 22-12-2016 HALEP, ŞEHİD ŞEHİRLER KERVANINA KATILIRKEN…
- 10-11-2016 ERDOĞAN’IN “MÜSLÜMAN SİYASETİ" SÖZÜNE DAİR
- 03-10-2016 STK'DAN CEMAATE, KİLİSE FORMUNDAN MESCİDE
- 24-09-2016 SÖZ KONUSU OLAN İSLAM İSE, HİÇBİR ŞEY TEFERRUAT DEĞİLDİR
- 17-09-2016 KURBAN VE HACC, BİR SON MUYDU, BAŞLANGIÇ MI?
- 20-07-2016 YALNIZ DARBEYE DEĞİL, DEMOKRASİYE DE TEKBİRLE DİRENMELİ
- 07-07-2016 İSLAMİ ŞAHSİYETİN, ETKİSİZLEŞTİRİLEN YAPITAŞLARI –II-
- 22-06-2016 İSLAMİ ŞAHSİYETİN, ETKİSİZLEŞTİRİLEN YAPITAŞLARI –I-
- 29-05-2016 PARÇALANAN BEDENLERİMİZ VE PARÇALANAN AKİDEMİZ
- 26-04-2016 YENİ TÜRKİYE ve LAİKLİK
- 07-03-2016 MUHAFAZAKÂR KESİMDE PERİNÇEKLEŞME SENDROMU
- 24-02-2016 SELEFİLİĞİN, KUR’ANİ AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ -I-
- 05-02-2016 ŞAPKAYI NASIL GİYDİRDİLER?
- 31-12-2015 ALLAH’A KARŞI TAŞKINLIK, HALKA KARŞI TAŞKINLIK
- 04-12-2015 SEKÜLERLEŞEN DİL
- 15-11-2015 İKİ ÖLÇÜSÜZLÜK: İŞGALCİYE GÜL, HALKINA BOMBA
- 27-10-2015 “NAZAR” VAR MI?
- 19-09-2015 NAMAZIMIZ, HACCIMIZ, KURBANIMIZ BİR SON DEĞİL BAŞLANGIÇTIR
- 28-07-2015 DİCLE, KURTLAR, KUZULAR VE MÜSLÜMANLAR
- 22-06-2015 ALLAH’TAN BAŞKALARIYLA KORKUTULMAK
- 21-05-2015 “DİNDAR” KELİMESİ HANGİ BOŞLUĞU DOLDURUYOR?
- 31-03-2015 İNSANIN HAKKI, ALLAH’IN HAKKI
- 18-02-2015 “LAİKLİĞE VEDA” MI?
- 13-01-2015 MÜSLÜMAN DUYGUYLA DEĞİL, ÖLÇÜYLE HAREKET EDER
- 17-12-2014 DEVLETİN PARALELİ, DİKEYİ
- 18-10-2014 İSLAM'A TESLİM OLMAK MI, İSLAM'I TESLİM ALMAK MI?
- 03-10-2014 ALAN HÂKİMİYETİ VERSUS BÖLGESEL VE KÜRESEL HÂKİMİYET
- 16-09-2014 "ESKİ TÜRKİYE" - "YENİ TÜRKİYE" FARKI
- 27-08-2014 GAZZE HALKI İZZETİ ÖĞRETİYOR
- 03-08-2014 RİVAYET KÜLTÜRÜYLE HESAPLAŞILMADAN, IŞİD’E KARŞI ÇIKMAK MÜMKÜN MÜ?
- 19-07-2014 İNSANLIĞIN ÖĞRETMENİ ŞEHİD GAZZE
- 23-05-2014 TEKASÛR SORUNU ve SOMA FACİASI
- 30-04-2014 HİRA SONRASINA AİT BİR DURUŞA SAHİP OLMALIYIZ
- 01-04-2014 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -IV-
- 05-03-2014 MÜSLÜMANLARIN KURUMSALLAŞMAKLA İMTİHANI
- 27-02-2014 PAKİSTANLI ÇOCUKLARA 10. YIL MARŞI OKUTAN "HİZMET"
- 11-02-2014 FİRAVUN'UN SARAYINDA İMANINI GİZLEYEN MÜ'MİN KISSASI BİZE NE DİYOR?
- 11-01-2014 BU NEYİN KAVGASI?
- 12-12-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -III-
- 28-11-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -II-
- 17-11-2013 KUR'AN KISSALARI IŞIĞINDA MÜCÂDELE FIKHI -I-
- 12-11-2013 İKİ ÖLÇÜSÜZLÜK: İŞGALCİYE GÜL, HALKINA BOMBA
- 11-10-2013 CAMİ AVLUSUNDAKİ LAİK REJİM
- 06-10-2013 CAMİ–CEMEVİ VE CAMİ-AVM
- 27-09-2013 DEĞİŞEN MEDYA DÜZENİ, DEĞİŞMEYEN MEDYA ALIŞKANLIKLARI
- 17-09-2013 BİR KÖYDE İKİ MUHTAR OLMAZ
- 25-08-2013 MURSİ'YE YAKIŞAN, MISIR'IN SARAYI MI ZİNDANI MI?
- 11-08-2013 ERGENEKON VE İKİ MAĞARANIN TANIKLIĞI
- 19-07-2013 BATI PUTUNU, MÜSLÜMANLAR İLKELERİNİ YİYOR
- 08-07-2013 DEMOKRASİNİN SINIRLARI
- 04-07-2013 KAVRAM TÜKETİCİLİĞİ
- 22-06-2013 MÜSLÜMANIN İSTİKAMETİNİ KONJONKTÜR DEĞİL İLKELER BELİRLER
- 16-06-2013 PEYGAMBERLERE İMAN, ALLAH'IN HAYATA MÜDAHİL OLUŞUNA İMANDIR
- 08-06-2013 MAHKÛM DEĞİL, HÂKİM OLAN ALLAH'A İMAN ETMEK
- 31-05-2013 YEREL ERGENEKON MU, KÜRESEL ERGENEKON MU?
- 20-05-2013 MAVİ MARMARA ÜZERİNDEN SİYONİST REJİMİ MEŞRULAŞTIRMAK
- 28-04-2013 BİR MUHASEBE DENEMESİ VE İSTİKAMET HATIRLATMASI
- 22-04-2013 KUR'AN KISSALARINDA TOPLUMSAL DÖNÜŞÜMÜN İLKELERİ
- 12-04-2013 "ANKARA'DA KIRK BEŞ YIL" KİTABI ÜZERİNE
- 06-04-2013 "SOSYAL MEDYA" VEYA ÇAĞIN LOTUS ÇİÇEKLERİ
- 22-03-2013 “ÖZGÜR SURİYE” Mİ, “İSLAMİ SURİYE” Mİ?
- 17-03-2013 BÖYLE BİR CİHAD ANLAYIŞI OLUR MU?
- 28-02-2013 AKP'NİN YAPTIĞI "KİMLİK SİYASETİ" DEĞİL Mİ?
- 12-02-2013 MÜNKERLE BARIŞIK MÜSLÜMANLIK!
- 20-01-2013 "İSLAMİ KAPİTALİZM" SAPTIRMASI
- 10-01-2013 GANNUŞİ’DEN DEMOKRASİ VAAZI DİNLEMEK
- 28-12-2012 TASAVVUF NEDİR, NE DEĞİLDİR?
- 12-12-2012 SİYASETİ AKİDEDEN BAĞIMSIZLAŞTIRMAK
- 06-12-2012 NEO-MÜRCÎLİK VE NEO-HARİCİLİK ARASINDA
- 30-11-2012 BİZİM "SANDY KASIRGAMIZ"
- 15-11-2012 HAKLA BÂTIL BİRBİRİNE KARILIRKEN MÜSLÜMANLAR NE YAPIYOR?
- 09-11-2012 PEYGAMBER KISSALARINDA İSLAMİ MÜCÂDELENİN İLKELERİ
- 01-11-2012 YARIM KALAN DUA
- 20-10-2012 BU NEYİN REKABETİ?
- 15-10-2012 KUR'AN KARŞISINDA BİR POSTMODERN GÜRÜLTÜ: GÖRECELİLİK İDDİASI
- 08-10-2012 KOMPLOCULUK?
- 01-10-2012 ALLAH'IN DİNİ PAYANDALAŞTIRILIRKEN SESİZ KALMAK
- 16-09-2012 TÜRKİYELİ MÜSLÜMANLARA ÇAĞRI
- 09-09-2012 "ŞAM'IN FAZİLETLERİ" RİVAYETLERİ ÜZERİNE
- 02-09-2012 K. ALPAY VE A. DURSUNOĞLU: GERÇEĞİN İKİ YARISI
- 25-07-2012 SURİYE DİRENİŞİNE BAKIŞIMIZ
- 12-07-2012 RAMAZAN AYI VE BİR FARKINDALIĞI ŞAHİTLİĞE DÖNÜŞTÜRME ZORUNLULUĞUMUZ
- 12-06-2012 "HARAMEYN DÅVAMIZ" DA OLMALI
- 08-06-2012 HARAMEYN VE ACI GERÇEKLER
- 28-05-2012 "ANAYASA" İÇİN SÖYLEYECEK SÖZÜNÜZ BU MU?
- 23-05-2012 UMRE YOLCULUĞUNUN ÖĞRETTİKLERİ
- 07-05-2012 MÜLK KAVRAMINI DOĞRU ANLAMAK
- 21-04-2012 KULLANAN - KULLANILAN!
- 01-04-2012 FE EYNE TEZHEBÛN!
- 23-03-2012 TARİH NİÇİN TEKERRÜRDEN İBARETTİR?
- 18-02-2012 İDDİALARIMIZ VARDI BİZİM
- 02-02-2012 SURİYE DİRENİŞİ VE ÂDİL ŞAHİTLİK SORUMLULUĞU
- 14-01-2012 DERGİ DEĞİL MEKTEB: İKTİBAS
- 30-12-2011 "KORSAN" VE "KAÇAKÇI" NİTELEMELERİ ÜZERİNE
- 23-12-2011 MÜSLÜMANLARIN KURUMLAŞMAKLA İMTİHANI
- 13-12-2011 KÜRESEL NEVZAT TANDOĞAN: NATO
- 03-12-2011 FETVA
- 18-11-2011 "ÇÖZÜM İSLAM'DA" HAKİKATİNE BURUN KIVIRMAK
- 23-10-2011 "İDEOLOJİSİZ ANAYASA" TALEBİ VE MÜSLÜMANLAR
- 12-10-2011 NİÇİN CİDDE VE KAHİRE?
- 21-09-2011 SUS PAYLARI VE MÜSLÜMANLAR
- 16-09-2011 BİLGİ FETİŞİZMİ
- 19-08-2011 AÇLIK SORUNU, İNSANİ YARDIM VE İSLAMİ MÜCADELE
- 16-08-2011 YÜZDE 81 DİNDAR, YÜZDE KAÇ MÜSLÜMAN?
- 25-07-2011 UNUTULMAYA YÜZ TUTAN DİL: TEVHİDCE
- 20-07-2011 DİCLE, KURTLAR, KUZULAR VE MÜSLÜMANLAR
- 07-07-2011 NAMAZDA KUR'AN OKUDUĞUMUZUN FARKINDA OLMAK
- 30-06-2011 HUDEYBİYE İSTİSMARINDA SON NOKTA
- 22-06-2011 İSLAM COĞRAFYASI, TÜRKİYELİ MÜSLÜMANLAR VE ÜÇ TUTUM
- 13-06-2011 RAHAT KAÇIRAN ÂYETLER!
- 02-06-2011 SİSTEM İÇİ DEĞİŞİM MÜSLÜMANLARIN LEHİNE Mİ İŞLİYOR?
- 27-05-2011 İTİDAL KAVRAMI DOĞRU ANLAŞILIYOR MU?
- 10-05-2011 "MEÂL - TEFSİR" FORMU DOĞRU MU?
- 01-05-2011 "TÖRENLER CUMHURİYETİ" VE ÇOK KUTSALLILIK
- 15-04-2011 İSLAM TOPRAKLARI NİÇİN KOLAY BOMBALANIYOR?
- 10-04-2011 BDP ÇOK GEÇ UYANDI!
- 25-03-2011 SENİN QULHUN SANA, BENİM QULHUM BANA!
- 05-03-2011 BÖLGEDEKİ GELİŞMELER: "İSLAM'SIZ LÂ" NE GETİRİR?
- 28-02-2011 ÖLÜM, İLKELER, PRAGMATİZM
- 18-02-2011 ŞEHADET: ALLAH İÇİN OLMAK
- 12-02-2011 TUNUS VE MISIR DENKLEMİ
- 31-01-2011 “Tarihin sonu"ndan devrimler çağına
- 21-01-2011 BİN ALİ, NE ÖZENTİSİYDİ?
- 07-01-2011 SEYYİD KUTUB VE BİZ: GERİ DEĞİL İLERİ
- 11-12-2010 “SEYYİD KUTUB’U AŞMAK” SÖYLEMİ
- 27-11-2010 KAPİTALİST KUŞATMAYA KARŞI ÇARESİZ MİYİZ?
- 10-11-2010 BİR AĞAÇ GİBİ TEK BAŞINA, BİR ORMAN GİBİ KARDEŞÇE
- 26-10-2010 MÜ'MİNLER BİRBİRLERİNİN VELîSİ Mİ?
- 23-10-2010 DANİEL BEBEK
- 12-10-2010 İSLAMİ SİYASET, MUHAFAZAKÂR SİYASETTEN AYRIŞMAKLA BAŞLAR
- 24-09-2010 KUR'AN MI TEMEL BELİRLEYİCİDİR, HADİSLER Mİ?
- 13-09-2010 AHALİYİ KİMLİKSİZLEŞTİRME PARTİSİ
- 07-09-2010 SON OLARAK...
- 28-08-2010 TERAZİNİN AYARLARIYLA OYNAMAK
- 23-08-2010 PRAGMATİZM ÇIKMAZI
- 13-08-2010 ERCÜMEND ÖZKAN FARKI
- 06-08-2010 HANGİ KÜRT MESELESİ?
- 16-07-2010 DUAYI BİREYSELLEŞTİRMEK
- 07-07-2010 RASULULLAH NİÇİN HABEŞİSTAN’A HİCRET ETMEDİ?
- 21-06-2010 ZAYIFLATILAN İSLAM DEVLETİ PERSPEKTİFİ
- 11-06-2010 ŞEHİDİN ARKADAŞI OLMAK
- 03-06-2010 KAHROLUYORUM
- 21-05-2010 MÜ'MİN ZİHNİN TEMEL KODLARI
- 15-05-2010 İLİŞTİRİLMİŞ DUYARLILIKLAR VE AFGANİSTAN
- 27-04-2010 TEVHİDDEN BAĞIMSIZ ADALET SÖYLEMİ
- 21-04-2010 MÜSLÜMANLAR VE "SİSTEMİN YENİDEN İNŞASI"
- 19-04-2010 TERÖRİZMİ KINAMAK
- 12-04-2010 TEKNOLOJİ: NE MAHRUMİYET, NE MAHKÛMİYET
- 10-04-2010 PARAYI VEREN DÜDÜĞÜ ÇALMAMALI
- 30-03-2010 KENDİ YERİMİZDE VE KENDİMİZ OLARAK...
- 26-03-2010 BUGÜNE KADAR HELAL MİYDİ?
- 12-03-2010 SOMALİ'DE "KORSANLAR VE İMPARATORLAR"
- 02-03-2010 MİNBERLER VE MİHRABLAR
- 19-02-2010 NATO'YA KİM "ONE MİNUTE" DİYECEK?
- 14-02-2010 SORGULANMAYAN VESAYET
- 06-02-2010 BAŞÖRTÜSÜ: ÇÖZÜM YAHUT ÇÖZÜLME
- 25-01-2010 DAVETTE YUVARLAK MASA MODELİ
- 19-01-2010 İSLAM RESTLEŞMEDİR!
- 09-01-2010 ÜÇ TARZ-I SİYASET
- 28-12-2009 BİZİM DE MUNTAZERİLERİMİZ OLMALI
- 17-12-2009 YOL AYRIMINDA İKİ PROJE
- 10-12-2009 O ZATEN KEFENİNİ GİYMİŞTİ
- 02-12-2009 İSLAM, KAPİTALİZMİN VİCDANI KILINAMAZ
- 26-11-2009 KURBAN
- 14-11-2009 GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ DİNDARLIK
- 08-11-2009 KİRLİ ÇORAP - KİRLİ MAHYA İKİLEMİNDE DİYANET
- 31-10-2009 ZİKR: RİTÜELLEŞTİRİLEN HAYAT ÖLÇÜSÜ
- 22-10-2009 İSTİKRAR
- 10-10-2009 ÇÖP İŞÇİSİNİN ÖLÜMÜ
- 24-09-2009 'DİNDARLIK ANKETLERİ'NDE SORULMAYAN SORU
- 06-09-2009 HANGİ EHL-İ SÜNNET?
- 26-08-2009 NAMAZ KILMAYANLAR NİÇİN ORUÇ TUTAR?
- 10-08-2009 RAMAZAN NİÇİN ZAM AYI OLDU?
- 15-07-2009 SEN DE Mİ ADEM!
- 01-07-2009 İSLAM İHTİLALCİ DEĞİL İNKILABCIDIR
- 16-06-2009 İRAN'DA "CUMHURİYET MİTİNGLERİ"
- 30-05-2009 DİNİ PAYANDALAŞTIRMAK
- 16-05-2009 OBAMA'DAN "CAN ALICI" MESAJLAR
- 04-05-2009 NÖBET YERLERİMİZİ NE ÇABUK TERK ETTİK
- 19-04-2009 "KUTLU DOĞUM" NE ZAMAN?
- 03-04-2009 "BEN YAPTIM OLDU" UMURSAMAZLIĞI
- 26-03-2009 BULDUĞUMUZ DEĞİL UMDUĞUMUZ
- 19-03-2009 PUTİN RUSYASI ve İSLAM
- 11-03-2009 BEN “SEÇİM”İMİ O GÜN YAPMIŞTIM
- 28-02-2009 AK PARTİ 28 ŞUBAT’IN MUSA’SI MI, ÂSÂSI MI?
- 19-02-2009 BAŞÖRTÜSÜNÜ SAVUNMAYA VAR MISINIZ?
- 13-02-2009 GAZZE'NİN KİMLİK İHRACI VE ÇOCUKLAR
- 30-01-2009 BİR AYAKKABI DA ERDOĞAN’DAN
- 18-01-2009 KAZANAN GAZZE HALKI OLDU
- 05-01-2009 İNSANLIĞIN ÖĞRETMENİ ŞEHİD GAZZE
- 11-12-2008 ARABESKİN EN TEHLİKELİSİ
- 28-11-2008 KURBAN ORTAKLIĞI
- 20-11-2008 BÜYÜCÜLER VE KEMALİSTLER
- 08-11-2008 OBAMA KİMİ KURTARACAK?
- 08-10-2008 KÜRT SORUNU: ÇÖZÜMSÜZLÜK MÜ, ÇÖZÜM MÜ?
- 18-09-2008 RAMAZAN, KUR’AN VE KADINLAR
- 07-09-2008 ANNE-BABAYA "ÖF" DEMEYEN BİR TOPLUM!
- 27-08-2008 RAMAZAN DENİNCE
- 19-08-2008 AKVARYUM MÜSLÜMANLIĞI
- 03-08-2008 PUTLARIN HAKKI DEVİRİLMEKTİR, ISLAH EDİLMEK DEĞİL!
- 17-07-2008 İSLAM’IN İLK ŞARTI CİDDİYETTİR!
- 08-07-2008 MÜSLÜMANLAR CAHİLİ SİSTEME KANAT OLMAMALI!
- 29-06-2008 ÇİZGİ FİLMLER NE KADAR MASUM?
- 20-06-2008 PROVOKATÖR İTHAMI ÜZERİNE
- 03-06-2008 DOĞRU CAMİLER AÇIK, FAKAT NEYE?
- 24-05-2008 YANGINDA İLK KURTARILACAK
- 14-05-2008 BOYKOTUN ÖNEMİNİ KAVRAYAMAYANLAR İÇİN BİR HABER
- 03-05-2008 YALANDAN KİM Mİ ÖLMÜŞ?
- 19-04-2008 NE "HOŞKÖRÜ", NE ŞİDDET KÖRÜ!
- 05-04-2008 HATİM KAMPANYALARI
- 11-03-2008 KADIN-ERKEK: REKABET Mİ, VELAYET Mİ?
- 01-03-2008 “MÜCAHİD DENKTAŞ” İSLAMİ DEĞERLERE KARŞI!
- 23-02-2008 KUR’AN İLAÇ DEĞİL REÇETEDİR
- 07-02-2008 HERKES DİNİNİN SAHİCİ ADAMI OLMALI
- 26-01-2008 BU KADAR CEHALET İÇİN "AYDIN" OLMAK ŞART MI?
- 20-01-2008 BAŞÖRTÜSÜNE KARŞI KEMALİZM-APOİZM İTTİFAKI MI?
- 06-01-2008 NAMAZLARIMIZI HIZDAN KORUYALIM
- 25-12-2007 HACCIMIZI GERİ İSTİYORUZ
- 04-12-2007 BU SENARYO, ALFRED HİTCHCOCK'A MI AİT?
- 19-11-2007 KUDÜS BULUŞMASI: RENKLER AYRI, DUYGU VE SLOGANLAR AYNI
- 01-11-2007 TOPLUM MÜHENDİSLERİNİN YENİ GÖZDELERİ: NEOMENKIBECİLER
- 08-10-2007 TV ESİR ALIYOR; ESİR OLACAK MIYIZ?
- 01-10-2007 "NİŞANLILIK DÖNEMİ NİKAHI": KİTABA UYMAK YERİNE KİTABINA UYDURMAK
- 11-09-2007 BELEDİYELER VE RAMAZAN: GÖLGE ETMEYİN BAŞKA İHSAN İSTEMEZ!
- 01-09-2007 KAVRAMLARIMIZA SAHİP ÇIKALIM!
- 07-08-2007 “İSLAMSIZ İSLAM” SAPTIRMALARINI BOŞA ÇIKARMAK
- 27-07-2007 ULUSALCILARIN MUMU YATSIYA KADAR YANDI!
- 23-07-2007 İSLAMİ MÜCADELE BİR BÜTÜNDÜR, PARÇALANAMAZ!
- 12-07-2007 YALANDAN KİM Mİ ÖLMÜŞ?
- 02-07-2007 JAKOBENİZMİN YENİ MEVZİSİ, YENİ MASKESİ: ULUSALCILIK
- 14-06-2007 ÇEVRESEL İFSADIN SONUCU: "SEKÜLER KIYAMET" BEKLENTİSİ
- 05-06-2007 LAİSİZMİN MERCAYUN'U, İSLAM'IN BİNT CİBEYL'İ
- 25-05-2007 İSLAM SADECE ANLATILMAZ, YAŞANIR
- 12-05-2007 ÇÖZÜM; MEŞAKKATLİ FAKAT İSABETLİ OLAN NEBEVİ HAREKET METODUDUR
- 01-05-2007 HAYALCİ VE ERTELEMECİ SİYASETİN SONU: "TİYATROMUZ BURAYA KADARDI!"
- 27-04-2007 PROVOKASYONLAR, TEKTİPÇİ ULUS KİMLİK KURGUSUNDA DÜĞÜMLENİYOR
- 18-04-2007 “ILIMLI MÜSLÜMAN” KİMDİR?
- 11-04-2007 KAVMİYETÇİLİK, EMPERYALİZME KUSURSUZ HİZMETİNİ SÜRDÜRÜYOR
- 30-03-2007 İNTERNETİ MÜSLÜMANCA KULLANMAK
- 22-03-2007 ESKİDEN BAKKALLARIMIZ VARDI
- 12-03-2007 “BÜYÜK BULUŞMA"DAN BÜYÜK TAHRİBAT
- 23-02-2007 “MUHAFAZAKAR DEMOKLES”İN KILICI İLKAV’IN TEPESİNDE
- 07-02-2007 KUR'ANI TAHKİR VE TEZYİF SUÇU
- 22-01-2007 İKİ YÜZLÜ MEDYANIN “ÇILGIN TÜRKLER”İ
Makaleler
Hava Durumu